İSTANBUL - Kayyım ataması protestosunda avukatların kendisini darp ettiğini ve yaraladığını ileri süren polis, duruşmada kendisini darp ettiğini ileri sürdüğü avukatı tanımadı.
Van, Diyarbakır ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyım atamasına karşı 20 Ağustos 2019’da Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde protesto eylemi yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin ve 8 avukat hakkında "toplantı ve gösteri kanununa muhalefet etmek" iddiasıyla açılan davanın 2’nci duruşması görüldü. İstanbul 58’inci Asliye Ceza Mahkemesi, avukat ve izleyicilerin sayısı nedeniyle duruşmayı 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yaptı. Hakkında dava açılan avukatlardan Kemal Aytaç, Gökmen Yeşil, Hüseyin Boğatekin ve Gülhan Kaya duruşmada hazır bulundu. Çok sayıda avukat da duruşmaya katıldı. Ayrıca protesto eylemi sırasında yaralandığı ileri sürülen polis Cüneyt Vural da duruşmaya katıldı.
EYLEMİNİN ARKASINDA DURDU
Kimlik tespiti ardından başlayan duruşmada söz alan avukat Gülhan Kaya, belediyelere atanan kayyımları "halk iradesinin gaspı" olarak nitelendirerek, kararın siyasi olduğunu belirtti. Bu nedenle tepki gösterdiklerine dikkati çeken Kaya, "Açıklamada yer alan ve iddianameye yansıyan ‘halkın iradesi gasp edilemez’ yazılı pankart arkasındaydım. Bu gün olsa yine arkasında olurum. Aynı zamanda atılan sloganları da attım. Bu gün olsa yine atarım” dedi.
Açıklamada saldırıya uğradıklarını aktaran Kaya, "Hangi konuda açıklama yapacağımızı kimseye sormayız, bundan sonra da soracak değiliz. O gün savcı, ‘bu konuda size açıklama yaptırmam’ diyerek, keyfi engellemeye gitmiştir. Kolluk ve savcılıklar ile iktidar elle ele hukuksuzluklara ve saldırılara devam ediyor. Bu saldırılarla mahkeme de ortak ediliyor” diye konuştu.
POLİS TEŞHİS EDEMEDİ
Daha sonra söz alan avukat Gökmen Yeşil, yaralanan polis Vural’ın dinlenmesini talep etti. Mahkeme başkanı, bunun üzerine Vural’ı darp ettiğine dair daha önce verdiği ifadeyi hatırlatmasına tepki gösterdi. Yeşil’in talebi üzerine söz alan şikayetçi polis Cüneyt Vural, yüzünde kask olduğunu ve kendisini darp ettiğini iddia ettiği kişiyi hatırlamadığını söyledi. Protesto ardından emniyete kendisine fotoğraf gösterildiğini ve o esnada da söz konusu kişiyi teşhis edemediğini belirten Vural, şu anda mahkeme salonunda bulunan Yeşil’in fotoğraflarda bulunan kişinin olup olmadığını hatırlamadığını kaydetti.
MAHKEMEDEN POLİSE TEPKİ
Vural’ın, "Yeşil’i protesto eylemi sonrasında fotoğraflardan tanıdım" demesi üzerine avukat Arzu Eylem Kayaoğlu araya girdi. Kayaoğlu, Vural’ın söz verildiği esnada kendisine fotoğraflar gösterildiğini ancak kendisini darp ettiğini iddia ettiği kişiyi tanımadığına işaret ederek, "Ancak şu anda fotoğraflardan tanıyor" dedi. Kayaoğlu, mahkeme başkanından bu duruma tepki göstermesini istedi.
Polis, mahkeme başkanının fotoğraf ile ilgili sorduğu soruya yanıt vermedi. Mahkeme başkanı, 3 defa farklı şekilde soru sormasına rağmen polisin yanıt vermemesi üzerine "Beni anlamıyor musun yoksa kasten mi yapıyorsun?” diyerek, tepki gösterdi. Polis Vural, Yeşil’i fotoğraflarda teşhis edemediğini söyledi.
'HUKUK LAĞVEDİLİYOR'
Daha sonra söz alan Yeşil, kayyım atamasını irade gaspı olarak değerlendirdi. Söz konusu polisi yaralayan kişinin kendisi olmadığın belirten Yeşil, "Söz konusu Kürtler olunca hukukun lağvedildiğini görüyoruz. Orası ile sınırlı bir mesele olmadığını ve değiştirilmesi gerektiği için protesto eylemi düzenledik. Bu durum hepimizi ilgilendiriyor” dedi. Herkesin toplumun haklarına saygı göstermesi gerektiğini belirten Yeşil, "Karşımızda hukuku tamamen rafa kaldırmış faşist bir yapı var” dedi.
‘YARGILANACALAR’
Avukat Hüseyin Boğatekin, kayynm protestosunda işkenceye uğradıklarına belirterek, "Kürdistan'da AKP faşizmi Kürt halkını kazanımlarının hazmedemedi. Halkın dişi, tırnağı ile oluşturduğu ve kazandığı belediyeleri gasp etti. Şehirlerimizi yıktı, insanlarımızı öldürdü. Bunlara rağmen Kürt halkı defalarca AKP’yi sandığa gömdü” diye kaydetti. Kürt halkının kendi kendini yönetmeyi amaçladığını ve bunu başardığını ifade eden Boğatekin, "Bunu hazmedemediler. Bu nedenle belediyemizi gasp ettiler. Faşist polis de bize vurdu. İşkence uygulandı. Üstelik şu anda yargılanıyoruz. Bir hesap verilecekse AKP verecek. Yargılanacaksa onlar yargılanacak. Yargılanacaklar da. Yargıya olan inancımdan dolayı demiyorum. Halkın vicdanında yargılanacaklar” ifadelerini kullandı.
POLİSE SERT TEPKİ
Mahkemenin daha sonra söz verdiği Vural, şikayetinin sürdüğünü ifade etti. Daha sonra söz olan avukatlar, polisin daha önce verdiği ifadeyi anımsattı. Bu sırada polis Vural, "Çevik kuvvet süpürdü” ifadesini kullandı. Araya giren avukat Suat Eren, "Ne süpürmesinden söz ediyorsun. Çöpçü müsün? Çöp mü temizledin?” şeklinde tepki gösterdi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Yargılanan bir diğer avukat Kemal Aytaç ise, davanın ülkenin demokrasisine ve hukukuna hizmet etmediğini ifade etti. Polise yönelik bir şiddet uygulamadığını belirten Aytaç, protesto eylemi sırasında polis ile müzakere ettikleri sırada çevik kuvvetin avukatlara saldırdığını aktardı. Aytaç, "Bu davaları toplumu korkutmak için açtırıyorlar. Ben de bu nedenle mahkemeye kimseye hizmet etmesini istemediğim için yargılanmayı sonlandırılmasını istiyorum” dedi.
Mahkeme başkanı, usulü uyguladığını ve eksikliklerin bitmesi ardından karar vereceğini söyledi. Mahkeme, ayrıca önünde bulunan kitaba ellini vurarak, “Ben sadece bunu esas alıyorum” diye kaydetti.
İddia makamı, eksik hususların giderilmesini talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ile yargılanan avukatların savunmasının alınmasına karar vererek, duruşmayı 13 Şubat’a erteledi.