Başaran: Yeni dönemi kadınlar belirleyecek

  • kadın
  • 09:00 24 Temmuz 2022
  • |
img
ANKARA - HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, önümüzdeki süreçte mücadeleyi büyüteceklerini belirterek, “Kadınlar yeni dönemi belirleyecek ve yeni Türkiye’yi kuracak. Bunu görmezden gelen her siyaset kaybetmeye mahkumdur” dedi.  
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) 5’inci Olağan Büyük Kongresi gerçekleştirmesi ardından 16 Temmuz’da ilk Kadın Meclisi toplantısını gerçekleştirdi. Türkiye ve dünya siyasetindeki gelişmeler, kadın kazanımlarına yönelik saldırılar ve yeni dönemde kadın mücadelesinin nasıl güçlendirileceğine dair tartışmalar yürütüldü. Kadına yönelik saldırıların “kırım” haline geldiği Türkiye’de, HDP Kadın Meclisi yeni dönemde daha örgütlü ve dinamik bir mücadele yürütme kararlılığında.
 
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran da, kongrelerini mora boyadıklarını hatırlatarak, güçlü ve dinamik bir kadın meclisi ile yola devam edeceklerini söyledi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla feshedilen İstanbul Sözleşmesi’ne dair Danıştay’ın son verdiği kararında kadınlar için yok hükmünde olduğunu kaydeden Başaran, “Bizler İstanbul Sözleşmesini uygulayacağız” dedi.
 
HDP’li Başaran, yeni dönem politikaları, kararları ve kadına yönelik saldırılara dair Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı.
 
 HDP, 5’inci Olağan Kongresi’ni gerçekleştirdi. Partiniz üzerindeki baskılar, kriminalize etme politikalarına karşı kadınlarında yoğunlukta olduğu on binler kongreye katıldı. Öncelikle partinizin kongresini siz nasıl okudunuz? Halk iktidara net nasıl bir mesaj verdi?
 
 
 Karadeniz’den Kürdistan’ın dört bir yanından kongreye insanlar geldi. HDP’nin Türkiye’nin sınırlarını da aşan bir fikriyat olduğunu, uluslararası alanda da kabulünün olduğunu en net göstergesiydi. Kararlılık, inanç mesajı verildi.
 
Kongre öncesinde bu kitleyi, coşkuyu, kararı ve morali tahmin ediyorduk. Çünkü halkla temas içerisindeyiz, bu toplumun, kadınların, gençlerin, işçilerin ve emekçilerin ne istediğini çok iyi biliyoruz. Bu ülkede HDP’nin bir çözüm gücü olduğunu, bir alternatif olduğunu ülkenin umudunun HDP’de olduğunu çok iyi biliyoruz. Yaptığımız kongre bilmeyenler açısında çok iyi oldu. HDP, 2015’ten bu yana sistematik bir saldırı altında. Bu kadar sistematik bir saldırı karşısında iktidarın beklemediği bir tablo ve kongre de ortaya çıktı. Onlarda kısmen güçlü geçeceğini tahmin ediyorlardı ama en son partimize dönük kapatma davasının açılmasıyla beraber kendilerince “acaba geriye çekilme olur mu?” hesabı yaptıklarını biliyoruz. Kongrede, HDP’nin bir tabela partisi olmadığını, bir fikriyat olduğunu ve fikriyatın bütün topluma yerleştiğinin cevabı verildi. Toplum, ‘Biz buradayız’ dedi. Karadeniz’den Kürdistan’ın dört bir yanından kongreye insanlar geldi. HDP’nin Türkiye’nin sınırlarını da aşan bir fikriyat olduğunu, uluslararası alanda da kabulünün olduğunu en net göstergesiydi. Kararlılık, inanç mesajı verildi. Adalet arayışçıları, adalete ulaşmanın bir yolunun da HDP’nin mücadelesini büyütmek olduğunu gösterdiler. Kadınları yok etme siyasetine karşı kadınlar renkleriyle oradaydı. Kongrenin bir tarafı mora boyandı. Türkiye’nin her kesimi çözümün HDP’de olduğunu konuşmasalar da orada olarak göstermiş oldular.
  
 Kongrenizin hemen ardından HDP Kadın Meclisi bir araya geldi. Kadın Meclisi’nde de yeni dönemde büyük değişim oldu. İlk toplantınız nasıl geçti? Neler konuşuldu?
 
Bizim açımızdan her başlangıç bir heyecanı beraberinde getiriyor. Salona gelen herkes ilk defa o salona oturuyormuş gibi bir heyecan ile ordaydık. Kadın meclisimizde değişimler oldu, genç ve dinamik arkadaşlarımız, bu dönem kadın meclisimizde yer aldı. Genç ve dinamizmin yanında tecrübeli, HDP fikriyatını ilk günden beri örgütleyen arkadaşlarımız da var. Bu ikisinin birleşkesinden oluşan bir kadın meclisi, bu dönemde çalışma yürütecek. Diğer taraftan da kongre salonumuza yansıyan çeşitlilik kadın meclisimize de yansıdı. Siyaset kendini sürekli yenileyen, dinamik bir alan. Kadın mücadelesi de bu dinamik alanın bir parçası. Coşkulu ve morali bir toplantı gerçekleştirdik.
 
