İSTANBUL - F Oturumu eyleminde, 21 yıldır cezaevinde olan ve vücudunda yanmadan dolayı ağır sorunları bulunan hasta tutuklu Hasan Tahsin Akgün’ün serbest bırakılması çağrısı yapıldı. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkati çekmek için her hafta gerçekleştirdikleri “F Oturması” eyleminin 550’inci haftasında, dernek binalarının önünde bir araya gelerek açıklama yaptı.  Bu haftaki eylemde Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hasan Tahsin Akgün’ün durumu ele alındı. Açıklamada, “Hasta mahpus Hasan Tahsin Akgün serbest bırakılsın” pankartı açılırken, eyleme tutuklu yakınlarının yanı sıra birçok insan hakları savunucusu katıldı. Açıklama öncesi sık sık “Tedavi haktır engellenemez” ve “ İnsan haklarıyla insandır” sloganları atıldı. 

 

Açıklamayı yapan İHD Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Meral Nergis Şahin, artan hak ihlalleri ve ağır tecrit uygulamalarıyla tutukluların yaşamının tehdit altına olduğu belirtti. Şahin, tutukluların özgürlüklerinden mahrum kaldıkları sürece bunlara yenilerinin de ekleneceğini vurguladı. Tutuklulara keyfi nedenlerle hücre cezaları verilip infazlarının yakıldığını ifade eden Şahin, “Şartlı tahliye hakkının gasp edilmesi yolu ile mahpuslar ceza süreleri dolduğu halde hapiste tutulmaya devam edilmektedir. Bu uygulamalar tüm tutsaklara tehdit oluşturmakla birlikte özellikle siyasi tutsaklar bu uygulamalardan daha fazla etkilenmektedir” dedi. Aynı zamanda sürgün sevkleri ve kısıtlayıcı uygulamaların son günlerde daha da arttığına işaret eden Şahin, “Elbistan hapishanesinde yaşanan sürgün sevkler sırasında 30 kadar siyasi tutsağın tehdit, darp ve çıplak arama saldırısına uğradığı öğrenilmiş, sonrasındaki gelişmeler takip edilmektedir” diye belirtti. 

 

İŞKENCEDEN KAYNAKLI HAFIZA KAYBI

 

2001 yılında tutuklanarak Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tek kişilik hücreye konulan hasta tutuklu Hüseyin Akgün’ün sağlık durumuna değinen Şahin, Akgün’ün tutuklandıktan sonra ağır işkenceye maruz kaldığını belirterek, “Tutuklandıktan sonra da devam eden işkencenin etkisi ile 4 ayın sonunda, annesini ve kardeşlerini dahi tanımayacak derecede ağır hafıza kaybı yaşamış, yaklaşık 4 yıl devam eden bu süreçte, süre giden baskı ve girdiği ağır bunalım nedeni ile iki defa kendisini yakmıştır” dedi.  Akgün’ün kendisini yakmasından dolayı vücudunda yanığa bağlı sorunların olduğunu ifade eden Şahin, “Yanığa bağlı sorunları yanında, bel fıtığı, astım, orta kulak iltihabı, Anti Sosyal Kişilik Bozukluğu ve Atipik Psikoz hastası olup, hapishane koşullarında tedavi ve bakımı yapılamamaktadır” diye belirtti.

 

TEK BAŞINA TUTULUYOR

 

Akgün’ün bel fıtığı nedeniyle yürüme bozukluğu yaşadığını ve Psikoz tanısından dolayı kullandığı ilaçların ağır yan etkilerinden dolayı uyum sorununun geliştiğini söyleyen Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kullandığı ilaçların etkisi ile sosyal uyum sorunu artan ve sık sık halüsinasyonlar gören Akgün hakkında, 2002 yılında düzenlenen raporda ‘F Tipi hapishanede kalamaz’ dendiği halde, halen F Tipi bir hapishanede tek başına tutulmakta, bu durum sağlık ve yaşamına ağır tehdit oluşturmaktadır.”

 

‘SENİ PESTİL GİBİ EZERİM’ 

 

Şahin, konuşmasının devamında Akgün’ün annesi Melek Akgün’ün aktarımlarına da yer verdi. Şahin, Akgün’ün annesinin oğlu Tahsin’in kalıcı hastalıkları dışında 4 aydır çok ağır soğuk algınlığı yaşadığını aktardığını belirtti.  Oğlunun organlarında ağır enfeksiyonların ortaya çıktığı bilgisini de verdiğini paylaşan Şahin, anne Akgün’ün aktarımlarına şöyle yer verdi: “ ‘Tekirdağ Devlet Hastanesi hekimleri kulakta oluşan iltihap sonucu onu Namık Kemal Araştırma hastanesine sevk etmişler, kelepçesi çıkarılmadan muayene edilmek istenmiş ve bunu kabul etmeyince tekrar hapishaneye götürülmüş. Oğlumun, ‘daha önce hiçbir hekim böyle muayene yapmadı, neden kelepçeyi çıkarmıyorsun’  sorusu üzerine, refakat eden askerin  ‘Doktorun böyle istiyor,  çok konuşursan seni pestil gibi ezerim’ tehdidi  ile karşılaşmıştır.”

 

Annesinin aktarımlarının devamında ise Akgün’ün götürüldüğü hastanenin Kulak Burun Boğaz doktorunun orada bulunmadığı halde kaşesinin kullanıldığını belirten Şahin,  “evrakta dahi sahtecilik yapılarak “muayene edilmek istemedi” şeklinde rapor tutulmuş, muayene edilmeksizin hapishaneye geri götürülmüştür” diye belirtti.

 

SERBESTBIRAKILMASIÇAĞRISI

 

Şahin, Akgün’ün serbest bırakılması çağrısında bulunarak, “Ağır hasta tutsak Hasan Tahsin Akgün ve bütün hasta, yaşlı ve engelli tutsakların serbest bırakılarak, sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve ve kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz” dedi.