'Komplocuların maskesi düştü, Abdullah Öcalan toplumsallaştı'

İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik komploda yer alan güçlerin maskelerinin düştüğünü belirten avukat Cengiz Yürekli, "Sayın Öcalan toplumsallaştı ve paradigması dünyada karşılık buldu" dedi. 
 
Sovyetler Birliği'ne karşı 1949'da "savunma" amacıyla kurulan ancak soğuk savaş sonrası "saldırı" örgütüne dönüşen Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün (NATO) PKK Lideri Abdullah Öcalan'a dönük geliştirdiği komplo 24'üncü yılını geride bıraktı. Öcalan'ın 9 Ekim 1998'de Suriye'den çıkarılmasıyla başlayan ve 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilmesiyle devam ettirilen komplo sürecinde küresel güçlerin amaçladığı tasfiye gerçekleşmedi. 1999'dan bugüne İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tek kişilik hücrede tutulan Öcalan'ın fikirlerinin toplumla buluşmaması için ağırlaştırılmış bir tecrit uygulandı. 
 
"Beyaz işkence" ve "Sessiz ölüm" olarak nitelendirilen tecritle teslim alınmak istedi. Ancak tüm bu girişimler ve uygulamalar sonuç vermedi. Öcalan'ın tek kişilik hücrede Kapitalist Modernite'ye karşı geliştirdiği Demokratik Modernite fikriyatı bugün milyonlarca kişi tarafından sahipleniyor. Şengal, Mahmur, Kuzey ve Doğu Suriye başta olmak üzere birçok yerde Öcalan'ın felsefesi üzerinden yeni bir yaşam inşa ediliyor, insanlığa karşı suçlar işleyen örgütlere karşı savunma hattı örülüyor, bu felsefe etrafında kenetlenen kadınların haykırdığı "jin, jiyan, azadî" sloganı Ortadoğu ve dünya ülkelerinde yankılanıyor.  
 
Öcalan'ın avukatlığını yapan Asrın Hukuk Bürosu'ndan Cengiz Yürekli, komplonun 24 yıllık sürecini, hedeflerini, Öcalan’ın direnişini, mutlak tecridi ve tecridin topluma yansımalarına dair değerlendirmelerde bulundu.  
 
HEDEF KÜRTLERİN TASFİYESİ 
 
Av. Yürekli, PKK Liderinin 24 yıllık tutukluluğu boyunca komployu açığa çıkarmak, teşhir etmek, altında yatan sebepleri ve hedeflediği amaçları tespit etmek için muazzam bir çaba gösterdiğini söyledi. Öcalan’ın, küresel güçlerin Kürt sorununun çözümsüz bırakılması için komployu geliştirdiği yönünde tespitte bulunduğunu anımsatan Yürekli, komplonun hedefinde Öcalan’ın devre dışı bırakılarak, Ortadoğu’nun yeni bir dizaynla tamamen kontrol altına alınmak istendiğini kaydetti. 
 
Öcalan’ın "Ben Ortadoğu’da bu oyunu bozan adamdım, benim varlığım halinde bu oyunu yürütemeyeceklerdi" tespitini hatırlatan Yürekli, "Komplo NATO’nun savaşıydı. Bu nedenle bütün dünya güçleri bir şekilde birleşerek, böyle bir komployu devreye koydu. Zaten 1’nci Körfez Savaşıyla başlayan 3’üncü Dünya Savaşı'nın 9 Ekim komplosuyla zirve noktası yaşandı. Sayın Öcalan’a karşı bir imha konsepti devreye kondu. Sayın Öcalan şahsında Kürt halkının varlığının tasfiyesi hedeflendi. Komplonun temel amacı buydu. Sayın Öcalan, özgür Kürtlüğün kendi yönetimini sağlayabilmesi, varlığını, kültürünü inşa edebilmesini temsil ediyordu. Bu nedenle Ortadoğu’yu kontrol etmek isteyen güçler için Öcalan istenmeyen bir kişiydi” diye konuştu. 
 