Önceki dönemde nerede eksik kaldığımızı tartıştık. Eksikliklerimize dair özeleştiri yaparak, yeni dönemde bunları gidermenin yol ve yöntemlerini tartıştık. İki buçuk yıllık bir süreci geride bıraktık. Kadın mücadelesi yanı sıra kadınların dinamik gücünü Türkiye siyasetinde daha fazla nasıl aktif hale getirebiliriz, siyasetteki dönüşüme katkılarımızı nasıl arttırabilir, kazanımlarımızı nasıl koruyabilir tartışmalarının yanı sıra kazanımlarımızı arttırmanın yol ve yöntemlerini konuştuk, tartıştık.
 
 Yürüttüğünüz bu tartışmalar ışığında ortaya çıkan eksikliklerin en başında neyi tespit ettiniz, buna dair bir planlama ortaya çıktı mı?
 
 
 Her yerde güçlü kadın meclislerini örgütleme, kolektif bir çalışmayı örgütleme ve bu faşist rejime karşı mücadeleyi büyütme kararlılığındayız. Bir koordinasyon belirledik, bu çalışmaları örgütleyecek, kararları yerine getirecek.
 
Yürütülen sistematik ve sürekli saldırının en önemli özsavunma aracı kendi örgütleyebilmektir. Erkek egemen ve devlet zihniyetine karşı kendini örgütlemek, örgütlü alanda olmak özsavunmanın en esaslı yöntemlerden biridir. Bu dönemde kendimizi daha güçlü nasıl örgütleyebiliriz? Yerel ile bağımızı nasıl kurabiliriz? Tartışmalarını da yürüttük. Yerellerimizde örgütlediğimiz bir kısım kadın meclislerimiz var ama önümüzdeki dönem her yerde güçlü kadın meclislerini örgütleme, diğer kadın kurumları, feminist kadın hareketleriyle daha fazla ilişkilenme, kolektif bir çalışmayı örgütleme ve bu faşist rejime karşı mücadeleyi büyütme kararlılığındayız. Bir koordinasyon belirledik, bu çalışmaları örgütleyecek, kararları yerine getirecek. Bu koordinasyonla beraber önümüzdeki dönem kadın meclisimizi çok daha güçlü örgütleyebileceğimize inanıyorum. Daha güçlü bir şekilde döneceğiz. ‘HDP kapatılıyor insanlar siyaset yapmaz’ algısının tersine kadınlar siyasetin eksikliklerine rağmen en güvenli alanı olarak bizimle aynı yoldan yürümeye devam etti. Bu dönem farklı olarak Danışma Kurulu kurduk. Orada da güçlü arkadaşlarımız var. Akademisyen arkadaşlarımız var. Danışma kurulumuzda yer alan akademisyenlerden Şebnem Oğuz, partimize destek vereceği için istifaya zorlandı. Bu da HDP’de siyasetin ne kadar zor olduğunu bir göstergesi. HDP ile dayanışmanın ve bağ kurmanın büyük bir risk olduğunun göstergesi. Kadın mücadelesi böyledir, risk alır. Kadınlar yıllardır erkek egemen zihniyetle mücadele etti ve kadınlar bu riskin farkında… Şebnem Oğuz arkadaşımız duruşunu net bir şekilde ifade etti. Bu net mesajında toplantıda bir kez daha altını hep beraber kadınlarla çizmiş olduk.
 
 “Kadınlar risk alarak siyaset yapıyor” diyerek, partiniz üzerindeki bütün baskılara rağmen kadınların HDP’ye daha da ilgi duyduğunu görüyoruz. Kadınlar neden HDP’yi tercih ediyor?
 
HDP’nin samimi kadın mücadelesi yürüttüğü konusunda herkes çok net. İktidar ve iktidara mensup kadınlar da bunun farkında. HDP’nin tarihselliğine baktığımız zaman on yıllık bir geçmişi olsa da aslında kadın mücadelesinin mirasını hem feminist kadın mücadelesinden hem de Kürt kadın hareketinin de mücadelesinden alıyor. Dünyada mücadele yürüten bütün kadın deneyimlerini kendi bünyesinde barındırıyor. Mücadeleyi işleyip büyüterek, bir dönüşüm yaratıyor. HDP kadınlar açısından büyük bir toplumsal dönüşüm yarattı. Erkek egemenliğin çok gelişkin olduğu bir Ortadoğu coğrafyasında eşbaşkanlık ilkesi ile en olmazı başarıyor. Belediyede yürüttüğü kadın belediyeciliği ile büyük dönüşüm yaratıyor. Parti içerisinde özerk örgütlülüğü ile kadınlara siyasetin öğretilmiş yaklaşımlarının tam tersi siyaset yürütebileceklerini, demokratik siyasetin HDP’nin ortaya koymuş olduğu perspektif olduğunu gösteriyor. 70 yaşındaki annede, tarlada çalışan, tekstilde çalışan kadında, üniversitede olan akademisyen, doktoru, avukat kadın da kendini partimiz de buluyor. İktidar ilişkisinin ters yüz edildiği bir alan olduğu için kadınlar kendilerini burada iyi hissediyor.
 
