ANKARA - Danimarka merkezli Solidaritet gazetesi, özgür basına yönelik saldırıları kınayarak, "Türk devleti ifade özgürlüğünü ve gazeteciliği vahşice bastırıyor" dedi.
Danimarka merkezli Solidaritet Gazetesi, bugün yayınladığı yazısında gözaltına alınan 11 gazeteciyle ilgili Türkiye'yi kınadı ve dayanışma mesajı verdi.
Solidaritet, Türkiye yargısının AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla hareket ederek Özgür Basına operasyonlar düzenlediğini belirterek, gazetecilerle dayanışma içinde olduklarını bildirdi. Solidaritet, "Gazetemiz, Erdoğan'ın özgür basına yönelik saldırılarını şiddetle kınıyor. Türk devleti ifade özgürlüğünü ve gazeteciliği vahşice bastırıyor. Despot Erdoğan'ın son saldırı dalgasını şiddetle kınıyor ve tutuklu gazetecilere tam desteğini sunuyor" açıklaması yaptı.
‘BÜYÜK BİR OPERASYONUN PARÇASIDIR'
Türkiye'deki basın ve ifade özgürlüğü sorununun uzun yıllardır sürdüğüne dikkat çeken Solidaritet, şu ifadelere yer verdi: "Bağımsız Kürt haber kuruluşu Mezopotamya Ajansı'ndaki meslektaşlarımızın vahşice saldırıya uğradığı, gazeteci Berivan Altan'ın Ankara'daki evine baskın düzenlenerek gözaltına alındığını okuduk. Gazetecileri Koruma Komitesi'ne göre, Berivan Altan ile en az 11 gazetecinin gözaltına alınması daha büyük bir baskı ve operasyonun bir parçasıydı. Erdoğan rejimi altında gazetecilik faaliyetleri acımasızca bastırıldı ve 2016'daki başarısız darbe girişiminden bu yana gazetecilere yönelik zulmün yoğunluğu da arttı. Uluslararası Af Örgütü'ne göre, 2016'da dünyadaki tutuklu gazetecilerin üçte biri Türkiye cezaevlerinde tutuluyor. Bu rakamlarla Türkiye'nin dünyanın en çok gazeteci hapseden ülkesi olduğu belgelenmiş oluyor. Şimdi basının bu devlet sansürüne karşı sesini yükseltmesinin zamanı."
'SEÇİM ÖNCESİ BOĞMA GİRİŞİMİ'
Gazete, bu saldırının iktidarın giderek despotlaştığı Türkiye'de demokrasi ve özgürlüğe yönelik bir dizi saldırının yalnızca sonuçlarından biri olduğunu belirtti. Gazete, "Ortada net bir kanıt olmamasına rağmen Türk hükümeti, iktidarını sağlamlaştırmak için başarısız darbe bahanesini kendi leyhine kullandı. 50 binden fazla kamu görevlisi görevden uzaklaştırıldı, çok sayıda üniversite kapatıldı, 16 TV kanalı ve en az 45 gazete kapatıldı. Türk halkı -bildirildiğine göre yıllık yüzde 183'e varan- ağır enflasyonun boyunduruğu altında acı çekmeye devam ederken, bu baskı hem Türk vatandaşlarının dikkatini Erdoğan'ın başarısız politikalarının yol açtığı gerçek ekonomik zorluklardan uzaklaştırmaya yönelik bir girişim, hem de Türkiye'deki 2023 genel seçimleri öncesinde muhalifleri boğma girişimidir" açıklamasını yaptı.
DAYANIŞMA MESAJI
Danimarkalı politikacıları, gazetecileri ve taban hareketlerini bu konu üzerinde durmaya çağıran gazete, uluslararası desteğin Türkiye'deki emekçi sınıfın bu diktatörlük iktidarına son verebilmesi için yardımcı olacağına inandıklarını belirtti. Gazete, yazının devamında şunlara yer verdi: "Kendinden önceki pek çok ‘güçlü adam’ gibi, Erdoğan'ın gücü de kamuoyunu kontrol altında tutabilmeye dayanıyor. Doğruyu söyleyen özgür basına saldırma ihtiyacının temelinde de bu yatıyor ve özgür basına olan saldırısı aslında kendi rejiminin baskı altında olduğunu kanıtlıyor. Küresel destek eylemlerinin Türkiye'deki bu acımasız tiranı görevden alınmasına yardımcı olabileceğine inanıyoruz. Bu nedenle, Erdoğan'ın özgür basına yönelik saldırılarını en güçlü şekilde kınadığımızı ve tutuklu gazetecilerle dayanışmamızı ifade etmek istiyoruz."