HABER MERKEZİ- Avukatların gözaltına alınmasıyla yargı eliyle savunmanın etkisiz hale getirilmek istendiğini belirten ÖHD, avukat Ali Şahin’in derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.

 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Ankara Şube yöneticileri avukat Alişan Şahin’in Bolu Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında mesleki faaliyetleri gerekçesiyle gözaltına alınmasına tepki göstermek amacıyla İstanbul ve Urfa’da açıklama yaptı. ÖHD İstanbul Şubesi, avukat Şahin’le birlikte farklı şehirlerden 21 kişinin daha gözaltına alınması ve dosyaya kısıtlılık getirildiğini bilgisini paylaştı. 

 

Şube binasında yapılan açıklamaya, çok sayıda hukukçu da katıldı. Basın metnini okuyan ÖHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Esra Erin, yargı eliyle savunmanın etkisiz hale getirilmek istendiğine dikkat çekerek, “Toplumun tüm muhalif kesimleri ve hak savunucuları üzerinde sürdürdüğü yargı tacizini avukatlar üzerinden de sürdürmeye devam etmiştir” dedi. 2015 yılından bu yana avukatların mesleki faaliyetlerinden ötürü yargılandığını aktaran Erin, tutuklanma ve adil olmayan yargılamalar sonucunda cezalandırıldıklarının altını çizdi.

 

AVUKATLAR HEDEFTE

 

Nefret söylemlerine karşı açıklama yapan avukatların hedef gösterilerek soruşturmalara maruz kaldığını dile getiren Erin, “Muhaliflerin avukatlığını üstlenen avukatlar fiziki saldırılara maruz kalmaktadır ve avukatların müvekkillerine ulaşmaları keyfi ve sistematik biçimde engellenmektedir. İktidarın politikalarına, ırkçı saldırılarına ve nefret söylemlerine karşı açıklama yapan barolar hedef gösterilmiş, haklarında soruşturmalar başlatılmıştır” diye belirtti. 

 

‘12 EYLÜL DİKTA REJİMİ’

 

Yakın zamanda da çeşitli yerlerde derneklerine üye avukatlara dönük gözaltı ve tutuklamaların olduğunu kaydeden Erin, “Hak savunucusu avukatlar olarak 12 Eylül dikta rejimini aratan karanlık bir tablo içerisinde bulunmaktayız” dedi. Dün Ankara ÖHD Şube yöneticisi avukat Alişan Şahin’in mesleki faaliyetlerinden ötürü sabah saatlerinde gözaltına alındığını paylaşan Erin, “Alişan Şahin şahsında savunmaya yönelen, baskıya ses çıkarmak isteyen avukatlar adliye önünde kolluğun kötü muamele ile müdahalesine maruz kalmıştır” şeklinde konuştu.

 

‘HALKIN AVUKATLIĞINI YAPMAYA DEVAM’ 

 

Erin, sözlerini şöyle sürdürdü: “ÖHD olarak kurulduğumuz günden bugüne, iktidara eklemlenmiş yargı cenderesinde sıkıştırılmak istenen halkın avukatlığını yapmaktan bir an olsun imtina etmedik. Avukat Faik Bucak, Şevket Epözdemir, Medet Serhat ve avukat Tahir Elçi’den devraldığımız cesaret ve mücadele geleneğiyle bir araya gelen ÖHD’li avukatlar olarak savunma, adil yargılanma hakkı ve hak arama özgürlüğü için verdiğimiz mücadeleden asla geri adım atmayacağız. Bizler Emine Şenyaşar’ın, Bedriye Doku’nun, İpek Er’in annesinin, Surmi İnce’in, barolarda evlatlarının yaşam hakkı için nöbette olan annelerin ve ismini sayamadığımız güvenlikçi politikalarınızla katlettiğiniz nicelerinin avukatları olmaya devam edeceğiz.”

 

‘DERHAL SERBEST BIRAKILMALI’

 

Erin, avukatların özgür olmadığı bir toplumda hiç kimsenin özgürlüğünün garanti altında olmadığını dile getirdi. Erin, “Bugün adil yargılanma hakkını bertaraf etmek için savunmaya saldıranlar yarın yargılanacakları sanık koltuklarında adil yargılanmaya en çok ihtiyaç duyacak olanlardır” dedi. ÖHD olarak gözaltında tutulan meslektaşlarının derhal serbest bırakılması çağrısında bulunan Erin, “Bugün itibariyle haksız bir biçimde gözaltında tutulmaya devam edilen yoldaşımız avukat Alişan Şahin derhal serbest bırakılmalıdır” ifadelerini kullandı. 