HDP’nin içerisinde bürokratik bir siyaset tarzı yok, bir kadın mahallesinden çıkarak kadın meclisinin bir parçası olabiliyor. Çünkü biz siyasetin toplumsallaşmasını savunan bir partiyiz. İşçi bir kadın da Alevi bir kadın da akademisyen bir kadın da HDP’nin içerisinde hakkını ve hukukunun savunulduğunu biliyor. Eksikliklerimiz var, ‘erkek egemenliğini ortadan kaldırdık’ gibi bir yaklaşımımızda yok. Bu kendi mücadelemize ket vurur. Mücadeleyi sürekli devam etmesi gereken bir yaklaşım olarak görüyoruz. Bu güveni yarattığımızın bilincindeyiz ama biraz daha yaratmamız gerekiyor.
 
 Kadın Meclisi toplantısında örgütlülüğünüzü arttırma önemli planlamalardan biri, yeni döneme dair kadın meclisinin çalışmaları neler olacak? Var mı somut bir planlama?
 
Toplantımızda ön tartışma yürüttük. Somutlaşmış bir planımız henüz yok, planlamalarımızı en geniş zeminde tartışarak, açığa çıkarmaya çalışıyoruz. Eşbaşkanlarımızla, bileşenlerimizle, HDK, il ve ilçe örgütünde bulunan kadın arkadaşlarımızla bir tartışma yürüttükten sonra somutlaşacak bir planlama çıkacak. Bu dönemin esaslı planlamalarından biri “kendini örgütlemek.” Her yerde kadın meclislerini oluşturmak ve örgütlemek, kadın hareketleri ile kolektif işler yapma planlaması üzerine tartışmalarımız var. “Kırım” boyutuna gelen kadına yönelik şiddet politikası var. Sistematik bir saldırı karşısında mücadeleyi daha da büyütme, eylem ayağını örgütleme, bunun farkındalığını yaratma açısından planlamalarımız olacak. Bunun yanı sıra tecride, Kürt sorunun demokratik çözümüne dair de yol haritası belirleyeceğiz.
 
 HDP Eş Genel Başkanları özellikle yapılacak seçimlerde muhalefete ve iktidara kongrede önemli mesajlar verdi. Kadın Meclisi olarak siz bu tartışmaları ve verilen mesajları nasıl değerlendirdiniz?
 
 
 Yeni dönemi kadınlar belirleyecek, kadınlar yeni Türkiye’yi kuracak. Bunu görmezden gelen her siyaset kaybetmeye mahkûmdur. Biz tutum alırken, esaslı başlığımızdan biri bu olacak.
 
İki eş genel başkanımız, parti sözcümüz ve yetkili kurulardan buna yönelik dönem dönem açıklamalar yapılıyor. Bunlar kendi kurularımızda yürütülen tartışmaların sonucu çıkan mesajlar. Bütün kuruların içerisinde kadın meclisimiz kendisi de var. Bizimde çok farklı bir yaklaşımız yok. Bu ülkede faşizm problemi var. AKP ve MHP ittifakının kurumsallaştırmaya çalıştığı, bütün alanları kendi varlığını örgütlediği bir faşizm var. Bu faşizmin ortadan kaldırılması için kendini alternatif olarak gören ve yansıtan  6’lı masa dediğimiz ikinci ittifakın daha net ve somut tartışma zemini oluşturması lazım. Defalarca ifade ettik; HDP’yi ya da demokrasi güçlerini iki kötü arasında seçim yapmaya kimse zorlayamaz. Biri ‘kötünün iyisi’ diye tercih etmeyiz. HDP olarak, ortak aday fikrine açığız. Bunun şeffaf bir şekilde kamuoyunda tartışabiliriz. Bir dayatma HDP açısından kabul edilemez.
 
Tabi kadınlar açısından da değerlendirmeye ihtiyaç var. AKP ve MHP ittifakı faşizmi kurumsallaştırırken, en radikal yönelimi kadın kazanımlarına yapıyor. Kadını nefessiz bırakan, kadın özgürlük mücadelesi yürüten kadınları hedef gösteren, erkek rejiminden bahsediyoruz. Diğer taraftan 6’lı masada bir araya gelen, kadınlar açısından nasıl bir çözüm alternatifi olduğunu net bir çerçeve ile ifade etmeyen bir 6’lı var. Bir taraftan kadınlara çok net saldırılar varken, diğer taraftan reformist bir yaklaşım var. Ufak düzenlemelerle kadınları etrafından toplamaya çalışan bir 6’lı var. 6’lı masa etrafından toplananlarda da eşbaşkanlık, eşit temsiliyet, kadınları siyasette katma, toplumsal yaşamdaki varlığı ile ilgili net bir yaklaşımlarının olmadığını görüyoruz. Bu 6’lı Türkiye’deki bütün sorunlara kadın bakış açısıyla, kadını da hesaplayarak çözmeyi esas alacak mı? Bunların da tartışılmaya ihtiyacı var. Yeni dönemi kadınlar belirleyecek, kadınlar yeni Türkiye’yi kuracak. Bunu görmezden gelen her siyaset kaybetmeye mahkûmdur. Biz tutum alırken, esaslı başlığımızdan biri bu olacak.
 
 HDP Kadın Meclisi’nin konferans hem de kongrede kabul gören kararlarından biri de İmralı’da uygulanan tecride karşı mücadeleydi. Seçimler yaklaştıkça Öcalan üzerinden de birçok spekülasyon yer yer devreye giriyor. Tecrit siyasetine karşı nasıl mücadele edeceksiniz?
 
