Doç. Dr. Özgün: Aysel’i özgürleştirene kadar mücadele devam edecek

  • kadın
  • 09:14 20 Mayıs 2022
  • |
img
ANKARA - Aysel Tuğluk’un, kadın gücünü siyasette gösteren Kürt kimliğinden dolayı tahliye edilmediğini belirten Doç. Dr. Yasemin Özgün, “Aysel’i özgürleştirene kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.
 
Hasta tutuklu Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk için kadınların başlattığı mücadele sürüyor. Bin kadına ulaşmak amacıyla başlatılan “Aysel Tuğluk’a Özgürlük İçin 1000 Kadın” kampanya grubu mücadelesine 54 ülkeden 6 bini aşkın kadın dahil oldu.  
 
Kampanya grubu, bugüne kadar Birleşmiş Milletler (BM) Yüksek Komiserliği, Uluslararası İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa Konseyi Başkanlığı, BM Sağlıktan Sorumlu Raportör, BM İşkenceden Sorumlu Raportör, Avrupa İşkenceyi ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezayı Önleme Komitesi gibi birçok uluslararası kurum ve kuruluşa mektup gönderdi. Kampanya kapsamında  feminist yazar, filozof ve akademisyen Silvia Federici ile feminist yazar, aktivist ve akademisyen Angela Davis gibi isimlerden de destek geldi.
 
Aysel Tuğluk’a Özgürlük İçin 1000 Kadın kampanya grubuna Ankara Kadın Platformu adına katılan Barış Akademisyeni Doç. Dr. Yasemin Özgün ile kadınların yürüttüğü mücadele ve hasta tutuklulara uygulanan politikanın yanı sıra var olan baskı ortamına dair konuştuk.  
 
Aysel Tuğluk’a özgürlük için ortak ses çıkaran, 54 ülkeden 6 bini aşkın kadının imzacı olduğu “Aysel Tuğluk’a Özgürlük İçin 1000 Kadın” kampanya grubunun çalışmalarından bahseder misiniz?
 
Kampanya aylar önce başladı. Aysel Tuğluk’a demans teşhisi konulmasına rağmen 434 gündür tahliye edilmiyor. Bu teşhise, birçok doktor ve kurum tarafından verilen raporlara rağmen Aysel Tuğluk’un tahliye edilmemesi üzerine 'Aysel Tuğluk’a Özgürlük için 1000 Kadın' çağrısını 8 ayrı dilde yaparak yola çıktık. Küçük bir grup olarak başladık, giderek büyüdük. 1000 kadına ulaşmak için başladık ama binleri de aşan bir sayıya ulaştık. Dünyanın her köşesinden 54 ülkeden çok sayıda kadın imza verdi. Aysel’in yanında olduklarını duyurdular ve bu zulmün son bulmasını istediklerini bildirdiler. Mücadelemiz bununla da kalmadı, pek çok demokratik kitle örgütü, barolar, Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi kurumlara da ulaştık.
 
Tuğluk için ulaştığınız baro ve kurumların yaklaşımı nasıl oldu?
 
Kurumlar zaten ellerinden geleni yapıyorlardı. Durumun aciliyetinin altını bir kez daha çizmek için mücadele verdik. Kampanya grubunda pek çok kadın platformundan temsilcilerin yanı sıra bireysel katılımlar da var. Dolayısıyla çok yere ulaşabilme şansımız oldu. Bir yandan da kadın dayanışmasının, örgütlülüğünün gücünü de göstermiş olduk. Özellikle Türkiye Tabipler Birliği’nden doktor arkadaşlarımız kamuoyunun gerçekleri bilmesi için harekete geçtiler; hastalığın seyrini, Aysel’in yaşadığı durumu tıbbi açıdan irdelediler, anlattılar. Aysel’in durumunun ne kadar ağır olduğunu ve giderek daha ağırlaştığını, cezaevi koşullarında kalmasının mümkün olmadığının, bu yapılanın hasta haklarına aykırı olduğunun altını çizdiler. Ancak 81 ilden sadece 20 baro maalesef imza verdi. Aysel hukukçu ve İstanbul Barosu’na kayıtlı bir avukat. Aynı zamanda kadın mücadelesi yürüten ve yıllardır siyaset içinde barış mücadelesi yürüten bir kadın. Tüm dünyadan pek çok kurum, sivil toplum kuruluşları, kadın platformu, yazar, akademisyen Aysel’in çığlını duyurmak için yanında olurken 81 ilden sadece 20 baronun imza vermesi çok üzücü.
 
