Günay: Özgür Basını susturmaya gücünüz yetmeyecek

ANKARA - HDP Sözcüsü Ebru Günay, AKP’nin korku iklimi yaratmak istediğini belirterek, “Özgür Basını susturmaya kimsenin gücü yetmedi, sizin de yetmeyecek” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin Genel Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. Günay’ın gündeminde, Ankara merkezli soruşturma kapsamında Mezopotamya Ajansı ve JINNEWS muhabirlerinin gözaltına alınması, kimyasal silah saldırılarına dair yaptığı açıklamalar nedeniyle hedef gösterilen Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması, Cumhuriyet’in kuruluş yıldönümü, partisi üzerinden yürütülen seçim tartışmaları yer aldı.
 
AKP KORKU İKLİMİ YARATIYOR 
 
Gazetecilerin gözaltına alınmasına değinen Günay, şunları söyledi: “Bu hafta da maalesef yine Kürtler başta olmak muhalif pek çok kesime yönelik hukuksuz, kuralsız ve haksız saldırılar yaşandı. AKP seçime giderken yaratacağı korku iklimi ile toplumu sindireceğini, korkutacağını ve teslim almaya çalışarak çöküşünü ve gidişini durduracağını sanıp iktidarını böylece sürdürmeye çalışıyor. 
 
GAZETECİLERE İŞKENCE GÖRÜNTÜLERİ 
 
Öncelikle AKP iktidarı, işe özgür basın çalışanlarını işkence ile gözaltına almakla başladı. Yaptığımız her açıklamada bu salonda haber takibi yapan Mezopotamya Ajansı ve Türkiye’nin tek kadın haber ajansı olan JINNEWS muhabirleri Berivan Altan, Emrullah Acar, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Diren Yurtsever, Habibe Eren, Öznur Değer, Zemo Ağgöz, Ceylan Şahinli, Derya Ren, Deniz Nazlım gözaltına alındı. Evleri basıldı. Kitaplara, fotoğraf makinelerine el konuldu. Gazetecilere yapılan işkence görüntüleri de yandaş medyaları üzerinden servis edildi. Gazeteciler 3 gündür gözaltında ve halen 16 Özgür basın emekçisi ise halen tutuklu.
 
ÖZGÜR BASINI SUSTURMAYA KİMSENİN GÜCÜ YETMEDİ 
 
Elbette, baskılarınız, tutuklamalarınız, işkence ile yaptığınız gösteriler ve korkutma politikalarınız özgür basını susturamayacak. Bu yöntemleri sizden önceki iktidarlar da denedi. Şimdiki karanlık ortaklarınız bunu en iyi bilenlerdir. Gazete binaları bombalandı. Onlarca gazeteci katledildi. Gazete ve televizyonları kapatıldı. Ama Özgür basını susturmaya kimsenin gücü yetmedi. Sizin de yetmeyecek. Özgür basın emekçileri hakikatleri yazmaya devam edecekler. Apê Musa’nın, Gurbeteli’nin, Metin Göktepe’nin, Hafız Akdemir’in miras bıraktığı özgür basın geleneği hakikatleri yazmaya devam edecek.
 
ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNAN HERKES BİRER GAZETECİDİR
 
Geçtiğimiz hafta bütün itirazlara rağmen Meclis’ten Sansür Yasasını geçirdiniz. O zaman da dile getirdik. Şimdi yine söyleyelim. Sizin de sonunuz, basına saldırmayı varlık gerekçesi sayan iktidarlar gibi olacak. Artık demokrasiyi ve ifade özgürlüğünü savunan herkes birer gazetecidir. Hepimiz birer Özgür Basın çalışanıyız. Sizin Kürt düşmanlığınızı, demokrasiye yönelik darbelerinizi, rant ve yolsuzluklarınızı yazmaya, söylemeye devam edeceğiz.”
 