KOMPLONUN AMAÇLARI  
 
Komplo sürecinin 6 Mayıs 1996'da Öcalan'a dönük bombalı suikast girişimiyle verildiğini aktaran Yürekli, küresel güçlerin bu imhayla Ortadoğu’da iktidar olmalarına giden yolun taşlarını döşemek istediğini ifade etti. Yürekli, 9 Ekim komplo sürecinde yaşananlara işaret ederek, "Sorunun çözümünden yana görüşmeler gerçekleştiren Erbakan’ın tasfiyesi vardır. Orduda Genelkurmay Başkanına karşı gerçekleştirilen bir suikast vardır. Bütün bu süreçlerden sonra 9 Ekim komplosu gerçekleşmiştir. Bu ABD’nin öncülüğünde gerçekleştirilmiştir" dedi. 
 
Komplonun altında yatan nedenlere değinen Yürekli, “İsrail’in güvenliği diyebilirsiniz, Ortadoğu’da yer altı ve yer üstü zenginliklerine el konulması diyebilirsiniz. Bir talan siyaseti amacıyla Ortadoğu’nun bir kargaşa içinde tutularak, kolay yönetilmesi ve yüzyıllar boyunca statüsüz kalan Kürtlerin durumunun aynı şekilde devam ettirilmesi diyebilirsiniz. Bütün bunların önünde de engel olarak görülen Sayın Öcalan’ın tasfiyesi hedefleniyordu. En son yürüyen süreç uluslararası bir konsept halinde devreye konuldu ve komplo süreci böyle gerçekleşti" diye konuştu. 
 
İDELOLOJİK SAVAŞ 
 
Öcalan’ın Ortadoğu halklarına sunduğu projeler ve siyaset tarzının kapitalist güçlerce engel olarak görüldüğünü söyleyen Yürekli, komplonun özünde "ideolojik bir savaş" olduğunu vurguladı. Öcalan’ın geliştirdiği paradigmanın küresel güçlerin girişimlerini boşa çıkardığına dikkati çeken Yürekli, "Sayın Öcalan, Kapitalist Modernite karşısında engel olarak durduğu için, halklar ve ezilenleri savunduğu için engel olarak görülmüştür. Komploda yer alan güçleri esas aldığımızda durum çok açık. Komplonun başı doğrudan ABD’dir. Ancak bir yanda Türkiye, bir yanda İsrail, bir yandan da Avrupa devletleridir. Bir diğer yandan ise karşı blok olarak görülen Rusya'dır. Farklı maddi menfaatler temelinde bir araya gelmiş olsalar da hepsini bir araya getiren modernite ortaklığıdır" şeklinde konuştu. 
 
KDP'YE 'İŞBİRLİKÇİLİK' ROLÜ  
 
Komplo sürecinde uluslararası güçlerin KDP’ye "işbirlikçi Kürt kimliği" verdiğini dile getiren Yürekli, "KDP, Ortadoğu’da özgürlük ve demokrasi adına sesini çıkaran tüm Kürtlerin tasfiyesinde rol oynamıştır. Bu süreçte de yine ABD-İsrail konseptiyle gerçekleşmiştir. Ortadoğu ulus devletlerinin şemsiyesinin altına sığınarak, özgürlükçü güçlere karşı rol oynamıştır. Bakın İran Kürtlerinin sesi olan, devrimci bir perspektifi hayata geçiren Qasımlo önderliğindeki güçler, 1983 yılında kurtarılmış bölgeler ve kendi yönetimlerini inşa etmişlerdi. Ancak KDP’nin öncülüğüyle beraber İran devleti bütün bunları yıktı ve bu süreç Qasımlo’nun şehadetine kadar gitti. Sayın Öcalan komploya uğramadan evvel bu işbirlikçi Kürtlük, Beyaz Saray'da ağırlandı ve komplo bu şekilde gerçekleşti. Hala da böylesi devam eden bir süreç var. Sayın Öcalan’ın bu siyasete engel olma tarzı da ortadadır ve bunun nasıl boşa çıkarılacağı da komplo irdelendikçe tüm ipuçları da mevcuttur" ifadelerini kullandı. 
 
