ANKARA - Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki bütçe görüşmelerine katılan HDP Milletvekili Garo Paylan, “Bu bütçedeki en büyük bakanlık faiz bakanlığıdır. Zulüm bakanlığına ise 468 Milyar TL ayırmışlar” dedi.
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bütçe maratonu başladı. Komisyon’da bugün, 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifi, 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifi ve 2021 yılına ilişkin Sayıştay raporları görüşülüyor. Açılış konuşmalarının ardından siyasi parti grupları söz aldı. Komisyonda ilk olarak konuşan CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, 5 yıldır devam eden ekonomik krizin ekonomik buhrana dönüştüğüne dikkat çekerek, “Tüm gelir kalemleri itibariyle, tüm giderler itibariyle bu bütçe ekonomiyi nasıl etkileyecek, temel ekonomik göstergeleri nasıl etkileyecek? Bunların ekonometrik modellerle çalışılmış olması lazım. Böyle bir çalışmanın olduğunu zannetmiyorum. Konuşuyoruz, tartışıyoruz, sonunda gelen bütçe deliniyor. Geçen bütçe 5 ayda delindi. İkinci bir bütçe yaptık. Şimdi bir bütçe yapıyoruz, bakalım ne olacak? Bir taraftan vatandaştan para topluyorsun, sonra bunu harcıyorsun. Toplarken gelir dağılımını nasıl etkileyeceğin bellidir, harcarken gelir dağılımını nasıl etkileyeceğin bellidir” dedi.
Bütçenin 4,5 trilyon liralık gideri, 3,8 trilyon liralık geliri, 659 milyar açığı, 565 milyar liralık da faiz ödemesi olduğuna dikkat çeken Şener, “Gelir-gider dengesi, gelir dağılımını nasıl etkileyecek. 3,8 trilyon liralık bir geliri var. Bu gelirin 1,1 trilyonu kurumlar vergisi, geriye kalan 2,7 trilyon hep ağırlıklı olarak tüketim vergileri, ana mantık itibariyle harcamalardan alınır ve düşük gelir gruplarından alınır. Yani bir kere bu bütçe, ağırlıklı olarak düşük gelir grupları ile orta gelir sınıfları ile bağlantılı olarak gelir tahsilini sağlayan bir bütçe. Dar ve orta sınıftan aldığı vergileri harcıyor. Bir kere toplarken gelir dağılımını bozuyor” diye belirtti.
ÜRETİCİ DE TÜKETİCİ DE KAYBEDİYOR
Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özelikle son iki yıl içinde Türkiye’de, gelir dağılımının fevkalade bozulduğu, düşük gelir gruplarının daha da yoksullaştığı, orta sınıfın eridiği bir dönemi yaşadık. Orta sınıfın temel özelliği; ev, araba alabilir, yurt dışı seyahati yapabilir. Ama bu son iki sene ekonominin içerisine girdiği durum, orta sınıfı yansıtacak bu temel harcamaların, artık orta sınıf diyeceğimiz kesimler tarafından yapılamayacağını göstermektedir. Krizin düşük ve orta gelirlere vurduğu dönemde, 2023 bütçesinin düşük gelir grubu ve orta sınıfı daha da mağdur eden bir nitelikte hazırlanmış olması, temel mantık olarak yanlıştır. Bu yanlışın özünde, hükümetin aşağı yukarı bir yıldır uyguladığı ekonomik model var. Bu ekonomik modelin özeti; kuru, buna bağlı olarak enflasyonu ve bu enflasyon artışına bağlı olarak da vergileri düşük gelir gruplarından toplayacaksınız. Bu modelin sembolik görüntüsü de kur korumalı mevduattır. Düşük gelir gruplarından topladığınız vergilerle bankalara para yatırabilecek mevduat sahiplerini finanse ediyorsunuz. İzlenen ekonomik politika o kadar problemlidir ki bütün tasarruf araçları enflasyon karşısında eriyor. Herkes kaybediyor. Sadece tüketicilerin kaybettiği ekonomik model yok, maliyet nedeniyle üreticilerin kaybettiği ve aynı zamanda tasarruf sahiplerinin kaybettiği bir model var.”
TARİHİN EN FAİZCİ HÜKÜMETİ
Enflasyonun dünyanın en yüksek enflasyonlarından biri olduğunu belirten Şener, hükümetin ekonomik modelini eleştirdi. Şener, “Şimdi değerli arkadaşlar biz ne yaptık diyorlar; ‘Bu ekonomik model ile faizi düşürdük’ diyorlar. Bu ekonomik model ile faizi filan düşürmüş değiller. Çünkü binlerce yıllık Türk tarihinin en faizci hükümeti bu hükümettir. Sadece Cumhuriyet dönemi faizinden de bahsetmiyorum, Osmanlı’yı da içine katıyorum. Hiçbir dönemde faiz ödemeleri ana parayı geçmemiştir. İlk defa bu hükümet döneminde devletin iç borçlanmalarındaki faiz, ana parayı geçmiştir. Neden geçmiştir; bu ‘faizi düşürüyoruz’ diyerek uyguladıkları ekonomik model yüzünden çıkmıştır” diye konuştu.
BÜTÇENİN EN BÜYÜK BAKANLIĞI!
