Musa Anter Davası zamanaşımından düşürüldü

img

ANKARA - Kürt bilgesi gazeteci Musa Anter’in katledilmesine dair açılan davada kararını açıklayan mahkeme heyeti, Musa Anter davasının zamanaşımından düşmesine karar verdi.

Kürt bilgesi ve gazeteci Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da katledilmesine dair açılan ve JİTEM Ana Davası ile 1993 yılında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk davasıyla birleştirilen davanın karar duruşması, Ankara 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 
 
Davanın görüldüğü salonun küçük olması nedeniyle duruşma Ankara Adliyesi E Blok’ta bulunan 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü. 
 
Musa Anter’in oğlu Dicle Anter’in de hazır bulunduğu duruşmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüleri, milletvekilleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İHD MYK Üyesi Nuray Çevirmen, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, gazeteci-yazar Hüseyin Aykol, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, JİTEM Davası’na dair ilk iddianameyi hazırlayan eski savcı İlhan Cihaner, DİSK Basın İş İç Anadolu Bölge Temsilcisi Turgut Dedeoğlu, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Toplumsal Hukuk üyesi avukatlar yanı sıra kentte bulunan sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. 
 
 
Duruşma öncesi iki polis salonun bir üst katından davaya katılanların fotoğraflarını çekmesi dikkat çekti. 
 
Duruşma kimlik tespiti ile başladı. Sanıksız başlayan duruşmada mahkeme başkanı dava dosyasına gelen evrakları okudu. 
 
BAKANLIK YANIT VERMEDİ
 
Mahkeme başkanı yakalamalı sanıklar hakkında yazılan müzekkerelere, sanık Abdulkadir Aygan (Aziz Turan) hakkında Adalet Bakanlığı’na yazılan müzekkere ve sanık Cemil Işık’ın ölmesine dair Adalet Bakanlığı’na yazılan müzekkerelere cevap verilmediğini belirtti. 
 
‘İNSANLIĞA KARŞI SUÇ KAPSAMINA ALINSIN’
 
Mahkeme başkanı, Avukat Neşat Giresun’un dilekçe verdiğini ve Türk Ceza Kanunu’nda yer alan 77 ve 78’inci “insanlığa karşı suç” kapsamında davanın ele alınmasına dair talepte bulunduğunu belirtti. 
 
‘BAKANLAR KONSEYİ İZLEMESİNDE’
 
İlk olarak duruşmada söz alan İHD Eş Genel Başkanı ve avukat Öztürk Türkdoğan, “Musa Anter’in öldürülmesi üzerinden 30 yıl geçti. Öldürüldükten sonra Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi bir soruşturma yürütmüş. Anter ailesi AİHM’e başvurmuştu. AİHM ihlal kararı verdi. AİHM’in Anter ve diğerleri Türkiye davası Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından izleme altındadır. Anter davasına dair İHD, Hafıza Merkezi 9.2’i başvuru yapılmıştır. Bu izlemeler devam etmektedir. Bu dava da insanlığa karşı suç kapsamında yargılama yapılması gerekir” dedi. 
 
‘TÜRKİYE’DE CİNAYETLER HEP DEVAM ETTİ’
 
“Musa Anter devlet içerisindeki çete yapılanmalarla siyasi olarak alınan kararlarla öldürülmüştür” diyen Türkdoğan, “Ceza yasasının 77’inci maddesinde insanlığa karşı suç tanımlanmıştır. Musa Anter’in öldürülmesi insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Dava bu kapsamda ele alınmalıdır. İnsanlığa karşı suç kapsamında ele alınan dosyalarda zamanaşımı kuralı işlememektedir. Türkiye’de hepimizin bildiği bir gerçek var. Devlet içerisindeki çetelerin bizim kontra-gerilla dediğimiz işlediği cinayetler hep devam etti. Bir suç örgütünün devam eden eylemleri söz konusudur. Tekil bir suç açısından süre hesaplanamaz. Sürekli işlenen suçlar bakımından ele alınması gerekir” diye konuştu. 
 