FİNCANCI’NIN GÖZALTINA ALINMASI 
 
Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasına değinen Günay, “İktidarın hakikatlere tahammülsüzlüğü her yerde kendini gösteriyor. Gazetecilere yönelik saldırıdan sonra da hakikatleri dile getiren bilim insanı ve TTB başkanı Şebnem Korur Fincancı iktidarın ve küçük ortağının yargıya verdiği talimatla hukuksuzca gözaltına alındı. Savcılığa gelip ifade vereceğini beyan etmesine rağmen korku iklimi yaratmak için evinden gözaltına alındı. Kolluk marifeti ile şov yapmak bir iktidar klasiğine döndü. Şebnem hoca bir an önce serbest bırakılmalıdır.  Ayrıca bunu fırsat bilerek kendinize yandaş yapamadığınız sivil toplum kuruluşlarına kayyımlar atamaya çalışmak da toplum düşmanlığınızın, demokrasiye darbeciliğinizin göstergesidir” dedi. 
 
‘YARGI SUÇLARINIZI GİZLEMEYECEKTİR’
 
İktidarın yargıyı sopa olarak kullandığını dile getiren Günay, “İktidar her suç işlediğinde hakikatleri gizlemek için yargı sopasını devreye sokuyor. Her konuşmanızı emir telaki eden yargı bile sizin işlediğiniz suçları ve hakikatleri gizleyemeyecektir” diye konuştu. 
 
KİMYASAL SİLAH GÖRÜNTÜLERİ 
 
Günay, kimyasal silah saldırılarına dair, “Savaş iktidarına dönüşen AKP iktidarı bütün insanlık değerlerini ayaklar altına alarak savaş politikalarında ısrar etmeye devam ediyor. Basına yansıyan kimyasal görüntüleri bu konudaki ahlaksızlığın, kuralsızlığın son noktasıdır. Dolayısıyla hakikatleri söyleyenleri gözaltına alarak, tehditler savurarak, envanterimizde yok diyerek işlediğiniz savaş suçunun üzerini örtemezsiniz. Buradan vicdan sahibi demokratik kamuoyuna ve muhalefete bir kez daha çağrı yapıyoruz, iktidarın kirli ve sınır tanımayan savaş politikalarına sessiz kalmayın. Sessiz kalınan her savaş politikası iktidarın kendini temize çekerek değirmenine su taşımaktır. Bu suça ortak olmayalım” çağrısında bulundu.
 
KARANLIK BİR ÜLKE YARATMAK İSTİYORLAR 
 
Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşte böyle bir ortamda güya yeni yüzyıl vizyonu açıklıyorlar. Erdoğan yarın ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ programına katılacak. Hayal ettikleri Türkiye’nin yüzyılı böylesine karanlık, böylesine otoriter, böylesine saldırgan, farklılıklara tahammül edemeyen, tek sese ve tek kimliğe mahkûm edilmiş bir yüzyıl. Bugünkü dünyada böylesine karanlık bir yüzyıl kurmak mümkün olmadığı gibi Türkiye halkları da asla buna izin vermeyecektir. Biz böyle bir tahayyülü reddediyoruz. 
 
CUMHURİYETİN YENİ YÜZYILINA İNKARLA GİRİLİYOR
 
Değerli arkadaşlar bu vesileyle cumhuriyetin dününe ve yarına ilişkin görüşlerimizi bir kez daha paylaşmak istiyoruz. Ne yazık ki cumhuriyetin 100. yılına, tarihinin en kaotik ve fırtınalı dönemeci ile giriyoruz. Yeni bir devlet aklının, yeni bir ideolojinin dayatıldığı, toplumun tasfiye edilmeye çalışıldığı, dar bir grubun çıkar dünyasına göre şekillendirilen, tüm kurumsallıkları dağıtılan bir rejim kodu ile karşı karşıyayız. AKP ve yanına aldığı küçük ortağı ile açıktır ki Cumhuriyetin 2.yüzyılına yeni bir inkâr konsepti ile giriyor. Özellikle Aleviler ve Kürtler başta olmak üzere, halklara dönük tahammülsüzlüğün arşa ulaşması, düşünce ve ifade özgürlüğüne sistematik tahammülsüzlük, kadın düşmanlığı ve kayyım rejimi bunun göstergeleridir.
 
