Baluken: HDP ‘ölüm ve sıtma’ arasında tercihe zorlanacak parti değil

img

ANKARA - Muhalefetin HDP’yle kurduğu ilişki tarzının “ölümü gösterip sıtmaya razı etme” kısırlığında olduğunu dile getiren İmralı Heyeti üyesi İdris Baluken, “HDP, kasaba kurnazlığı ile kendisine ölüm ve sıtma arasında tercih yapma teklifini, bedel ödemeyi göze alarak reddeder ve mücadelesini yürütür" dedi.

Çözüm sürecinin bitirilmesiyle birlikte başlayan çatışmalı süreç, Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik baskılar ve siyasette yapılan darbelerle derinleşti. AKP-MHP iktidarına karşı bir araya gelen 6 “muhalefet partisi” 28 Şubat’ta bir mutabakat metni imzaladı. Türkiye’de Millet ve Cumhur İttifakı’na karşı HDP, bileşenleri ve ittifak halindeki güçlerle üçüncü yol perspektifini sürdürüyor. 
 
Sincan F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan İmralı Heyeti Üyesi İdris Baluken, Türkiye’de derinleşen krizler ve muhalefetin durumuna dair Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı.
 
Çözüm sürecinin sonlandırılması ve çatışmaların yeniden başlamasının ardından milletvekili olduğunuz dönemde tutuklandınız ve yaklaşık beş buçuk yıldır cezaevinde tutuluyorsunuz. O günden bugüne neler değişti, değişim dinamiği ne yöne evirildi?
 
Sorunuza olumlu anlamda cevap vermeyi her şeyden çok isterdim. Maalesef, önümüze gelen gerçek, bu istencin tam aksi yönünde şekillendi. İktidar olanaklarını ellerinde tutanlar ve bunlar tarafından beslenen irili ufaklı bir takım yapılanmalar dışında, işlerin iyiye gittiğini söyleyeni bulmak artık mümkün görünmüyor. Mevcut devletin ve yönetim anlayışının büyük çöküşüyle toplumsal ve siyasal alanda ortaya çıkan sefalet üzerinden, beş yıllık sürecin yıkıcı sonuçlarını özetleyebiliriz. İşin kötüsü, kısa veya orta vadede köklü bir değişim dinamiği ortaya çıkarılamazsa, mevcut tablonun daha da ağırlaşacağı gerçeği önümüzde duruyor.
 
Bahsettiğiniz mevcut tablonun ağırlığından kim sorumlu?
 
Bu tablonun asıl sorumluğu, tabii ki, siyasi iktidarda ve devletin yönetim kademesindedir. Burası net ve tartışmasızdır. Ancak siyasi partiler başta olmak üzere tüm toplumsal muhalefet bileşenlerinin de toplumu koruyamama ve bu kıyıcı zulüm cenderesini kıramama sorumluğunu anımsatmamız gerekiyor. İktidarın yarattığı tahribatı, yıkımı, talanı uzun uzadıya detaylandırmaya gerek yok. Herkes biliyor zaten.
 
Daha önce bir röportajlarınızda iktidarın mevcut durumunu, “çılgınlık nöbeti geçiren bir Amok koşucusu”na benzetmiş, bu koşunun her şeyi tuzla buz etmesine seyirci kalınmaması ikazında bulunmuştunuz. Muhalefet sürece seyirci mi kalıyor?
 
Siyasal ve toplumsal muhalefetin içine düştüğü dağınıklığı, acziyeti, çaresizliği, çözümsüzlüğü haklı gösterecek hiçbir gerekçeden bahsedilemez.  Bir ülke ve bir toplum sicili ve pratiği ortada olan bir iktidarın insafına terk edilmemeli, bu düzeyde sahipsiz bırakılmamalıdır. Toplumun neredeyse ezici bir çoğunluğunun, bu süreçte bu düzeyde bir umutsuzluk, karamsarlık ve kötümserlik havasında tutmaya hiç kimsenin hakkı olmamalıydı. Maalesef muhalefetsizliğin konformizmini yaşayan siyasi iktidar, her şeyi tuz buz edip yıktıktan sonra takatten düştü, gücünü kaybetti. Bu saatten sonra iflah olması, belini doğrultması da mümkün görünmüyor. Hal böyleyken bile topluma güven veren, barışçıl ve demokratik bir gelecek müjdeleyen, körelmiş umutları yenileyen, bütüncül bir seçeneğini şekillendiğini söyleyemeyiz. Bu kısır döngüyü kırmaya yönelik HDP’nin ortaya koyduğu çaba ve çalışmalar istenen düzeyde bir öncülük ve örgütlenmeye erişemedi. Fakat bu kısır döngüyü kırmaya muktedir tek güç de HDP ve onun fikriyatıdır.
 