‘ADALET YARA ALDI’
 
Anter davasının açılması ve birleştirilen davalara da dikkat çeken Türkdoğan, “Adaletin ciddi anlamda yara aldığını belirtmek isterim. Katılan vekilleri zamanaşımı ihtimalini değerlendirerek, 2021 yılında davanın ayrılmasını talep etti. Ancak mahkemeniz kabul etmedi. Sanık Abdulkadir Aygan’ın ifadesinin alınmaması sürecine dair birşeyler söylemek istiyorum. Abdulkadir Aygan’ın yurtdışı istinabe yoluyla 9 Kasım 2015 tarihli 5’inci duruşmadan bu yana yazışma yapıldığı, 7 yıldır bir aşama kaydedilmediği ortadadır. Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı personeli hakkında işlem yapmayanlara dair suç duyurusunda bulunmanızı istiyoruz. Burada en hafif deyimle ihmal bize göre kasıt vardır. İhmali ve ya kastı olan personel hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
Türkdoğan, Anter davasının birleşen dosyalardan ayrılamayacağını, insanlığa karşı suç kapsamında davanın ele alınmasını ve zamanaşımı uygulanmamasını talep ettiklerini vurguladı. 
 
‘AĞIR İNSAN HAKLARINDA ZAMANAŞIMI UYGULANAMAZ’
 
Müşteki avukatlarından Oya Aydın, Anter Davası’nın zamanaşımı kapsamında ele alınmayacağına dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları ve uluslararası hukukta örneklerini anlatacağını kaydetti. Türkiye’de insanlığa karşı suç kavramının savaş suçlarıyla karıştırıldığını ve mesafeli yaklaşıldığını ifade eden Aydın, “Bugüne değin AİHM onlarca kararında sözleşmenin yaşam hakkı ihlali ve işkence gibi dosyalarda zamanaşımının kati bir biçimde uygulanmayacağını altını çizmiştir” dedi. Aydın, AİHM’in Türkiye kararlarından örnek verdi. İnsanlığa karşı suç 2005 sayılı kanunla Türk Ceza Kanunu’na girdiğini ifade eden Aydın, “Zamanaşımı ağır insan hakları ihlallerinden uygulanamaz. Devlet görevlilerinin ağır insan hakları kapsamında zamanaşımı uygulanamaz. İnsanlığa karşı suçun, bir halkın önde gelen bir kişisine yönelik ağır bir yaşam hakkı yapılan dosyada uygulanması gerektiği kanaatindeyiz” dedi. 
 
‘KATİLLERİMİZİ TANIYORUZ’
 
Madımak Katliamı ve 12 Eylül Davaları’nda verilen kararlardan örnek veren Aydın, şunları söyledi: “Bu kararlarda sözü edilen zamanaşımı uygulanmamasının en önemli argümanlarından biri de devletin cezasızlık politikasının gözlemlenmesi, uzun sürmesi, yargısal pasizifizm gerekçe göstermiştir. Bu dosyada çok sayıda delil vardı. Çok üst düzey tanıklar dinlendi. Abdulkadir Aygan, Mahmut Yıldırım’ın yaşadığını iddia etti. Devletin dahil olduğu bir cinayette mahkûmiyet kararı verilecekken, ısrarla birleştirmeye karşı çıkması ve dosyanın sonuçlandırılması talebi görmezden gelindi. Bu davada Musa Anter’i öldüren kişiler bellidir. Biz katilimizi biliyoruz. Devlette biliyor. Bu davada AİHMîn verdiği karar nedeniyle açılmadı. Bu soruşturma 5 yıl sonra açıldı. Davanın açılması Fettullahçı yargı mensuplarının derin devletle hesaplaşmasıydı. Devlet katilleri tek tek çıkardı. Üst düzey komutaya gitmeden, tetikçileri mahkemeler önüne çıkardı. Tetikçilere emir verenleri korkuttular, işbirliğine davet ettiler, kabul etmeyenleri tasfiye ettiler. Geldiğimiz noktada bir adalet sağlama yerine derin devlet denilen güçlerle işbirliği ve siyasi ortaklık tercih edildi. Bu dosyalar zamanaşımı ile karşı karşıya bırakıldı. Cezasızlık sürecinde rol alan herkese bedelini ödetmeye çalışacağız. Adaleti bulacağız.”
 
