HABER MERKEZİ - Avrupa’nın birçok ülkesinde alanlara çıkan 10 binler Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarını protesto etti. 

 

Türkiye’nin 17 Nisan’da Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik yaptığı saldırılar Avrupa’nın birçok ülkesinde alanlara çıkan on binler saldırıları protesto etti.

 

FRANSA

 

Marsilya, Montpellier, Draguignan, Avignon ve Marignane’den Kürt ve dostlarından oluşan binler Marsilya’da bir araya gelerek AKP-MHP’nin saldırılarına destek veren KDP’nin ihanetini protesto etti. Canabiere Meydanı’nda bir araya gelen kitle, Marsilya Valiliği’nden ve ABD Konsolosluğu’nun bulunduğu alana doğru yürüdü. Yürüyüş sırasında sık sık, “Katil Erdoğan, işbirlikçi-ihanetçi KDP”, “Bijî berxwedana gerîlla”, “Bijî berxwedana Zapê, Metîna, Avaşîn” sloganlarının atıldı.  Ayrıca yürüyüş yapan kitle, “Türk devleti Kürtleri katlediyor, Kürdistan’ı savunalım”, “Erdoğan diktatörlüğüne karşı Kürdistan’ı savun”, “Türkiye, Kürtleri kimyasalla dünyanın gözü önünde katlediyor” pankartları; “KDP ihanetine karşı Bêrîtan çizgisi direniyor” dövizleri ve PKK flamaları ile PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın posterleri taşındı. Yürüyüş boyunca, bildiri okunup, güzergah boyunca bildiri dağıttı. 

 

STRASBOURG

 

Fransa'nın Strasbourg kentinde "Gerilla onurumuzdur" şiarıyla DKTM çağrısıyla yürüyüş düzenlendi. Place de Republique'den başlayan yürüyüşte Türkiye’nin KDP işbirliğiyle yaptığı saldırılar protesto edildi. "Gerilla insanlığın onurudur" , "Türk devletinin işgaline karşı Kürdistan'ı savun" pankartlarının açıldığı yürüyüşte sık sık "Bijî berxwedana gerîlla" , "Bimre xiyanet" , "Hepimiz PKK'yiz" sloganları atıldı. Yol boyunca Türkiye’nin saldırıların ve kimyasal silah kullanımına vurgu yapan broşürlerin de çevreden geçenlere dağıtıldığı yürüyüş, Amerikan Konsolosluğu önünde sona erdi.

 

YUNANİSTAN 

 

Yunanistan'ın başkenti Atina'da enternasyonalist anarşist, devrimci ve sosyalistler, Sintagma Meydanı'nda yürüyüş başlatarak, Türkiye’nin saldırılarını protesto etti. Monastiraki Meydanı'nda son bulan yürüyüşte, PKK flamaları ve Öcalan'ın posterleri taşındı.

Yürüyüşün ardından yapılan açıklamada, "Enternasyonalistler olarak Kürdistan gerillalarının direnişini selamlıyoruz" denildi. Tüm dünya halklarının Türkiye’nin saldırılarına karşı durması gerektiğinin vurgulandığı açıklamanın ardından kentin farklı noktalarına "Smash Turkish fascism", "Bîji Kurdistan" yazılı pankartlar asıldı. 

 

AVUSTRALYA

 

DKTM Meclisi tarafından organize edilen eyleme Kürdistanlılar, dostları, siyasi parti temsilcileri, senatörler, milletvekilleri katıldı. Yeşiller Partisi Milletvekili David Shoebridge, "Türk devleti Kürtlerin ülkesini işgal edip Kürtleri katlediyor. Çağrımız, derhal bu işgal harekâtına son verilmesidir. ABD, Avrupa Birliği, Avustralya nasıl Ukrayna için duyarlılık gösteriyorsa, Kürtlere de aynı duyarlılık gösterilmeli" dedi.

Yeşiller Partisi eski senatörü Lee Rhiannon, "Türk devleti Kürtlere saldırarak DAİŞ'e alan açıyor. Kürtler Rojava'da şehit vererek dünyayı DAİŞ belasından kurtardı ve şimdi bu kazanımlar Türk devleti tarafından hedef alınıyor. Uluslararası kamuoyu ve ilerici herkes bu işgale karşı Kürtlerin yanında yer almalı" diye belirtti. 

 

Rojava İle Dayanışma Grubu'nun Sözcüsü ve Green Left Weekly gazetesinin yazarlarından Peter Boyle, Türkiye’nin saldırılarını kınayarak,  "Kürtlerin yanındayız" mesajını verdi.

 

ALMANYA 

 

NRW Eyalet Parlamentosu'ndaki mitingde, Türkiye’nin saldırıları protesto edilerek, "Kürt halkı için varlık-yokluk yüzyılıdır" denildi.

 

DÜSSELDORF

 

Türkiye’nin saldırıları ve KDP ihanetine karşı yapılan yürüyüşün ardından NRW Eyalet Parlamentosu önünde miting düzenlendi. Rojhilat bileşenleri adına Huriya Ahmedî Rojava bileşenleri adına Bavê Narîn, Bakur bileşenleri adına Sabri Eryiğit, Başur bileşenleri adına Ahmet Sileman, kadın bileşenler adına da Besime Konca birer konuşma yaptı.

