İSTANBUL - KHK ile kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesi İmtiyaz Sahibi, Yazı İşleri Müdürü ve editörlerinin yeniden yargılandığı davanın duruşmasında savcı, hapis cezası talep etti.

 

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinde çalışan 7 gazeteci hakkında yeniden başlayan davanın 3'ncü duruşması, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya gazeteciler katılmazken, avukatları Sercan Korkmaz ve Özcan Kılıç hazır bulundu.

 

Duruşmada mahkemeye mütalaasını sunan iddia makamı, gazetenin Türkiye’nin 2018 yılında Kuzey ve Doğu Suriye’nin Efrîn Kantonu’na dönük askeri olarak girmesiyle ilgili yaptığı haberler nedeniyle gazetenin ve gazetecilerin “olumsuz” algı ürettiğini ileri sürdü. İddia makamı, Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin KHK ile kapatılan Özgür Gündem gazetesinin devamı niteliğinde olduğu, söz konusu gazetecilerin Özgür Gündem’de de çalıştığını belirterek, cezalandırılması gerektiğini yönünde talepte bulundu.

 

‘ULUSAL GÜVENLİK’

 

Mütalaasında basın özgürlüğü ve “özgürlük” kavramına değinen iddia makamı, “Devletin ve toplumun var olabilmesi ve devamlılığını sağlaması için bazı özgürlükleri sınırlanması kaçınılmazdır. Hiçbir zaman, hiçbir toplumda sınırsız özgürlük diye bir şey olamayacağı, sınırsız özgürlüğün anarşi doğuracağı, bu nedenle bir özgürlüğün toplumun huzuru, asayiş ve ulusal güvenlik gibi değerlere çatışması halinde sınırlandırılması yolluna gidilmelidir. Basın özgürlüğünün ulusal güvenlik nedeniyle sınırlandırılması devletin ve toplumun korunması kategorisi içerisinde yer almaktadır” denildi.

 

GAZETECİLERE CEZA TALEBİ

 

Gazete dağıtımcısı Mizgin Fendik’in beraatini isteyen savcı, gazetenin İmtiyaz Sahibi İhsan Yaşar ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İshak Yasul ile editörler Pınar Tarlak, Hicran Urun, Reyhan Hacıoğlu ve Mehmet Ali Çelebi  hakkında “Örgüte üye olmak”, “Örgüt propagandası yapmak” ve “örgütün yayınlarını basmak ve yaymak” iddiasıyla cezalandırılmasını istedi. İddia makamı, gazetenin Efrîn’de halkın saldırılara karşı direnişini yansıtmasını da suç olarak göstermeye çalıştı. İddia makamı, gazetenin yer verdiği “meşru savunma”, “öz savunma” ve “çağın direnişi” başlıkların yanı sıra Demokratik Suriye Güçleri (QSD) birliklerinden “tabur” ve “savunma güçleri” olarak söz edilmesinin, “düzenli ordu” izlenimi sağladığını ve bu yolla meşruluk durumun ortaya çıktığını öne sürdü.    

  

DURUŞMA KARAR İÇİN ERTELENDİ

 

İddia makamının mütalaasını sunması ardından mahkeme, gazetecilerin avukatlarına söz verdi. Korkmaz ve Kılıç, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmak üzere ek süre talebinde bulundu. 

Mahkeme, avukatların talebini kabul ederek, duruşmayı 14 Haziran’a erteledi.