AKP’Lİ MİROĞLU GELMEDİ AMA MEKTUP GÖNDERDİ 
 
AKP’li Orhan Miroğlu’nun avukatı Serhat Menzilcioğlu da hazırladığı yazılı savunmasını okudu. Menzilcioğlu, katılan vekillerinin ithamlarına dair de Miroğlu’nun yazılı gönderdiği mektubu okudu. Miroğlu, mektubunda 30 yıl boyunca adalet aradığını öne sürerek, PKK’yi cinayetin merkezinde olmakla suçladı. MİT eski Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, dosya kapsamında tanık olarak dinlendiğinde, AKP’li Miroğlu’nu devlet ajanı “Tayfun” olarak tanıdıklarını söylemişti. 
 
KATILAN AVUKATLAR TEPKİ GÖSTERDİ
 
Katılan olan Miroğlu’nun beyanlarının mektupla gönderilmesine müşteki avukatları tepki gösterdi. Mektubun okunmasının usule uygun olmadığını dile getiren avukat Nuray Özdoğan, “Bildikleri varsa gelip, anlatması gerekir. Biz tanık değil, sanık olarak dinlenmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. 
 
Menzilcioğlu ve katılan diğer avukatlar arasında tartışma yaşandı. 
 
MAHKEME BAŞKANI: MEKTUP DİNLEYECEK MAKAM DEĞİLİZ
 
Mahkeme başkanı Menzilcioğlu'na, “Mektup dinleyecek makam değiliz. Mektubu tadında bırakın” dedi. 
 
Avukat Mustafa Kemal Baran, “Kendi hakkında iddiaları gelip ispat edebilir” diye tepki verdi. 
 
Avukatlar mektubun okunması sırasında salonu terk etti. İzleyicilerin bir kısmı da tepki salonu terk etti. 
 
Menzilcioğlu, müvekkilinin itham edildiğini bundan kaynaklı devam etmek istediğini söyledi. 
 Duruşma Menzilcioğlu’nun okumasıyla devam etti. ÖHD Ankara Şube Eşbaşkanı Şevin Kaya’da devam eden avukat Menzilcioğlu’nun mektubu okumasına tepki verdi. 
 
Menzilcioğlu, PKK ve JİTEM’in ortak hareket ettiğini iddia ederek, katılan avukatlarının zamanaşımı istediği suçlamasında bulundu. Mahkeme başkanı “2016 yılından beri geliyoruz. Anter davası daha kısa dile getirmenizi istiyor. Biz de zaman açısından toparlayarak, anlatırsınız” dedi. 
 
‘ASIL KATILAN DIŞARIDA ‘
 
Avukat Oya Aydın, bir siyasetçinin bazı sataşmalara dair mektubunu bir ceza yargılamasında asıl katılan burada beklemeden, dışarı çıktı. Ara kararlar bellidir. Zamanaşımı tartışması yapacakken, Orhan Miroğlu’nun siyasi deklarasyonu, kendini aklaması, sataşma mektubunu sonlandırması için bekliyoruz” dedi. 
 
Söz alan avukat Menzilcioğlu, yargılamada adalete ulaşmak ve gerçeğin ortaya çıkması için mücadele ettiklerini öne sürdü. Menzilcioğlu, savunması ve Miroğlu’nun mektubu kapsamında sürekli PKK’yi suçlamaya çalışması dikkat çekti. 
 
HDP Hukuk Komisyonu üyesi Avukat Alişan Şahin, “provokasyon için gelmişsiniz” sözleriyle Menzilcioğlu’na tepki gösterdi. 
 
‘SİYASİ DEKLARASYONA TEPKİ GÖSTERİYORUZ’
 
ÇHD Ankara Şube Murat Yılmaz, “Orhan Miroğlu’nun siyasi deklarasyonunu okuduğu için tepki gösteriyoruz. Bizi hedef gösteriyor. Mahkemenin müdahale etmesi gerekiyor” dedi. Menzilcioğlu’nun bütün tepkilere rağmen Miroğlu’nun mektubu okumak istemesine tepki gösterdi.
 
 Avukat Menzilcioğlu, PKK’ye söz söylediği için rahatsız olunduğunu öne sürmesine de avukatlar tepki gösterdi. Menzilcioğlu’nun ısrarlı mektup okumasına karşı avukatlar, salona yeniden girerek, bitirilmesini talep etti. 
 