 Tecrit bizim esaslı gündemlerimizden bir tanesi. Tecrit sadece hukuken değerlendirilecek bir mesele değil. Sadece İmralı’da bulunan Sayın Öcalan ve yanındaki arkadaşlarını kapsayan bir yöntem değil. Bugün neredeyse toplumun tümüne sirayet eden bir meseledir. Toplumun her kesimi bir şekilde tecritten etkileniyor. Sayın Öcalan üzerinde sistematik bir şekilde derinleştirilen bir tecrit politikası var. Bir buçuk yıldır Sayın Öcalan’la hiçbir temas yok. Bu dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir uygulama. Bu yönüyle ele aldığımızda aslında iktidarın Kürt meselesine dönük yansıması da aynı zamanda Sayın Öcalan’a yönelik uygulanan tecritte. Tecrit süreçlerini de değerlendirdiğimizde savaşın derinleştirildiği, militarizmin yükseldiği, kadına yönelik şiddetin arttığı, savaş politikaları nedeniyle ekonomik krizin daha da büyüdüğü bir tablo karşımıza çıkıyor. Sayın Öcalan’a dönük tecrit ciddiyetsizlikle yaklaşılacak bir mesele değil. Defalarca bunun çağrısını yaptık, bunun mücadelesini de yürütüyoruz. Sayın Öcalan’ın söyleyeceği bir şey varsa bunun herkes tarafından bilinmesi gerekiyor.
 
İktidar tarafından ortaya konulan spekülatif mesajların bir özel savaş politikası olduğunu görmek lazım. Çok net biliyoruz; bu iktidar sıkıştıkça bu tür mesajlarla toplumda muğlaklık yaratmaya çalışıyor. Tecride karşı mücadele en esaslı mücadelemizden bir tanesidir. Dışarıya yansıyan bir etkisi beraber cezaevlerine yansımasını da görüyoruz. Her gün cezaevlerinde cenaze çıktığı bir süreçteyiz. HDP Kadın Meclisi olarak, tecride karşı daha güçlü, kararlı bir mücadele yürüteceğiz. Gemlik yürüyüşü bunlardan bir tanesiydi, önümüzdeki dönemlerde tecritte karşı mücadeleyi büyütme, Sayın Öcalan’ın özgür koşullarda kendini ifade etmesi için mücadelemiz devam edecek. Çünkü Sayın Öcalan, Kürt sorunun demokratik yollarla çözümü, Türkiye’nin yaşadığı sorunlardan çıkması için büyük bir şans. İktidarın bu kadar ciddiyetsiz yaklaşımını hak edecek bir durumda değil, bunu da daha net ifade etmek gerekiyor. Kongremizde de yansıdığı biçimde tecride karşı bir mücadele yürütülmesi gerekiyor.
 
 İktidarın yanı sıra söz konusu İmralı olunca muhalefetin de farklı bir pozisyonda olmadığı görülüyor. Kürt sorununu çözmeyen bir iktidarın çözüldüğü son olarak AKP ile görüldü. Muhalefet neyi görmeli?
 
 
 Muhalefet şunu net görmeli; Bu ülkenin esaslı problemlerinden biri Kürt sorunudur. Kürt sorununun çözüm yerinin Meclis olduğunu söyledik. Ama muhataplarından biri Sayın Öcalan’dır.  
 
Muhalefet şunu net görmeli; bu ülkenin esaslı problemlerinden biri Kürt sorunudur. Kürt sorununun çözüm yerinin Meclis olduğunu söyledik. Ama muhataplarından biri Sayın Öcalan’dır. Bunu en net biçimde iktidarın da muhalefetin de görmesi gerekiyor. Yaratılan oyuna gelme halinden muhalefetin vazgeçmesi lazım. Sadece bu mesele açısından değil, iktidar bir “beka”, “terör” söylemi ile savaşı kışkırttıkça muhalefet buna karşı tavır alamıyor. Muhalefetin hakikati görmek konusunda da kendisini görüp değerlendirmesi lazım. Muhalefetin en büyük problemlerinden biri; belli hassasiyet adı altında milliyetçi oylardan da çekinerek, Kürt meselesine ve Sayın Öcalan’a dönük tecride mesafeli bir yaklaşımlarıdır. Ama bu hakikat görülmeden bir siyaset yürütülemez ve yönetime talip hali olma da söz konusu olamaz.
 
 Rojava Devrimi 10’uncu yılını geride bıraktı. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçime giderken Rojava’ya saldırının sinyallerini veriyor. Kadın devrimi olan Rojava’ya dair iktidarın tutumuna karşı kadınlar nasıl mücadele etmeli?
 