 HDP’ye nasıl bir sorumluluk düşüyor?
 
HDP hala bu döngüyü kırmak, kararlı ve net tutumlarla topluma alternatif bir yolun, çözüme dair gerçek bir adresin sunulması sorumluluğuyla karşı karşıyadır. Bunun için seçim endeksli bir takım arayışlar ya da politikaların yerine, siyasi hedefi belli güçlü programlarla yanıt olması gerekliliği açık ve nettir. Tüm topluma hatta iktidarı ve muhalefeti ile mevcut siyasi aktörlerin tümüne, yerel ve evrensel ölçekte geçerliliği kanıtlanmış birkaç hususu hatırlatmakta fayda var.
İlkini Kırgız yazar Aytmatov’un söylemi üzerinden ifade edelim. Aytmatov, iktidarını kan ve ateş üzerine kurmaya yeltenenlerin tarih boyunca, doğanın bu iki büyük gücüne kurban olmaktan kurtulamadığını söylerken haksız mıydı? İkincisi için, insanlık tarihinin uzun serüvenine bir göz atalım. Tarihi büyük acılar ve travmatik yaşantılarla dolu, insanlık, en kötü barışın bile en iyi savaştan daha iyi olduğuna açık ve net bir şekilde tanık olmuştur. Güncelde yaşanan çatışma ve savaş süreçlerinin ortaya çıkardığı manzaralar bile tek başına bu kadim deneyimin doğruluğunu onaylar niteliktedir. Savaş makinalarının harıl harıl çalıştığı yerlerde ne toplumsal uzlaşıya dayanan barışı yakalamak mümkündür ne de insan ve doğayı içeren yaşamsal değerleri korumak. Savaşın karadeliğinin yutup ortadan kaldıramadığı hiçbir yaşamsal veya insani değerden bahsedilemez.
 
Kürt sorununu çözmeyen çözülür…
 
Konuyu daha fazla dallanıp budaklandırmadan, bu bilgiler ışığında üçüncü hususu da kısaca vurgulayayım. Yerel bazda defalarca doğrulanmış bir tez olarak ülke ve bölge nezdinde Kürt meselesini çözmeyen çözülür, gerçeğidir. Güncelde AKP ve irili ufaklı ortaklarının yaşadığı akıbet de bundan ibarettir. Demokratik değerleri ve halkın iradesini çökertmeyi hedefleyenler, çöker. Günübirlik siyasetin içine saplandığı sığlıktan tarihsel yaşanmışlıkların derinliklerine başvurarak kurtulmaya çalışmak öncelenmelidir. Israrlı anlatımlara rağmen görmek istemeyen ve anlamaktan çekinenlere karşı siyasi ve insani tavırlar geliştirmek önemli bir gerekliliktir.
 
Bugün ülkede ekonomide yaşanan krizlere dair itirazlar yükseliyor. Ekonomide girilen çıkmazın temel sebebini neye bağlıyorsunuz? 
 
 
 Temel değerlerde iyileşmeler olmadan ekonomik göstergelerde düzelme olmaz. Keza devasa bir savaş aygıtının makinalarıyla kalabalık bir toplumun fertleri aynı anda doymaz, doyamaz.
 
Sosyal, siyasal, hukuksal, ekonomik ve hemen her alanda yaşanan krizlerin geldiği düzeyden ve bunların birey ya da toplum yaşamını etkileme düzeyinden haberdarız. Hatta bu krizin dört duvar arasındaki doğrudan tanıkları, mağdurları, sanıkları konumundayız. Politik tutsaklar olarak derdest edilip zindan duvarları arasına kapatılmadan önce siyasi ve insani kimliklerimizle yaptığımız bütün uyarılar, bugünlerde ortaya çıkan ağır tablolara yönelik ön alma girişimleriydi. Aynı çabaları, zindandayken dışarıya iletimiz mesajlar üzerinden yinelemeye çalıştık. Maalesef dikkate alınmadı ve felaket göz göre göre gelen büyük bir pervasızlığın sonucu olarak kayda geçti. Yargının içine düştüğü durum, basına yönelik saldırıların vardığı düzeyi, temel hak ve özgürlüklere dair hukuksuzluklar beraberin ekonomik sefalet, açlık, yoksulluk ve işsizliği getirdi. Ekonomik felaketler, yolsuzluk, hırsızlık ve usulsüzlük üzerinden yaşanan yozlaşmalar ve benzeri her konuda bütün dünyaya ders olan trajik bir safhaya ulaşıldı.
 
