AĞRI - Erkek-devlet şiddetine karşı Doğubayazıt’tan seslenen kadınlar, "Siz de bu mücadele ve Kürt kadının direnişi karşısında kaybedeceksiniz" dedi.  

 

Tevgera Jînen Azad (TJA), üniformalıların bölge kentlerinde kadınlara yönelik işlediği suçlara dikkat çekmek için Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde açıklama yaptı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Doğubayazıt İl Örgütü binası önünde yapılan açıklamada, katledilen kadınların fotoğrafları taşındı. Açıklamada, sık sık “Jin jiyan azadî” ve “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atıldı. Açıklamaya, polisin tüm engellemelerine rağmen çevre illerden gelen çok sayıda kadın katıldı. 

 

SAVAŞ VE TECRİT POLİTİKASI

 

Açıklama öncesi HDP ilçe binası polis ablukasına alınırken, çevre illerden gelen kadınları taşıyan araçlar ise sık sık durdurularak Genel Bilgi Taraması’ndan (GBT) geçirildi. İlçe binası önünde toplanan kadınlar adına konuşan HDP İl Genel Meclisi Dilek Karataş, devletin Kürdistan’da uyguladığı savaş suçlarına ilişkin toplandıklarını belirterek, “100 yıllık devlet rejiminin devamcısı olan AKP-MHP ittifakı, saltanatını Kürt ve kadın düşmanlığı üzerinden inşa etmekten geri durmamıştır. Bir yandan savaş ve tecrit politikalarını derinleştirerek Kürt halkının diline, kimliğine, kültürüne yönelik her türlü asimilasyon politikalarını uygularken, diğer yandan tüm askeri ve silahlı gücüyle Kürt özgürlük mücadelesine yönelik saldırıları derinleştirmiştir. Kürt kadına yönelik ise adeta özel bir savaş konsepti yürütmüştür” dedi.  

 

Kürt kadın mücadelesine dönük saldırıların tesadüf olmadığını dile getiren Karataş, “Bunlar alenen yapılan saldırılar iken, bir diğer saldırı dalgası adeta psikolojik harp yöntemi olarak sürdürülmektedir. Genç Kürt kadını devletin kolluk güçleri tarafından uyuşturucu, fuhuş ve en sonunda intihar dayatılmaktadır. Bu suçu işleyen kolluk ise elini kolunu sallayarak hala toplum içerisinde yaşamaya devam ederken, suçluya suçlu diyen kadınlar cezalandırılmaktadır” diye konuştu. 

 

'KADINLAR REHİN ALINDI'

 

AKP-MHP erkek egemen iktidarının, savaş konseptini hayata geçirirken yargıyı, medyayı özel bir araç olarak kullanmaktan geri durmadığını söyleyen Karataş, “Yandaşları aracılığıyla algı operasyonları yaratılarak kadına yönelik şiddetle mücadele başta olmak üzere, kadınlara yönelik her türlü ayrımcılık ve eşitsizliği dayatan erkek egemen politikalara başkaldıran derneklerimiz, hedef haline getirilmektedir. Bağımsızlığını tamamen kaybeden yargı, AKP-MHP erkek iktidarının adeta sopası haline gelmiştir. Ayşe Gökkan, Leyla Güven ve buradan sayamayacağımız yüzlerce yoldaşımız bugün erkek yargı eliyle rehin alınmıştır. Şafak operasyonlarıyla arkadaşlarımızın evine yapılan baskınlarda her türlü işkence uygulanmaktadır. Rojbin Çetin yoldaşımızın evine yapılan baskında köpeklerle arkadaşımıza işkence yapılması bunun sadece bir örneği olurken, bu suçu işleyen kolluk ile ilgili hiçbir cezai işlem yapılmamıştır” ifadelerini kullandı. 