AVRUPA HUKUKUN DIŞINA ÇIKTI
 
Öcalan’ın Kürt sorununda demokratik yolları açmak için Avrupa’ya çıktığını ve yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinden sonra Ortadoğu’ya müdahalenin gerçekleştiğini kaydeden Yürekli, "Öcalan’dan sonra Suriye'ye müdahale oldu. Irak 20 yıldır kendini toparlayamıyor. Libya, hatta bütün Ortadoğu hattı müdahale konusu oldu. Bugün Ortadoğu kan revan içindedir. Öcalan şunu çok iyi biliyordu; Bütün eksikliklerine ve art niyetlerine rağmen Türkiye’yi Avrupa hukukuyla uzlaştırabilirse, bu barış için büyük bir adım olacaktı. Öcalan bundan kaynaklı Avrupa’yı tercih etti. Öcalan Avrupa’dayken de ‘Yol Haritası’ başlığında Almanya gibi devletlere çözümler sundu. Ama Almanya Sayın Öcalan’ı kabul etmedi. Avrupa'da Öcalan’a ayak basacak yer bırakılmadı. Kendi hukuklarına aykırı davrandılar. Öcalan, Avrupa hukukunun dışına çıkmadı ama Avrupa kendi hukukunun dışına çıktı. Öcalan 'istenmeyen insan' ilan edildi. Bütün demokratik kanallar kapatıldı. Yani Kürt halkını iyi niyeti, barışçıl çözüm ve demokratik arayışlara rağmen bir savaş çemberinin içine sokmak komplonun temel amacıydı" diye kaydetti. 
 
'ÖCALAN ATEŞTEN GÖMLEK GİYDİ'
 
Öcalan’ın komplo gerçekliği ve olası yaşanacakları bilmesine rağmen ezilen halklar, Ortadoğu’nun demokratik gelişimi ve ezilenleri kapsayacak bir kültürün inşası için "ateşten gömlek giydiğini" ifade eden Yürekli, "24 yıldır da İmralı koşullarında bu mücadelesini ve bu çabasını devam ettiriyor. Öcalan bugün mazlum halkları bu şiddet cenderesinden çıkararak, kendisini nasıl var edebileceğinin yol haritasını gösterdi. Bütün bunları İmralı gibi bir işkence sisteminde iğne deliği kadar imkanı olan yerde başardı. Bu komploya karşı ciddi bir iradedir” diye belirtti. 
 
İMRALI'DA DEVAM EDEN SÜREÇ 
 
1996'da startı verilen sürecin günümüzde İmralı'da devam ettiğini dile getiren Yürekli, şunları söyledi: "Ada, komplodan bağımsız değildir. 9 Ekim'den 15 Şubat’a kadar Sayın Öcalan’ın imhası hedeflenmişti. İmha geçekleşmeyince uluslararası güçlerin ortak projesi olarak İmralı Adası inşa edilmeye başlandı. Zaten mevcuttu ancak tek kişilik bir hücre olarak dizayn edildi. Öcalan bu koşullarda dayanamayacak dendi. ‘Madem idam edemiyoruz onu çürütelim, diri diri gömelim’ dediler. Bu konseptle iradesiz bırakacakları Sayın Öcalan üzerinden Kürt hareketini tasfiye edeceklerini hesapladılar. ‘İdamla bir gün öldürülür ama biz onu her gün öldürüyoruz’ denilmişti. Sayın Öcalan’ın kaldığı koşullar CPT verilerinde de söz konusu. AİHM verilerinde de mevcut. AİHM ve CPT’nin kırılma yaşadığı, boşa düştüğü yer de burasıdır.”
 