Hep ifade ettiğimiz gibi Cumhuriyet ağır bir kriz yaşamaktadır. Cumhuriyeti savunanları, ona değer verenleri, özgürlük talep edenleri samimi bir şekilde bugün yaşanan siyasi krize nasıl gelindiğini, hangi hataların Türkiye’yi buraya sürüklediğinin muhasebesini yapmaya çağırıyoruz. Cumhuriyet ya demokratikleşerek varlığını sürdürecek ya da dayatılan tekçilikle bugünkü krizlere mahkûm olacak. 
 
DEMOKRATİK CUMHURİYETİ SAVUNUYORUZ
 
Hem tekçiliği hem de cumhuriyeti hem inkârı hem de özgürlüğü bir arada savunmanın imkânı yoktur, kalmamıştır. Demokratikleşme yerine otoriter yaklaşımlar, sorunları daha da içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Dikkat edilirse AKP’nin yarın açıklayacağı Türkiye’nin Yüzyılı vizyonunda cumhuriyete yer verilmemiştir ve bu da ne yazık ki demokratikleşmeyen bir sistemin kaçınılmaz sonucudur. 
Biz HDP olarak uzun süredir ifade ettiğimiz üzere, Cumhuriyetin yaşadığı krizi ‘Demokratik Cumhuriyet’ fikriyatı ile aşılabileceğini söylüyoruz. Bu fikre toplumsal uzlaşmayı ifade eden 1920 Meclisinin çoğulcu karakterinden ve 1921 Anayasasının demokratik ruhundan feyz alan, çağdaş demokratik süreçleri güncelleyen, merkez-yerel dengesini kuran, yerel yönetimin önemini yadsımayan, toplumsal uzlaşıyı ilerlemenin dinamosu gören ‘Demokratik bir Anayasanın’ eşlik etmesi elzemdir diyoruz. Cumhuriyeti toplumsallaştıracak bir perspektif ile adalet, özgürlük ve demokrasinin tesis edileceği açıktır.
 
TÜRKİYE HALKLARI KADER AYRIMINDADIR
 
Kürt sorunu ile yüzleşmekten kaçan, kaçarken de her türlü inkârı dayatan bir rejim gerçeği, asla nitelikli bir cumhuriyet kuramaz, tartışmasını dahi yürütemez. Bu nedenle, Türkiye halkları bir kaderin ağzındadır. Bu kaderin demokrasi, adalet, özgürlük ve totaliter, faşist olmak üzere iki yüzü vardır. Ve bu yüzlerin somutluk kazanacağı en kritik zaman önümüzdeki seçimlerdir.
 
ÜLKENİN GELECEĞİ ÜZERİNDEN SEÇİMLERE YAKLAŞIYORUZ
 
Bu seçimler elbette Türkiye açısından son derece kritiktir ve partimiz, hem halk desteği hem de siyasal gücüyle bu seçimlerde anahtar partisi konumundadır. Biz kuşkusuz dar siyasi hesaplara değil ülkenin ve halkların ortak demokratik geleceği üzerinden bu süreci ele alıyoruz ve seçimlere de böyle yaklaşıyoruz. Bunun için bütün parti kurullarımız bu doğrultuda seçim stratejimizi adım adım hayata geçirmek için çalışıyor.
 