‘HAKİKAT VE ADALETTEN YANA KARAR VERİN’
 
Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, söz almak istedi. Anter, “Babam Musa Anter devlet içinde örgütlenmiş kişiler tarafından katledildi. Türk yargısı harekete geçmediği için AİHM’e başvurduk. İhlal kararı verildi. Biz göre failler bellidir. Bu failler ve onlara emir verenlerin yargılanması gerekir. Devlet içinde örgütlenen, devlet adına suç işleyenler yargılanmalıdır. Susurluk araştırma raporu, faili meçhul cinayetleri araştırma raporunda detaylı anlatım var. Bugün tarihi bir karar verilecek. Ya adalet kaybedilecek cezasızlık kültürü devam edecek. Hakikat ve adalet mücadelemiz devam edecek. Devlet içerisinde suç işlediğini iddia eden devlet görevlileri ve tetikçiler korunup, kollanmaktadır. Hakikat ve adalet için ya insanlığa suç kapsamında ele alacak ya da davayı düşüreceksiniz. Hakikat ve adaletten yana karar verilmesini istiyoruz. Hakikat ve adalet mücadelemiz devam edecek” şeklinde konuştu. 
 
ANTER’DEN MİROĞLU AVUKATINA: TAYFUN DENDİĞİNDE NERDEYDİNİZ
 
Anter, “JİTEM ve PKK’nin birlikte cinayet işlediğini iddia ediyorlar. Mehmet Eymür, mahkemede Miroğlu’na dönerek, Yeşil’in ona Tayfun dediğini, biliyoruz. Bir itirafçıya inanıyorsunuz, diğerine neden inanmıyorsunuz. Neden bugün bu beyanlarda bulunuyorlar, ortalığı neden karıştırıyorlar. O zaman siz niye cevap vermediniz. Bugüne kadar neredeydiniz, niçin bugün, sebep ne” diye sordu. 
 
Anter, “Miroğlu bir AKP’lidir, nokta” diyerek avukat Menzilcioğlu’na tepki gösterdi. 
 
JİTEM davalarının olay yerinden ve delillerden kaçırılarak, farklı kentlere taşındığını aktaran avukat Nuray Özdoğan, “Abdulkadir Aygan’ın ifadesi alınması için 2015’ten itibaren ara karar kuruyor, yazışma bekliyor. SEGBİS ile savunmasının alınması için Adalet Bakanlığı’na müzekkere yazılıyor, cevap verilmiyor. Adalet Bakanlığı’nın her seferinde müzekkereleri eksik ya da yanlış gönderiliyor. Bunun üzerine iade ediliyor. Mahkemeniz de bu yazışmaları yapıyor. Müzekkerelerde anlattınız ama Adalet Bakanlığı’na ‘kasıtlı olarak kim engel oluyor’ sorusunu sormadınız, görevini yerine getirmeyenler hakkında suç duyurusunda bulunmadınız. Bu herhangi bir dosya değil. Başka dosya olsa suç duyurusunda bulunulurdu. 
Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı personelleri hakkında suç duyurusunda bulunmadınız” ifadelerini kullandı. 
 
MAHKEME BAŞKANI DEVLET KURUMLARININ SUÇLANMASINDAN RAHATSIZ OLDU
 
Mahkeme başkanı, “Aygan’ın orada adı Cemil Kadir Aygan. Devlet uslubunda bir defa yazılır. Türkiye Cumhuriyeti köklü temelleri olan bir devlettir. Yöntemince yazılmıştır. Yöntemince sürdürülmüştür. Bir cevap verilmiştir.  Mahkeme heyeti de gereğini yapmıştır. Burada sözlerinize müdahale etmek durumundayım” diyerek, Adalet Bakanlığı’nı savundu. 
 
Avukat Nuray Özdoğan, “Adalet Bakanlığı’ yargının üstünde değildir. Yargının işlemlerini eksiksiz yapmakla yükümlüdür. Onlar sizin üzerinde değildir” dedi. Hukukun toplumun güvenliğini koruması gerektiğini kaydeden Özdoğan, “Buna yetkiniz var. Kullanmadığınız takdirde oluşacak suçta katkınız olacaktır. 2015 itibariyle defalarca yazışma yapmışsınız. Bir kişinin ifadesine kilitlenmişsiniz. İsveç şurasıdır. Bu yapılmıyorsa, devlet içerisin de olan bir suç örgütüdür. Hala görevde olan bir sürü JİTEM üyesi var. Bunu siz de biz de biliyoruz. Yargı ifadesinin alınmasına engel olanlara dair işlem yapabilir, Aygan’ın ifadesi alınabilirdi. Deliller orada iken dava buraya geldi. Defalarca tefrik istendi, kabul etmediniz” şeklinde konuştu. 
 