KOMPLONUN 'HUKUKİ' AYAĞI!
 
AİHM, CPT ve AB’nin Avrupa’nın yargı organları olduğuna dikkati çeken Yürekli, bu kurumların değerli kurumlar oldukları ancak hukuksuzlar noktasında gelip takıldıkları yerin İmralı olduğunu söyledi. Yürekli, "Komplonun devamı olarak inşa edilen İmralı, Avrupa sınırları içerisindedir. AİHM ve CPT bilgisi dahilindedir. Burayı gözetlemekle yükümlüdür. Komplo AİHM ve CPT eliyle de devam etti diyebiliriz” dedi. Yürekli, AİHM’in geçmiş yıllarda verdiği kararının arkasında durmadığına işaret ederek, “2014’te verdiği kararlar maddi verilerle oynayarak, gerçekleşmeyecek seviyede tecride meşruluk sağladı. Geçmişte ihlal dedi, geleceğe belirsizlik koyuyor. 2011 yılından sonra çok yoğun bir tecrit söz konusudur. Sayın Öcalan 1 yıl boyunca avukatlarıyla görüşemiyor. Bunların hepsi komplonun devamlılığında gerçekleşen şeylerdir” diye kaydetti. 
 
SİSTEMİN NEFRETİNİN NEDENİ
 
"Komplo sürekliliğini koruyor" diyen Yürekli, Öcalan’a dönük tecrit gibi uygulamaların sadece onunla sınırlı olmadığını vurguladı. Yürekli, tecrit nedeniyle ülkenin şiddet sarmalına girdiğine ve krizlerin derinleştiğine işaret etti. Buna karşı Öcalan'ın toplumsallaştığı ve paradigmasının tüm dünyada karşılık bulduğunu dile getiren Yürekli, "Öcalan’ın Kürtler başta olmak üzere Ortadoğu’da ve dünyada ciddi bir karşılığı var. Bugün Avrupa’da, Amerika’da her yerde insanlar, Öcalan’ın fikirleri etrafında kenetlenmekte ve özgürlüğünü talep etmekte. Ortadoğu’da sömürülen ve ezilen halklar, Sayın Öcalan’ın paradigmasından yola çıkarak, yeni bir yönetim inşa etmeye çalışıyor. Arap, Türkmen, Asuri, Süryani, Çerkez bir araya gelerek, kendi öz yönetimlerini oluşturmaya çalışıyor. İşte tamda bundan dolayı sistem Öcalan nefretiyle doludur. Bu yüzden Öcalan karşıtlığı ısrarla empoze edilmekte. 2019 yılında Rojava’ya yapılan operasyonlarda Amerika’nın, Rusya’nın onayı oldu. Küresel güçlerin onayı oldu. Bu operasyonlarda 9 Ekim tarihlidir. Tüm bunlar tesadüf değildir. Bir sonraki yıl Şengal’in öz yönetimine saldırılar için anlaşma da 9 Ekim’dir. Bütün bunlar Kürdün öz yönetim talebine karşıdır. Bütün bunlar Öcalan’ın felsefesine karşı yapılan operasyonlardır” ifadelerini kullandı. 
 
HEDEF: ÖCALAN'I UNUTTURMAK
 
Gelinen aşamada komployu gerçekleştiren güçlerin maskelerinin düştüğü ve 24 yıllık süreçte Öcalan’a karşı bir başarı elde edemediklerinin ortaya çıktığını söyleyen Yürekli, "Bundan dolayı biz İmralı’dan 18 aydır haber alamıyoruz. Bundan dolayı İmralı’da mutlak haber alamama durumu yaşanıyor. Bu güçler başarı elde edemeyince Öcalan’ı mutlak tecrit politikasıyla ‘unutturma’ hedefine giriştiler. Çünkü Sayın Öcalan'ın tek bir sözü ile halklarda motivasyon yarattığı, çözüm gücü olduğu ve yaratılan komploları boşa çıkardığı biliniyor. Ondan kaynaklı uzunca bir süredir Öcalan'ı itibarsızlaştırmak için algı yaratmaya çalışıyorlar” diye konuştu. 
 
