HABER MERKEZİ - TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasını Ankara, İstanbul, Mersin, Batman, Adana, Dersim ve Hatay’da protesto edildi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın kimyasal silah saldırılarına dair yaptığı değerlendirmeler nedeniyle tutuklanmasını protesto etmek amacıyla merkez binaları önünde açıklama yaptı. TTB yöneticileri ile birçok kentin Tabip Odası yöneticileri, yaptıkları açıklamada “Şebnem Hoca yalnız değildir”, Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz” sloganları attı.
Açıklamada konuşan TTB İkinci Merkez Konseyi Başkanı Ali İhsan Ökten, “Sağlık sisteminde yaşanan krize de demokrasiye vurulan darbelere de sessiz kalmayacak, mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
‘İKTİDAR TOPLUMU SİNDİRMEKTEDİR’
Günlerdir Türkiye demokrasisi ve hukuku açısından utanç duyulacak bir sürece tanıklık ettiklerini belirten Ökten, “TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, iktidar eliyle çarpıtma, kara propaganda ve dezenformasyon süreci işletilerek hedef gösterildi ve dün haksız, hukuksuz bir biçimde tutuklandı. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın gözaltına alınmasının ardından bizzat Adalet Bakanı'nın sözleriyle iktidarın asıl niyetini dillendirilmiştir. Bu niyet, sağlık alanında izlenen halk sağlığı karşıtı ve piyasacı politikalara karşı aktif bir muhalefet yürüten TTB'nin denetim altına alınması ve susturulmasıdır. İktidarın niyeti, Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın üzerinden TTB ve tabip odalarına baskı uygulamak, seçilmiş meşru yönetimimizi görevinden almaya çalışmak, keyfi bir yöntemle hem bizi hem de tüm toplumu sindirmektir” dedi.
MÜCADELE VURGUSU
Pandemi boyunca TTB’nin sık sık hedef gösterildiğini hatırlatan Ökten, “Gerçekleri ortaya koyan, emeğine sahip çıkan, sağlık sisteminde yaşananları gün yüzüne çıkaran ve toplumun sağlık hakkı için mücadele yürüten birliğimiz ve odalarımız sık sık hedef gösterilmiştir. Buna karşın, TTB Erdal Atabek ve Nusret Fişek'lerden bu yana çeşitli baskılara ve saldırılara maruz bırakılmış ancak ilkelerinden vazgeçmemiş ve susmamıştır. Bugün toplumun sağlık hakkını her zamankinden daha çok savunmaya devam edeceğiz. Görevimizin başındayız. Aydınlık günlerin, sağlıklı bir toplumun tesisi yolunda, sağlık sisteminde yaşanan krize de demokrasiye vurulan darbelere de sessiz kalmayacak, mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
Ökten’in ardından konuşan tabip odaları yöneticileri ise, Şebnem Korur Fincancı’nın derhal serbest bırakılması çağrısı yaptı.
‘KURUMLAR TASFİYE EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR’
İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şubesi de, dernek binasında açıklama yaptı. İHD İskenderun Şubesi Eşbaşkanı Coşkun Selçuk, "Çıkarılan yasalarla toplum susturulmaya çalışılmakta, iktidarın kabul etmediği her türlü haberin suç teşkil edeceği düzenlemeler yapılmaktadır. Muhalif ses çıkaran bütün kurumlar tasfiye edilmeye çalışılmaktadır” dedi.
Selçuk, 11 gazetecinin gözaltına alınmasına da işaret ederek, “Siyasal iktidar ve destekçileri günlerdir damgalayıcı, itibarsızlaştırıcı ve suçlayan söylemlerle Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasını kamuoyu nezdinde gerekli ve meşru hale getirme çabası içindeydiler. Yargıya yönelik talimat ve müdahaleler sonucu dün verilen tutuklama kararı, yargı bağımsızlığı açısından endişe, demokrasi değerleri bakımından ise utanç vericidir" diye kaydetti.
AKP’NİN YÜZYIL VİZYONU BASKI VE ŞİDDETTİR
Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, İsmet İnönü Parkı'nda açıklama yaparak, Fincancı’nın tutuklanmasını protesto etti. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada konuşan İHD Adana Şube Başkanı Yakup Ataş, hukuksuzluğa son verilerek, Fincancı’nın serbest bırakılmasını talep etti.
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak ise, AKP’nin yeni yüzyıl vizyonunun baskı, şiddet, gözaltı, açlık, işsizlik, yoksulluk olduğunu belirterek, ortak mücadele çağrısında bulundu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl Eşbaşkanı Mehmet Karakış da, Fincancı'nın tutuklanmasına tepki gösterdi.