Avukat Oya Aydın, “O büyük devlet 30 yıl boyunca Diyarbakır’da ölüm tehdidi altında olan bir kişiyi korumadı, cinayeti engellemedi. Cinayete dahil olduğu iddia ediliyor. Dosya Abdulkadir Aygan’a kilitlendi. Defalarca Türkiye Cumhuriyeti, Adalet Bakanlığı’nın yanlış yazışmaları oldu. 2021’de yılında İsveç’in olumsuz bir yazısı girdi. Ancak 30 yıllık yargılamayı oraya sıkıştırdınız. Türkiye Devleti büyüktür elbette Sedat Peker’in danışmanını tak diye buluyor. Ama (Abdulkadir Aygan) bunu getirmezler. Almanya’daki sanık öldürüldü. Ancak ölümüne dair belgeler getirilmiyor. Bizim dosyadaki sanıklar belirlenemiyor. Ama mafya çatışmasında sanıklar bulunuyor. Bu kadar katliam, bunca çabaya rağmen aydınlatılmıyor” diye konuştu. 
 
ZAMANAŞIMINDAN DÜŞÜRÜLMESİNİ İSTEDİ
 
İddia makamı Anter Davası ve JİTEM Ana Davası’nın Yargıtay 5’nci Ceza Dairesi tarafından birleştirildiğini, maktul Ayten Öztürk davasının da birleştirildiğini kaydederek, “Ayten Öztürk’ün cinayetinin suç tarihinin 08.08.1994, Musa Anter’in katledilmesi olayın suç tarihinin 20.09.1992 olduğu ayrıca Diyarbakır 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada kovuşturulan dava da sanıklar hakkında cürüm işlemek üzerinde teşekkül oluşturma ve katılma,  tahammülden öldürme suçlarından açılan davanın birleştirilmesine karar verildiği, suç tarihlerinin 1992, 1993 ve 1994 yılları olduğu tespit edildiği, sanıklara isnat edilen suçların gerçekleştiği tespit edilen tarihlerin o tarihte yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK kanununda 102-104 maddelerinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı süresi olan 30 yılın Ayten Öztürk ve Musa Anter yönünden sürenin dolmuş olduğu, zaman aşımı süreleri konusunda 765 sayılı hükümlerinin zamanaşımını düzenleyen 66 ve 67’nci hükümlerinin göz önüne alınması gerektiği”ni belirterek, JİTEM Ana Davası’nın sürmesine dair mütalaa verdi. 
 
İddia makamı Davaların ayrılmasını isteyerek, Musa Anter ve Ayten Öztürk kovuşturmaları hakkında sanıklar hakkındaki kamu davalarının düşürülmesine karar verilmesini talep etti. 
 
Sanıklardan Hamit Yıldırım hakkında da savcı, adli kontrolün kaldırılmasını, diğer sanıklar yönünde yakalama kararlarının devam ettirilmesini istedi. 
 
SANIK AVUKATLARI MÜTALAAYI TEKRARLADI
 
Duruşmada söz alan Hamit Yıldırım’ın avukatı avukat Kaya Yelek, duruşma salonunda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ı selamladı. Savcılık mütalaasına katıldıklarını dile getiren Yelek, “Ancak gelinen aşamada ben hoşnut değilim. Maddi gerçek açığa çıkmamıştır. Bu dava da esas hakkında savunma yapıp, müvekkilimin suçsuzluğunu ispatlamak isterdim. Gelinen aşamada 30 yıllık bir zamanaşımı olmuştur. Zamanaşımını, kanunilik ilkesini benden iyi bilir. Yasalarda görülen bir öngörülmüş zamanaşımı yasası vardır. Her yasanın bir amacı vardır. Kanunilik ilkesi ortadadır. Davanın müvekkil yönünden düşürülmesini talep ediyorum” dedi. 
 
ANTER DAVASI ZAMANAŞIMINDAN DÜŞÜRÜLDÜ
 
Diğer sanık avukatları da savcı mütalaasına katıldıklarını belirtti. Avukatlar, zamanaşımından davanın düşürülmesini istedi. 
 