Demokrasi, özgürlük, adalet başta olmak üzere bütün insani değerlerle ilgili uluslararası karnelerde muz cumhuriyetlerinin dahi gerisine düşen bir aymazlığa varıldı. Tabii ki bu duruma üzülüyor ve çıkış için aklın, mantığın gerektirdiği rasyonel arayışlara girilmesini umuyoruz. Keşke toplumda doğrudan etkilendiği ekonomik kriz kapıya dayanmadan önce diğer alanlarla ilgili krizlere yeterince duyarlılık geliştirseydi. Cüzdanı boşalmış insanların tepkilerindense, vicdani ayaklanmış duyarlılıkları görmeyi herkesten çok bizler isterdik. Dileğimiz yaşananlardan doğru dersler çıkarılması ve geleceğe dair akılcı muhakemelerin yapılmasıdır.
 
Devasa bir savaş aygıtının makinalarıyla kalabalık bir toplumun fertleri aynı anda doymaz, doyamaz…
 
Kamuoyu araştırmalarında en önde gelen ekonomik sorunlarla demokrasi, barış, adalet, özgürlük değerlerinin geriye gitmesi arasında doğru temelde ilişkiler kurulması şarttır. Temel değerlerde iyileşmeler olmadan ekonomik göstergelerde düzelme olmaz. Keza devasa bir savaş aygıtının makinalarıyla kalabalık bir toplumun fertleri aynı anda doymaz, doyamaz. Birinin doyması diğerinin açlığı demektir. Savaş zihniyeti ve politikaları her alanda felaket olduğu gibi ekonomik alanda da karşı konamaz bir sefalet demektir. Haksızlığı her kabullenişin daha büyüğünü doğuracağı gerçeği unutulmamalıdır. Tüm bu dramatik tablo içinde, iktidarda bulunanların açlıkla boğuşan insanlara ‘daha az yemelerini’ öğütlemesi ahlaksızlığı ve muhalefetin de aynı insanlara ‘seçime kadar dişinizi sıkın’ teklifinde bulunma aymazlığı oldukça sorunlu ve ibretlik yaklaşımlar olarak belirtilebilir. Barış, yaşamlarımızı, çocuklarımızı, doğayı, aynı dünyayı paylaştığımız can yoldaşlarımızı koruyacağı gibi sofralarımızı, lokmalarımızı, huzur içinde alınacak soluklarımızı da koruyacak en şifalı ilaçtır…
 
HDP’nin demokrasi ittifakı yanı sıra 6 muhalefet partisi de bir mutabakat metni imzaladı. Bir yandan yargı bağımsızlığı, demokrasi çağrıları yapan muhalefetin ilk pratiği de bir kez daha dokunulmazlıklar konusunda iktidarın sınırlarına çekilme oldu. Muhalefetin bu durumuna dair eleştirileriniz var mı?
 
 
 Muhalefet kendisini Erdoğan ve Bahçeli’nin belirlediği dar sınırlara hapsetmiş görüntüsündedir. Oyun kurma yeterliliği ve yeteneğinden mahrum gibi görünmekteler. Türkiye’nin temel meselelerine dair cesur tartışmalar yürütmekten ya da bunlara dair köklü çözümler geliştirmekten ısrarla imtina etmekteler.
 
Muhalefet kendisini Erdoğan ve Bahçeli’nin belirlediği dar sınırlara hapsetmiş görüntüsündedir. Oyun kurma yeterliliği ve yeteneğinden mahrum gibi görünmekteler. Türkiye’nin temel meselelerine dair cesur tartışmalar yürütmekten ya da bunlara dair köklü çözümler geliştirmekten ısrarla imtina etmekteler. İki adım geri, bir adım ileri sığlığından sıyrıldıklarını söylemek mümkün değil. Siyasal ve toplumsal beklentileri karşılamaktan çok uzaklar. HDP ile ilişkileri bir kenara bırakırsak dahi, kendi aralarında bile her açıdan topluma güven ve umut verecek bir birlikteliği başardıkları söylenemez. Bilinen yumuşak karınlarını ve açıkta duran sinir uçlarını ortadan kaldırabilmiş değiller.
Oysaki bu zayıflıkları çoktan aşmış, HDP ile ilişkiler dâhil olmak üzere tüm topluma ‘otoriter bir rejim mi, demokratik bir gelecek mi’ seçeneğini korkusuzca sunmuş olmaları gerekirdi. Yapmadılar. Böylece Erdoğan ve Bahçeli’nin oyun kurma iştahını, birlikteliği dağıtma hevesini diri tuttular.
 