Aysel Tuğluk'un durumu şu an nasıl? Bilgi alabiliyor musunuz?
 
 
 Aysel’in durumu giderek ağırlaşıyor. O koşullarda bakımı giderek zorlaşıyor. Bu hastalığın tamamen tedavi olması zaten mümkün değil. Ama ev koşullarında biraz daha süreci yavaşlatmak mümkün
 
Durumu giderek ağırlaşıyor ve çok endişeliyiz. Cezaevlerindeki hasta tutsakların sayısı çok fazla ve cezaevlerinden sürekli cenazeler çıkıyor. Biz, bir cenaze daha çıksın istemiyoruz. Aysel’i kaybetmek istemiyoruz. O koşullarda bakımı giderek zorlaşıyor. Bu hastalığın tamamen tedavi olması zaten mümkün değil. Ama ev koşullarında biraz daha süreci yavaşlatmak mümkün. Ayrıca Edibe Şahin ve Gültan Kışanak’la birlikte kalıyor. Onların yanında kalması hem çok iyi ama bir yandan tutsak oldukları bir ortamda yoldaşlarına destek olmaya çabalamak onlar için de çok zor ve ağır bir durum. Sonuçta Aysel tıbbi bakım gerektiren bir hasta.
 
Aysel Tuğluk’un birçok kimliğinden bahsettiniz. Devletin Aysel Tuğluk’u tahliye etmemesindeki ısrarında bu kimliklerin etkisi nedir?
 
Tüm kimliklerinin bunda rolü olabilir ama özellikle mücadele eden bir Kürt kadın kimliğinin, siyasette sözünü söyleyen bir kadın oluşunun, eşbaşkanlık sistemini hayata geçiren, kadının gücünü siyasette de gösteren, toplumun pek çok ezilen kesimi için de hak mücadelesi yürüten bir kadın olmasıyla ilgili. Kadın düşmanı bir bakış açısına sahip bir iktidar var. Sürekli güçlü kadını ezmeye çalışan, sözünü sesini duyuran kadını susturmaya çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız maalesef.
 
Bu anlayış karşısında nasıl bir adalet mücadelesi veriliyor? Kadınların bu mücadeledeki öncülüğünü nasıl tariflersiniz?
 
