DİYARBAKIR- Yenişehir Belediyesi'ni borç batağına sürükleyen kayyım, 340 hanelik mahalleyi satışa çıkardı. Yoksul ve dar gelirlilerin barındığı Fabrika Mahallesi halkı, "Ellerimizle ördüğümüz mahallede hayallerimiz satılacak" diye tepki gösterdi. 

 

Yenişehir Belediyesi’ni borç batağına sürükleyen kayyım, 340 hanenin olduğu Fabrika (İplik) Mahallesi'ni satışa çıkardı. Kayyım mahallede bulunan 49 bin 879 metrekarelik araziyi satışa çıkarılmasıyla ilgili ilanı, Resmi Gazete’de yayınlandı. Belediye Başkanlığı binasının önünde bulunan imarsız yapılaşmaya sahip yaklaşık 340-390 arasında ev ile mahalle camisinin bulunduğu araziyi ilana veren kayyım, bunun gerekçesini ise Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 17 Kasım 2021 tarihinde almış olduğu "Dokuzçeltik Mahallesi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı" kararına dayandırdı. Satış alanı 30004 ada 3 parsel, 30004 ada 2 parsel, 30006 ada 2 parsel ve 30007 ada 1 parseli kapsarken, ihalenin 20 Eylül'de kapalı bir şekilde yapılması bekleniyor. 

AKP'Lİ KEPOLU DAHA ÖNCE KONUŞTU

 

İhaleden aylar önce AKP Genel Merkez Kadın Kolları MKYK Üyesi ve Diyarbakır Siyasi ve Hukuki İşleri Başkanı Suna Kepolu Ataman'ın yıkılacak olan mahallede yer alan Fabrika Mahallesi Camii'nde kadınlarla bir araya geldiği ve kadınlara arazilerin tapu işlemlerini çözeceği sözünü verdiği belirtildi. Ailelerin mahallenin yıkılacağını o görüşmeden sonra öğrendikleri ve yerlerine sitelerin yapılacağını duyduklarını kaydetti. Mahallelilere 6 ay içerisinde evlerini terk etmeleri istendi. 

 

‘HALKI KANDIRACAKLAR’

 

Mahallede lastik bakım ve satışı yapılan dükkânın yıkılacağını belirten esnaflardan Ercan Tokalı, 7 senedir buradaki dükkânda kirada olduğunu ve kira kontratının ise 9 yıllık olduğunu söyledi. Tokalı, "Burayı boşaltıp park ve bahçe yapacaklar. Çok sayıda insanı dışarı çıkaracaklar. Önce TOKİ'de ev vereceklerini söylediler. Halkı kandıracaklar ve burayı millet bahçesi yapacaklar. 5 sene sonra da İmar getirip buralara plazalar kaldıracaklar" dedi. 

 

'ZENGİN ZENGİN OLACAK'

 

20'ye yakın müteahhittin şimdiden burayı almak için geldiğini dile getiren Tokalı, buranın rantından katrilyonlarca TL'nin döndüğünü ifade etti. Milletin evlerinin yıkılması durumunda milletin ne yapacağını soran, Tokalı, “Burada insanlar ucuz kirada oturuyorlar. Bize '6 aya kadar burayı boşaltın' diyorlar. İnsanlar sokakta kalacak. Ben burada bin 500 TL kira veriyorum başka yere gitsem 5 bin TL kira vereceğiz. Burayı 5 sene sonra imara açıp, plazalar yapacaklar. Fakir fakirliğiyle kalacak zengin ise zengin olacak" diyerek duruma tepki gösterdi. 

 

‘UYUŞTURUCU SATICISI ÇIKIYOR'

 

Benzer durumu Sur'un Alipaşa Mahallesi'nde yaşadığını ve kaldığı dükkanın yıkıldığını hatırlatan Tokalı, "Bizi orada perişan etmediler mi? Orada dükkanımız vardı yıkıldı. Bugün Fiskaya'da da kentsel dönüşüm var diyorlar. Bunun halka ne faydası var. Müteahhitler para kazanıyor. Bağlar'a git bak, her yer fuhuş, esrar, eroin, kokain yeri olmuş. Niye millet çalışamıyor. Yıkım olunca herkes oraya gitti, işlerinden evlerinden oldu. Böyle olunca; esrar, kokain, kristal satmaya başladılar. Bu millete de aynı olacak. Şimdi esrar içen, kokain satan yok. Ama burası yıkılırsa, bu millet düşerse burası da öyle olacak" diye konuştu. 

     

'ANLAŞMA KAYYIM ELİYLE ZORA DÜŞÜRÜLDÜ'

 

Dükkânı yıkılacak olan tabelacı Talip Mikailoğulları ise, yaklaşık 25 yıldır bu işle uğraştığını 6 yıldır da bu mahallede dükkânını açtığını söyledi. Mikailoğulları, kentsel dönüşüm adı altında ev sahibi olan her aileye ilk olarak bir daire verileceği ve kira yardımı yapılacağı söylendi. Ardından AKP'li Suna Ketoğlu'nun mahalleye birkaç kişiyle geldi ve bu mazlum halka yardımcı olacağını söyledi. Tüm bunlara rağmen kayyım, 'Size bir metre dahi vermem' dedi” şeklinde konuştu. 