Muhalefet HDP ile nasıl bir ilişki geliştiriyor?
 
Muhalefetin HDP’yle kurduğu ilişki tarzı, ‘ölümü gösterip sıtmaya razı etme’ kısırlığını aşamadı. Bunu kapatma davası, hukuksuz kumpaslar, kayyum darbesi gibi çok sayıda hukuksuzluk üzerinden mevcut iktidar da yapıyor, zaten. Kendileri bilir. HDP her iki tarafa da pabuç bırakmayacak kadar yeterli politik birikim ve deneyime sahiptir. HDP, kasaba kurnazlığı ile kendisine ölüm ve sıtma arasında tercih yapma teklifini, bedel ödemeyi göze alarak ret eder ve mücadelesini yürütür. HDP ile ortak hareket etmek, HDP için hayati olmaktan çok muhatapları açısından hayatidir. Kaldı ki, mevcut siyasi aktörler içinde geçmişteki hatalar, suçlar, günahlar açısından HDP’ye parmak sallayacak, had bildirecek cüreti kendinde görecek tek bir özneden bahsedilemez.
 
Biliyoruz ki, kolektif umut, eski defterler arasında gezinmeyi pek sevmez. O geleceğe dair vizyonun ışıltısıyla ilgilenmeyi tercih eder. Buna saygının gereği olarak biz de eski defterleri açıp kirli defterleri okumaktan çok, herkesi yeni sayfalarda temiz ve aydınlık bir gelecek kurma aklına davet etmeyi uygun görüyoruz. Baldıran ekip, buğday biçilemeyeceği gerçeğini bir kez daha herkese hatırlatıyorum. Yaklaşım bu olursa, ülkeyi demokratik ve barışçıl bir geleceğe taşımak mümkün olur. Aynı şekilde toplumun huzur içinde bir soluk nefes, bir lokma yemek özlemini sonlandırmak hiç de zor olmaz.
 
HDP çözüm ışığı saçan bir kutup yıldızı gibi parlayabilir…
 
Muhataplarının tavırlarından bağımsız olarak HDP’nin bu güveni, umudu, cesareti, rahatlığı, tüm topluma göstermesi, ulaştırması oldukça önemlidir. Mevcut durumda, karanlık vaat etmenin ötesine geçemeyen iki yapı arasında, HDP çözüm ışığı saçan bir kutup yıldızı gibi parlayabilir. Yeter ki, özgüven içinde hareket edilsin. Muhataplarının sandık hesaplarından çok, toplumun tüm kesimlerinin saygısı önemsensin. Yüzde doksanı bir şekilde mağdur edilmiş, ezilen konumunda olan bir toplumdan ve ezilenlerin partisi olduğunu iddia eden bir gerçeklik üzerinden konuştuğumuz düşünülürse, HDP’nin olası hedeflerini gerçekleştirme potansiyeli de açığa çıkar. HDP, hükmetme heveslisi olmayan bir yönetimi topluma vaat edip, karar süreçlerinin her aşamasında halkın dâhil olduğu, kendi kendini yöneten, katılımcı ve kapsayıcı bir demokrasi modelini topluma kazandırmayı amaç edinirse bu potansiyeli hakkıyla yaşama geçirebilir.
 
Siyaseti çok konuştuk. Röportaj talebimiz sırasında “Sincan’dan Edirne’ye - Hasbıhal-Name” kitabınızda Dipnot yayınlarından çıktı. Kitabınızla ilgili yorumlarınızı alsak neler söylersiniz?
 
 
 İki yılı aşkın bir süredir dinlenmeyi bekleyen bir çalışmaydı. Kıvamını bulduğuna getirilen bir kanaatle, süt beyazı bir güvercinin iki kanadına sıkıştırıldı, bu notlar. Biri Edirne F Tipi Hapishanesinde hücresine sığmayan koca bir yüreğe, diğeri de dışarıda bizlerle birlikte çarpan sevgi dolu binlerce- milyonlarca yüreğe ulaşacaktı.
 
