Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Iğdır’da düzenlediği halk buluşmasına katıldı. HDP İl Örgütü binası önünde yapılan buluşmada konuşan Buldan, gündemdeki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu. Buldan, Ankara’da HDP milletvekillerinin içinde bulunduğu araç ile ticari taksinin çarpışması sonucu meydana gelen kazaya değindi. Buldan, “Bugün sabah saatlerinde havaalanına gitmek üzere üç milletvekili arkadaşımız ve Jineoloji’den kadın arkadaşlarımızın da olduğu araç trafik kazası yapmıştır. Taksi şoförü yaşamını yitirmiştir. Yaşamını yitiren taksi şoförüne Allah’tan rahmet diliyor, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Taksi içinde bulunan bir kadın yolcu da ağır yaralanmıştır, kendisine acil şifalar diliyorum. Umarım sağlığına en kısa sürede kavuşur. Milletvekili arkadaşlarımız müşahede altındalar, onlara da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi. 

 

MİLLETVEKİLLERİNE POLİS SALDIRISI 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik komplonun 24’üncü yıldönümü olan 9 Ekim’de gerçekleştirilen ‘Özgürlük Yürüyüşü’ne yönelik polis saldırılarına dair Buldan, “Biz Iğdır milletvekilimiz sevgili Habip Eksik’in yalnız olmadığını, Iğdır halkının iradesi olduğunu, Iğdır halkının Habip Eksik’e sahip çıktığını göstermek için buradayız. Habip Eksik’e Iğdır’dan kucak dolusu selamlar gönderiyoruz. Habib Eksik arkadaşımız, Yüksekova’da Hakkari Milletvekilimiz Sait Dede’yle birlikte orada 9 Ekim komplosunu kınamak üzere, bir basın açıklaması gerçekleştirmek üzere bir araya gelmişlerdi. Ancak o protestoyu engelleyen ve o protestoyu engellemekle de sınırlı kalmayan, orada bulunan binlerce kişiyi dağıtarak milletvekili arkadaşlarımızı abluka altına aldıktan sonra saldırıyı gerçekleştiren kolluk güçleri, bilerek, isteyerek, planlı, örgütlü bir şekilde milletvekili arkadaşlarımıza saldırmış, bu saldırı sonucunda Habip Eksik arkadaşımızın ayağını üç yerden kırarak hastanelik etmişlerdir” şeklinde konuştu.

 

KÜRT HALKINA SALDIRI 

 

Bu saldırı, Habip Eksik şahsında HDP’ye yapılmış bir saldırıdır. Bu saldırı Habip Eksik şahsında Kürtlere yapılan bir saldırıdır. Ama aynı zamanda Kürt düşmanlığıdır. Biz protesto yapmayı, basın açıklaması yapmayı ya da herhangi bir konuda düşüncelerimizi açıklamayı izin alarak yapmak zorunda değiliz. Çünkü biz her yerde, Türkiye’nin her karış toprağında Türkiye’nin demokratikleşmesi için, Türkiye’nin barışı için, demokratik siyaset hakkımızı kullanmak üzere bunları yapıyoruz. Bir siyasi parti, demokratik siyaset hakkını kullanmak için o ilin valisinden izin almak zorunda değil. Ancak o saldırı sonucunda yapılan bütün açıklamalarda gördük ki başta İçişleri Bakanı olmak üzere ilin mülki amirleri, valisi, kaymakamı ve Ankara’da oturanlar bu saldırıyı sahiplenmiş, bu saldırının arkasında durmuş ve bu saldırıyı normal bir şeymiş gibi göstermişlerdir. 

 

MECLİS SALDIRIYI SAHİPLENDİ

 

Oysa bir ilin vekiline, bir ilin temsilcisine yapılan bu saldırı, elbette kabul edilebilir bir saldırı değildir. Hala görüyoruz, TBMM Başkanı bu konuda herhangi bir açıklama yapmamış. Bu da saldırıyı sahiplenme anlamına gelir. Biz, İçişleri Bakanı her gün suçlularla çıkan fotoğraflarına bakarak, bu ülkedeki çetelerle bu ülkedeki mafya mensuplarıyla çıkan fotoğraf albümüne bakarak ‘size demokratik siyaset hakkını bu şekilde kullandırtmayız’ demeyi kendi ağzına onun ağzına yakıştıramadığımızı buradan bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Demokratik siyaset hakkı lafını en son ağzına alacak kişi bu ülkenin İçişleri Bakanıdır. 