Koşullar çok zor. Gerçekten çok ağır dönemlerden geçtik ve geçiyoruz. Hasta tutsaklar, sadece bunun bir parçası. Cezaevlerinde çok sayıda siyasi tutuklu var. Neredeyse siyasi bir partinin HDP’nin yarısı cezaevinde. Çocuklardan tutun da, yaşlı hasta tutuklulara kadar varan bir kitle var cezaevlerinde. Çok kötü koşullarda tutuluyorlar. Havasız koşullarda, ring araçlarıyla nakilleri yapılıyor. En temel insan haklarından mahrum kalmak ve bir yandan da bu neoliberal koşullarda cezaevinin de özelleşmesi, her şeyin paraya tahvil edilmesi çok daha sıkıntılı bir hale sokuyor. Sadece tutsaklar için değil, dışarıdakiler için de adaletsizlik hüküm sürüyor. Ülke kocaman bir hapishane gibi. Ama umudumuzu da korumak, mücadele etmek zorundayız. Özellikle kadınlar bunu hiçbir zaman bırakmadılar. Kadınlar; en kötü koşullarda, en sıkı, otoriter ve faşizme varan pratiklerin yükseldiği dönemlerde bile sokağa çıkmaktan, seslerini sözlerini söylemekten vazgeçmedi. Toplumun pek çok kesimi için de bunu söyleyebiliriz. Mücadele etmekten ve adaletin peşinde olmaktan başka çare yok. Daha fazla mücadele, daha fazla adalet arayışı olmalı. Son derece otoriter, anti-demokratik bir yönetim anlayışının olduğu, baskının, şiddetin olağan üstü olduğu bir dönemden geçiyoruz. Demokrasi bu topraklara hiçbir zaman tam anlamıyla yerleşmedi, hep bunun mücadelesini verdik. Ama hiçbir zaman bu kadar uzağına düştüğümüzü de hatırlamıyorum.  Baskı koşulları, giderek ağırlaşan hayat pahalılığı, işsizlik… Tüm bunlara isyan ettiğinde başı ezilen, sesi kesilen bir toplumsal durumdan söz ediyoruz. İşçiler seslerini çıkardıklarında, kadınlar sokağa döküldüklerinde tutuklulukla tehdit ediliyorlar. Gezi Davası’nda verilen kararlar, Canan Kaftancıoğlu tutuklanmanın eşiğinde. Dolayısıyla pek çok olumsuz duruma, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı ses çıkaran bir toplumsal muhalefet var ve her şeye rağmen mücadelede sürüyor.
 
Bahsettiğiniz baskıcı süreç birden gelişmedi. Sizin gibi Barış Akademisyenleri’ne uygulanan hukuksuzluk karşısındaki sessizlik de aslında gelinen süreci ören taşlardan oldu. Ülkenin bu duruma gelmesinde elbette ki iktidar sorumlu ama demokratik kitle örgütleri ve muhalefetin bu noktada nasıl bir eksikliği oldu?
 
 
 
 Bu duruma gelinmesinde maalesef muhalefet partilerinin çok fazla rolü var. Özelikle 1 Haziran 2015 seçimlerinin iptal edilmesinden sonra, bir yandan savaş politikalarının uygulanması, ardı ardına tezkerelerin geçmesi ve bu tezkerelere ‘evet’ diyen başta CHP olmak üzere muhalefet partilerinin payını sorgulamadan geçemeyiz.  
 
Evet, bu duruma birden gelinmedi. Bu duruma gelinmesinde maalesef muhalefet partilerinin çok fazla rolü var. Özelikle 1 Haziran 2015 seçimlerinin iptal edilmesinden sonra, bir yandan savaş politikalarının uygulanması, ardı ardına tezkerelerin geçmesi ve bu tezkerelere ‘evet’ diyen muhalefet partileri başta CHP olmak üzere. Bunların payını sorgulamadan geçemeyiz. Bunların, çok kritik dönemlerde, yerlerde bir şekilde iktidarla mutabakatlara varıp, ‘devletin milletin birliği bütünlüğü’ söylemleri altında bugüne varan uygulamaların adım adım örülmesini sağladıklarını düşünüyorum. Umarım bundan sonra hükümetin ekmeğine yağ sürecek ya da varlığını onaylayacak, devamlılığını sağlayacak pratiklerden uzak dururlar. Bugüne kadar gerçekten kötü bir sınav verdiler. Şu anki güvensizliğimizin arkasında yatan da bugüne kadar yaşadıklarımız. Tek tek teslim edilen küçük küçük mevziler, alanlar bunların birleşip bu hale gelmesinden söz ediyoruz.
 
Dünyanın pek çok yerine ulaştınız ama Türkiye’de hasta tutukluların durumunu görmezden gelen bir anlayış var. Burada medyanın rolünü nasıl okumak gerekiyor?
 