FİNCANCI'NIN YANINDAYIZ
Dersim Emek ve Demokrasi Platformu da, Sanat Sokağı'nda açıklama yaptı. Platform adına açıklama yapan SES Dersin Şube Eşbaşkanı Serap Kahraman, Fincancı'nın gözaltına alınması, tutuklanması ve TTB üyelerinin görevden uzaklaştırmakla tehdit edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, "Halk sağlığını savunmak, savaşa karşı olmak, bilimin gerçekliğinde yapılması gerekenleri söylemek suç değildir. Bizler Dersim Emek ve Demokrasi Platformu olarak pandemide, sağlık hakkı ve emek mücadelesinde yan yana olduğumuz TTB ve her zaman yaşamdan, hakikatten yana olan Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın yanında olduğumuzu bir kere daha belirtiyoruz" dedi.
‘SERBEST BIRAKILSIN’
Mersin Tabip Odası (MTO) ve Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, oda binası önünde açıklama yaptı. “Şebnem Korur Fincancı yalnız değildir”, “Hukuksuzlukla susturamazsınız” pankartının açıldığı açıklamayı MTO Yönetim Kurulu üyesi Reyhan Balaoğlu okudu. Balaoğlu, Fincancı’nın derhal serbest bırakılmasını istedi.
'FİNCANCI ONURUMUZDUR’
İstanbul’da, İHD ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV), dernek binasında basın toplantısı düzenledi. “Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı serbest bırakılsın” pankartının açıldığı toplantıda, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “Herkes farklı herkes eşit” ve “Irkçılık ve ayrımcılık insanlık suçudur” dövizleri asıldı.
Açıklamayı yapan TİHV Yönetim Kurulu üyesi ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ümit Biçer, Fincancı’nın serbest bırakılması için bütün yasal itiraz süreçlerinin kullanacaklarını ifade ederek, Fincancı’nın ömrünü insan hakları ihlallerine adadığının altını çizdi. Biçer, “Fincancı onurumuzdur! Bu hukuksuzluk ve haksızlığa karşı Türkiye ve dünyada oluşan dayanışma ortamlarının da katkısıyla sevgili arkadaşımızla en kısa zamanda kucaklaşacağımızdan hiç kuşkumuz yoktur” şeklinde konuştu.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Kadın Meclisi ise İstanbul Şişli’de bulunan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 3 Nolu Şubesi’nde açıklama yaptı. Açıklamayı KESK İstanbul Kadın Meclisi adına yapan Meryem Göktepe, yargının siyasi iktidarın baskı politikalarının bir enstrümanı olduğuna dikkat çekti. Mezopotamya Ajansı ve Jinnews’çalışanların gözaltına alınmasına da değinen Göktepe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Baskın sırasında gazetecilerin darp edilmesi ve ters kelepçe işkencesi uygulanması; gazetecilik faaliyetini kriminalize etmenin yanı sıra insan hakları ihlalleridir. Gözaltına alınan ve tutuklu bulanan tüm gazetecilerin derhal serbest bırakılmalıdır. Özgür basın susturulamaz.”
'SUSMADIK, SUSMUYORUZ'
Batman Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri de, Atatürk Park’ında basın açıklaması gerçekleştirdi. “Susmadık, susmuyoruz, susmayacağız, yaşam ve hakikatin yanındayız, Şebnem Korur Fincancı yalnız değildir” pankartının açıldığı açıklamada sık sık, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat emiyoruz” ve “Şebnem hoca yalnız değildir” sloganları atıldı. Açıklama yapan Batman Tabip Odası (BTO) Sekreteri Sevcan Dündar, iktidarın yarattığı krizleri yönetemedikçe nasıl saldırganlaştığını bir kez daha gördüklerini belirterek, “Faşizm, son icraatı sansür yasası ile önce Kürt gazetecilere saldırmış, işkence gözaltına almış. Ardından savcılığa ifade vermeye geleceğini dilekçe ile bildiren Şebnem Korur Fincancı’yı evine baskın yaparak ve iktidar medya organı TRT’nin manipülatif haberleriyle kriminalize ederek gözaltına almıştır. Bugün yargılanma sürecini takip eden meslek örgütü ve sendika üyesi arkadaşlarımız adliye çevresinde beklerken polis tarafından darp edilmiş, 5kadın arkadaşımıza da polis sebepsiz yere saldırarak hukuksuzca gözaltına almıştır. Bunları kabul etmiyoruz!” diye konuştu.
Açıklama “Şebnem hoca yalnız değildir” “Şebnem hoca onurumuzdur” sloganlarıyla sona erdi.