HABER MERKEZİ - Türkiye’nin hizmetine giren KDP’nin politikaları sonucu Federe Kürdistan Bölgesi’nde toplumsal krizlerin yaşandığını belirten gazeteci Kasım Seyda, “KDP, gelinen aşamada Kürt halkına karşı savaşıyor” dedi.

 

Türkiye’nin Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) işbirliğiyle Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik 17 Nisan’da kapsamlı hale getirdiği saldırılar devam ediyor. Saldırılarda istediği sonucu alamayan Türkiye, KDP’nin doğrudan savaşa dahil etme arayışlarını sürdürüyor. KDP’nin politikaları sonucu siyasi krizin yaşandığı Federe Kürdistan Bölgesi’nde, ekonomik kriz de derinleşiyor. KDP, petrol, doğal gaz ve gümrük gelirlerini yurtdışında gayrimenkul olarak yatırıma dönüştürmesi, ekonomik krizin boyutunu büyütüyor. 

 

KDP BÖLGEYİ KONTROL EDEMİYOR 

 

Gazeteci Kasım Seyda, KDP’nin Türkiye ile işbirliği, Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki ekonomik kriz ve KDP’nin Irak’taki siyasi krize etkisini değerlendirdi. KDP’nin her anlamda tıkandığına işaret eden Seyda, kendi kontrolü altındaki bölgeleri artık kontrol edemeyen KDP’nin günü kurtarmaya dönük politikalar izlediğini söyledi. KDP’nin yürüttüğü yanlış politikaların başında Türkiye ile işbirliği olduğunu vurgulayan Seyda, “KDP, AKP ile ilişkileri o kadar ileri seviyeye götürmüş ki gelinen aşamada Kürt halkına karşı savaşıyor. KDP, Kürt halkına karşı Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerinde yürütülen savaşta şimdilik askeri olarak direk müdahil olmasa da lojistik, istihbarat anlamında direk bu savaşın içerisinde yer alıyor. Aynı zamanda kendi topraklarını Türkiye’nin Kürt halkına saldırması için açmış durumda. Her anlamda Türkiye’nin hizmetine girmiş durumda” dedi.  

 

TOPLUMSAL KRİZ DERİNLEŞİYOR 

 

KDP’nin politikaları sonucu bölgede toplumsal krizin de derinleştiğini dile getiren Kasım Seyda, “KDP, yani Barzani ailesi 31 yıldır Güney Kürdistan’da sadece kriz ve kaos yarattı. Bölgesel hükümetin Başbakanı Mesrur Barzani göreve başladığı zaman hizmet sunma iddiasıyla göreve geldi. Fakat geçmişten bu güne halka hizmet sunmaktan en uzak olan kabinelerden biri de Mesrur Barzani’nin başbakanlığını yaptığı bu kabinedir. Halk, KDP’nin yürüttüğü politikalardan memnuniyetsizliğini dile getiriyor” diye konuştu.

 

'BARZANİLER TARİHİ GÖRMEZDEN GELİYOR'

 

Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaratılan siyasi ve toplumsal krizlerin Türkiye’nin çıkarına olduğunun altını çizen Kasım Seyda, Türkiye’nin işgal planlarını bölgede rahatlıkla yürürlüğe koyduğunu söyledi. Seyda, “KDP, Türkiye’den bu konuda çeşitli sözler almış durumda. Kürt özgürlük hareketini tasfiye etmeyi başarabilirlerse, KDP iktidarını sürdürecek. Fakat tarihe bakıldığı zaman Türkiye’nin Kürt halkına ve kendi tarafına çektiği kişilere bakışı açık bir şekilde ortadadır. Maalesef KDP bu gerçekliğe gözünü kapatmış durumda ve görmezden geliyor. KDP Genel Başkanı Mesut Barzani, iki gün önce katıldığı bir etkinlikte Barzan bölgesinin ilk olarak Türkiye’nin ataları olan Osmanlı tarafından yakıldığını belirtmişti. Fakat tüm buna rağmen hala Türkiye ile işbirliklerini sürdürüyorlar. Başûr’un bütün iç siyasetini Türkiye’ye bağlamaya çalışıyorlar. Türkiye’nin politikaları doğrultusunda hareket ediyorlar. Türkiye ise özgürlük mücadelesi veren Kürtlerin düşmanıdır” ifadelerini kullandı.