HDP’NİN YOL HARİTASI
 
Geçtiğimiz pazartesi günü de Merkez Yürütme Kurulumuz seçim sürecinde partimizin izleyeceği yol haritası üzerine kapsamlı tartışmalar yürüttü. MYK’mız cumhurbaşkanlığı adaylığını Üçüncü Yol stratejimize uygun bir hatla, halkımızın beklentileri ve talepleri doğrultusunda ele aldı. HDP seçimde ortaya koyacağı strateji ile ülkenin geleceğini belirleme rolüne sahiptir. Öncelikle halkımız, HDP’nin ne belli ittifaklar özelinde sıkıştırılması manipülasyonlarına ne de HDP’nin tutumuna ilişkin dezenformasyonlara itibar etmelidir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilkesel buluşmalar neticesinde bu rolü en doğru biçimde oynayacağımızdan halkımızın şüphesi olmasın. 
 
YOLUMUZ ÜÇÜNCÜ YOLDUR
 
Öncelikle belli ittifaklar üzerinden bizi siyaset alanında sıkıştırmaya çalışanlara bir kez daha açık biçimde ifade etmek istiyoruz ki HDP Üçüncü Yol hattı üzerinden siyasetini inşa eden Türkiye’nin en güçlü siyasal hattıdır. Üçüncü Yol stratejisiyle HDP, halkımızın yüzyıldır mahkûm edildiği bu iki kutba da mecbur olmadığını ortaya koymaktadır. HDP ikinci yüzyılda demokratik cumhuriyetin hayata geçtiği bir yüz olmasını sağlayacak yegâne partidir. 
 
EN GÜÇLÜ SEÇİM STRATEJİSİ 
 
HDP halkımızı asla ne seçeneksiz bırakacak ne de kötü seçeneklere mahkûm edecektir. HDP Üçüncü Yol çizgisi doğrultusunda Türkiye’deki bütün halk ve inançların; sosyalistlerin, emekçilerin, gençlerin, kadınların kurduğu ve içerisinde olduğu demokratik, barışçıl ve ekolojik ittifaklarla en güçlü ve en doğru seçim stratejisini hayata geçirecektir. HDP tarihsel mirasıyla, güçlü çözüm programıyla, ortak mücadeleyle, stratejik ittifaklarla en güçlü seçeneği yaratacaktır. Halkımızın bundan şüphesi olmasın.
 
ADAY ÇALIŞMALARI BAŞLADI 
 
Biz cumhurbaşkanlığı seçiminde isimler üzerinden tartışmayı doğru bulmuyoruz, meselenin ilkeler ve yöntemler üzerinden gerçekleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Partimiz parlamento seçimlerine kendi ittifaklarıyla girecektir. HDP’nin cumhurbaşkanı adayında aradığı özellikler nettir: Cumhurbaşkanı adayımız, tutum belgemizde yer alan 11 ilke üzerinden netleşecektir.
 
GEÇİŞ SÜRESİ İLKELERİ 
 
HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı geçiş süreci ilkelerini esas alır, belli grupların, kişilerin, kimliklerin ve zümrelerin çıkarlarını değil halkın çıkarlarını esas alır ve toplumu savunur. HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı: Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin lağvedilmesini, yerine yerel yönetimlerle güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunur. Güçlü demokrasiyi savunur. Tarafsız ve bağımsız yargıyı savunur. Kürt sorununda demokratik çözümü savunur. Adayımız, Türkiye’nin çözmesi gereken en köklü sorunu Kürt sorunu olduğuna inanır ve demokratik çözüm ve barış konusunda üzerine düşen her şeyi yapmaya, Türkiye’deki bütün toplumsal kesimlerin sorunlarını ve kaygılarını dikkate alan yapıcı bir rol üstlenir. Barışçı dış politikayı savunur. Kadın özgürlükçü bir yaşam ile eşitliği savunur. Toplumsal cinsiyet özgürlüğünü esas alır. Ekonomide adaleti savunur. Kamu yönetiminde liyakati savunur. Doğa talanına karşı ekolojiyi savunur. Gençler için özgür yaşamı ve geleceği savunur. Çocukları toplumsal öznelliğini ve çocuk haklarını esas alır. Demokratik anayasayı savunur. Sivil, özgürlükçü, yeni bir anayasanın gerçek anlamda bir toplumsal sözleşme Türkiye’de yeni bir başlangıcın ve demokratikleşmenin tacı olacağına inanır. HDP Cumhurbaşkanı adayında aradığımız özellikleri bu şekilde net biçimde ortaya koyduk ve adayımızı belirlemek için çalışmalarımıza başladık.
 