'ÖCALAN ÇÖZÜMÜN ÖNCÜSÜDÜR'  
 
Öcalan'ın çözüm gücünün 2013 ile 2015 yılları arasında yürütülen süreçte görüldüğüne dikkati çeken Yürekli, tecride karşı verilen mücadele dair ise şunları söyledi: "Toplumsal barışın, çözümün öncülüğünü sağlayan Öcalan’dı. O dönemin demokratik güçlerin İmralı’ya gitmek için ciddi bir yarış içerisindeydiler. Sayın Öcalan ile yan yana fotoğraf vermek için ciddi bir yarış içerisindeydiler. O dönem İmralı’ya giden heyet döndükten sonra ‘Acaba Öcalan ne dedi?’ soran bir halk vardı. Demek ki o dönemde projeler sunan ve umudu aşılayan Sayın Öcalan’dır. Tecridin araya girmesinden sonra uzunca bir süredir toplumda herhangi yeni bir şey görebiliyor musunuz? HDP’nin geçmiş dönem eşbaşkanları ‘Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz’ diyordu. Şüphesiz bunlar o dönemin bağlamında söylenen farklı konulardı. Peki bugün ne değişti de bugün bunlar tekrardan dile getirilmiyor. Öcalan daha önce ‘Ben bu sorunu bir haftada çözerim, şiddet ortamına son veririm’ demişti. Öcalan kendi durduğu noktayı hep korudu."
 
‘TECRİT ORTAKLAŞMAYLA SONA ERER’
 
Yürekli, Öcalan üzerindeki tecridin enternasyonalist bir güç birliği, halkların ortaklaşmasıyla kırılabileceğinin altını çizdi. Yürekli, bu noktada en büyük sorumluluğun Türkiye halklarında olduğuna işaret ederek, "Demokrasinin inşası ve onurlu bir barış için Öcalan’ı göstermemiz en meşru hakkımızdır. Hukuksal olarak Sayın Öcalan’ın koşullarını itiraz etmek en büyük Anayasal bir haktır. Bu, onurlu her yurttaşın ve her sivil toplum kurumunun esas görevidir” şeklinde konuştu. 
 