Ara karar vermek üzere mahkeme heyeti salondan ayrıldı.  Verilen ara ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Musa Anter davası için 30 yıllık zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verdi. Mahkeme heyeti Ayten Öztürk cinayetinin de zamanaşımından düşürülmesine, suç tarihi 1996 yılı olan JİTEM Ana Davası’nın ayrılmasına ve devam edilmesine karar verdi. 
 
Dosyadaki sanık Hamit Yıldırım’ın adli kontrolün kaldırılmasını istedi. 
 
Avukat Oya Aydın, “Mahkemeye 5 dakika ara verdiniz. Bu kararı önceden verildiği belli, burada söylediğimiz hiçbir şeyi mahkeme dikkate almadığı ortadır. Adil yargılanmanın ihlalidir” diye konuştu. 

Diğer başlıklar

23/09/2022
14:33 Mardin’de 2 cenaze kimsesizler mezarlığına defnedildi
14:21 ‘Somalili Abdullahi sınır dışı edilirse öldürülecek’
14:18 Haber-Sen’den sürgünlere tepki
14:05 Kadınların eylemleri sürüyor: Bu rejim yok olmaya mahkumdur
13:35 Teşhis edilen cenazeler ailelere verilmiyor
13:32 Kadınların ‘zıplama’ duruşması ertelendi
13:26 Zabıta baskısı nedeniyle intihar girişiminde bulundu
12:55 Tarım Bakanlığı dağ keçisinin avlanması için ihale açtı
12:23 80 edebiyatçıdan Emek ve Özgürlük İttifakı’na destek
12:19 İstinaf Kuran kursundaki tecavüz davasını bozdu
11:58 KDP, askerlerin vurulduğu tepeye üs bölgesi kuruyor
11:34 Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
11:33 ŞanoWan’ın festivali bugün başlıyor
11:32 Ferit Şenyaşar: Dava üzerindeki siyasi el kalksın
11:27 Diyarbakır İl Çevre Ve Orman Müdürlüğü’nde intihar girişimi!
11:08 Acil tahliyesi istenen hasta tutuklunun durumu kötüleşiyor
11:03 Amini’nin babası: Kızımın cenazesini göstermediler
10:46 Köylülerin arazileri zorla alındı, Cengiz Holding'e verildi
10:02 5 aylık hamile kadın şüpheli şekilde yaralandı
10:00 İranlı kadınlara destek çağrısı: Yakılan isyan ateşini büyütelim
09:50 Askerlerin imha etmediği cismin etrafını taşlarla kapattılar
09:07 Av. Şakar: Bakanlar Komitesi, AİHM kararı yokmuş gibi davranamaz
09:03 GÖÇİZDER iddianamesinde yok yok: AB destekli projeler PKK’ye bağlandı!
09:03 Emek ve Özgürlük İttifakı: Hedefimiz en geniş kadın birlikteliği
09:02 Bingöl Belediyesi’nin çöp tesisi hastalık saçıyor
09:02 İranlı kadından çağrı: Savaşın kazananı halk olmalı
09:02 ‘Tüm ihtiyaçları karşılandı’ denilen aileye 200 TL verildiği ortaya çıktı
09:02 HDP Kapatma Davası: Devlet seferber oldu
09:01 Kentsel dönüşüm davasında karar AYM’ye taşındı
09:01 Cudi Yürüyüşü: Nefesimizi kesmelerine izin vermeyeceğiz
09:00 23 EYLÜL 2022 GÜNDEMİ
08:04 Mülteci teknesi battı: 34 ölü
22/09/2022
23:01 Çatımız Gökyüzü Hareketi eylemlerini sürdürüyor
20:14 ÖÇAV’lı kadınlar: Yüzü kadın hareketine dönük bir baro istiyoruz
20:09 HDP: Özgürlük talebiyle gelişen kadın direnişinin yanındayız
19:54 İstanbul’da ittifak buluşması için bildiri dağıtıldı
19:21 Samsun’da iş cinayeti
18:19 Dört tutuklu gece yarısı sürgün edildi
18:01 KESK Adana: İhraçlar işlerine iade edilsin
17:40 ODTÜ’lü akademisyen Mutlu’nun yurt dışı yasağı kaldırıldı
17:36 Denizli’de orman yangını