Ses çıkaran, muhalefet eden pek çok medya kuruluşu da kapatıldı, kayyım atandı. Ülkede, gerçek anlamıyla halkın haber alma hakkına saygı duyup bunun peşinde görevini sürdüren çok az sayıda basın kuruluşu, gazeteci kaldı. Diğer var olan kuruluşlar ise bir şekilde iktidarla ortaklıkları sayesinde varlar ve bunun gereğini de yerine getirmekten hiçbir zaman kaçınmıyorlar. Aysel Tuğluk’ta da bunu gördük.  Artık siyaset yapamayacak, hasta bir kadın arkadaşımızdan söz ediyoruz. Temel insan haklarından yararlanması gereken bir insanı, zulüm olsun, diğerlerine gözdağı olsun diye esir tutuyorsunuz. Dünyanın her yerinden pek çok insana ulaşıyoruz ama bir yandan da bunu Türkiye’de çok az insan biliyor. Bu en başta halkın haber alma hakkına bir saldırıdır.
 
Tekrar Aysel Tuğluk için kadınların ortaklaşarak başlattığı mücadeleye dönecek olursak, bu tür hak ihlalleri karşısında kadınların ortak tavırlarını ortaya koymasının etkisi nedir, bundan sonraki süreçte neler yapacaksınız?
 
Kadınların ortak bir şekilde buna tepki göstermesi mücadele başlatması gerçekten çok gurur verici. Bir toplantı çağrısıyla bu gruba dahil oldum. Bu kadar güçlü bir mücadele ağı örebileceğimizi gerçekten o zaman düşünememiştim. ‘Birkaç şey yaparız ama elimizden de çok fazla bir şey gelmez’ diye düşünüyordum. Ama çok şey yaptık. Çok ses çıkardık. Toplumun pek çok kesiminden farklı siyasi duruşlara, tutumlara sahip kadınlarla bu dayanışma mücadelesinde ortaklaşmayı başardık. Yurt dışından pek çok isme ulaşmak, binlerin imzasını almak, her il ve ilçede basın açıklaması yapmak tamamen dayanışmayla, herkesin elinden ne geliyorsa ortaya koymasıyla oldu. Ben Ankara Kadın Platformu adına katılıyorum. Türkiye’nin pek çok ilinden ilçesindeki kadın platformlarından kadınlar da var. Kadın dayanışmasından aldığımız güçle pek çok yere ulaştık. Sesimizi sözümüzü duyurduk.  Kadın dayanışması gerçekten çok önemli. Hele ki böyle baskıların, faşizmin olduğu topraklarda çok değerli. Başka bir seçeneğimiz yok, onu kaybetme lüksümüz de yok.
 
Türkiye’nin her yerinden kadınlar ses oldu. Bir şekilde Aysel’in sesi olmaya devam ediyoruz. Basın açıklamalarımız, çalışmalarımız devam edecek. Mücadele sürüyor. Aysel’i özgürleştirene kadar, Aysel’i oradan çıkarana kadar, hak ettiği tıbbi bakım ve şefkati alabileceği bir ortama ulaştırana kadar mücadelemiz devam edecek.
 