MA / Ergin Çağlar

Diğer başlıklar

09/10/2022
14:33 10 Ekim Katliamı’nda yaşamı yitirenler anıldı
14:23 Antep ve Adıyaman’dan komplo protestosu
14:02 Polis ablukasına rağmen protesto: Tecridi de faşizmi de kıracağız
13:57 Alanya Cezaevi’nde 5 tutuklu sevk edildi
13:05 HDP: İmralı’daki tecritle barışın ve çözümün sesi kesiliyor
12:50 Beylikdüzü’de şüpheli kadın ölümü
12:45 Kuzey ve Doğu Suriye kentleri komploya karşı alanlarda
12:00 Türkiye ve İran'ın saldırıları araştırılacak
11:48 ABB ve Çankaya Belediyesi Sıhhiye pazarından geri çekildi
11:40 10 Ekim Katliamı: Katledildik ama inancımızdan ödün vermedik
11:01 9 Ekim komplosuna pankartlı protesto
10:56 Şenyaşar ailesi: Barikatları birlikte aşacağız
10:27 Hatip Dicle: Abdullah Öcalan’ın fikirleri halklara umut oldu
09:43 'Seçim projesine' dönüşen hastane için yeni ihale
09:22 Abdullah Öcalan: Êzidîler imha tehlikesi altında, sahip çıkılmalı
09:10 8. Amed Tiyatro Festivali programı belli oldu
09:09 Kadınlar özgür ve şiddetsiz bir yaşam için kolları sıvadı
09:04 ‘Türkiye’nin işgal ettiği Serêkaniyê ve Girê Spî’de DAİŞ örgütleniyor’
09:03 Nagihan Akarsel’in yazısı: Empati ile yola çıkmak
09:03 KESK’li Dağ: Kadınlar Emek ve Özgürlük İttifakı’na destek vermeli
09:01 Av. Özgür Erol: Abdullah Öcalan dirençle Kürt sorununun çözümüne odaklandı
09:00 Gar Katliamı’nın faili yapılmaya çalışıldı: İktidara kaos gerekliydi
09:00 09 EKİM 2022 GÜNDEMİ
08:07 Komploya uluslararası tepki: Abdullah Öcalan’ın fikirlerinden korkuyorlar
08/10/2022
23:49 Eğitim emekçileri: Jina ve Nagihan’la aynı yolda mücadele edeceğiz
23:23 Gençlerden komploya yürüyüşlü protesto
22:55 Avukat Emekçi: Abdullah Öcalan İmralı'da amansız bir direniş sergiledi
22:33 Avrupa’da Kürtler alanlara çıktı: Öcalan’ın özgürlüğü, özgürlüğümüzdür
22:00 Gazeteci Topuz: Binlerce insan kaybedilirken medya sessiz kaldı
21:43 Silopi’de Tiyatro ve Çocuk Festivali’ne yoğun ilgi
20:54 İzmir’den İran’a: Bir kadın katledildi, bir ülke dirildi
20:15 Erdoğan’ın ‘Cemevi Başkanlığı’ kurma kararına tepki: Cülus bahşişi
19:55 Mışrıf ile Helhel arasında ağaç kıyımı
19:29 Engellemeye rağmen Adalet Nöbeti için bir araya geldiler
19:12 İzmir’de gözaltına alınanlara ajanlık dayatması
18:53 Ölüye Saygı İnisiyatifi Eş Sözcüsü Aydın: Çocuklarını kaybeden aileler şiddeti direniş sahasına çevirdi
18:22 'Gelmeyen Adalet' paneli: Öfkemiz büyüyor
17:56 Ankara Barosu Genel Kurulu’nda Jina için direnen kadınlar selamlandı
17:25 İran İnsan Hakları Örgütü: Eylemlerde 185 kişi katledildi
17:01 Ağızlarını siyah bantla kapattılar: 35’inci madde kaldırılsın
17:01 'Festival'e katılmayan öğrencilere 'dersten bırakırım' tehdidi
16:53 Avukatlar: Saçlarınız artık bizim için fırtınadır
16:41 Şik ve Canbey’in cenazesi toprağa verildi
16:26 Katledilen 7 TİP’li anıldı
16:25 Hasta tutuklu Hasan Tahsin Akgün serbest bırakılsın
16:15 Yüksekova'da 9 Ekim yürüyüşüne çağrı
16:09 Diyarbakır Barosu Genel Kurulu’nda ‘Jin jîyan azadi’ sloganı
16:03 TJA: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü şart