 

'ANLAŞMALAR REDDEDİLDİ'

 

Fabrika Mahallesi'nde 50 yıldır yaşayan Osman Kaçmaz ise, şimdiye kadar ne vâkıfın, ne hazinenin herhangi bir şahsın kendilerine bu tapusuz arazide oturdukları için sorun çıkardığını aktararak, "Bugün kayyım gözünü buraya dikti. Bize 'anlaşma yapalım' dedi. Biz mağdur olmadıktan sonra yapalım dedik. Binamıza göre bize bina verin dedik. Bize tamam dediler. Daha sonra ‘daire başı sizden 250 bin TL alacağız’ dediler. Bizde asgari bir ücretle anlaşalım dedik. Sonra sözleşme getirdiler ve biz imzalamadık. Biz kabul etmeyince mahalleyi ihaleye verdiler. Benim 85 İmar Af Yasa'm var. 2019-2020 yapı kayıt belgem var. Bu evi benim rızam dışımda o kadar sene istimlak ettiğim için ihaleye çıkaramazsın" dedi. 

 

'DEVLET BAKİ'

 

Belediye yetkililerinin kendilerine "Biz gidici olsak ta devlet bakidir" dediğini belirten Kaçmaz, devletinin kendileriyle anlaşma yapması gerektiğini söyledi. Kaçmaz, şöyle devam etti: "Bize başta mahallenin başında site yapılacağı ve aile başı bir daire verileceği belediye yetkililer tarafından söylendi. Sonra bize 'size anahtarlarınızı temsil eder, burayı yıkmaya başlarız' dediler. Bizde bunu kabul ettik. Sonra 'yok size 2+1 daire verebiliriz'  ve 'Tüm evleri boşaltacağız' dediler. Biz de bunu kabul etmedik." 

 

MÜTEAHHİTLERE ÇAĞRI

 

20 Eylül'de yapılacak olan ihaleye giren müteahhitlere de seslenen Kaçmaz, 340 evin mağdur edilmemesi için müteahhitlerin gelip çözüm üretmeden bu işlemleri yapmaması çağrısında bulundu. Aksi takdirde mahalleyi terk etmeyeceklerini vurgulayan Kaçmaz, "Bu saatten sonra kaybedecek bir şeyimiz yok. Bunu müteahhitler düşünsün" dedi. 

 

'HAYALLERİMİZİ YIKIYORLAR'

 

Mahalledeki kadınlardan Halise Kaçmaz da evlerinin yıkılmasını istemediklerini belirterek, “Bize ya tapularımızı versinler ya da bize daire karşılığı versinler. Burada bizim hayallerimi yıkıyorlar" diye konuştu. 

 

Azize Eflatun adlı kadın da 30 yıldır bu mahallede olduğunu ve yıkımı istemediklerini söyledi. Kendilerine bir daire yapılmasını ya da tapu verilmesini isteyen Eflatun, "Bize bir ara '250 bin TL verin, daire veririz' dediler. Bunların hepsi yalan çıktı" diye belirtti. 

 

‘YAŞAMI KADINLAR ÖRDÜ’

 

Buraya 30 yıl önce geldiklerinde çamur ve otlardan geçilmediğine dikkati çeken Hanım Ateş (73), şunları dile getirdi: "Burada ömrümüzü geçirdik. Su yoktu, su getirmek için Şılbe'de kovalarla su getiriyorduk. Bizleri su getirmeyelim diye bazen mahalleliler kovuyorlardı ve başka mahallelere gidip su getiriyorduk. Bu mahalleyi böyle yaşanır hale getirdik" dedi. Belediye ekiplerinin gelerek tandırlar, evler, ağaçlara kadar ölçüm ve raporlama yaptığını söyleyen Ateş, "Bizim evlerimizi elimizden alacaklarsa da tapulu bir ev bize versinler. Bizi bir eve yerleştirmeyene kadar; evlerimizin yıkılmasını kabul etmeyeceğiz." 

 

‘EVİMİZİ YIKIYORLAR’

 

Evini işaret ederek, bu evdeki emeğinin 70 yıldır olduğunu vurgulayan Nebile Alp (78) ise, şunları söyledi: "Hepimizin evi yıkılıp emeğimiz olan dikilen bu ağaçlara yazık değil mi? Biz geldiğimizde çamur içindeydik, elektrik yoktu, su yoktu. Sivrisinekler kocamandı. Bizler vergi verdik, çalıştık bu hale getirdik ve evimizi yıkıyorlar." 

 

MA / Müjdat Can - Eylem Akdağ