İKTİDAR RANT AKTARMAYI SÜRDÜRÜYOR
 
Dün Resmi Gazete’de 2023 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı açıklandı. Milyonlarca insanın açlık ve yoksullukla yaşamaya devam edeceği, bir avuç zenginin ise mülküne mülk katacağını gördüğümüz bir programa şahit olduk. AKP-MHP ittifakının bu ülkenin yüzde 99’unun derdiyle ilgisi olmadığını, bir avuç sermayeye ve yandaşa rant aktarmakta ısrarcı olacağının itirafını gördük.
 
BANKALAR YÜZDE 500 KAR EDİYOR
 
2021-2022 yılları, Türkiye tarihinde en büyük ekonomik kriz ve hayat pahalılığı dönemlerinden biridir. Hemen her gün milyonlarca insan öğün atlıyor, binlerce genç en temel yaşamsal faaliyetleri gerçekleştiremiyor. Fakat aynı bu dönemde ‘faize karşıyım’ diyen Erdoğan’ın yönetiminde bankalar yüzde 500’den fazla kar etmiştir. Daha birkaç ay önce ‘Rant ile beslenen iş dünyasının devri bitti’ diyen AKP genel başkanı ortaya çıkardığı milyonlarca aç ve yoksul, ama yüzde 520 kar eden faiz merkezi bankalar tablosuyla övünmeye devam edebilir.
 
ZENGİNİ DAHA FAZLA ZENGİN ETMENİN ARACI 
 
16 Nisan 2017 tarihinde OHAL şartları altında Türkiye’de rejimini değiştiren bu iktidar o günden bugüne kaynakları faiz lobileri, savaş baronları ve yandaşlara harcamaya devam ediyor. Sadece şunu diyelim, bankalar milyarlarca lira kar ederken 2017 ile 2022 yılları arasında sosyal koruma harcamalarının gayri safi yurt içi hasıla içindeki payı yüzde 8,4’ten yüzde 6,9’a düşmüştür. Yani AKP-MHP ittifakının Türkiye halklarına dayattığı sistemde bir avuç mülküne mülk katarken milyonlarca insan açlığa mahkûm edildi. Devlet ise bu denklemde zengini daha fazla zengin yapmanın aracı olarak kullanıldı.
 
HESABINI YARGI KARŞISINDA MUTLAKA VERECEKSİNİZ
 
Toplumu ‘devleti temsil ediyoruz’ diyerek ikna etmeye çalışan AKP-MHP ittifakının devletle ilgili asıl gündemi büyük karlar etmektir. Bu ittifak, sömürebildiği her duygudan para çıkarma, eline geçirdiği her kurumdan mülk edinmeyi pusula olarak belirlemiştir. Ama biz diyoruz ki, demokratik bir Türkiye’yi var edeceğiz, sizler de yediklerinizin hesabını bağımsız yargı karşısında vereceksiniz.”
 