 

'İKTİDARIN FOTOĞRAFI'

 

Devletin bölgede yürüttüğü özel savaş politikalarına değinen Karataş,  “Gülistan Doku’nun failleri onun kaybedilişinde birincil şüphelisi, Zaynal Abarov’u serbest bırakanlardır. Sakine Kültür’ün katilinin resmi bu ülkede Kürt kadına her türlü zulüm ve işkenceyi meşru gören bu iktidarın fotoğrafıdır. Buradan sayamayacağımız yüzlerce Kürt kadın AKP-MHP erkek iktidarının Kürdistan’da yürüttüğü özel savaş politikalarının resmidir. Son olarak Pınar Gültekin’in katiline verilen ‘iyi hal indirimi’ de iktidarın kadın düşmanlığını bir kez daha tescillemiştir. Yine Van’ın Başkale ilçesinde bir eve baskın yapan polislerin kadınlara işkence uygulaması özel savaş politikalarının bir parçasıdır” şeklinde konuştu. 

 

Kadınlar olarak yürütülen kirli savaş politikalarını teşhir etmeye devam edeceklerini belirten Karataş, “Kürt kadın özgürlük mücadelesi ağır bedellere rağmen zulme karşı isyanını örgütlemekten bir an olsun vazgeçmemiştir, vazgeçmeyecektir. Özel savaş politikaları ile bizleri korkutmaya, sindirmeye çalışanlara en büyük cevabı kadın örgütlülüğümüzü ve mücadelemizi büyüterek tüm kadınlarla birlikte vereceğiz” dedi. 

 

'DİRENİŞİMİZ HERGÜN BÜYÜYOR'

 

HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, özel savaş politikalarına dikkat çekmek için açıklama yapmak istemelerine karşı polisin ilçede olağanüstü bir durum yarattığını belirtti. “Bu olağanüstü hali yaratanlar; kadınlar katliamlarına, cinayetlerine ve ölümleri olduğunda maalesef rollerini oynamıyorlar” diyen Taşdemir, AKP iktidarının kadınların katledilmesini istediğini ifade etti. 

 

Bölgede birçok kentten kadınların açıklamaya katılmak için yola çıktığını ancak polis tarafından engellendiklerini belirten Taşdemir, “2022 yılının ilk 5 ay ayında 136 kadın katledildi, 300 kadın şiddete maruz kaldı. Tüm bu yaşananlara karşı maalesef iktidardan bir ses çıkmadı. Kadınların onlara itaat etmesini istiyorlar. Özgürlük taleplerini dile getirmesini istemiyorlar. Her gün Cumhurbaşkanı’ndan tutun ilçe başkanlarına kadar televizyonlara çıkıp kadın katliamlarını destekler konuşmalar yapıyorlar. Kadınlar onlara itaat etmeyecek. Kadınlar her yerde AKP-MHP ve erkek faşizmine karşı direnecek ve mücadele edecektir. Kürt kadınının mücadelesi ve direnişi her gün büyüyor” diye konuştu. 

 

'DİRENİŞ KARŞISINDA KAYBEDECEKSİNİZ'

 

İktidarın Kürt kadının iradesini kırmak için her türlü yola başvurduğunu belirten Taşdemir, “Musa Orhan davasında da gördük ki bu iktidar taciz ve tecavüz faillerini koruyor, destekliyor ve sırtlarını sıvazlıyorlar. İpek Er böyle bir zihniyet tarafından katledildi. İki yıldan fazladır Gülistan Doku’nun akıbeti ortaya çıkmadı. ‘Her yer kontrolümüz altında’ diyen zihniyet neden Doku’yu bulamıyor? Bilsinler ki; Kürt kadını duruşu ve mücadelesiyle yaşamı değiştiriyor. Tüm dünya Kürt kadınının mücadelesini örnek alıyor. AKP iktidarına sesleniyoruz; bu mücadele karşısında, Kürt kadının direnişi karşısında kaybedeceksiniz” diyerek konuşmasını bitirdi. 

 

Açıklama “Jin, Jiyan Azadî” sloganlarıyla sona erdi.