Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik saldırılarda Türkiye ile işbirliği yapan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), yaşanan ölümlerin de ortağı oldu. Türkiye’nin 23 Nisan 2021 tarihinde başlattığı saldırılara istihbari destek veren KDP, Kürtlerin uyarılarına rağmen 17 Nisan’da başlatılan kapsamlı saldırılarda doğrudan yer aldı. Türkiye’nin 23 Nisan 2021’de başlayan KDP destekli saldırılarında, 8 Ekim'de Avaşin’de yaşamını yitiren YJA STAR’lı Sümeyye Ataman’ın annesi Berfo Duva, “Barzani Türkiye’ye destek vermeseydi, Başûr’a giremezdi” diyerek, KDP’nin işbirliğine tepki gösterdi. 

 

DEVLET BASKILARI 

 

Mardin’in Derik ilçesine bağlı Zokê köyünde dünyaya gelen Berfo Duva (52), devlet baskıları nedeniyle ailesiyle birlikte ilçenin Ganîzilê köyüne göç etmek zorunda kaldı. Çocukluğu burada geçen Duva, burada da devletin peşlerini bırakmadığını ve koruculuk dayatmalarına maruz kaldıklarını aktardı. 

 

Köydeki yaşantılarını “huzurlu ve güzel” olarak tanımlayan Duva,“Ailemle Ganîzilê de yaşıyorduk. Hayvancılık ve tarımla geçimimizi sağlıyorduk. Ama diğer yandan devlet baskısıyla mücadele ediyorduk. 90’lı yıllarda devlet köyümüze saldırdı. Bize koruculuk dayatıldı. ‘Ya korucu olursunuz ya da buradan gidersiniz’ dediler. Koruculuğu kabul etmediği için köyden göç etmek zorundan kalan ailemin bir kısmı Ankara ve Viranşehir’e yerleşti. Köyde kalan birçok kişi de korucu oldu. İki erkek kardeşim de o zamanlar korucu oldu ve köyden çıkmadık. O dönemlerde birçok köy koruculuğu kabul etmediği için yakıldı” diye anlattı. 

 

ZORLA EVLENDİRİLDİ

 

20 yaşındayken ailesi tarafından isteği dışında evlendirilen Duva, hikayesini şöyle anlattı: "Ailem benim adıma karar vermişti ve hiçbir söz hakkım kalmamıştı. Beni evli bir erkekle evlendirdiler. Evlenip Beytüşşebap'a geldikten sonra zorlu bir yaşamım oldu. Devletin baskıları da devam etti.” 

 

KARDEŞİ KORUCULUĞU BIRAKTI

 

Köylerinde hala koruculuk sisteminin uygulandığını belirten Duva, “Eğer vicdanları varsa silahlarını bırakırlar. Savaşı, zulmü ve düşmanlığı kabul etmiyoruz. İnsan nasıl kardeşini öldürebilir ki? Silahı kardeşine nasıl doğrultabilir? Korucu olan iki kardeşimden biri vicdanı el vermediği için koruculuğu bıraktı. Birbirimize ihanet etmeyelim” diye seslendi. 

 

KIZININ CENAZESİNİ ALAMADI

 

Devletin baskılarından dolayı kızı Sümeyye Ataman’ın 6 yıl önce PKK’ye katıldığını söyleyen Duva, “Kızım çok akıllı, çalışkan ve zekiydi. Arkadaşları ile ilişkileri çok iyiydi. Ülkesine olan sevgisi ve aşkı her zaman kalbindeydi. Kızımın Kürtlüğe olan aşkı ve sevgisi çok büyüktü. Her zaman parti çalışmalarına katılıyordu. ‘Yaşın küçük, bu yükü kaldıramazsın’ dediğimde, bana ‘O zaman bu arkadaşlar nasıl kaldırıyor bu yükü’ diye soruyordu. Devletin baskı ve zulmünden kaynaklı 6 yıl önce PKK’ye katıldı. Kızım çalışmalar için her yere giderdi. Çok cesur bir kadındı. Yüzü her zaman gülerdi. Hiçbir zaman yüzünü asık görmezdik. Gittiği gece bizimle birlikte yemek yedi ve daha sonra dışarı çıktı. O zamandan sonra ondan bir daha haber alamadık. Kızım kararını vermişti. 6’ncı yılında Avaşîn’deki çatışmada yaşamını yitirdi. Kızımın yaşamını yitirdiğini haberlerde gördüm. Aradan geçen zamana rağmen cenazesini alamadım” dedi. 

 

BARZANİ’YE İHANET TEPKİSİ 

 

Avaşîn, Zap ve Metîna bölgelerinde KDP işbirliğiyle sürdürülen saldırılara değinen Duva,“Başûr’da yapılan saldırıları kınıyorum. Kürtlere ihanet eden Mesut Barzani’yi de lanetliyoruz. Barzani, Türkiye’ye destek vermeseydi, bugün Başûr’a giremezdi. Hiçbir zaman bu ihaneti unutmayacağız. Barzani’nin başı derde girdiği zaman bütün Kürtler ona destekte bulunuyordu. Barzani iki kuruş için kendini sattı” ifadelerini kullandı. 

 

‘ERDOĞAN KAYBETTİ’

 

Duva, devamla şunları söyledi: “Erdoğan’ın yaşanan krize çözüm bulması gerekirken, yeni tank ve toplar alıyor. Bu tank ve toplarla da Başûr’u bombalıyor. Onlar bizi öldürmekle bitirmek istiyorlar. Bizler savaşa karşı direneceğiz ve bu direniş sonuna kadar devam edecek. Erdoğan bu saatten sonra Başûr’da kaybetmiştir. Bizler barış, özgürlük ve eşitlik istiyoruz. Erdoğan ellerini Başûr’dan geri çeksin. Onun orada ne işi var? Bütün Kürt halkı yaşanan bu saldırılara karşı durmalıdır. Artık çocuklarımız ölmesin. Bizler savaş istemiyoruz. Tüm annelerin bu savaşa karşı ses çıkarmaları gerekiyor.”