ANKARA- Meclis Genel Kurulu’nda konuşan HDP Milletvekilleri, Türkiye’nin kimyasal silah kullanımına ilişkin uluslararası alanda araştırma yapılması için çağrıda bulundu.
Meclis Genel Kurulu’nda Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ne asker gönderilmesine ilişkin yapılan tezkere görüşmeleri sürüyor. Bu görüşmede konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, BM kimyasal silahı uzmanlarından Dr. Jan Van Aken’in inceleme bulgularına dikkat çekti.
‘BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ KOMİSYON KURULSUN’
Almanya Bilimsel Dayanışma Kurulu üyesi Aken’in Federe Kürdistan Bölgesi’ne giderek inceleme yaptığını belirten Oruç, Birleşmiş Milletler’de kimyasal silah uzmanı olarak çalışan Akel’in “Kimyasal saldırı gerçekleştiğine dair pek çok bulgu var ve bir araştırma yapılmalı. Ben bir rapor hazırlayacağım ve bu raporu Alman Hükümetine sunacağım” dediğini hatırlattı. Oruç, “Burada, tabii ki şunu hatırlatmak isterim: Türkiye, Birleşmiş Milletler Cenevre Konvansiyonu'yla kimyasal silahların kullanılmasını yasaklayan, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ne taraf bir ülkedir ve bu konuya dair Millî Savunma Bakanı ‘Bizim envanterimizde kimyasal silah yok’ diye açıklama yaptı. Biz, burada, şu çağrıyı yapmak istiyoruz hem uluslararası güçlere hem ilgili kurumlara: Bağımsız ve tarafsız bir komisyon oluşturulmasını ve gidip yerinde inceleme yapılmasını… Millî Savunma Bakanı bizzat bunu kendi talep etmelidir” dedi.
AKP VE SAVUNMA BAKANLIĞI’NA ÇAĞRI
Milli Savunma Bakanlığı’nın "Envanterimizde bu silahlar yoktur" diyerek ortaya çıkan belgeleri geçiştiremeyeceğini ifade eden Hatimoğulları, “Bu konuda hakikaten sizler bunu kullanmamışsanız bu komisyonun oluşturulması için buna öncülük etmesi gereken Millİ Savunma Bakanı’dır, AKP iktidarıdır. Aksi takdirde, uluslararası sözleşmelere ve hukuka göre bir suç işleniyor ve bu suçun bedeli ağırdır, bizler bu suçun ortağı olmak istemiyoruz” diye konuştu.
Hatimoğulları’nın ardından söz alan AKP Grup Başkanvekili Mehmet Emin Akbaşoğulları, TSK’nin envanterinde olmadığı gibi en ufak bir kullanımın söz konusu olmadığını iddia etti. Akbaşoğulları, “Bu bir beşinci kol faaliyetidir. Türkiye'yi uluslararası hukuk nezdinde gündeme getirmenin bir altlığı, planlı bir kurgusu olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
HULUSİ AKAR’IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Ardından söz alan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç da uluslararası inceleme çağrısı yaptı. Oluç, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Garê üzerine yaptığı konuşmayı hatırlatarak, “Ortada bir sorun var ve bu sorunun hukuk yoluyla araştırılıp çözülmesi gerekiyor. Bakın, şimdi ben size bir örnek anlatacağım; geçen yıl burada, 16 Şubat 2021'de Millİ Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar konuşma yapıyor ve Gara üzerine yaptığı konuşmasında, tutanaklarda var, alın, bakın; diyor ki: ‘Sadece göz yaşartıcı gaz kullanmıştır’ Bunun dışında herhangi bir silah, mühimmat kullanılması söz konusu değil, sadece göz yaşartıcı gaz kullanılmış, değil mi? Şimdi, ben size Türkiye'nin 13 Ocak 1993 tarihinde Paris'te imzalamış olduğu Kimyasal Silahların Geliştirilmesinin, Üretiminin, Stoklanmasının Ve Kullanımının Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili Sözleşme'den bir alıntı yapacağım. 1'inci maddenin beşinci fıkrası ne diyor biliyor musunuz? ‘Taraf Devletlerden her biri toplumsal olayları denetim altında tutmakta kullanılan gereçleri bir savaş yöntemi olarak kullanmamayı taahhüt eder’ Bu anlaşmayı Türkiye Cumhuriyeti devleti imzalamıştır ama geçtiğimiz yıl burada Milli Savunma Bakanı Akar dedi ki: ‘Sadece göz yaşartıcı gaz kullanılmıştır.’ İşte yasaklanan mesele bu” dedi.
Oluç konuşmasının devamında, “Biz de diyoruz ki: Eğer böyle bir durum varsa, bu kullanıldıysa, böyle şeyler yapıldıysa bunlar araştırılmalıdır; bu ciddi bir meseledir çünkü mesele sadece sizin iktidarınızla ilgili değil, devletle ilgili bir meseleyi konuşuyoruz” söyleminde bulundu.
'50 YIL MI BEKLEYELİM?'
Araştırma yapılması çağrısını yineleyen Oluç, şunları söyledi: “1937-38 Dersim; Dersim'de on binlerce Kürt Alevi katledildi. Aradan elli yıl geçti, elli iki yıl hatta, İhsan Sabri Çağlayangil anılarını yazdı, kitap çıktı. O kitabı okudunuz mu bilmiyorum, ben okudum. Ne diyordu İhsan Sabri Çağlayangil aradan elli iki yıl geçtikten sonra? Alıntı yapıyorum: ‘Neticeyi söylüyorum, bunlar kabul etmediler, mağaralara iltica etmişlerdi ordu zehirli gaz kullandı, mağaraların kapısının içerisinden bunları fare gibi zehirledi ve yediden yetmişe o Dersim Kürtlerini kestiler, kanlı bir harekât oldu’ Elli yıl sonra bu konuşuldu Türkiye'de, biz diyoruz ki: Elli yıl beklemeyelim, şimdi konuşalım varsa, bir yanlış yapılıyorsa hep birlikte bunu engelleyelim.”