MA / Zemo Ağgöz
 

Diğer başlıklar

20/05/2022
18:23 Cizre’de bir kişiye silahlı saldırı
18:14 İhraç edilen KESK’lilerden mücadele kararlılığı
17:46 DİSKİ'nin lağımı tehlike saçıyor!
17:43 ‘15 Mayıs asimilasyonlara karşı bir atılımdır’
17:37 Kadıköy Belediyesi'ne yönelik operasyonda 124 kişiye tutuklama talebi
17:23 Tutuklu yakınlarından ESP ve TİP’e ziyaret
16:54 Kürt müzisyen Gökçe serbest bırakıldı
16:37 HDP'li gençler gözaltıları yürüyüşle protesto etti
16:35 Van Barosu hizmet binasının açılışı yapıldı
16:16 TÜGVA temsilcisi DBB’de daire başkanı yapıldı
16:10 Adana’da Mayıs ayı şehitleri anıldı
15:54 Kadın sporcuya antrenörden şiddet
15:49 ‘Çelebi’nin katilleri Hewlêr’e kaçtı’
15:39 İsveç hükümeti Kürtlerle ilgili sözü tutmadığı için tehlikede
15:04 HDP’li gençler gözaltıları yürüyüşle protesto etti
14:49 YNK’den Barzani’ye: Ne zaman kardeşlikten bahsederse bir ihanet yaşanıyor
14:24 Kadın katliamları Diyarbakır'da protesto edildi
14:04 BES üyelerine mobbing uygulanıyor
13:24 ‘Söylenecek söz kalmadı, savaşa karşı direniş zamanı’
13:19 Öcalan’ın avukatları, ailesi ve vasisinden görüşme başvurusu
13:11 Cudi’de çatışma, Siirt’ten takviye
13:06 Siirt’te bir gencin cenazesi bulundu
13:06 İzol ailesi Urfa Adliyesi önünde: Sadece adalet istiyoruz
12:48 HDP’den Çerkes Katliamı için kanun teklifi
12:45 Elazığ’da işten çıkartılan gazeteci Akgün: Açlıkla terbiye etmek istiyorlar
12:44 AKPM heyeti Türkiye’de
11:56 Emine Şenyaşar: Çocuğumu bıraksınlar
11:52 Müzisyen Zelal Gökçe gözaltına alındı
11:48 Halfeti'den halklara Öcalan çağrısı: Tecride karşı mücadeleyi yükseltelim
11:33 Amara'da tecride tepki: İmralı kapılarını açın
11:26 ‘Gizli tanık Ulaş’ın ifadesiyle 26 kişi tutuklandı
11:05 55 yıllık pêşmerge: KDP ulusal değerlere ihanet ediyor
11:03 Gola Xizir büyülüyor
10:57 HDP Merkezi Kadın Konferansı’nda yeni dönem yol haritası tartışılacak
10:47 Gazeteci Avşar: Çakıcı'nın tetikçisini haberleştirdiğim için tehdit ediliyorum
10:35 Güroymak Belediyesi eski Eşbaşkanı tahliye oldu
09:53 Tanrıkulu: Ses kayıtları katilin yalnız olmadığını doğruladı
09:48 Barış Anneleri: Biz KDP’lilerle lokmamızı paylaştık, onlar çocuklarımızı öldürüyor
09:45 Dengbêjlik geleneğini İzmir’de sürdürüyor
09:45 Maltepe Belediyesi'ne operasyon
09:41 Belediye binasını satışa çıkaran kayyıma tepki: Talan kültürüdür
09:24 ZMO Başkanı Suiçmez: Hayvansal ürünlerin fiyatı artacak
09:20 'Bekçilik özel savaşın bir parçası oldu'
09:18 15 Şubat’ta koruculuğu da KDP’yi de bıraktı: İhanet etmeyeceğime yemin ettim
09:17 'Gözünün üstünde kaş var' iddianamesi!
09:14 Doç. Dr. Özgün: Aysel’i özgürleştirene kadar mücadele devam edecek
09:10 Sanatçı Çat: Yasaklanan Kürt dili, kültürü ve sanatıdır
09:07 Dr. Turan: ATK kararları hekimlik değerleriyle bağdaşmıyor
09:05 Sebahat Tuncel: Mela Mustafa’nın projesine ihanet ediliyor
