POLİS, PLATFORM KURULMASINA İZİN VERMEDİ

 

Anmaya HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve Denizlerin avukatı Halit Çelenk'in kızı Serpil Çelenk Güvenç katıldı. 

 

Ortak açıklamayı okuyan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin Köklü, "Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, kendi kurtuluşlarını emekçi halkın kurtuluşuyla birleştirdiler. Halkların ve emekçilerin çıkarlarından başka çıkar gözetmediler. 6 Mayıs 1972’de faşist cunta eliyle katledildiler. İdamlarıyla mücadelenin önünün kesilmek, halka korku salınmak istendi. Ama mücadele sürdü, binlerce Deniz, Yusuf ve Hüseyin doğdu. 3 fidan halkın bağrında, bağımsız ve demokratik bir Türkiye mücadelesinde yaşamaya devam ederken onları katledenler lanetle anılıyor" dedi.

 

MÜCADELELERİNİ YÜKSELTMEK

 

Bugün iktidarın ülkeyi uluslararası tekeller ve onların yerli işbirlikçileri için bir cennete; işçiler, emekçiler, gençler için cehenneme çevirdiğini belirten Köklü, salgın, kriz ve savaş harcamalarının yükünün halka yıkıldığını söyledi. Çalışma ve yaşam koşulları baskı ve sömürüyle ağırlaştırıldığını söyleyen Köklü, şöyle devam etti: "Bütün bu saldırılara rağmen işçi ve emekçiler, emek ve demokrasi güçleri kendilerine dayatılan bu koşulları reddediyor. Biz biliyoruz ki, bugüne kadar olduğu gibi bugün de Deniz, Yusuf ve Hüseyin’i anmak, onların mücadelesini yükseltmekten geçmektedir. Yaşamlarını fedakarca halkın ortak çıkarları için mücadeleye adayan üç yiğit devrimci en iyi böyle anılabilir.”

 

‘CESUR MÜCADELENİN IŞIĞI SÖNMEDİ’

 

Anmaya katılan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da açıklamalarda bulundu. Üç Fidan’ın bundan yarım asır yıl önce bir siyasi cinayetle katledildiğini vurgulayan Sancar, “Aradan 50 yıl geçti ama onların devrim, sosyalizm, özgürlük, demokrasi yolunda verdikleri kararlı, cesur mücadelenin ışığı sönmedi. Tam tersine o meşale bugün de yolumuzu aydınlatıyor. Açtıkları yolda yürüyen milyonlar var şimdi. Milyonların yüreğinde yaşıyorlar. Onları siyasi cinayetle katledenler, idamlarında oy kullananlar tarihin utanç sayfalarında yer alıyorlar; fakat Denizimiz, Yusufumuz, Hüseyinimiz üç fidanımız büyüyerek bizleri aydınlatmaya, devrim ve sosyalizm, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamaya devam ediyorlar” dedi.

 

‘ÜÇ FİDANIN MİRASINI YAŞATACAĞIZ’

 

Denizlerin idam sehpasına giderken haykırdıkları sözleri bugün mücadelelerinde yaşattıklarını dile getiren Sancar, “Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği diyerek gülümseyerek ölüme gittiler. Bu sözler ve mücadeleleri bize onurlu bir mirastır, aynı zamanda bir çağrıdır. Hep birlikte bugün burada yaptığımız gibi hayatın her alanında halkların ortak mücadelesini büyütme çağrısıdır o slogan. Bize sorumluluk yüklemektedir. Bugün de aynı soyguncu, sömürücü, zalim, talancı yönetim zihniyeti daha da ağırlaşmış bir biçimde devam ediyor. Bugün de görevimiz üç fidanımız bize o gün yaptığı çağrıdan farklı değildir. Ortak mücadeleyi her alanda büyütmek, devrim ve sosyalizm yolunda birlikte yürümektir görevimiz. Üç fidanımız ve onlar gibi hayatlarını feda eden, gözlerini kırpmadan en ufak bir korku işareti arayanları utandırarak ölüme gidenlerin mirasını yaşatacağız” ifadelerini kullandı.

 

‘ONUR DUYUYORUZ’

 

Sancar, devamında şunları söyledi: “Ne kadar baskı uygulanırsa uygulansın, zulüm yapılırsa yapılsın, engeller ne kadar büyütülürse büyütülsün bu mücadele sürüyor, sürecek HDP de bu mirasın ortağı olmaktan onur duyuyor. Yusuf, Deniz, Hüseyin gibi Mahir, İbo, Mazlumlar da yolumuzu aydınlatıyor. Görevimiz ortak mücadeleyi, halkların eşitliği, özgürlük, demokrasi ve sosyalizm yolunda büyütmektir. Anıları önünde bugün de saygı ile eğiliyoruz. Her zaman anılarını yaşatacağız, yaşatmak için mücadeleyi büyüteceğiz. Sözümüzdür onlara, Türkiye’nin bütün ezilenlerine, emekçilerine, halklarına.”

‘TARİHE NOT DÜŞTÜN HÜSEYİN’

Ardından konuşan EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Hüseyin İnan’ın idam sehpasındaki sözlerini hatırlatarak, “Darağacına giderken Türkiye’yi tahlil ettin Hüseyin. Dedin ki: ‘Bu ülkede insanlar aç. Bu ülkede halkın yüzde 70’i okur yazar değil. Bu ülkenin 35 milyon metre karesi Amerikan postalları altında. Tarikatlar, cemaatler halkı geriye çekiyor.’ Bunları tarihe not düştün. Gelecek nesillere bunu söyledin. Bugün de durum bundan farklı değil” dedi. Deniz Gezmiş’in “Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi” sözlerine dikkat çeken Akdeniz, “Şu anda Anadolu topraklarının devrimci bir programı varsa bunlar Denizler daha idam sehpasına gitmeden önce cezaevlerinde yaptığı tartışmalarda, çizdiği programlarla şekillendi” diye ekledi.

“İdamlarının 50’nci yılında Denizlerin mirası hala günceldir” vurgusunun yapıldığı Fikir Kulüpleri Federasyonu açıklamasında da, “6. Filo’yu Dolmabahçe’de denize döken Denizler bugünün devrimci gençlerinin mücadelesinde yaşıyor” denildi.

‘GELECEK NESİLLERE YOL AÇTILAR’

Halkevleri üyesi Buse Üçer ise, şunları söyledi: “50 yıldır hafızamızdan silemedikleri devrimci hareketin liderlerine bir kez daha saygı ve gururla anıyoruz. Onlar Türkiye devrim hareketinin kaderini değiştirdiler. Gelecek nesillere yol açtılar. Gözlerini kırpmadan ölüme gittiler. Türkiye’nin bağımsızlığı uğruna, Türk ve Kürt halklarının kardeşliğini savundular.”

‘78’LİLER ONLARIN MİRASINI ÜSTLENDİ’

Devrimci 78’liler Federasyonu Başkanı şair Ahmet Telli de, Türkiye’deki 68 kuşağının diğer ülkelerden farklı olarak gündemine devrimi koyduğunu ifade etti. Telli, “Batı kendini özgürlük arayışları ve reformlarla sınırlandırırken, Türkiye’deki devrimciler bir iktidar ve devrim meselesini gündeme getirmişlerdir. Denizlerin, Mahirlerin İboların mirasını biz üstlendik. Bu miras ağır bir yüktür, ancak altından kalkmak için mücadele ediyoruz” diye konuştu.