17:22 Vartinis Davası’nda sanık Karaoğlu hakkında ‘kırmızı bülten’ çıkarılması talebi
17:17 Hakkında yeni bir iddianamenin hazırlandığını mahkemeden öğrendi
17:03 İran’da eylemler yayılıyor: Devlet ajansları ‘bayrak yakıldı’ provokasyonuna başladı
17:02 Milli Beka Hareketi Başkanı Şahin gözaltına alındı
17:00 Tutuklu yakınları polis şiddetini yargıya taşıyacak
16:28 Diyarbakır Barosu’ndan Anter davasında cezasızlığa tepki
16:06 Dev İş-Sen Genel Başkanı Oruç’un tutuklanması protesto edildi
15:37 Rusya- Ukrayna esir değişimi: Azov komutanları Türkiye’de kalacak
15:17 Kadınlar sokakta: Jina’nın saç telleriyle mücadeleyi yeniden öreceğiz
14:45 BM röportörlerinden İran’a kınama
14:38 Adalet Nöbeti: Bu günler de geçecek
14:29 İlkay Akkaya'nın Urfa konseri yasaklandı
14:20 MB faizi yüzde 12'ye düşürdü
14:13 KESK üyeleri: Dicle Üniversitesi banka promosyon ihalesi kuşkulu
13:55 Hukuk örgütlerinden Balaç için acil tahliye çağrısı
13:44 Emekçiler savaşa karşı sempozyumda bir araya gelecek
13:42 Fırat Nehri çöp akıyor
13:26 Urmiyeli Eyüp: Kürtler meydanlarda ve direniş içinde
13:25 Adana'da belediye işçileri kadro istedi
13:22 ÖHD'den hasta tutuklular için çağrı
13:05 Beştaş: Bu iktidarı biz kadınlar göndereceğiz
12:49 90’lı yıllara rahmet okutan AKP JİTEM'i akladı
12:39 Gazeteci Yalçın’a 2 yıl 6 ay hapis cezası
12:07 Adalet Nöbeti 563’üncü gününde
12:04 İran rejimine karşı direnişi ortaklaştırma çağrısı
11:29 Avukatlardan Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusu
11:10 HDP’den İranlı kadınlara: İsyanınız isyanımızdır
11:06 Tutuklu yakınları: Taleplerimizi tekrarlamaktan vazgeçmeyeceğiz
10:46 Yüksekova’da bir kişi tutuklandı
10:37 RAWA: İran'daki kazanım Afganistan'da yol açacak
10:29 Kürt kadın aktivist: İran sokaklarında öfke ve halk hareketi çok güçlü
10:16 TÜİK'e göre tüketici güven endeksi 72,4
10:07 İran tarihinde ilk: Erkekler kadına yönelik şiddete karşı sokaklarda
09:49 Musa Anter Davası: Hakikat ve adalet mücadelesi sürecek
09:46 KESK'ten ‘Savaş, göç ve mültecilik kıskacında emek’ sempozyumu
09:19 Ağır hasta tutukludan yemek parası istenildi
09:18 Şakar: İmralı’daki tecritten CPT ve AİHM sorumlu
09:14 Marmaris’teki orman yangını kontrol altına alındı
09:00 Yoksulluk insan hakkı ihlaline dönüştü
09:00 Kamaç: Tecritle hukuk ayaklar altına alındı
09:00 22 EYLÜL 2022 GÜNDEMİ
21/09/2022
23:59 Çatımız Gökyüzü öğrencilerinden iktidara: Tükeneceksiniz
22:01 Cizre’de DEDAŞ müdahalesi: 4 kadın gözaltında
21:44 Dicle Anter: Babam ikinci defa öldürüldü
21:38 İran’da protestolarda ölenlerin sayısı 8’e yükseldi
21:33 İran'da internet kesildi, sanal medyaya erişim sağlanamıyor
21:21 Marmaris yangını büyüyor: Askeri lojman boşaltıldı
20:58 Akın ve Sarısözen’in duruşması ertelendi
20:51 Balcı’nın belini kırmakla yargılanan polis başka bir polisi ihbar etti
20:17 Üniversiteli kadınlar Amini için saçlarını kesti
19:52 Urmiye’de katledilen Derwêşî kitlesel defnedildi
19:44 Bülbül: Apê Musa'ya sözümüz var, Kürt halkı özgür olacak
19:36 BM İşkenceyi Önleme Komitesi’nden ziyaret: Türkiye'de durum endişe verici