 

HDP İCAZET ALACAK DEĞİLDİR

 

Yine Hakkari Valisinin, Habip Eksik arkadaşımızın ayağından yaralanmasına ‘kendisini yere atarak yaralanmıştır ve bir algı yaratmak istenmiştir’ ifadesini de buradan şiddetle kınadığımızı ifade etmek isteriz. Biz bu ülkenin demokratikleşmesini, bu ülkenin barışını, bu ülkenin özgürlüğünü, bu yöneticilere ancak ve ancak mücadele ederek anlatırız. Biz sizden icazet alacak bir parti değiliz. Biz sizin emirleriniz doğrultusunda siyasetimizi belirleyecek bir parti de değiliz. Biz bugün bu ülkenin üçüncü büyük partisiyiz ve geleceğin iktidarına hazırlanıyoruz. Bunu da böyle bilin. 

 

SEÇİMLER YAKLAŞIYOR, GİDECEKSİNİZ

 

Sizin bir milim dahi yürütmeyiz bu böyle bilinsin diyen İçişleri Bakanı’na şunu ifade etmek isterim. Biz demokrasi için bırakın bir milim yürümeyi, kilometrelerle yürüyecek olan bir partiyiz. Biz bırakın bir milim yürümeyi, kilometrelerce yol yürüyerek bu ülkeye demokrasiyi getirecek olan partiyiz. Biz sizin gibi mevki makam, para peşinde dolaşan vekiller ve siyaset yapanların partisi değiliz. İşte onun için zamanınız doldu. Seçimler yaklaşıyor. Gideceksiniz. Ve bu saldırıları da gideceğiniz için yapıyorsunuz. Biz bunu farkındayız.

 

CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILI

 

Bu ülkenin cumhurbaşkanı, bu yüzyılı bitirdiğini ifade etti. Yani Türkiye ikinci bir yüzyıla giriyor ve bu ikinci yüzyılın adı Türkiye yüzyılı olacak diye açıklama yaptı. Peki, buradan kendisine sormak isteriz, ikinci yüzyılı Kürtlerin kemiklerini kırarak mı gerçekleştireceksiniz? İkinci yüzyılı Kürtleri inkar ederek mi gerçekleştireceksiniz? İkinci yüzyılı demokratik siyasete müdahale ederek mi gerçekleştireceksiniz? Hayır. İkinci yüzyıl Türklerin de Kürtlerin de Ermenilerin de Süryanilerin de Alevilerin de kadınların da gençlerin de birlikte bir arada yaşayacağı bir yüzyıl olacak. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Çünkü ikinci yüzyılda AKP diye bir siyasi parti olmayacak. Siyaseten gidecekler. Bu ülkede MHP diye bir parti olmayacak. Siyaseten gidecekler. Bu kadar zulmün bu kadar baskının bu kadar saldırının bu kadar kinin nefretin öfkenin sonucunda bu ülkede insanlar demokratik siyaset hakkını seçimlerde sandıklarda oylarını kullanarak gösterecekler. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.   

 

HALKLAR AKP’YE MECBUR DEĞİL 

 

Bu ülke AKP ve MHP’ye mecbur değildir. Bu ülke halkları AKP ve MHP’ye mahkum da değildir. Çünkü bu ülkede demokrasi güçleri var. Bu ülkede Emek ve Özgürlük İttifakı var. Türkiye’nin geleceği Emek ve Özgürlük İttifakının daha da büyüyerek daha da genişleyecek ve Türkiye halklarına umudu güveni geleceği ve cesareti verecek olan tek ittifaktır. Bundan da hiç kimsenin kuşkusu olmasın. HDP’ye saldırılarla, milletvekillerimize hazırlanan fezlekelerle, her gün bir ilimize ve ilçemize yapılan operasyonlarla susturacağınızı zannediyorsunuz, çok büyük yanılıyorsunuz. HDP susmaz, HDP susmayacak. Bunu herkes böyle bilsin.”