09:02 Adalet talebine 11 soruşturma, 4 dava
09:01 ‘Çerkes soykırımı asimilasyonla devam ediyor’
09:00 20 MAYIS 2022 GÜNDEMİ
08:39 Michael Rubin: Türkiye’nin mülteci projesi etnik soykırımdır
08:32 Girê Spî’ye mülteciler yerleştirildi
19/05/2022
23:13 Hurda toplayan çocuklar duvarın altında kaldı: 1 ölü, 1 yaralı
23:00 Til Temir ve Zirgan’da bombardıman
21:16 BM Raportörü 17 yıl sonra İran’ı ziyaret etti
20:47 Efrîn’de tecride karşı yürüyüş
20:41 Koronadan 4 yeni vefat tespiti
20:04 İstanbul’da gözaltına alınan 8 kişi tutuklandı, 14 kişi serbest
19:12 İzmir ve Diyarbakır'da kadın cinayeti
18:50 Heftanîn’de hava hareketliliği: Bir asker yaşamını yitirdi
18:37 AKP’li Cahit Özkan görevden alındı
18:34 Adana ve İstanbul'da 'Mayıs ayı şehitleri' anıldı
17:38 İngiliz sendikalarından Türkiye Büyükelçiliği'ne saldırıları kınama mektubu
17:26 Cudi’de yasaklar 8’inci gününde sürüyor
17:08 Besta’da kayalıklardan düşen Zeyrek yaralandı
17:06 Bagok ve Omerîya'da askeri hareketlilik
17:03 Gözaltına alınan 3 kişi serbest
17:02 Süleymaniye güvenliği Çelebi cinayetinde sessizliğini koruyor!
16:52 Dr. Xeyas Neyîse: Türkiye Kürt-Arap ortak çözüm mücadelesini tehdit ediyor
16:27 İstanbul’da 10 kişiye tutuklama talebi
16:03 Taliban'dan kadın TV sunucularına peçe zorunluluğu
15:38 Gözaltında katledilen Karakoç ve Ocak anıldı
15:26 Heftanîn’de çatışma: 1 korucu yaşamını yitirdi
15:16 Halkların Köprüsü Derneği mülteci karşıtlığına tepki gösterdi
15:12 İHD, Çukurova cezaevleri hak ihlalleri raporunu açıkladı
14:58 HDP'li 12 kişi gözaltına alındı
14:56 Direnişler Meclisi'nden Şenyaşar ailesine destek
14:45 Tutuklu yakınları: Dünya duysun Türkiye’de adalet yok
14:36 Amed Sağlık Platformu’ndan 29 Mayıs mitingine çağrı
13:57 Karakola 300 metre mesafede kadın cenazesi bulundu
12:36 Eyn Îsa köylerine bombardıman
12:19 İtalyalılar, Ukrayna ve Federe Kürdistan’da süren savaşa karşı greve gidiyor
12:18 İki yaşındaki Kadir’i katleden fail tutuklandı
12:00 Botan’da tutuklama konsepti: Kürtleri bitiremezsiniz
11:56 AKP-KDP ortaklığı ‘karınca’ların işini bitirdi
11:56 İstanbul’daki gözaltıların adliyeye sevki bekleniyor
11:55 Uzaklaştırma kararı olan polis kadını katletti
11:25 DBB kayyımı sosyal alanı ranta açtı, yeşil alanı askeriyeye devretti
11:20 Taş ocağında yaşamını yitiren Esen toprağa verildi
10:47 Şenyaşar ailesi: İnsanlık suçunu işleyen iktidarın arkasına saklanmış
09:57 Tecavüz faillerinin tutuklanma talebi reddedildi
09:33 ‘Kurtuluş devrimci mücadelededir’
09:32 Avukat Ezer: Yeni düzenlemeler yerine İstanbul Sözleşmesi uygulansın
09:30 Kayyım belediye binasını satılığa çıkardı
09:29 Kimyasal silah saldırılarına tepki: Onları Roboski ve Cizre’den tanıyoruz
09:29 İki çocuğunu yitiren anne: Bu bir ihanet savaşıdır
09:05 Diyarbakır esnafı: Ekonomik krizin nedeni savaş harcamasıdır
