Bir süredir Federe Kürdistan Bölgesi basınında Türkiye’nin 15 Nisan’da Federe Kürdistan Bölgesi'ne bağlı bazı bölgelere yönelik askeri operasyon başlatacağı konuşuluyor. Yerel kaynakların açıklamalarına göre Türkiye’nin, Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik yapacağı operasyona Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) de kullanılacağı belirtildi. Özellikle AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ile Neçirvan Barzini’nin 12 Mart’ta Antalya Diplomasi Formu’nda görüşmesi operasyon iddialarını güçlendirdi. Yapılan görüşmeye Erdoğan’ın yanı sıra Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da katılmıştı. Erdoğan-Barzani görüşmesinin hemen ardından 14 Mart’ta Federe Kürdistan sınırında bulunan Şırnak’ta Jandarma Genel Komutanlığı Muhabere, Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Tümgeneral Engin Çırakoğlu ile Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan bir araya geldi.

 

Mahmur bölgesindeki Gönüllü Peşmerge Birlikleri Komutanı Xazî Feysel, Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik operasyon hazırlığı ve KDP’nin işbirlikçiliğini değerlendirdi.

 

 

‘KÜRTLER ÖZGÜR YAŞAMAK İSTİYOR’

 

Her geçen gün Kürtlerin sorunlarının artığına dikkati çeken Feysel, “Bütün Kürtler özgür bir ülkede yaşamak istiyor. Kendi ülkelerinin hizmetinde olmak istiyor. En ilerici yönetim biçimini kurmak istiyorlar ama gün geçtikçe daha kötü bir döneme giriyoruz” dedi. Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) bölgesinde yaşayan Kürtlerin birlik ve beraberlik istediğini belirten Feysel, bütün Kürtlerin diyalog ve barış içinde olmasını istediklerini dile getirdi.

 

Federe Kürdistan Bölgesi’nde, KDP’nin politikalarına vurgu yapan Feysel, “KDP, YNK ve özgürlük hareketinden çok Türkiye ile ilişki içerisindedir. KDP, Türkiye’yi dinlediği kadar Kürtleri dinlemiyor. Son iki yıl içinde çok farklı bir hal aldı. İzlediği politika Kürt halkının çıkarına değil Türkiye’nin istekleri doğrultusundadır. Uyguladığı politika Kürdistan’a zarar veriyor. Türkiye Dihok, Zaxo ve Hewlêr’e kadar yaklaşık 65 askeri üs kurmuş durumda. KDP, Türkiye ile hareket ederek Kürt halkına zarar veriyor. YNK ile de sorunlar yaratıyor ve Cumhurbaşkanlığı üzerinde anlaşma sağlamıyor. YNK ile anlaşmak yerine Bağdat’a gitti. Yönetim sorununu Şii’lerin arasına yayarak Şii ve Sünni sorununu yaratmak istiyor. KDP, elini attığı her yere sorunlar götürüyor” diye konuştu.  

 

'KARDEŞLERİMİZİ DESTEKLEMELİYİZ’

 

“Abdullah Öcalan’ın tutuklanması ve Mam Celal’in ölümünden sonra Mesut Barzani’nin daha iyi rol alması gerekiyordu” diyen Feysel, “KDP daha bilinçli hareket etmeliydi. Fakat Federe Kürdistan Bölgesi çözümsüz sorunlara doğru ilerliyor. Son günlerde basına yansıyan bilgilere göre KDP ve Türkiye Kanîmasîya bölgesine saldırı hazırlığına girmiş. YNK olarak hem savaşa karşı olan halkın yanındayız hem de sorunların savaşla değil diyalog ile çözümünden yanayız. Ne Türkiye, Kürtleri bitirebilir ne de Kürtler onları bitirebilir. Süreç tartışma ve diyalog zamanıdır. Eğer savaş olursa da biz Başûr’da yaşayan halk olarak Türkiye’yi değil kardeşlerimizi desteklemeliyiz” diye konuştu.

 

‘KDP HERKESİ DÜŞMAN GÖRÜYOR’

 

Kürtlerin, yüzyıldan fazla bir süredir mücadele ettiğini hatırlatan Feysel, şöyle devam etti: “Özgürlük için çok can verdik. YNK de Mam Celal öncülüğünde bu mücadelede yer aldı. Bütün Kürt partilerinin ve güçlerinin yardımıyla 90’lı yıllarda Baas rejiminden kurtulduk. O süreç birlik içinde büyük bir kazanım elde edildi. Kaybettiğimiz canlar için kazanımlarımızı savunmalıyız. Bunun sorumluluğu hepimizde. Fakat KDP’li kardeşlerimiz bu durumu göz ardı ediyor. YNK’nin ve gazetecilerin eleştirilerine kulak asmıyor. Bizlere kulak verip hak vermesi gerekirken bizleri suçluyor ve tutukluyor. Şuan Behdinan bölgesinde birçok gazeteci tutuklu. KDP, kendisini eleştiren herkesi düşman olarak görüyor. KDP eğer hükümetini ülkenin sorumlusu olarak görüyorsa her türlü eleştiriyi görmeli ve bu eleştirilerin Başûr'un çıkarı için yapıldığını anlamalıdır. Fakat hukuk dışı ve kanunsuz bir şekilde kendisini eleştirenleri düşman görüyor ve onlar yerine Türkiye ile hareket ediyor.” 

 

'İHANET OLARAK GÖRÜYORUZ'

 

Daha önce KDP yüzünden çok şey kaybedildiğini sözlerine ekleyen Feysel, şöyle devam etti: “Kürtlerin kaybettiği bütün kazanımların sorumlusu Barzani ailesidir. Yönetim ve askeri anlamda yenildiler. Halk yoksullaştı. 2017 yılında Kürdistan toprağının yüzde 51’ni tek kurşun sıkmadan kaybettiler. KDP peşmergeleri tek kurşun sıkmadan Kürdistan’dan geri çekildiler. Şimdi de KDP, Türkiye ile birlikte özgür alanlara saldırı girişimde. Bundan dolayı üzüntülüyüz. Asla savaşın yanında değiliz. Bizlerin kendi aramızda savaşla bir sınavımız var. Bu savaştan büyük bir zarar gördük. Bunun için kardeş savaşına karşıyız. Asla kardeş savaşının yanında değiliz. Bütün dünya Kürt güçlerinin işgalciler karşısındaki başarısını iyi biliyor. Bizler, karşı karşıya gelmek istemiyoruz. Bunu ihanet olarak görüyoruz."

 

‘ÖNCE DAİŞİ VURUN'

 

Türkiye'nin son dönemlerde Mahmur Mülteci kampına 8 defa saldırı düzenlediğini belirten Feysel, devamın şunları söyledi: "Mahmur Kampında sivil yurttaşlar yaşıyor. Karaçox dağında çok sayıda DAİŞ’li olmasına rağmen onları vurmuyorlar. Dışarıdaki Kürt kurumlarının, insan hakları aktivistelerinin ve dünyadaki diğer kurumların Kürtlere karşı bu hukuksuzluğa karşı durması gerekiyor. Kürtlerin de KDP’ye baskı uygulaması ve KDP’nin kendi başına siyaset yapmasını engellemesi gerekiyor.”

 

MA / Ömer Akın