Yeni kitapla ilgili, en azından bu aşamada, söz söyleme, yorum yapma hakkını kendimde görmüyorum. Söz, yorum ve eleştiri hakkı, kitap yayınlandığı andan itibaren okuyucuya geçmiştir. Herhangi bir yönlendirme olmaksızın, okuyucudan gelen geri dönütlerin kıymetine inananlardanım. Onlardan öğrenecek çok şey var ve ben bu öğrencilikten mahrum kalmak istemem.
 
Hapishane yaşamında yazının önemi, üretim ve yaratım süreçlerinin gücünü içselleştiren biri olarak, yeni bir çalışma sunmanın mutluluğunu paylaşabilirim. İki yılı aşkın bir süredir dinlenmeyi bekleyen bir çalışmaydı. Kıvamını bulduğuna getirilen bir kanaatle, süt beyazı bir güvercinin iki kanadına sıkıştırıldı, bu notlar. Biri Edirne F Tipi Hapishanesinde hücresine sığmayan koca bir yüreğe, diğeri de dışarıda bizlerle birlikte çarpan sevgi dolu binlerce- milyonlarca yüreğe ulaşacaktı. Güvercinimizin bir şey yapmasından memnunum. Günün birinde ağzındaki zeytin dalı ile gönül zenginliklerinde özgürce kanat çırptığını görmeyi ise her şeyden çok isterim.
 
 Mart ayı aynı zamanda Newroz’un da kutlandığı bir ay. Newroz’a dair bir mesajınız var mı?
 
Bu ay hem halkımız hem de bütün insanlık açısından muazzam bir geçmişi barındırıyor. Öncelikle 8 Mart vesilesiyle Dünya Kadınlar Gününü kutlarım. Kadın mücadelesi ve kadın özgürlük değerleri uğruna yaşamını yitirmiş bütün kadınların anısını saygıyla yâd ediyorum. Yeryüzünün herhangi bir yerinde, mücadeleyi sürdüren bütün kadınlara en özel selam, sevgi ve saygılarımı göndermek istiyorum. Her gün büyük bir keder ve öfke eşliğinde öğrenme durumunda kaldığımız kadın katliamlarını, kadına yönelik her türlü şiddeti, ayrımcılığı, ötekileştirici tutumları kınıyor, erkek egemen zihniyetin sürdürdüğü katliamcı yaklaşımları lanetliyorum. Tarih boyunca, yaşamı, doğayı, dünyayı kirleten, talan eden, yok etmeyi hedefleyen bütün savaşların, erkek eliyle yaratıldığını belirtmezsek eksik kalacak. Geçmişi erkekler mahvetti, geleceği kadınlar kurtaracak. İnsanlığı erkekler köleleştirdi, eninde sonunda muhakkak kadınlar özgürleştirecek. Özgür dünyanın kaderi, özgür kadınların avuçlarındadır. Gecikmemesini diliyorum…
 
Mart ayı, aynı zaman zamanda Halepçe katliamı başta olmak üzere, Kürt halkı ve tüm halklarımız ile ezilen dünya halkları açısından büyük acıların, katliamların, yıkımların yaşandığı bir ay. Keza bu ayda büyük mücadelelerin, destansı direnişlerin, baş edilemez iradelerin de tarihe geçtiğini biliyoruz. Özgürlüğün ve barışın bayramını, yani. Baharın müjdesini, zulme karşı başkaldırıda ortaklaşan halkların kardeşliğini… Bu anlamda Halepçe ve Newroz başta olmak üzere, bu ay içinde yapılan bütün katliamlarda yaşamını yitiren canları saygıyla anıyor, insanlık değerlerinin çiğnenmediği özgür ve barışçıl bir gelecek diliyorum.
 
Tüm halkımızın ve dünya halklarının Newroz bayramını kutluyor, 2022 Newroz’unun barış, demokrasi, özgürlük, adalet, kardeşlik, eşitlik başta olmak üzere tüm insani değerlere katkı sunmasını temenni ediyorum. Özgür Newroz’larda, barış halaylarında buluşma temennisiyle…
 
İDRİS BALUKEN KİMDİR?
 