 

TÜRKİYE’NİN İÇ SİYASETE MÜDAHALESİ

 

Türkiye’nin KDP üzerinden Federe Kürdistan Bölgesi iç siyasetine müdahale ettiğini söyleyen Kasım Seyda, “Özellikle istihbarat kurumları olan Parastın’ın içine yerleştirdikleri kişilerle Kürt özgürlük mücadelesi veren kişiler hakkında istihbarat topluyor. Topladığı istihbarat ile o kişilere yönelik suikast eylemleri gerçekleştiriyor. Son dönemde özellikle Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (YNK) hakim olduğu yerlerde suikastları gerçekleştiriyorlar. Son birkaç ay içinde yaklaşık 10 kişi katledildi. Tamamen Türkiye’nin eliyle bölge karıştırılıyor” şeklinde konuştu.

 

IRAK HÜKÜMETİ İLE PETROL KRİZİ

 

KDP’nin Irak merkezi hükümetiyle de kriz yaşadığını belirten SKasım Seyda, sözlerini şöyle sürdürdü: “Federe Kürdistan Bölgesi, kanunlara göre petrolü tek başına satamaz. Irak merkezi hükümetin onayını alması gerekiyor. Bununla beraber gümrük, doğal gaz ve petrolden gelen gelirlerin merkezi hükümetin hazinesine aktarılması gerekiyor. Oradan bölgesel yönetimin bütçesine göre ödenecek yapılacak. Fakat KDP, gümrük kapılarından ve petrol satışı gelirlerini bir süredir Bağdat’a gönderilmiyor. Bağdat’ta bu gelirlerin gönderilmesi noktasında uyarıda bulundu. Bu durumun çözülmesi beklenirken, Mesut Barzani Türkiye ile yaptığı anlaşmayla Federe Kürdistan Bölgesi’nin doğal gazını Türkiye’ye satacağını söyledi. Irak merkezi hükümeti de bunun üzerine kanun yoluyla çözüme gitmeye karar verdi. Irak Federal Mahkemesi bu kapsamda KDP tarafından satılan doğal gaz ve petrolün kanunsuz bir şekilde yapıldığına karar verdi. Önümüzdeki günlerde bu konuya ilişkin nasıl somut adımların atılacağını hep beraber göreceğiz.”   

 

EŞİTSİZ GELİR DAĞILIMI

 

KDP’nin petrol gelirlerini adaletsiz bir şekilde dağıtması sonucu 2 yıldır memur maaşlarının verilemediğini kaydeden Kasım Seyda, “KDP, yıllardır petrolden gelen gelirleri kendisi alıyor. Bu gelirler zaten adaletli bir şekilde topluma dağıtılmıyor. Bunun içinde ekonomik kriz çıkıyor. Özellikle 2-3 yıldır memurların maaşları düzenli verilmiyor. Gelir bölgeler arasında eşit bir şekilde paylaşılmıyor. YNK bölgesi ayrı bir bütçeye sahip, KDP yönetimindeki Hewlêr ayrı. Ekonomik olarak büyük bir bölünmüşlük var. Şu anda büyük bir benzin kriz var. Federe Kürdistan Bölgesi’nde çıkan petrolün bir kısmı Irak’a veriliyor. Irak, benzini 450 dinara satıyorken, Federe Kürdistan Bölgesi’nde ise bin 250 dinara satılıyor. Aynı benzin iki kattan fazla bir şekilde satılıyor. Bu krizi daha da derinleştiriyor. Yurttaşlar her gün benzin kuyruğuna giriyor” dedi. 

 

Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki benzin zamlarının bir diğer nedeninin ise benzin istasyonlarının özel kişilere ait olması ve denetimin yapılmamasından kaynaklandığını ifade eden Kasım Seyda, pazarı elinde bulunduran birkaç iş insanının istedikleri gibi zam yaptığını anlattı.

 

‘BÜYÜK KRİZLERİ TETİKLEYECEK’

 

Irak’ta siyasi krizlerinin temel nedeninin KDP ve AKP olduğunun altını çizen Kasım Seyda, şunları söyledi: “KDP aynı zamanda Irak’ın huzuru için de bir engel durumunda. 2021’deki genel seçimlerden bir ay sonra yeni bir hükümetin kurulması gerekiyordu. Fakat KDP-Türkiye bölgesel yönetimde tamamıyla kendi iktidarını sürdürmek ve Irak’ta daha etkili olmak için var olan anlaşmayı bozarak Cumhurbaşkanlığı için adayını çıkardı. KDP kendi adayının kazanması için birçok çevre ile görüşmeler yaparak anlaşma sağladı. Bu da hükümet kurmak için bir kriz yarattı. Bu böyle devam ederse, daha büyük krizleri tetikleyecek ve kan dökülmesine neden olacak.”