MERSİN - PİRHA Mersin muhabiri Diren Keser, gazetecilerin gözaltına alınması üzerinden farklı algı yaratılmaya çalışıldığını belirtirken, HDP Mersin İl Eşbaşkanı Hoşyar Sarıyıldız ise, iktidarın gerçek haber yayma hakkının önüne geçmeye çalıştığın söyledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 25 Ekim’de 9 kentte yapılan ev baskınlarında Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, MA muhabirleri Deniz Nazlım, Selman Güzelyüz, Zemo Ağgöz, Berivan Altan, Hakan Yalçın, Emrullah Acar ve Ceylan Şahinli ile JINNEWS muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer, MA’nın Ankara bürosunda bir dönem stajyer olarak çalışan Mehmet Günhan, polis işkencesiyle gözaltına alındı. Gazeteciler Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde tutulurken, 45 günlük bebeği olan Zemo Ağgöz ise, ifade işlemlerinin ardından ev hapsi kararıyla serbest bırakıldı.
Gazetecilerin gözaltına alınmasına yönelik meslek örgütleri, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin tepkileri devam ediyor.
Pir Haber Ajansı (PİRHA) Mersin muhabiri Diren Keser, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin İl Eşbaşkanı avukat Hoşyar Sarıyıldız ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube Eşbaşkanı Hakkı Demir, antidemokratik uygulamalara dikkat çekerek, gazetecilerin gözaltına alınmasını kınadı.
'KİMSE BUNU KABUL ETMEMELİ'
PİRHA muhabiri Diren Keser, 11 gazetecinin gözaltına alınırken servis edilen görüntülerin ve arkasında verilen gerilim müziğinin topluma ve gazetecilere korku duygusunu yaymak için olduğunu belirtti. Gazetecilerin gözaltına alınmasını ve tutuklanmasını yeni bir şey olmadığını Keser, “Geçtiğimiz aylarda da 16 arkadaşımız tutuklandı ve hala iddianameleri yok. Bugün ise 11 arkadaşımız gözaltına alındı ve alınış biçimlerine oradaki muameleye baktığımız zaman o korkunçluğu toplumun kendisine göstermeye çalışıyorlar, bu görüntüleri 84 milyona izletiyorlar, farklı bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Bu suça muhalif basın dediğimiz gazeteler de ortak oluyor, gazeteciler değil ‘PKK basın komitesi yakalandı’ diye servis ederek bazı şeylerin üstünü örtmeye çalışıyorlar. Üstü örtülmeye çalışan şeylere baktığımız zaman bugün bu gazetecilerin neden gözaltına alındığını anlayabiliriz ve bunu topluma anlatmamız gerekiyor. Basın meslek örgütleri de bunu kabul etmemeli toplumda bunu kabul etmemeli” dedi.
‘EMİNE ŞENYAŞAR’IN SESİ KISILMAK İSTENİYOR’
Son dönemde yaşananların seçime nasıl bir ortamla gidileceğini gösterdiğini ifade eden Keser, “Seçim yaklaşıyor ve sokağın sesini duyuran gazeteciler bugün gözaltında. 11 değil 111 gazeteci de gözaltına alınsa, tutuklansa bu hakikat yerde kalmaz, gerçekler sansürlenemez. Bu gerçeği savunanlar ise haberi sansürsüz ortaya çıkardıkları için bugün gözaltında. JİNNEWS de Mezopotamya Ajansı da bu işi layıkıyla yerine getiren gazeteciler. Biz gazeteciler de sesimizi onların sesiyle buluşturacağız. Özgür basın emekçileri olarak bu sesin dalgasını büyütmemiz gerekiyor, bugün kısılmak istenen ses Emine Şenyaşar’ın, Roboski’nin sesi. Kendisine muhalif diyen Sözcü gibi gazeteler, gazetecileri hedef gösteren bir noktadan habercilik yapıyor. Uğur Mumcu, Metin Göktepe, Musa Anter nasıl katledildiyse bugün bu yaşananlarla benzeri bir durum ortaya çıkarılmaya çalışılıyor" diye konuştu.
‘HABERİN YAYILMASININ ÖNÜNE GEÇMEYE ÇALIŞIYORLAR’
Son zamanlarda sansür yasası ve sonrasında yaşanan gelişmelerde iktidarın, oto-kontrol mekanizmasıyla özgür basının gerçek haber yayma hakkının önüne geçmeye çalıştığının altını çizen HDP Mersin İl Eşbaşkanı Hoşyar Sarıyıldız, bu operasyonla iktidarın topluma baskı ve faşizm mesajı verdiğini söyledi.
‘PSİKOLOJİK SAVAŞ YÖNTEMLERİ’
Gözaltıların bir rastlantı olmadığını söyleyen Sarıyıldız, devamında şunları ekledi: “Herkes üzerine düşen tarihi misyonu yerine getirmeli, yandaş medya tarafından gazetecilerin örgüt üyesi olduğuna dair basına servis edilen haberlerde iktidarın medyayı kullandığı, merkezi bir el tarafından uygulamaya konulan özel psikolojik savaş yöntemleri olduğunu biliyoruz ve buna karşı özgür basının yanındayız. Bu baskıları kınıyoruz.”
‘ORTAK DURUŞ SERGİLENMELİ’
İHD Mersin Şube Eşbaşkanı Hakkı Demir ise, Türkiye’de son dönemde anti demokratik uygulamaların arttığını belirterek, “Özellikle özgür basına yönelik hem gözaltı ve tutuklamalar yapılıyor ama aynı zamanda bunlar toplumda farklı algılanacak şekilde yapılıyor. Bu yaşananlar bundan sonra olacakların da ipucunu veriyor. Algı yönetimi ile terörize ederek özgür basını susturmaya çalışıyorlar. Haber alma hakkının anayasal ihlalidir. Bütün demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ortak bir duruş sergilemeli. Ülkenin bu cendereden çıkması için ortak bir mücadeleye ihtiyaç var” diye konuştu.