İdris Baluken, 1976’da Bingöl’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Bingöl’de tamamladı. 1992’de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaydoldu. 1998’de bu fakülteden mezun oldu. Heybeliada Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi’nde ihtisas yaptı. Bingöl ve Diyarbakır’da uzman doktor olarak çalıştı. SES, TTB başta olmak üzere çeşitli sivil toplum örgütlerinde yer aldı. 24. dönem Bingöl, 25. dönem Diyarbakır milletvekilliği yaptı. Çatışmalı sürecin sonlandırılmasına yönelik başlatılan çözüm sürecinde Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’la birlikte İmralı Heyeti’nde yer aldı.  4 Kasım 2016 tarihinde HDP’ye yönelik operasyonlar kapsamında tutuklandı. 30 Ocak 2017’de ilk duruşmada tahliye edildi. Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki bir ilkle tahliye kararına yapılan itiraz sonucu 21 Şubat 2017’de yeniden tutuklandı. Baluken, 16 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Şuan Sincan F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuluyor.
 
MA/ Berivan Altan 

Diğer başlıklar

17/03/2022
13:39 Mersin'de ev baskınları
13:20 Gazeteci Kurnaz’a hapis istemi
12:54 Ege Newroz’a hazır
12:54 Öcalan’ın avukatlarının davasında ‘tanıklar’ dosyadaki ifadeleri reddetti
12:37 Avukatlar Öcalan ile görüşmek için başvuru yaptı
12:28 Diyarbakır'daki gözaltıların gerekçesi: 25 Kasım yürüyüşü
12:05 Gazeteci Kurşun’un davasında birleştirme kararı
12:01 Şenyaşar ailesi: Vali ve savcı insanlık suçuna ortak olmasın
11:57 HABER-SEN’den PTT’ye çağrı: Hukuksuzluktan vazgeç
11:32 TEV-DEM Eşbaşkanı: KDP-Türkiye görüşmesinde komplolar yenilendi
11:26 Serhat'ın ilk Newroz ateşi Erciş'te yakıldı: Binler alana sığmadı
11:16 Kimyasal silaha dair inceleme yapan İngiliz heyeti: Erdoğan yargılanmalı
11:13 AYM, HDP’li Güzel’in başvurusunu görüşecek
10:53 TEV-DEM’den çağrı: Efrin işgaline son verin
10:28 Barış Annesi Soylu'ya 6 yıl 3 ay hapis
10:03 Uludere Newroz’una çağrı: Rengimizle alanda olalım
09:58 Musa Anter Davası’nın zaman aşımına 6 ay kaldı: Ülkede katil ordusu geziyor
09:49 Kayyım Mehmet Sincar Parkı’nın adını değiştirdi
09:44 Kürdistani partilerden Newroz çağrısı: Şimdi birlik zamanı
09:42 Uluslararası kuruluşlara çağrı: Efrînli kadınların yaşadıklarını görün
09:42 İstanbul Kürt Film Festivali 28 filmle gösterime hazır
09:27 Av. Çakas: Cezaevinde seyahat dışında hiçbir hak engellenemez
09:24 Mültecilere zorunlu göç ‘seyreltme projesiyle’ sürüyor
09:22 HDK’den Newroz’a çağrı: Direnişi büyüterek kazanma zamanı
09:14 Urfa’da Newroz ateşiyle Öcalan’ın özgürlüğünü talep edecekler
09:08 Kadından Haber: Amaç basında feminist bakış açısı yaratmak
09:07 Gübre fiyatları 3 bin TL'den 13 bin TL’ye çıktı
09:05 Newroz öncesi yöresel kıyafetlere yoğun ilgi
09:04 Onlarca kişiyi tutuklatan gizli tanıklara ulaşılamadı!
09:04 Barzani-Erdoğan görüşmesi: Topyekun bir saldırı hazırlığı yapılıyor
09:03 Her Newroz’a tanıklık etti: Barış Öcalan’la mümkün
09:02 Tarihçi Bayrak: 2022 Newrozu 2013'ü aratmayacak
09:01 Kadifekale’den Gündoğdu’ya taşınan Newroz
09:00 17 MART 2022 GÜNDEMİ
08:34 Mersin’de eski Ülkü Ocakları Başkanı tutuklandı
