İZMİR - Adalet Nöbeti’ni sürdüren tutuklu yakınlarından Hanım Sever, çocukları ve İmralı üzerindeki tecrit kaldırılmayana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söyledi.
Hasta ve infazı yakılan tutukluların tedavi edilmesi, tüm cezaevlerinde tecrit uygulamasının kaldırılması talebiyle tutuklu yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti 130’uncu gününde İzmir Barosu önünde devam etti. “Deng bide zindanan” ve “Hasta tutsaklara özgürlük” yazılı önlükleri giyen tutuklu yakınlarının eylemine Halkların Demokratik Partisi (HDP) Foça İlçe Örgütü destek verdi.
Burada konuşan tutuklu yakını Hanım Sever, adalet isteyen avukatların, barış isteyen doktorların ve doğruyu yazan gazetecilerin gözaltına alındığını ifade etti. Bütün bunlara karşı olduklarını belirten Sever, “Biz anneyiz yüreğimiz yanıyor. Çocuklarımızın üzerine bomba düşmesin diye buradayız. Gazeteciler mecburen bizi çekiyor. AKP’yi de CHP’yi de MHP’yi de kınıyorum. Neden doğruyu yazmıyorlar? Biz çocuklarımız, doktorlarımız, gazetecilerimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz. Hepsi bizim çocuklarımızdır, onların gözaltına alınmasını istemiyoruz. Biz barışın İmralı’da sağlanacağını biliyoruz. Biz barış olana, çocuklarımız ve İmralı üzerindeki tecrit kaldırılmana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
‘ÇOCUKLARIMIZ DAHA DEĞERSİZ OLAMAZ’
HDP Foça İlçe Eşbaşkanı Mukaddes Işık ise, iktidar mensuplarının da çocukları olduğunu hatırlatarak, “Anneler evlatlarını kolay büyütmediler. Birilerinin çocukları çok değerli, bizlerin çocukları değersiz olamaz. Memleketin tüm varlığını toplayıp, varlık içinde yaşıyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil” dedi.
‘HAKLININ YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Tutukluların suçlu olmadığı halde cezaevlerinde yıllarını tükettiğini vurgulayan Işık, infazını tamamlamış tutukluların infazı yakılarak işkencenin devam ettiğini söyledi. Işık, “Tutukluların can güvenliği yetkililerin sorumluluğunda. Anneler kaygıyla çocuklarının başına ne gelecek, sağlıkları ne olacak diye yaşıyorlar. Sonuna kadar haklının yanında olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.