Rojava’da ortaya çıkan model sadece kadınlar için değil, bütün dünya halklar için büyük bir umut. Kapitalist sistemin bize dikte ettiği, kırdırdığı rejimin tam aksine en demokratik olan, kadınların öncülüğünü yürüttüğü, halkların bir araya geldiği yeni bir rejim sistemidir. Buraya sürekli bir saldırısının olduğunu biliyoruz, Kobanê’nin kurtulmasına üzülen bir iktidar gerçekliği var. Alternatif olması nedeniyle bu kadar öfkeyi büyüten bir durum. AKP ve MHP karakterinin tersinin olabileceğini kanıtladığı için tehlike olarak görülüyor. AKP “tek dil, tek millet, tek erkek” olarak sıralıyor. Rojava devrimi tam bunun karşısında tüm kimlikleri ve çeşitlikleri bünyesinde barındırıyor ve bu kadın öncülüğünde oluşuyor. Bunun içerisinde Kürtlerin olması öfkeyi daha da büyütüyor. AKP’nin Kürtlerin kazanımlarına dair saldırgan bir tutumu olduğunu biliyoruz. Bunun karşısında kadınlar başta olmak üzere dünyadaki bütün halkların yeni yaşam modelini savunma ihtiyacı var. Ulus devletin yarattığı krizlerin faturası hepimize çıkıyor. Halklar, kadınlar olarak Rojava’nın devrimini sahipleneceğiz. Kobanê’deki ortaya çıkan zaferde kadınlar vardı, dünyanın her yerinde destekle ayakta durdu. Tam da şimdi kurtardığımız Kobanê’yi yaratılan yeni modeli sahiplenmek ve korumak zamanı…
 
 Kadınlar bırakın devrimi en ufak kazanımlarından vazgeçmediler…
 
Kadınlar bırakın devrimi en ufak kazanımlarından vazgeçmediler. Kadınlar, Rojava kadın devrimine saldırılara karşı sahip çıkacaklardır. Erkek egemen kapitalist sistemlere karşı kadınların biat etmediği gibi… Kadınlar çok daha karanlık bir tehlike ile mücadele etti. Kadınları köle pazarlarında satan, kadınları metalaştıran, tecavüzü araçsallaştıran IŞİD karanlığına karşı mücadele etti. Bu kolay olmadı, onlarca insanın yaşamını yitirdiği bir sonuçtan söz ediyoruz. Hepimizin ortak kazanımı ve hep beraber savunacağız. Rojava, kadınlar için bir umut ve bizler bu umudu taşıyoruz. Bu umudumuzdan vazgeçmeyeceğiz. 
 
 AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla feshedilen İstanbul Sözleşmesi’nde Danıştay 10’uncu Dairesi kadınların açtığı davaları reddetti. Danıştay’ın kararı hemen öncesi Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İstanbul Sözleşmesi’ne ihtiyaç olmadığını ve 6284 sayılı kanunun yeterli olduğunu belirtti. Akabinde Danıştay kararı olumsuz çıktı. Sizce tesadüf mü?
 
 İstanbul Sözleşmesi yürürlükte, geri çekilme kararı usulsüzdür. Danıştay bunun kararını vermemiş olsa bile usulsüz olduğunu değiştiremez. Tek bir erkek milyonlarca kadına ilişkin karar alamaz, o sözleşmeye imza atan kadınlardı.
 
Bekir Bozdağ başta olmak üzere kadınlar adına konuşan tüm erkeklere şu mesajı net vermek gerekiyor; Bizim adımıza konuşmaktan ve karar vermekten vazgeçin. Erkeklerin bizim neye ihtiyacımız olduğunu söylemesi artık kabul edilemez. İstanbul Sözleşmesi kadınların büyük emeklerle kazandığı bir sözleşme. Danıştay’dan çok farklı bir karar beklemiyorduk. Bu ülkede adil, tarafsız bir yargının olmadığını hiçbir yargının kendini Anayasa’ya bağlı hissetmediğini biliyoruz. Bu ülkenin yargısı bugün hukuka, anayasaya değil saraya bağlı. Vicdanı ile değil, AKP fikri ile hareket ediyor. Adalet Bakanı kararın yazıcısıdır. Kararı yazan, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, saraydaki yetkililer ve AKP’li Cumhurbaşkanıdır. Farklı bir sonuç beklemiyorduk, bu yüzden mücadeleyi sadece mahkeme salonlarında yürütmedik. Biz mücadeleyi sokakta, mecliste de sürdürdük. Biz erkek yargının ne tür kararlar verdiğini biliyoruz ilk defa şahit olmadık. En son Pınar Gültekin dosyasında gördük, Pınar’ı katleden erkek “haksız tahrik” indirimi ile ödüllendirildi. Tıpkı daha önce kravat takan erkekler gibi. İstanbul Sözleşmesi tartışmaları yürütülürken, kadınlar karakola gittiklerinde koruma kararı alamadılar. O yüzden biz yargının ortaya çıkaracağı pratiğin farkındaydık.
 
İstanbul Sözleşmesi yürürlükte, İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararı usulsüzdür. Danıştay bunun kararını vermemiş olsa bile usulsüz olduğunu değiştiremez. Tek bir erkek milyonlarca kadına ilişkin karar alamaz, o sözleşmeye imza atan kadınlardı. Mecliste imzalandı ama kadınlar mücadele etti. İstanbul Sözleşmesi hala yürürlükte ama uygulamak o bizlerin elinde olacak, bu iktidar gidecek. Direniyor gitmemek için, her türlü yöntemi devreye sokuyor, her türlü çılgınlığı yapacak ama o gittiğinde kadınlar gelecek ve kadınlar bu ülkeyi yönetecek ve İstanbul Sözleşmesini uygulayacağız. 
 