Diğer başlıklar

28/10/2022
18:34 İran’dan Şarbajêr’e saldırı: 1 ölü, 2 yaralı
17:33 Dedeoğulları davasında tahliye: Sanıklara haksız tahrik indirimi
17:31 Tutuklu yakınları ve gazeteci Kuray’a 1 günlük gözaltı kararı
17:29 Silopi’de kadın buluşması
17:10 Erzurum’da bir kadın katledildi
17:05 KESK Kadın Meclisi: Barış ve ifade özgürlüğünün yanındayız
16:28 Kayyım organizasyonu için cadde ve sokaklar kapatılacak
16:16 Gazetecilerin ifadeleri dosyadan bihaber savcılar tarafından alınıyor
16:02 Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
15:58 ‘Kürt halkına karşı işlediğiniz suçları örtbas edemeyeceksiniz’
15:52 TTB’den AB Büyükelçiliği’ne ziyaret
15:42 Cizrelilere kayyım organizasyonu çağrısı: Katılmayın
15:41 HDP Gençlik Meclisi üyesi 3 kişi serbest bırakıldı
15:36 Çiçek ve Buldan’dan Aysel Tuğluk’a ziyaret
15:29 ‘Türkiye’nin hava kirliliği mevzuatında limit değer yok’
15:20 KESK Amed Şubeler Platformu: OHAL Komisyonu lağvedilsin
15:10 Çukurova TUAYDER: Tutukluların sesi olamaya devam edeceğiz
14:58 Jîna Eminî'in ailesine ev hapsi
14:55 3 tutuklunun bulunduğu koğuşa ‘sanayi tipi’ fatura!
14:47 Roboski Katliamı 130’uncu ayında: Failler korunuyor
14:29 Hakan Arslan’ın babası: Gazetecileri serbest bırakın
14:24 BM İran Özel Raportörü: Eylemlere Kürtler ve kadınlar öncülük ediyor
14:02 Tutuklu yakınları el ele tutuşarak yürüyüş düzenledi
13:56 Slavoj Zizek: İran mücadelesini kendi mücadelemizle eş anlamlı görmeliyiz
13:50 TTB: Demokrasiye vurulan darbelere karşı mücadele edeceğiz
13:29 CHP'li Başarır’a Soylu fezlekesi
13:23 HDP’den Cemevleri düzenlemesine şerh
13:10 Alınteri: Özgür Basının yanındayız
13:05 Kobanê Davası: İddianame Cumhur İttifakı’nın siparişiyle hazırlandı
12:53 Filipinler’de sel ve toprak kayması: 13 ölü
12:48 PEN International: Gazeteciler derhal serbest bırakılmalı
12:29 Van’da şüpheli kadın ölümü
12:25 İran’da direniş büyüyor
12:09 Gazeteciler ters kelepçeyle adliyeye getirildi
11:57 Bolu’da tutuklular hak ihlallerine karşı açlık grevinde
11:51 Şenyaşar ailesi: Karanlığı adalet ile aydınlatacağız
11:44 Qesra Balindeyên Xemgîn oyunu 4 kentte sahnelenecek
11:29 İkitelli Sanayi Sitesi'nde patlama
11:27 Mersin'de 9 kişi gözaltına alındı
11:20 'Kimyasal Silahlara Karşı İnsanlık Yürüyüşü’ne katılım çağrısı
11:15 Tutuklu gazeteciler: İktidar kimyasal gündemini perdelemek istiyor
11:15 Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’ni su bastı
11:13 Gözaltındaki gazeteciler Ankara Adliyesi’ne getirildi
10:47 Tozbey: Devlet kadın cinayetlerinde erkekleri destekliyor
10:28 Uzman çavuş evli olduğu kadını ağır yaraladı
10:18 'Kimyasal kullanmak suçtur, Şebnem hoca onurumuzdur'
10:14 Başsavcılıktan Fincancı’nın görevden alınması için davaname
10:07 AKP’nin kültür-sanat 'iki yüzlülüğü'
10:00 Abdullah Öcalan'a 6 aylık avukat görüş yasağı verildi
09:59 Firdevs Babat’ın otopsi raporunda işkence izleri