 

KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus, şunları söyledi: "İşgalci devletin dört parça Kürdistan’ı hedefleyen saldırısı, şüphesiz bomba olarak faşizmin, diktatörlüğün merkezi Ankara’nın kalbinde vuracaktır. İşgalci devletin 17 Nisan’da başlayan saldırısı, Kürt halkının her nerede olursa olsun kazanımlarını, başarısını, Kürt halkının statüsünü hedefliyor. Bu savaş PKK’ye karşı bir savaş değildir, dört parçada yaşayan Kürdistan halkına karşıdır. Kürt halkının kazanımlarına, başarılarına karşıdır. Şengal ve Rojava’da elde edilen statüye karşıdır. Biz KNK olarak Kürdistan Demokrat Partisine, Barzani'ye, bölge parlamento başkanına sesleniyoruz; Ankara’da, Antalya’da, İstanbul’da Erdoğan’la omuz omuza verdiğiniz işbirlikçilik manzarası, yüzsüzlüğün manzarasıdır. Bu manzarada Kürtlük, yurtseverlik hiç yoktur. Elini işgalciye vermiş biri Kürt halkının temsilcisi olamaz. İşbirlikçiliğinizi, ihanetinizi reva görmüyoruz. Şehitlerin kanına karşıdır, halkımızın iradesine karşıt bir duruştur."

 

'VARLIK-YOKLUK YÜZYILIDIR'

 

Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Yürütme Komitesi üyesi İlham Ehmed, kitleye şöyle hitap etti: "İçinden geçtiğimiz günler tarihi günlerdir. Bu yüzyıl, Kürt halkı için varlık yokluk yüzyılıdır. Kürt özgürlük hareketi, Kürt halkı başta olmak üzere Ortadoğu halklarının özgürlüğü için büyük imkanlar yaratmıştır. Bugün, özgürlük ölçülerine göre yaşamı yaratma günüdür. Bu olmazsa önümüzde ölüm vardır. Bu nedenle her yüzyılda bir önümüze çıkan bu özgürlük anını elden kaçırmamalıyız. Bütün dünya ve Kürt halkının düşmanları bunu çok iyi biliyor. Kendisini Kürt halkının soykırımı üzerine kuran Türk devleti, Kürt halkının özgürlüğünde kendi yok oluşunu görüyor. Özgürlüğe her zamankinden daha yakınız. Bugüne kadarki emeğiniz değerlidir. Her zamankinden daha fazla sahip çıkmalıyız."

 

Kürt siyasetçi Hatip Dicle ise şunları dile getirdi: "Konuşmamın başında aziz şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyorum. Dağlarda, ovalarda, köylerde, şehirlerde ve zindanlarda direnenleri can-ı gönülden selamlıyorum. 24 yıldır İmralı’da amansız bir direniş içinde olan Abdullah Öcalan’ı binlerce kez selamlıyoruz. İşgalci Türk devletinin iki haftadan beri saldırılarını aralıksız sürdürdüğü biliniyor. Bu operasyonun amacı, Musul, Kerkük, Şengal ve Rojava’yı işgal etmek ve 3. Dünya Savaşında Kürt halkının siyasi statüye kavuşmasını engellemektir. Halkımızın bütün kazanımlarına karşı aralıksız saldırı içerisindedir. Hatta açık açık söylüyor; amacı kültürel ve fiziki soykırımıdır.”

 

İSVİÇRE

 

İsviçre’de yaşayan Kürt dostları, Türkiye’nin saldırıları protesto edildi. Saldırılar bir yürüyüşle kınadı. Eylemciler, yürüyüş için BM İnsan Hakları Komiserliği binasının olduğu Quai Wilson’da bir araya geldi. Cenevre Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Mülkiye Bulut bir konuşma yaptı.

 

Bulut, “Bu saldırılar durana, ülkemiz özgür olana kadar mücadele edeceğiz. Çocuklarımızın üzerine kimyasal atılıyor. Gerilla Kürdistan dağlarında direniyor, biz de Avrupa sokaklarında direneceğiz” dedi. 

 

Eyleme katılan İsviçre Yeşiller Partisi Federal Milletvekili Nicolas Walder de bir konuşma yaptı. Walder, Türk devletinin saldırılarına karşı Kürtlerle dayanışma içinde olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Türk devletinin saldırıları uluslararası hukuka aykırıdır, asla tasvip etmiyoruz, saldırılara karşıyız. Bu saldırılar ilk defa olmuyor. Irak'ı işgal etmesi, oraya yerleşmesi kabul edilemez. Bunu protesto etmek için buraya geldik. Saldırılara karşı uluslararası kamuoyunda bir sessizlik var, buna karşı tepki göstermek için buradayız" diye belirtti.

 

SP Federal Milletvekili Laurance Fehlmann Rielle de Avrupa devletlerinin sessizliğini kınadıklarını ve saldıra karşı çıkılması gerektiğini belirterek; "Türkiye'nin terörizmi gerekçe göstererek bölgelere saldırması asla kabul edilemez. Bunu gerekçe göstererek Irak'a girmesi asla savunulamaz. Bu konuda hükümetler, devletler tavır koymalıdır. Buna dair önergeler vereceğiz. Bu saldırılar yapılırken kimyasal silahlar kullanıldığını biliyoruz. Bu saldırılarda siviller yaşamını yitiriyor. Kadınlar ve çocuklar hedef alınıyor. Buna karşı bir duyarlılık yaratmak zorundayız. Hükümetleri iktidarları duyarlı olmaya çağıracağız" dedi.

 

Konuşmalardan sonra kitle, BM ofisinin bulunduğu Place Des Nations meydanına doğru yürüyüşe başladı. Yürüyüşün en önünde kimyasal silah kullanımına dikkat çekmek için kanlı beyaz tulum ve gaz maskesi takan bir grup yer aldı. Yol boyunca Kürtçe, Fransızca ve Türkçe "Bijî berxwedana gerîla”, “Bijî Kurdistan”, “Bijî Serok Apo”, “Bê Serok jiyan nabe”, “Bimre xiyanet” sloganları atıldı.