 İstanbul Sözleşmesi yürürlükteyken bile uygulanması için mücadele ediyordu. Bugün 6284 sayılı yasa İstanbul Sözleşmesi bünyesinde oluşturulan bir yasa değil mi? Bu yasa kadınları koruyor mu?
 
Kadına yönelik şiddet, cinsiyetçilik, toplumsal cinsiyet eşitsizliği sadece yasal düzenlemelerle düzeltilecek bir durum değil. Bu durum politik bir mesele, bu nedenle kadınlara dönük şiddet politiktir diyoruz. Yargısıyla, medyasıyla, Diyanetiyle, yasama ve yürütmesiyle kadın düşmanlığı üzerine kurulmuş bir sistem var. O yüzden mücadele çoklu olmak zorunda. 6284’ü uygulatmanın da mücadelesini vereceğiz ama 6284 sayılı kanun yeterli değil. Kadınlar karakola gittiklerinde koruma talebinde bulunduklarında, koruma talepleri karşılanmıyor. Bütün topluma sirayet eden bir meselede yargı mensupları erkeklere cezai indirimler uygulanabiliyor. Bu ülkede hala ısrarlı takip suç değil. İstanbul Sözleşmesi hukuki olarak kadınları korumaya dönük bir takım düzenlemeler içermiyor. Yaşamın her alanında düzenlemeleri ön gören bir çatı sözleşmeydi. Ona bağlı olarak atılması gereken çokça adım vardı. Sadece hukuki düzenlemelerle alışılacak bir durum değil. Zihinsel dönüşüm hepimiz için gerekli. Çoklu bir dönüşüm yaratılmadığı sürece kırım boyutuna ulaşan saldırılardan kendimizi kurtaramayacağız. HDP Kadın Meclisi olarak çoklu mücadeleyi büyütmeye çalışıyoruz.
 
Bölge kentlerin yoğun ekolojik sorunlar yaşanıyor. Şırnak’ta son dönemlerde her gün ağaçlar pervasızca kesiliyor. Kadınların buna cevabı ne olacak?
 
Ekolojiye yaklaşım bu iktidarın savaş politikalarından bağımsız ele alınamaz. Doğayı, talana ve ranta açarken, savaşı derinleştirme sürecini hep beraber yaşıyoruz. Kürdistan’da çok özgün bir doğa talanı görüyoruz, güvenlik barajları, yolları, köprüleri gibi çoklu bir yönelim söz konusu. Ege bölgesinde yanan ormanlarda olduğu gibi rant politikasının da bir göstergesi. HDP olarak, her dönemde geniş bir ekoloji politikamız ve mücadele hattımız oldu. Bu dönem açısından kadın ekoloji mücadelesini daha büyütme kararlılığımız var. Diğer mücadelelerde gördüğümüz gibi ekoloji mücadelesinde de en önde kadınlar var. İkizdere’den Şırnak’a kadar kadınlar doğasını korumayı mücadele hattı olarak görüyor. Yeni dönemde başta Şırnak olmak üzere Ege’deki orman yangınlarından zeytin ağaçlarını koruyan kadınların verdiği mücadelenin yanında olacağız. Güçlü bir planlama ile bunun karşısında da duracağız. 
 