 

URFA

 

ÖHD Urfa Şubesi’nde yapılan açıklamada konuşan avukat İbrahim Halil Öyke, “korku cumhuriyeti” yaratmak isteyen iktidarın, muhalif kesimler ve hak savunucuları üzerinde sürdürdüğü yargı tacizini avukatlar üzerinde de devam ettirdiğini ifade etti. ÖHD üyesi Alişan Şahin'in mesleki faaliyetlerinden dolayı gözaltına alındığını belirten Öyke, savunmaya yönelen baskıya ses olan avukatların ise polisin kötü muamelesine maruz kaldığını belirtti. Öyke, "Hak savunucu avukatlar insan haklarının, özgürlüklerin ve hukuk devletinin güvencesidir. Meslektaşımız Alişan Şahin derhal serbest bırakılmalıdır" dedi. 

 

MERSİN

 

ÖHD Mersin Şubesi, Mersin Adliyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamayı takip etmek isteyen gazeteciler, Mersin Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda adliye bahçesine alınmadı. Talimat gerekçesiyle gazetecilerin engellenmesi üzerine yapılan açıklamayı avukatlar kaydetti. Açıklamaya Mersin Barosu yöneticileri, HDP İl Eşbaşkanı Avukat Hoşyar Sarıyıldız ve çok sayıda avukat katıldı. “Savunma biat etmeyecek” Kürtçe ve Türkçe yazılı pankartın açıldığı açıklamada ÖHD Mersin Şube Eşbaşkanı Serap Angay konuştu. İktidarın yargı paketleri ile bir yandan adalete halkı oyalamaya çalıştığını, bir yandan da adil savuma hakkını sekteye uğratmak için yargı eliyle savunmayı etkisiz kılmaya çalıştığını ifade eden Angay, "korku cumhuriyeti" yaratmak isteyen iktidar, toplumun tüm muhalif kesimleri ve hak savunucuları üzerinde sürdürdüğü yargı tacizini avukatlar üzerinden de sürdürmeye devam ettiğine dikkat çekti.

 

İZMİR

 

ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir şubeleri, Ankara'da gözaltına alınan ÖHD üyesi Alişan Şanlı için Bayraklı Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. "Parastin dê serî netewîne. Savunma biat etmeyecek" pankartının açıldığı açıklamada, "Savunma susmadı, susmayacak" sloganı atıldı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyeleri de destek verdi.

 

Açıklamayı yapan ÖHD üyesi Özcan Sarıoğlu, Alişan Şahin'in “örgüt üyeliği” ve “örgüte yardım” suçlamaları ile gözaltına alındığını belirterek, “Deliller ise her zamanki gibi meslektaşımızın cezaevi görüşmeleri ve mesleki faaliyetleridir. Esas açısından bir avukata yönelik bu suçlama kabul edilemez niteliktedir. İktidar, savunmaya yönelik saldırılarına hız kesmeden devam etmekte, vatandaşların adil yargılanma hakkını ihlal edercesine sürekli avukatlara yönelik baskı, gözaltı ve davalarla savunmayı susturmaya çalışmaktadır. Bu gözaltının tek bir izahı vardır: Savcılık makamı görevini hukuka göre değil iktidarın politik tavrına göre yapmaktadır. Soruşturma makamı olarak savcılık ellerindeki çok güçlü yetkileri ayrımcılık yaparak kullanmaktadırlar. Soruşturma dosyasını idari kolluk olarak polis nasıl isterse öyle inşa etmekte polisin inşa ettiği soruşturma dosyası savcılık tarafından iddianame formatına dönüştürülüp davalar açılmaktadır” dedi.

 

Hukukçuların, soruşturma makamlarının tüm adaletsizliklerine ve hukuka aykırı işlemlerine karşı mücadele edeceklerini dile getiren Sarıoğlu, avukatların olmayan suçlardan gözaltına alınıp yargılanmalarına ve hapis cezalarına çarptırılmalarına sessiz kalmayacaklarını yineledi.