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, 2023 bütçesinin adaletsiz olduğunu belirterek, “Bizler bu adaletsiz tercihleri değiştirmek için varız. Geçmişte de padişahlar krallar saraylardan yandaşlardan savaşlardan derebeylerinden yana tercihlerde bulunmuşlar buna karşın halkın itirazları ve isyanları olmuş. Öyle bir yoksulluk dalgası olmuş ki halk bir yerde ekmeğe muhtaç hale gelmiş ve isyan etmiş. Buna karşın halka daha yakın olan vekiller seçmiş. Çünkü milletvekilleri işçinin çiftinin dar gelirlinin derdini anlar diye vekiller seçmiş ve Meclis’ler oluşturmuş” dedi.
‘VİCDANSIZ VE ADALETSİZ BÜTÇE’
Paylan, şöyle devam etti: “2023 yıl bütçesi de bütün tercihleriyle vicdansız ve adaletsiz bir bütçedir. Biz gelin bu tercihleri değiştirelim. Neden değiştirelim? Her birimiz çiftinin yanına gidiyoruz, Cumhurbaşkanı da yardımcısı da Saray’ında oturuyor. Saray'da halktan kopuk çiftçinin derdinden anlamıyorlar. Çiftçinin derdinden anlayan insanlar olarak bizler konuşmalıyız. Bugünlerde çiftçiler tarlalarına gübre atmalı. Gübre fiyatları yüzde 400 zamanmış durumda. Çiftçi gübre atamayınca verim olmaz. Verim olmayınca geçim olmaz. Kıtlık olur.
İşçiler, emekçiler çocuklarına ayakkabı alamıyor. Ayakkabı fiyatları yüzde 200 arttı. Çok önemli bir semboldür ayakkabı alamamak. Bütçenin derdi çocuğuna ayakkabı alamayan emekçinin derdini çözmektir. Bence en önemlisi emeklilerdir. Vicdanımı sızlatıyor. Milyonlarca emekli büyük bir sefalet yaşıyor. En düşük maaş 3 bin 500 TL. Milyonlarca emekliye bu rakamı reva görüyorsunuz.
FAKİRDEN ALIP ZENGİNE VERİYORLAR
Bütçe tercihlerinden bahsediyoruz. Bütçede en büyük bakanlık hangisi? Bu bütçedeki en büyük bakanlık faiz bakanlığıdır. 565 milyar lira harcayacağız diyorlar. Kur garantili mevduatla yoksulun parasını alıp zengine vermek faiz değilmiş. Bunun adı faiz değilmiş. Bunu bütçeye faiz olarak işlemiyorlar. Doları 22 lira olarak alıyorsunuz, geçen sene oturduğunuzda dolar 8.80’di. Daha bir hafta geçemden dolar 12-15 lira oldu. Bütçe 40 gün yaşamadı. Gelecek yıl biz aynı şeyleri yapacağız diyorlar. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde edemezsiniz. Dolar 30 liraya çıkarsa, 750 milyar TL yoksulun vergisi Kur Korumalı sistemle zengine aktarılacak. Bunda bir adaletsizlik görmüyor musunuz?
ZULÜM BAKANLIĞINA 468 MİLYAR TL
Bu bütçenin ikinci büyük bakanlığı, zulüm bakanlığıdır. İktidar hem huzuru hem refahı kaybettirmiştir. Zulmede 468 milyar TL ayırmayı reva görüyor. Üçüncü büyük bakanlık ne? İsraf bakanlığıdır. Her yıl çağrı yapıyorum. Mercedesle gelmezseniz ne olur? Geçen yıl 10 Milyon liraydı, şimdi 20 milyar lira oldu. Size çay veren emekçi kardeşim 6 bin 500 Lira maaş alıyor. En düşük kira ne kadar sorar mısınız? Faturaların toplamı 2 500 Lira oldu. Bütçe tercihlerini değiştirmemiz gerekiyor. Yoksulluk sınırı 25 bin TL. Toplumun yüzde 90’ı bu rakamın altında maaş alıyor. Her üç çalışandan 2’si asgari ücret ve civarında maaş alıyor. Tarım destekleri 54 milyar TL doğrudan destek veriyor. Beş yandaş müteahhidine 102 milyar TL aktarıyor. Burada bir adalet var mı? Bu bütçe yüzde birin bütçesidir.
CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK YOLSUZLUĞU
Geçtiğimiz yıl 1 trilyon 250 milyar TL, bu yıl ise 3 trilyon 800 milyar lira. Enflasyon yüzde 83 diyorsunuz ama vergi gelirlerini üç kat arttırmışsınız. ENAG, yalan söylüyor, dezenformasyon yapıyor, yüzde 150 değil, yüzde 83 diyordunuz ya. Öküzün altındaki büyük buzağı burada. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzluğu, TÜİK üzerinden yapılıyor. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı vergileri üç kat artıyor, vergileri alıp yandaşlarına aktarıyor, yılbaşı geliyor. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı ne diyecek; ‘Enflasyon 83, ben size 85 yapıyorum, 100 yapıyorum’ diyeceksiniz. Ama onlardan topladığını vergiler üç kat artmış. Böyle soyuyorsunuz yoksulları, işsizleri.”