09:39 Cizre kayyımından tüm okullara festival talimatı
09:38 Kayyımdan 29 Ekim için 'emirli' davetiye
09:37 Denizli hedefte: En az 71 maden ocağı, 36 yeni ÇED kararı
09:31 Amasra maden faciası: Devlet dosyaları kaçırıyor
09:24 Abdullah Öcalan’ın avukatı: Üçüncü Yol cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırabilir
09:02 İşçilerin temsilcileri: Tek çözüm birlikte mücadele
09:01 Gazeteci Kemal: Türk ordusu ne ilerleyebiliyor ne de geri gidebiliyor
09:00 Barış Anneleri'nden kimyasal silah tepkisi: Sessiz kalmayalım
09:00 Eski asker Yaylalı: Savaş suçlarının bizzat şahidiyim
09:00 28 EKİM 2022 GÜNDEMİ
08:31 Amasra’daki maden faciası soruşturmasında 24 gözaltı
27/10/2022
23:35 Meclis, Sayıştay ve Kamu Denetçiliği bütçeleri kabul edildi
23:13 Amed Tiyatro Festivali 8’inci gününde sürüyor
22:55 Mersin’de bir kişi tutuklandı
22:38 Şentop HDP’li vekilleri hedef aldı
21:24 Cizre’de yaşanan katliamı protesto eden avukatların duruşması görüldü
20:18 Bern’de resmi bilgilendirmeler artık Kürtçe de yapılacak
19:41 Aysel Tuğluk cezaevinden çıktı
19:05 'Jin, jiyan, azadi sloganı susmayacak'
18:56 ‘Fincancı’nın tutuklanması adil yargılanmaya darbedir’
18:48 İzmir'deki gazeteciler: Susmayacağız, yazmaya devam edeceğiz
18:38 KESK eyleminde Fincancı’ya destek: Hocamızın yanındayız
18:33 'Şebnem hoca kimyasal gazların kullanımına karşı sorumluluğunu yerine getirdi'
18:20 Gazeteciler emniyete ifade vermeyi reddetti
18:12 HDP’den Fincancı açıklaması: Karar yok hükmünde
18:08 Kobanê Davası: DAİŞ yargı eliyle meşrulaştırılıyor
18:04 Fincancı: Ben ATK uzmanıyım
18:01 Çukurova TUAY-DER’in etkinliği yasaklandı
17:40 Bartın faciasında 25 kişi hakkında gözaltı kararı
17:04 Hasta tutuklu yakınları işkenceye dikkat çekti
17:00 Batman’da polisin bir aileye uyguladığı şiddet görüntülere yansıdı
16:59 Saray Belediyesi eski Eşbaşkanı Çalışkan tahliye oldu
16:59 Hol Kampı’ndan kurtarılan çocuk YBŞ’ye teslim edildi
16:58 KESK’in 48 üyesi beraat etti
16:42 Danimarka basını: Türkiye gazeteciliği vahşice bastırıyor
16:25 HDP’li Eşbaşkan Hüseyin Uzun tutuklandı
16:24 Adalet Bakanı Bozdağ'a tepki: Yine aynı senaryo!
16:19 Köpekli işkenceye maruz kalan Çetin davasında mütalaa hazırlanacak
16:08 Şebnem Korur Fincancı tutuklandı
16:06 Adana’da kimyasala karşı duvar yazılaması
15:53 Erdoğan'ın ‘10-15 çocukları var’ sözlerinin araştırılması talebi
15:50 DFG’yi ziyaret eden Temel: Gazeteciler serbest bırakılsın
15:26 Konya saldırı davası: 112 kayıtları görülmedi
15:23 Gazeteci Coşkun ve Pehlivan davasında reddi hakim talebi
15:22 Mahabad'da valilik binası ateşe verildi
15:16 Kuran Kursu’nda tecavüz davası: Çocuklar işkenceyi anlattı
15:15 Adalet Nöbeti: Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz
15:09 İstanbul Tabip Odası: Şebnem Hoca onurumuzdur
14:52 İran rejimi provokasyon peşinde!
14:33 Alevi kurumlarından HDP’ye ziyaret