15:59 TAYAD’lı Aileler: Hasta tutsaklar için mücadele etmeliyiz
15:59 Akarsel’in cenazesi kadınların omuzunda Hewlêr’e doğru yola çıkarıldı
15:50 ‘Tecridi kırmak için ortak mücadele edilmeli’
15:40 İzmir’de 13 kişinin gözaltı süresi uzatıldı
15:00 Ağır hasta tutuklu ameliyata götürülmüyor
14:55 Abdullah Öcalan’a dönük tecrit Meclis gündeminde
14:48 HDP’nin Danışma Kurulu toplandı
14:43 HDP: Bahçelievler Katliamı’nın katillerini de katilleri aklayanları da unutmadık
14:23 Oluç: Yok edilemeyen Kürt mücadelesi daha da güçlendi
14:22 Van Barosu 28’inci Olağan Genel Kurulu toplandı
13:44 Dersim'de binler buluştu: Tek çare örgütlü güç
13:31 Tozkoparan’da polis ablukası: Boşaltılan evler yıkılıyor
13:26 Nusaybin’de Kaymakam tehdidi esnafa kepenk kapattırdı
13:17 ‘Öcalan’ın paradigması Ortadoğu halklarının önünü açtı’
13:01 Cemil Kırbayır’ın ağabeyi: Mücadelemiz sürecek
12:25 Şenyaşar ailesinin eylemi sürüyor: Fail şu an Meclis’te
12:22 Halklar 'Abdullah Öcalan’a özgürlük' için yarın alanlarda olacak
11:59 Askerler köyden aldı, 28 yıldır kayıp
11:19 HDP Eş Genel Başkanları Danışma Kurulu ile bir araya geliyor
11:09 Av. Maçoğlu: Kobanê Davası ceza yargılaması usullerini ters düz etti
10:43 Türkiye’nin denetimindeki Serêkaniyê ve Girê Spî’de insanlığa karşı suçlar
10:29 Cinsel taciz faili tutuklandı
10:26 ‘Öcalan’ın özgürlüğü İmralı direnişine denk bir mücadeleyle sağlanır’
09:27 'KDP basınının Nagihan’ı görme biçimi özel savaş medyası rolünden kaynaklanıyor'
09:26 'Nagihan’ın gülen yüzünü mücadelemizde yaşatacağız'
09:22 Şengal anlaşmadan sonra 21 kere bombalandı: Êzidîler direniyor
09:04 ‘İmralı tecridi toplumsal mücadeleyle kırılır’
09:03 ‘Özgürlük Yürüyüşü’ne çağrı: Tecrit rejimini kıracağız
09:02 Av. Demir: Öcalan üzerindeki tecrit komplonun devamıdır
09:01 Akarsel için ayakta olan kadınlar: Mücadelesi büyüyecek
09:00 Ayla Akat Ata: Failler dışarda, mutlaka yargılanacaklar
09:00 08 EKİM 2022 GÜNDEMİ
08:48 AKP’li Erdoğan’dan yeni atamalar
07/10/2022
23:06 ‘Burası Kürdistan’ diyen Taşkesen gözaltına alındı
22:35 HDP’li Güzel katledilen kadınlar için saçını kesti
21:24 Mardin’de bir depoda patlama
20:57 30 yıl sonra tahliye olan Altunışık'a kitlesel karşılama
20:38 Jîna Amini'nin aile avukatı Adli Tıp raporunu reddetti
20:03 MKGP Ersöz ve Akarsel’i andı: Mücadelelerini sürdüreceğiz
19:59 Sanal medyada #SurdaFestivaleHayır kampanyası
18:58 Ümitcan Uygun hakkında 3 ayrı suçtan ceza verildi
17:56 Batman’da gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
17:53 Diyarbakır'dan seslenen kadınlar: Nagihan Akarsel ölümsüzdür
17:43 Hak savunucularının yargılandığı dava ertelendi
17:37 İki cenaze daha ailelerine teslim edildi
17:26 Doğubayazıt’ta 9 Ekim yürüyüşü çağrısı
17:04 9 Ekim panelleri: Krizler Abdullah Öcalan ile görüşülerek çözülür
17:01 Hewlêr’de patlama
16:51 Pêncwên ve Balekayeti bombalandı
16:47 ‘Kadın direnişine her zamankinden daha çok ihtiyaç var’
16:00 İHD'den 'Barış Nöbeti'
15:41 Şenyaşar ailesinin ‘Herkes için adalet’ pankartına el konuldu
