HABER MERKEZİ - Üzerinden 7 yıl geçen Suruç Katliamı'nda yaşamını yitirenler çeşitli etkinliklerle anıldı.
Suruç İçin Adalet Platformu, 20 Temmuz 2015’de yaşanan Suruç Katliamı'nın yıl dönümü dolayısıyla panel düzenledi. Urfa Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu'nda gerçekleşen panele, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, 78'liler Girişimi üyeleri, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), kentte bulunan emek ve meslek örgütü üyeleri katıldı. Moderatörlüğünü Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şubesi Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Ayşe Şehriban Demirel’in yaptığı panelde, davanın avukatlarından Serdil İzol ilk olarak konuştu.
ŞENYAŞAR: KATLEDİLDİLER
Dava sürecini anlatan İzol, katliamın aydınlatılmadığına işaret etti. İzol, “Urfa Başsavcılığı doğru bir soruşturma yapmadığı için Ankara Gar Katliamının önü açıldı" dedi. Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından babası ve iki kardeşi katledilen Ferit Şenyaşar daha sonra konuştu. Suruç’tan Kobanê’ye geçmek isteyen gençlerin katledilmesine tepki gösteren Şenyaşar, “Onlar savaş ortamında bile çocuklara umut vermek amacıyla bunu yaptı, ancak katledildiler” dedi. Verdikleri adalet mücadelesinin birçok kesime ilham olduğunu söyleyen Şenyaşar, “Türkiye’de elit bir kesim dışında herkes büyük bir yoksulluk ve zülüm altındadır” diye kaydetti.
‘DEVRİM TOPRAKLARINA GİDECEKTİK’
Daha sonra SGDF Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Tanya Kara söz aldı. Kara, katliamdan önce nasıl bir araya geldiklerini anlattı. Rojava Devrimi, Kobanê zaferi ve açılan 3’üncü yoldan ilham alarak kampanya başlattıklarını ve devrim topraklarında ezilen halklar ile dayanışmak amacıyla kampanyayı yürüttüklerini belirten Kara, “Açıklama sırasında canlı bomba saldırısına uğradık. Bu yakın tarihin en büyük gençlik katliamıydı. Biz o zaman da söyledik; ‘Eğer bu katliam aydınlanmazsa bu katliamdan sonra yeni bir kanlı süreç başlayacak’ dedik. Nitekim de öyle oldu” diye konuştu.
Urfa Tabip Odası üyesi Baran Yüksekyayla ise, konuşmasında katliamın toplum sağlığı açısından yarattığı tahribatlara değindi.
Panel soru-cevap ve katılımcıların aktarımlarıyla sona erdi.
ADANA'DA ANMA
Suruç Aileleri İnisiyatifi, 20 Temmuz 2015’de yaşanan Suruç Katliamı'nın yıl dönümü dolayısıyla katliamda yaşamını yitirenleri andı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Seyhan İlçe Örgütü'nde gerçekleşen anmaya HDP Adana İl Eşbaşkanı Mehmet Karakış, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Çukurova Bölge Eş Sözcüsü Enver Güler, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkevi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve çok sayıda kişi katıldı. Salona, "Hiç bir düş yarım kalmayacak" pankartı ve katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları asılırken, anma saygı duruşuyla başladı.Anmada konuşma yapan tanıklar, katliamda yaşananları anlatarak, Suruç Katliamı'nda yaşamını yitirenlerin düşlerinin yarım kalmayacağını dile getirdi.
Anmada konuşan HDP Adana İl Eşbaşkanı Mehmet Karakış, Türkiye ve Kürdistan'da gerçekleşecek enternasyonel olan dayanışmanın önüne geçilmesi için Suruç Katliamı'nın yapıldığına değindi. Karakış, son olarak ortak mücadele vurgusunda bulundu.
Anma Suruç Katliamı'na dair hazırlanan "Gitmek" adlı belgeselin gösterimi yapıldı.
İZMİR
İzmir'deki gençlik örgütleri Suruç Katliamı’nda yaşamını yitiren 33 düş yolcusu için Karşıya çarşıda adalet zinciri oluşturdu. Gençler, 33 düş yolcusu, hasta tutsaklar ve adalet arayanların fotoğraflarıyla adalet zincirini oluşturdu.
Eylemde sık sık "Suruç için adalet herkes için adalet", "Suruç'un hesabı sorulacak" sloganları atıldı. 33 düş yolcusunun isimleri tek tek okunarak, "Yaşıyor" denildi.
Gençlik Örgütleri adına konuşan Fadime Özdemir, 7 yıl önce düş yolcularının neden Kobanê'ye yola çıktıklarını, katliamın nasıl gerçekleştiğini ve adalet mücadelesinde uğradıkları haksızlıkları hatırlattı. 7 yıldır sokak sokak adalet aradıkları gibi mahkeme salonunda da sorumluların yargılanması için mücadele yürüttüklerini dile getiren Özdemir, hiçbir baskının, gözaltının, tutuklamanın kendilerini alıkoyamayacağını kaydetti.
Gençlik örgütleri eylemlerini, "Onlara sözümüz devrim olacak" sloganıyla sonlandırdır.