MA / Berivan Altan

Diğer başlıklar

26/07/2022
20:00 Manisa’da Marmara Gölü tepkisi
19:38 Urfa'daki Futbol Turnuvası'nda 14 takım mücadele edecek
19:21 İdil’de kaza: Bir kişi yaşamını yitirdi
19:18 İstifa eden AKP'li Tutaşı’nın yerine geçici başkan atandı
18:18 AKP’li Yılmaz, polise 'şerefsiz' demesini bekletilmesi üzerinden savundu
17:45 HDP Gençlik Meclisi üyesi Tüncer'e ikinci gözaltı
17:09 AKP, 1 Ağustos’taki olağanüstü toplantıya katılmayacak
17:03 CHP’den dokunulmazlık tepkisi: Bu yargıya iktidar vekilleri dahi teslim edilmez
16:51 HDP Meclis’teki olağanüstü toplantıya katılmayacak
16:49 Erkek şiddeti: 3 kadın yaralandı
16:40 Meclis 1 Ağustos’ta olağanüstü toplanıyor
16:38 Harmandalı GGM’de mültecilere şiddete suç duyurusu
16:19 Kilise çıkışında ölümle tehdit edildiler
16:08 ABB’nin iş makineleri Gökçek’in projesi için ODTÜ arazisinde
16:03 Milaslılar taş ocağına karşı iş makinalarının önüne geçti
15:34 133 kurum Aydeniz için çağrıda bulundu
15:21 Adalet Nöbeti sürüyor: Aileler de cezalandırılıyor
15:09 'Kürt meselesinin çözümü Öcalan’sız olamaz'
15:03 Artuklu Belediyesi HDP'li Meclis Üyeleri: Tutaşı’ın istifası sağlık değil, yönetememe sonucudur
14:51 İstanbul Sözleşmesi eyleminde kadınlar ve gazetecilere şiddet
14:45 Ölüm aşamasında serbest bırakılan Kalbişen yaşamını yitirdi
14:35 'Aşılama tek başına yetmez önlemler alınmalı'
14:19 Demirtaş: Seçimler yaklaştı, algı operasyonları başladı
13:41 Asbestli gemiye karşı sivil itaatsizlik çağrısı
13:35 Cezaevi İdaresi tutukluların dilekçelerine el koydu
13:23 Başkale’de askeri cisim patladı: 12 yaşındaki çocuk ağır yaralandı
13:14 HDP’li Sürücü: Ağaçlar nasıl bir güvenlik sorunu oluşturuyor?
12:58 DİAYDER davasında gizli tanığın yalanı ‘yüzleşmede’ ortaya çıktı
12:07 İSİG: Aliağa’da en az 97 işçi yaşamını yitirdi
12:06 HDP işten atılan belediye işçilerini ziyaret etti
12:01 Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:58 Aydeniz için toplanan komisyonda gerginlik: Darbenin siyasi uzantısı burada
11:42 İstifa eden AKP’li Tutaşı’nın icraatları
11:23 Şenyaşar ailesi: Ya adalet ya adalet, başka yol yok
11:07 Sultanbeyli’de Kuran kursunda yangın
11:03 Tutuklu yakınları: Adalet olsaydı dokuz ay boyunca alanlarda olmazdık
10:32 Soylu, korucu ve askerlerin yaşamını yitirmesi üzerine Hakkari’ye geldi
10:12 Urfa'da trafik kazaları: 2 ölü, 14 yaralı
10:08 BMGK’nden Zaxo saldırısına ilişkin kınama mesajı
09:55 İşçilerin kaldığı konteynerler yandı
09:54 Söke’deki orman yangını kısmen kontrol altına alındı
09:53 Maraş’ta 4.6 büyüklüğünde deprem
09:34 Avrupa Konseyi'nin Türkiye’ye verdiği süre doluyor
09:28 Yolsuzluklarla gündeme gelen AKP’li Belediye başkanı istifa etti
09:16 Türkiye yenilen DAİŞ'in intikamı peşinde!
09:05 ARÎ-DER 95 kursiyere sertifika verdi
09:04 Kesilen ağaçlar ‘Önce vatan’ yazılı TIR’larla taşınıyor
09:04 ‘Cenazelerin bulunduğu köy JİTEM’in karargahıydı’
09:03 Birecik'in bir mahallesi taşıma su ile yaşıyor
09:03 28 yıl önce köyden bugün de sağlık ocağından çıkarıldılar
09:03 CİSST Koordinatörü Korkut: Y ve S tipleri F tiplerinden daha sıkı bir infaz rejimidir
09:02 Yrd. Doç. Dr. Kurşun: Türkiye UCM’de yargılanabilir
09:02 N.Ç. Davası’nın hükümlüsü ‘kanaat önderi’ oldu
09:02 Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Akın: Ekolojik talan savaş siyasetinden bağımsız değil
09:01 Yasaklı diyardan kartpostallık görüntüler
09:01 ÖHD’li İşik: Disiplin cezaları hukuk dışıdır
09:00 26 TEMMUZ 2022 GÜNDEM
25/07/2022
22:09 Kor Mor gaz sahasına saldırı
20:36 Aydın’da orman yangını
19:46 Dersim’de ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ eylemi
18:59 'KESK, besleme sendikalara benzemez'
18:18 Kobanê Davası: Cemaat yargıçlarından farkınız yok
17:37 Birleşik Kürt Kadın Platformu’ndan Şenyaşar ailesine ziyaret
17:21 Kayıp yakınları bulunan kemikler ile ilgili savcılığa başvurdu
17:15 Aysel Tuğluk’a cezaevinde zorla dilekçe yazma dayatıldı!
17:06 'Suruç’ta kalanların dilinden Kobanê’ye gitmek' kitabına toplatma kararı
16:45 Antalya’da gözaltına alınan gençler serbest bırakıldı
16:28 Batman'da bir kişi boğularak yaşamını yitirdi
16:09 HDP binasına asılan Zaxo pankartı söküldü
15:53 Özerk Yönetim: Uluslararası Koalisyon sorumluluklarını yerine getirmeli
15:37 ANF: Zap’ta Skorsky helikopter düşürüldü
15:29 CHP, Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırdı
15:22 Şırnak’tan ortak tepki: Kıyımı yapanlar cezalandırılsın
15:05 HDP Emek Komisyonu: Emekçilere yönelik bin 718 hak ihlali yaşandı
14:40 Sağlık emekçileri: İktidar krizleri derinleştiriyor
14:26 Hastasına cinsel saldırıda bulunan doktora 6 yıl 3 ay ceza
14:01 Sendika değiştiren 4 işçi işten çıkarıldı
13:58 Mersin'de orman yangını
13:51 Pankart açan HDP’li 7 genç gözaltına alındı
13:43 Hêza belgeseline ödül
13:30 Tutuklu Özer’e dair rapor: İletişimde zorlanıyor, tahliye edilmeli
13:08 Kobanê Davası’nda polis saldırısı: Nazmi Gür fenalaştı
13:05 Buldan: Bu darbeden vazgeçin
12:28 Ferit Şenyaşar’dan Fakıbaba’ya çağrı
12:20 Irkçı paylaşım yapan 4 öğretmene dava açıldı
12:17 Kovid-19’a yakalanan 4 tutuklu tedavi edilmiyor
12:16 Arsuz'da altyapı sorunu için imza kampanyası
12:13 İZBB işçilerden oturma eylemi
11:58 ‘Avrupa ve koalisyon güçleri Türkiye’nin suç ortağıdır’
11:57 Mehmet Atlı’dan ilk single çalışması: Diçim Ji Vir
11:46 İstanbul’da erkek şiddeti: 2 kadın ağır yaralandı
10:58 Adana'da 3 kişi tutuklandı
10:56 Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'nde şüpheli ölüm
10:15 Çatışmalarda 3 asker, 4 korucu yaşamını yitirdi
09:50 Manisa ve Kütahya'da orman yangını
09:42 Dersim’de günde 120 Kovid-19 vakası görülüyor
09:40 Kimya fabrikasında patlama ve yangın: 1 ölü, 1 yaralı
09:39 ‘Kobanê Davası MHP Genel Merkezi’nde kurgulanıyor’
09:00 Öcalan’dan 16 aydır haber alınamıyor
09:00 Die Linke vekili Akbulut: Türkiye saldırılarını Meclis’e taşıyacağız
09:00 25 TEMMUZ 2022 GÜNDEMİ
08:11 DAİŞ'i bitirme operasyonunun komutanı sonsuzluğa uğurlandı
24/07/2022
23:23 Futbol Turnuvası’nda Zaxo katliamı protesto edildi
22:51 Lozan Konferansı’nın sonuç bildirgesi açıklandı
21:33 Jineoloji Atölyesi’nin ‘Yaz Kadın Buluşması’na yoğun ilgi
20:20 KESK Adalet Nöbeti'nde İstanbul Sözleşmesi tartışıldı
18:07 Eskişehir’de kadın katliamı
18:02 Muğla’da orman yangını
16:45 Rakka'da Türkiye'nin saldırıları protesto edildi
15:44 Kadri Ekici’nin ailesi: İntihar değil, infaz edildi
14:58 AKP’li belediyenin mağdur ettiği mahalleye ziyaret
14:14 Kadınlar Aysel Tuğluk'un özgürlüğünü istedi
13:43 Kürt parti ve kurumları Lozan’da buluştu
13:39 Mühürlenen DİAYDER’in üyeleri: Yeni bir dernek açacağız
13:02 DEDAŞ kesintisi mahalleyi susuz bıraktı
12:33 Şırnak’ta ağaç kıyımı protesto edilecek
12:26 Van’da zırhlı araca ses bombası atıldı
12:00 Bursa’da çocuğa işkence
11:45 Tutuklular tecride karşı açlık grevinde
11:33 Diyarbakır Stadyumu’ndaki işler yandaş firmalara verildi
11:27 Tutuklulardan ölüm orucundaki Balaç ve Yıldırım için çağrı
11:15 4 kişinin öldüğü olayda tutuklu sayısı 6’ya yükseldi
11:10 Şenyaşar ailesi: Geç olmadan talepler kabul edilmeli
11:06 Hasta tutuklu Özkan'a ‘moral vermek’ yasak!
10:53 Macron, Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırıya karşı çıktı
10:24 Kayyım AKP’li belediye için seferber oldu!
10:15 Tarihçi Ulugana: Kürtler yeni yüzyılda statüsüz bırakılamaz
10:06 Türkiye saldırısında 2 kişi yaşamını yitirdi
09:44 Kemal Kurkut turnuvasında gözaltına alınanlar serbest
09:39 Türkiye 'DAİŞ'i bitirme' hamlesinin komutanını hedef aldı
09:27 Soda kapağı yutan hastane personeli saatlerce sevk bekledi
09:02 Gazeteciler: 24 Temmuz bayram değil, mücadele günüdür
09:02 Dr. Öztoprak: Vakalarda yoğun artış var
09:01 Kız çocuklarının okullaşma oranında düşüş
09:01 İşten çıkarılan 31 işçi eylem başlatacak
09:00 Başaran: Yeni dönemi kadınlar belirleyecek
09:00 Şırnak’ta ağaç kıyımı: Urfa'ya günde 600 ton odun getiriliyor
09:00 24 TEMMUZ 2022 GÜNDEMİ
23/07/2022
23:06 Somalili Mohamed Abdullahi için sınır dışı kararı
22:22 BM Zaxo Katliamını görüşmek üzere toplanıyor
22:10 Kemal Kurkut Futbol Turnuvasına müdahale: 11 gözaltı
22:05 ‘Adaletsizliğin sürdüğü yerde direniş büyür’
21:55 Ortadoğu Kadın Devrimi Forumu: Özgürlük mücadelesini yükselteceğiz
21:44 KESK serbest kürsüsünde emekçilerin talepleri tartışıldı
21:31 Enternasyonalist devrimci Çağlar Demiröz anıldı
20:29 İkizdere Çevre Derneği: Bakanın verdiği sözün 10’u da yalan çıktı
20:12 ‘İstanbul Sözleşmesi’nin bir kelimesinden bile vazgeçmiyoruz’
18:54 Irak, Zaxo’daki katliam yerine inceleme komisyonu gönderecek
18:26 ‘Türkiye’nin Kürdistan Bölgesinde 4 bin askeri ve 100’ü aşkın üssü bulunuyor’
17:07 Şenyaşar ailesi: Yargıdan acil adım bekliyoruz