16/03/2022
23:20 Kızıltepeli gençlerden Newroz çağrısı
21:55 İstanbul’un ilçelerinde Newroz kutlandı
21:43 Fed faiz kararını açıkladı
21:08 Kurtulan, muhalif medyaya yönelik baskıların araştırılmasını istedi
21:02 Dersim’de Newroz kutlaması
20:53 Koronadan 118 yeni vefat tespiti
20:51 Newroz’da katledilen Ömer Aydın’ın ailesine ziyaret
20:17 ‘Newroz ateşi tecridi yakacak’
19:47 Japonya’da 7.3 büyüklüğünde deprem
19:27 Diyarbakır’ın 4 ilçesinde Newroz kutlaması
19:25 Aydın'da ilk Newroz ateşi yükseldi
18:40 Antalya ve Osmaniye Newrozlarına izin çıktı
18:25 Sağlık emekçileri anısına ‘Pandemi Kahramanları Anıtı’
17:20 Tekirdağ Cezaevi’ndeki açlık grevi sona erdi
17:06 Kadına yönelik şiddete dair düzenleme Meclis’e sunuldu
17:05 Kadınlardan gözaltılara tepki: Derhal serbest bırakın
17:05 Mersin'de sağlıkçılardan ‘Beyaz Forum’
17:04 Newroz çalışmaları dur durak bilmiyor
16:35 İzmir Newroz’una izin çıktı
16:23 AKP’li Eronat’ın DBB’ye ‘belediyemiz’ demesine tepki: Halkın iradesini çaldınız
16:18 Van’daki Adalet Nöbeti 91’inci gününde
16:12 Silopi’de Newroz ateşi yakıldı
16:03 Adalet Nöbeti’ndeki aileler: Cezaevindeki baskılar son bulsun
15:58 Mazlum Ebdi ABD ve BM yetkilileriyle bir araya geldi
15:43 ‘Katliamlara uğramamak için birlik olmalıyız’
15:34 HDP’den ‘Demokrasi Krizinin Ekonomik Maliyeti’ raporu: Asıl sorun demokrasi
15:11 AKP’li Belediye Başkanı denetimi engellemek için emniyete başvurdu
15:06 Bakanlığın tazminat istediği zırhlı araç kazasında yargılamaya devam kararı
15:05 Muhalefet milletvekilleri hakkında 9 yeni fezleke
14:54 ‘Hak temelli bir sosyal hizmet istiyoruz’
14:52 Halepçe’de katledilenler anıldı: Halepçe’yi unutmayacağız
14:41 Mersin ve Hatay’da Newroz'a izin çıktı
14:37 Kamu Denetçiliği, Özkan için yapılan başvuruyu reddetti
14:29 Temelli: Üçüncü yolun yolcuları, Newroz’da buluşalım!
14:14 Tutuklular için ATK önünde eylem
14:08 Hepsijet çalışanları kazandı: Paket ücretleri arttırıldı
14:00 Ceyhan Newroz ateşini yaktı
13:47 İsmet Demir mezarı başında anıldı
13:36 HDP basın çalışanı Dağ’ın yargılandığı dava ertelendi
13:26 Şilan Çiçek Mardin’de defnedildi
13:15 Mahkeme’den Afşin C Santrali için durdurma kararı
13:00 Şırnak Newroz ateşini yaktı
12:49 KESK: Kadın yöneticilerimiz derhal serbest bırakılsın
12:30 İHD'den 8 Mart gözlem raporu
12:29 İHD’den Halepçe açıklaması: Kürt sorunu demokratik yollarla artık çözülsün
12:14 Diyarbakır’da 4 ilçede Newroz'a izin çıktı
12:03 HDP, Kemal Kurkut'u andı
11:50 AKP’li belediye 3 ayda 91 tarım arazisini sattı
11:44 Şenyaşar ailesi: Sessiz kalanlar kaybetmeye mahkumdur
11:40 Rusya-Ukrayna Savaşında müzakereler yol aldı
11:19 HDP Gençlik Meclis üyeleri serbest bırakıldı
11:03 Kulp'taki patlama davasında sanık sayısı arttı
11:02 ‘Sağlıkta dönüşüm programının tahribatları düzeltilmeli’
11:02 Kürdistani İttifak'tan Halepçe açıklaması: Ulusal birliğin inşası zaruridir
10:30 Kılıçdaroğlu'nun 'çözüm'ü Diyarbakır'ı ikna edemedi
10:29 Ulaşım zammını protesto eden öğrenciler serbest bırakıldı
10:28 Meteoroloji'den kar ve sağanak uyarısı
10:25 Sırrı Sakık: Halklar buluşabilirse çözemeyeceğimiz şey yok