19:16 Peker'in danışmanı olduğu belirtilen Olur tutuklandı
19:11 Sancar: Apê Musa’nın sesini de mirasını da yaşatacağız
18:58 Amini’nin katledilmesi kınandı
18:46 Denizli'de yangın söndürme helikopteri düştü
17:54 Diyarbakır’da eğitim emekçilerinden promosyon tepkisi
17:45 'Sivas Katliamı'nın hesabı sorulacak'
17:34 Katledilen Hasret Tutal'ın duruşması görüldü
17:13 İHD: Gözaltına alınanları serbest bırakın
17:08 Irak’ta hükümetin kurulması konusunda ortaklaşma adımları
17:07 Kayyımın ‘Karpuz Festivali'nde öğrenciler çantalarıyla yürütüldü
17:07 Özsavunmada bulunan Erbek hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan dava
16:53 DAİŞ’in Hol Kampı’na yönelik saldırı girişimi engellendi
16:44 Ankara’dan İran’a: Siyah örtüleri yakan kadınlara ses veriyoruz
16:43 Cumartesi Anneleri'nin duruşmasına avukatlar giremedi, polis girdi
16:42 Eti Bakır’da iş kazası
16:37 Sırrı Süreyya Önder'in 'mükerrer' davası ertelendi
16:34 Musa Anter Davası zamanaşımından düşürüldü
16:27 İzmir'de orman yangını
16:18 Sivas Katliamı davası: Firari sanıkları getirin
15:57 Memkava asker ablukasında
15:35 İran Konsolosluğu önünde protesto
15:09 Zap’ta bir asker yaşamını yitirdi
15:07 Adalet Nöbeti’nde tecride karşı mücadele çağrısı
14:59 Musa Anter Türkçe Haber Jürisi’nden açıklama
14:27 Tüm Bel-Sen'den DİSKİ'deki mobbinge karşı suç duyurusu
14:26 ‘Cezaevlerindeki ölümlerin olağanlaştırılmasına izin vermeyeceğiz’
14:22 Botan’da esnaf ziyareti: Artık AKP’yi göndermenin zamanı
14:07 Belediye şirket işçileri kadro istedi
14:06 DİB savaşa karşı komisyon kurdu
14:01 Cizre’de DEDAŞ gerginliği
13:41 Gazeteci Esen'e 1 yıl 3 ay hapis cezası
13:37 Devrimci Parti: Gözaltı ve tutuklamalarınız yıldıramayacak
13:24 ‘Posta emekçileri hakları için birleşmeli’
13:19 Marmaris'te orman yangını
12:59 Cumartesi Anneleri’ne polis saldırısı
12:41 Düğünde renkli şal taktıkları için tutuklanan 10 kişi tahliye edildi
12:29 HDP, Jina Mahsa Amini için alanlara çıkıyor
12:22 'Zindan Komitesi' davası ertelendi
12:00 İzmir'de bir kadın yaşamını yitirdi: İş kazası değil, cinayet
11:59 Ev baskınında polis şiddeti ve tehdit
11:52 Emine Şenyaşar’a ÖHD ve Rosa Kadın Derneği’nden ziyaret
11:29 İran’da halk isyanı: Dış güçler mi despotizmin kaçınılmaz sonucu mu?
11:27 ‘Cudi yürüyüşü halkların direnişidir’
11:24 İran'daki protestolarda yaralanan Ghadimi yaşamını yitirdi
11:19 Yüksekova’da gözaltına alınan 11 köylüden 10’u serbest bırakıldı
11:04 Vücudundaki şarapnel parçasıyla 27 yıldır cezaevinde
11:01 ‘Tutuklular serbest bırakılıncaya kadar eylemleri sürdüreceğiz’
10:32 Emek ve Özgürlük İttifakı ‘Yol Haritası’nı 10 bin kişiyle açıklayacak
10:29 Kadın hakları aktivisti Aras'ın davası ertelendi
10:27 Başsavcılık, katledilen Dedeoğulları için ‘Kürt olduğu iddia edilen aile’ dedi
10:21 İran’da 24 kent Jîna Mahsa Amînî için ayakta
10:02 Putin askeri seferberlik ilan etti
09:24 Qet belgeselinin galası yapıldı
09:14 Kobanê filminin yönetmeni Yaşar: Senaryoyu direnenler yazdı
09:05 Satışı iptal edilen mahallenin sakinleri: Direneceğiz
09:05 Mayın patlamasında yaralanan çoban elini kaybetti