15:02 Öcalan’ın vasisi Dinç: Tecridin kırılması için topyekûn mücadele etmeliyiz
14:39 Kadınlar: Nagihan gibi hakikate yürüyoruz
14:18 Hatay’da İmralı tecridine tepki
14:09 Dil ve Kültür örgütlerinden çağrı: Bu ‘festivale’ katılarak meşrulaştırmayın
13:56 Fatma Altınmakas’ın tecavüz faili takipsizlikle aklandı
13:55 13 öğrenci gözaltına alındı
13:53 Hukukçulardan Akarsel protestosu ve suç duyurusu
13:42 Avukat Karakaş’ı ezen polisin dosyası ACM'ye devredildi
13:23 Assa Abloy’da iş bırakma eylemi
13:20 Gazeteci Önel’e ilişkin soruşturmada takipsizlik kararı
13:12 Nagihan Akarsel’in ailesi Süleymaniye’de
12:38 Gençlere ‘Özgürlük Yürüyüşü’ çağrısı: Komploya karşı ses yükseltelim
12:27 Şenyaşar ailesi polis saldırısına rağmen nöbetini sürdürüyor
12:06 27 yıldır tutuklu yazar darp edildi
12:04 Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisinden yeni görüşme başvurusu
11:48 Kürt kadın gazeteciler Gurbetelli Ersöz’ün mirasına sahip çıkıyor
11:31 Hasta tutuklu Boltan’ın kıyafetlerine el konuldu
11:30 MGKP: Özgürlüğe ulaşma sözünü yeniliyoruz
11:13 DFG: Nagihan’ın kalemini sahipsiz bırakmayacağız
10:49 DTK, TJA, DBP ve HDP Gençlik Meclis’inden ortak çağrı: Kayyımların festivaline tutum alın, katılmayın
10:47 Sancar: Bu ülkeyi demokratik anayasaya kavuşturacağız
10:43 Gazeteci Nişmiye Güler hakkında dava açıldı
10:29 9 Ekim’de temel talep Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü olacak
10:01 ‘Nagihan Kürt kadın mücadelesinin direnciyle yaşayacak’
10:00 CPT ziyareti öncesi Abdullah Öcalan’a yeni disiplin cezası
09:55 Yüksekova'daki patlama sonrası bir aile darp edildi
09:40 Mızraklı aleyhine ifade veren tanığın iddiaları yalan çıktı
09:40 Amedspor taraftar grupları: Festival Sur’a ihanettir
09:26 Temel: Kürt halkı komploya karşı büyük direniyor
09:21 ‘Şehir Hastaneleri’ne akış için hastane kapatılıyor’
09:20 Öğrencilerden fakültenin tarihi binadan taşınmasına tepki
09:12 Keskin: Gurbetelli ve öldürülen tüm gazetecilere borcumuz var
09:10 Erdoğan'dan uyuşturucu ticaretinden tutuklu kişiye af
09:08 Araziden pay alamayan AKP'li başkandan ölüm tehdidi!
09:04 Seydaoğlu: Kürt kadınlar sisteme müdahale ettiği için hedefte
09:01 6-8 Ekim'de yaralanan Gezer faillerin peşinde!
09:00 'Komplocuların maskesi düştü, Abdullah Öcalan toplumsallaştı'
09:00 07 EKİM 2022 GÜNDEMİ
00:04 Yüksekova’da polisten 'fişleme' uygulaması!
06/10/2022
22:52 Gençlerden katledilen Akarsel için yürüyüş
22:43 Şengal’de Serdeşt Kampı bombalandı
21:02 Alanlara çıkan kadınlar: Akarsel’i katledenler ortaya çıkarılmalı
20:20 Şırnak’ta gözaltı
19:56 İBB işçileri mücadelelerini hukuki zeminde sürdürecek
19:26 Jandarmadan HDP’nin çalışmalarını engelleme girişimi
19:23 Sancar: Cumhuriyet Üçüncü Yol ile demokratikleşecek
18:23 Kobanê Davası: Dosyada yeni bir hukuk garabeti yaşanıyor
17:05 SİHA saldırısında YPG’li komutan yaşamını yitirdi
16:54 ‘Hakan Fidan’ın Hewler’e ziyaret amacı açıklanmalı’
16:51 10 Ekim Davası'nda DAİŞ emirine yüksek güvenlik önlemi