10:16 Baluken: HDP ‘ölüm ve sıtma’ arasında tercihe zorlanacak parti değil
10:00 Diyarbakır görkemli Newroz’a hazırlanıyor
09:54 Rusya’ya yaptırımın ‘bumerang’ etkisi
09:53 Van’da gündem Newroz: Mesajı halk verecek
09:51 Kimyasal atıklar tehlike saçıyor: İnceleme yapılsın, kanal kapatılsın
09:44 Halepçe Katliamı'nın üzerinden 34 yıl geçti: Yeni Halepçe'ler ulusal birlikle önlenir
09:43 5 merkezin Newroz programı belli oldu
09:38 Gelecek ve DEVA'dan tutuklu yakınlarına destek: Yanlarında olmalıyız
09:33 Doğa talanına 8 günde 3 yasal düzenleme
09:20 Diyarbakır'da gözaltı operasyonu
09:19 Alınak: Güney Kürdistan Türkiye’nin sömürgesidir
09:16 İstanbul Newrozu’na çağrı: Yenikapı’ya milyonlar olarak akalım
09:15 ‘Tecrit toplumun tüm kesimlerine sirayet etti’
09:09 Serhildana dönüşen Newroz’ların tanıkları: Aynı ruhla Yenikapı’ya
09:08 İstasyon çalışanı: Benzin kuyruğunda beklemek daha kolay geliyor!
09:05 Direniş Newrozu'nun sembolü: Bişeng Anık
09:04 German: Ukrayna'ya silah aktaran İngiliz hükümeti mültecileri almakta isteksiz
09:02 Sanatçı Tan: Newroz coşkusu umutlandırıyor
09:01 Kürtler Dehak’lara karşı Kawa oldu
09:00 16 MART 2022 GÜNDEMİ
08:29 TBB’den Halepçe Katliamı açıklaması
08:13 Öğrenciler su kesintilerini protesto etti
15/03/2022
23:49 Rusya-Ukrayna müzakerelerinin 6'ncı turu yarın yapılacak
23:01 Mardin’de ulaşıma bir zam daha geldi
22:58 Suruç’ta geceyi Newroz ateşi aydınlattı
22:15 İstanbul’da Newroz coşkusu
22:03 Rusya, Avrupa Konseyi'nden ayrılma başvurusu yaptı
21:53 Ebdi: 12 Mart Serhildanı ve 15 Mart hareketi korku duvarlarını yıktı
21:22 Kürt siyasetçi Şerafettin Kaya toprağa verildi
21:19 HDP’li Güzel hakkındaki 3’üncü fezleke iade edildi
20:52 Siirt’in köylerinde ‘HDP’ye oy çıkmayacak’ tehdidi
20:43 Yazar Can:Tutukluların verdiği mücadele ‘Zindan edebiyatı’nı doğurdu
20:34 İstanbul’da gençlerden Newroz kutlaması
20:26 Zamları protesto eden öğrencilere gözaltı
20:14 Mersin’de ilk Newroz ateşini kadınlar yaktı
19:58 Urfa’da ekmeğe zam
19:55 Ukrayna'da bir gazeteci daha hayatını kaybetti
19:38 Koronadan 115 vefat, 24 bin 614 yeni vaka tespiti
19:02 Demokratik Öğrenci Meclisi’nden Halepçe Katliamı anması
18:26 Mardin’in köylerinde Newroz ateşi yükseldi
18:10 Diyarbakır’ın ilçelerinde Newroz kutlamaları
17:57 Rusya'dan Biden'a yaptırım
17:46 Mertcan Avcı'nın tahliyesine itiraz
17:42 58 yaşındaki tutuklu sevk edildi
17:30 Saçılık'ın '72 dil bizdedir' paylaşımına soruşturma
17:16 KESK VE TUHAD-FED’den Adalet Nöbeti’ne ziyaret
16:06 Tahliye edildikten 10 gün sonra yaşamını yitirdi
15:57 Ümraniye Katliamı davasının avukatı: Fail dosyayı kapatmak istiyor
15:49 Uzman çavuştan doktora şiddet
15:48 Zap Vadisi’nde Newroz ateşi
15:47 DİSK mitinginde işçiler kefen giyip tabut taşıdı
15:44 Demokrasi Kürsüsü’nde konuşan kadınlar: Mücadeleyle kazanacağız
15:20 Kadınlar'dan 'iyi hal' protestosu: Erkek hakimler azmettiriyor
15:09 Urfa Kalesi eteklerinde Newroz ateşi yakıldı
15:04 Kılıçdaroğlu: Doktorlar gitmeyecek Erdoğan’ı göndereceğiz
14:52 Emek mücadelesinin ortak çatısı: İşçi Emekçi Birliği
14:51 Dört bir yanda Newroz çağrısı