14:28 HDP Ortadoğulu siyasetçilerle bir araya geldi
14:22 Tutuklu yakınlarına polis engeli
13:54 Buldan, hakaret davasında şikayetinden vazgeçti
13:49 İç Anadolu’daki cezaevlerinde 3 ayda 23 tutuklu katledildi
13:27 İHD ve ÖHD: Mücadeleyi büyütelim
13:24 Özgür Basın’a yönelik gözaltılar protesto edildi
13:03 Gazetecilerin fotoğrafları asıldı: Özgür Basın susmayacak
12:59 Kobanê Davası’nda yargılanan siyasetçiden Fincancı’ya destek
12:55 Yıllardır süren davada yeniden mütalaa hazırlanacak
12:53 21 kişi hakkında açılan 'akademi' davası ertelendi
12:45 Şentop’dan ‘adalette istikrar’ iddiası
12:34 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından yeni görüşme başvurusu
12:30 HDP Gençlik Meclisi üyesi 3 kişi gözaltına alındı
12:23 Emniyette işkence ve avukat engeline suç duyurusu
12:20 Tuğluk'un avukatı: Bir iki saat içinde tahliyesini bekliyoruz
12:15 Şenyaşar ailesi: Talebimiz herkese lazım olan adalet
12:14 Fincancı’ya tutuklama talebi
12:11 Tuğluk'un ATK raporu cezaevi idaresine ulaştı
12:09 Gazeteciler 15 saat boyunca kelepçeli tutuldu
12:01 4 gazetecinin davaları ertelendi
11:55 Gazeteci Arı’ya 2 yıl hapis cezası
11:42 Gazetecilerin gözaltına alınması İsveç basınında
11:35 Günay: Özgür Basını susturmaya gücünüz yetmeyecek
11:34 AİHM kararına rağmen HDP'li Beştaş'ın yargılanmasına devam edildi
11:34 Urfa’daki ‘etkinlik yasağı’na karşı iptal davası
11:30 Tutuklulardan kimyasal tepkisi: Sessiz kalmayacağız
11:04 Adliye önünde 'tutuklulara özgürlük' açıklaması
11:02 Fincancı ile dayanışma için adliye önüne gelenlere saldırı
10:59 12 ülkenin kadın dışişleri bakanlarından İran açıklaması: Sesinizi duyuyoruz
10:58 Gazeteci Değer: Kısılmaya çalışılan sesleri duyurmaya devam edeceğiz
10:40 Gazeteciler: Amaç gerçekleri susturmak
10:37 KJAR: Bu devrim dünyayı özgürleştirecek
10:29 Gazeteci Nazlım: Gerçekte ısrar etmenin onurunu yaşıyoruz
10:18 İtirazlara rağmen mağdur çocuklar mahkemeye getirildi
10:07 Katil Altun’un telefon görüşmesi 15 ay sonra dosyaya girdi
09:57 Shafii: Direnenler reform değil kökten değişim istiyor
09:48 Fincancı’ya destek: Kimyasalla ilgili hakikat ortaya çıkarılsın
09:42 Yakalanmayan katili arıyorlar: Devletin utanç vesikası
09:21 İstanbul’da gözaltına alınan 57 kişi serbest bırakıldı
09:12 ‘Gerçek haber yayma hakkının önüne geçmeye çalışıyorlar’
09:11 Gülser Yıldırım: İmralı kapıları açılırsa oradan barış eli uzanacak
09:01 KDP Şengal’in kapılarını Êzidîlere neden kapatıyor?
09:01 MATUAY-DER: Cezaevleri tüm toplumun sorunu
09:00 Manisa’da tarım bitiyor: Üzüm bağları, zeytin ağaçları kuruyor
09:00 Abdullah Öcalan: Türkiye yol ayrımında, tek çıkış Demokratik Cumhuriyet
09:00 27 EKİM 2022 GÜNDEMİ
08:33 Zap’ta bir asker daha yaşamını yitirdi
08:10 TTB Başkanı Fincancı adliyeye sevk edildi
26/10/2022
23:58 Öğrencilerden gözaltı protestosu: Hakikat arayışı susmayacak
23:43 Fincancı’nın ifade işlemleri başladı