Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir il binasına yönelik 17 Haziran'da gerçekleştirdiği silahlı saldırıda Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer’in yargılandığı davanın 3’üncü duruşması 29 Nisan saat 09.00'da İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Dava avukatları olayın başından itibaren olayın örgütlü olduğu üzerinde dururken, yapılan savcılık soruşturması ve yargılama süreci ise bunun tersi yönde ilerledi. Soruşturmanın ilk aşamasında Emniyetin suçun örgütlü olduğuna yönelik bir bulgu bulamadıkları ve savcının da bu yönde karar vermesine ilişkin avukatlar itirazda bulunmuştu. İzmir Sulh Ceza Hakimliği ise bu itirazı geçtiğimiz hafta reddetti. Dava avukatları konuya ilişkin Anayasa Mahkemesi'ne itiraz etmeye hazırlanıyor. 

 

GENCER ÇAPRAZ SORGUYA ALINACAK

 

Bu duruşmada ise katil sanık Onur Gencer çapraz sorguya alınacak. Dava avukatları yaptığı ayrıntılı çalışmalar sonucunda hazırladığı 300'ü aşkın soruyu Onur Gencer'e yöneltecek. Yine olayın ayrıntılı olarak ortaya çıkarılmasını isteyen avukatlar, bu duruşmada dinlenilecek olan tanıklara da soru soracak. 

 

Büyük bir toplumsal sahiplenmeye sahne olan ilk duruşmalar gibi bu duruşma öncesinde de çeşitli çevrelerden duruşmaya destek çağrısı yapıldı. Siyasi parti, kadın, insan hakları ve hukuk örgütleri sahiplenme çağrıları yaptı. Duruşma için şehre yüzlerce kişinin gelmesi bekleniyor.  Duruşma öncesi HDP İzmir İl Örgütü tarafından Bayraklı Adliyesi önünde saat 8.30’da kitlesel basın açıklaması yapılacak. Açıklama ve duruşmaya İzmir milletvekillerinin yanı sıra Gülistan Kılıç Koçyiğit, Dilşat Canbaz ve Abdullah Koç’ta katılım sağlayacak. Ayrıca adliye önünde Kadınlar Birlikte Güçlü’nün de ayrı bir açıklama yapması bekleniyor.

 

Dava avukatlarından Türkan Aslan Ağaç, 3’üncü duruşma öncesi davanın gidişatına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

TELEFON İMAJLARI VERİLMEDİ

 

Dosyaya dahil olduktan sonra savcılıktan birçok talepte bulunduklarının altını çizen Ağaç, sanığın görüştüğü, telefonla irtibat halinde olduğu kişilerin tek tek araştırılmasını istediklerini aktardı. Sanığın telefonunda 950 kişilik bir rehber bulunduğunu fakat telefona ilişkin imajların hala kendilerine verilmediğini kaydeden Ağaç, “Sanığı oraya getiren taksi şoförü, gidip eğitim gördüğü İzmir Poligonunda kendisine eğitim verenler, poligonun sahipleri ya da kendisiyle sık irtibat içerisinde olanların gözaltına alınarak şüpheli sıfatıyla ifadelerine başvurulması gerekirdi. Şüpheli sıfatı verilmişse o kişiye ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi toplama ve sorgulama fırsatına sahip olursunuz. Toplanan deliller ışığında sorgulama sanıkla arasındaki bağı ortaya çıkarma imkanını daha yüksek bir olasılıktır. Burada ise şüpheli sıfatıyla ifadesine başvurulmasını istediğimiz herkesi bilgi sahibi sıfatıyla ifadelerine başvuruldu” diye belirtti. 

 

MATERYALLER BABAYA VERİLDİ

 

“Bu kişilerle sanık arasındaki bağın araştırma konusunda hiçbir çaba sarf edilmedi” diyen Ağaç, şöyle devam etti: “Gözaltı süresi, gözaltına alınan kişiler sınırlı, toplanan deliller yarım yamalak toplanmış. Evden alınan ve emniyette durması gereken dijital verilerin orijinalleri babaya 24 saat içerisinde iade ediliyor. O dijital verilerin babadan alınmasını, herhangi bir silme işleminin olup olmadığının araştırılmasını istiyoruz. Bu en basit bir soruşturmada bile yapılmayacak hatalar. Bunları hata olarak değerlendirmekte mümkün değil. Bunlar kasıtlı olarak yapılmış işlemler. Kolluk ve devlet bu cinayetin aydınlatılması ve soruşturulması konusunda sınıfta kalmıştır. Hukuki sorumluluk onlardadır. Mahkeme bu taleplerimizin tamamını karşılamak durumunda. Eğer mahkeme bu talepleri karşılayıp maddi gerçekliği araştırmazsa mahkemede burada sınıfta kalacak.”

 

600 AVUKAT YETKİ BELGESİ SUNDU

 

Davaya büyük bir sahiplenme olduğuna dikkati çeken Ağaç, şu ana kadar 600’ün üzerinde avukatın yetki belgesini mahkemeye sundukları bilgisin verdi. Bu nedenle duruşma için adliye içerisindeki konferans salonunun tahsis edilmesini istediklerini kaydeden Ağaç, “Özellikle de mahkemenin güvenlik gerekçesiyle 40’ın üzerinde jandarma ve kolluk kuvveti bulundurma sebebiyle duruşma salonunun kapasitesi daha da düşmekte. İçeri giren meslektaşımız ve kurum temsilcisinin sayısı düşmekte. Bu da bir mağduriyetin yaşanmasına neden olduğu gibi mahkemelerin aleni yapılması ilkesinin de ihlaline neden oluyor. Umut ediyorum ki bu talebimiz kabul edilir ve bu sefer duruşmayı izlemek ve destek olmak isteyenlerin tamamı duruşma salonuna alınmış olurlar” ifadelerini kullandı. 

 

DURUŞMAYA ÇAĞRI

 

29 Nisan 2022 saat 09.00’da İzmir 6’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek 3’üncü duruşmaya çağrı da yapan Ağaç, “İki duruşmada olduğu gibi tüm kamuoyunu duruşmaya ve davaya sahip çıkmaya davet ediyoruz. Hem baroları, hukuk kurumlarını, kadın örgütlerini gelip bizimle dayanışma içinde olmasını ve hukuk mücadelesinde yanında olmasını istiyoruz” diye konuştu. 

 

MA / Tolga Güney