İSTANBUL –TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren insan hakları savunucuları, “Fincancı başta olmak üzere gazeteciler ve tüm insan hakları savunucularının yanındayız” dedi.
İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı (İHSDA), Federe Kürdistan’da HPG'lilere yönelik kimyasal silah kullanılmasına ilişkin yaptığı tespitler nedeniyle hedef gösterilen Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “örgüt propagandası” iddiasıyla gözaltına alınmasına ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya, İHSDA içerisinde yer alan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD) Düşünce Suçuna Karşı Girişim (DSKG) ), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA ), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Kaos GL, Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Türkiye Şubesi, Yaşam Bellek Özgürlük Derneği (YBÖD), Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, Sivil Alan Araştırmaları Derneği ( ), Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD), Toplum ve Hukuk Araştırma Vakfı (TOHAV ), Cumartesi Anneleri, Punto 24 Bağımsız Gazetecilik Derneği, Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği'nden (KİH-YÇ) temsilcileri katıldı.
‘SORUŞTURMA GİZLİLİĞİ İHLAL EDİLMİŞTİR’
İHD ve TİHV olarak Fincancı’nın hedef gösterildikten sonra hakkında soruşturma başlatılmasına işaret eden TİHV İstanbul Temsilcisi Efe, durumu kınadı. Fincancı’nın Türkiye’ye döndükten sonra ifade vermeye hazır olduğu halde keyfi ve hukuk dışı bir şekilde ev baskınıyla gözaltına alındığına dikkat çeken Efe, Fincancı’nın dünyaca tanınırlığa ve saygınlığa sahip bir bilim insanı olduğunu belirtti. Efe, “Fincancı, Türkiye’nin en büyük ve önemli meslek örgütlerinden birinin başkanlığını sürdürürken, dezenformasyon amaçlı haberlerin kolluk güçlerinin marifetiyle basına servis edilmesiyle ‘soruşturmanın gizliliği’ başta olmak üzere pek çok temel hukuk ilkesi de ihlal edilmiştir” dedi.
‘AMAÇ TOPLUMA GÖZDAĞI VERMEK’
Fincancı’nın gözaltına alınmasını iktidarın damgalayacı ve itibarsızlaştırıcı söylemleriyle yargı üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çeken Efe, “Amaç bilimi, iyi hekimliği, başta işkence olmak üzere insan hakları ihlallerinin önlenmesini ve demokrasi mücadelesini engellemektir. Daha genel bir ifadeyle tüm topluma gözdağı vermektir” diye belirtti.
'HERKES BİLİYOR'
Efe’nin konuşmasının ardından söz alan TİHV Yönetim Kurulu üyesi Ümit Biçer ise Fincancı’nın, hakikatin ortaya çıkarılması için talepte bulunduğunu ve bu yüzden gözaltına alındığını ifade etti. Biçer’in ardından Cumartesi Annesi Hanım Tosun ise Fincancı’yı yıllardır insan hakları alanında çalışan ve mücadele veren bir insan olarak tanıdığını belirterek, “ Şebnem Korur Fincancı’nın yanındayız ve onun yaptığı bu açıklamanın suç olmadığını biliyoruz. Bugün bu kimyasal silahların kullanıldığını herkes biliyor, o da bunu söyledi ve bu söylediği şeylerin hiçbiri hukuksuz değildir” diye ekledi.
'YANINDAYIZ'
HDP Hukuk Komisyonu adına konuşan Avukat Eylem Arzu Kayaoğlu ise, iktidarın Fincancı üzerinden insan hakları savunucularını ve bunların haberlerini yapan gazetecileri hedef aldığına dikkat çekti. Kayaoğlu “Özyönetim süreçlerinde, ‘Yaşamı Savunuyoruz’ bildirisine imza atan akademisyenler üzerinde yürütülen hukuksuzluğa karşı yıllara varan bir mücadele gösterildi” diyerek, Fincancı’ya karşı yürütülen çalışmayı da buna benzetti. Kayaoğlu konuşmasının devamında 24 Ekim’de özgür basınına yönelik yapılan gözaltılara da değinerek “Şu anda hala gözaltında işkence gören gazeteci arkadaşlarımız da asla yalnız değildir” diyerek başta Fincancı olmak üzere gazeteciler ve tüm insan hakları savunucularının yanında olduklarını kaydetti.