09:04 Bağımlılığa karşı spor ve kültürel etkinliklerle mücadele ediyorlar
09:03 AKP iktidarında en az 801 çocuk iş cinayetlerinde öldü
09:02 Afganistan'dan uluslararası kamuoyuna çağrı: Bizi duyun, görün
09:02 Öğrenciler yurttan çıkamıyor!
09:01 Pontuslu Rumlar: Karadeniz’de Rum paranoyası sürüyor
09:00 19 MAYIS 2022 GÜNDEMİ
18/05/2022
23:31 Süleymaniye’de saldırıya uğrayan Çelebi yaşamını yitirdi
23:23 Hakkari'de maden ocağının kurulmasına karşı çıkan köylüler darp edildi
22:46 KESK Van Şubeler Platformu’ndan etkinlik
21:40 Gizli tanık Ulaş'ın ifadesiyle bir kişi daha tutuklandı!
21:25 Koronadan 3 vefat, bin 443 yeni vaka
21:15 Kadınlar erkek şiddetini protesto etti
20:47 İzmir'deki KHK eylemi 212'nci haftasında
20:41 HDP'li Oluç: Harun gibi başlayıp Karunların Türkiye’sini yarattınız
20:33 Agit İpek’in annesinin evine polis baskını
20:28 Silopi’de intihar girişimi
20:24 BMG’nin açıklamasına polis müdahalesi: Çok sayıda gözaltı
20:12 TMMOB: Gezi Davası’nda tutuklananlar serbest bırakılsın
19:17 Yüksekova’da gözaltına alınan 3 kişi serbest
19:04 Finlandiya ve İsveç NATO başvurusunda bulundu
18:54 Sağlıkçıların Ankara'daki mitingine katılım çağrısı
18:20 AKP’li vekil, Erdoğan’ın ‘ilişkim yok’ dediği SADAT ile çalışıldığını belirtti
17:51 Beytüşşebap'ta hava hareketliliği
17:40 ‘Kürt sorunu sınır ötesi operasyonlarla çözülemez’
17:38 Tutuklu yakınlarından SYKP’ye ziyaret
17:10 Van Kadın Platformu: 18 gün içinde 16 kadın katledildi
17:03 Pancar toplarken düşen kadın yaşamını yitirdi
17:01 Oluç: Dedeoğulları ailesi katliamı arkasında kimler var?
16:52 DİSK-AR: Genç işsizlik AKP döneminde artıyor
15:46 Yüksekova’ya 3 asker cenazesi daha getirildi
15:44 Erdoğan’ın ‘ilişkim yok’ dediği SADAT’ın kurucusu başdanışmanlığını yapmıştı
15:34 Irak, Türkiye'yi topraklarından çıkması için BM’ye şikâyet etti
15:18 Emine'yi katleden Karakaş'a müebbet hapis istemi
15:17 Gazeteci Çapan’a hapis cezası
15:15 Açlık grevinden yargılanan 16 Barış Annesi’ne beraat
15:14 Tutuklu yakınları: Zulüm bitsin
15:01 Dörtler ve Kaypakkaya Diyarbakır Cezaevi önünde anıldı
14:51 Sortkin Çayı üzerindeki HES iptal edildi
14:49 Yılmaz Erbek Apartmanı davasında ceza talebi
14:48 DBP İl Eşbaşkanı Gülmez tahliye edildi
14:47 HDP: Mayıs ayı şehitlerinin mücadele mirasını büyüteceğiz
14:44 CHP’li Kayışoğlu: İnsanların umudu kırılsın istemediğim için mesaj verdim
14:33 DBP: Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını kararlılıkla vurguluyoruz
14:31 İHD’li Çobanoğlu’nun tehdit edilmesine tepki
14:21 BES: İktidar ‘sözde reform’larla haklarımızı gasp etti
14:15 Erdoğan’dan SADAT açıklaması
14:14 ‘12 Eylül uygulamaları bugünkü iktidarla sürüyor’
14:06 DBP, TJA, HDP ve 78’lilerden Şenyaşar ailesine ziyaret
13:13 Dörtler anıldı
13:12 Tutuklu yakınları hakimin HAGB ‘teklifini’ reddetti
13:07 Tutuklu yakınları ATK önünde: Taleplerimizde ısrarcıyız