HABER MERKEZİ - Qamişlo, Gazi ve Halepçe katliamlarının yıldönümlerine ilişkin birçok kentte anma etkinlikleri düzenlendi. 

 

Gazi Katliamı’nın yıl dönümüne ilişkin birçok kette anma etkinliği düzenlendi. Etkinliklerde, katillerin yargılanmak yerine ödüllendirildiği belirtilerek, katliamların süreklilik kazandığı ifade edildi. 

 

VAN

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Örgütü, Qamişlo, Gazi ve Beyazıt katliamlarının yıldönümü nedeniyle basın açıklaması gerçekleştirdi. İl binası önünde yapılan açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. Açıklamayı okuyan HDP İpekyolu ilçe yöneticisi Ayvaz Hazır, yaşanan katliamları unutmayacaklarını söyledi. 

 

QAMİŞLO KATLİAMI

 

Suriye Baas rejiminin Kürtleri yıllarca kimliksiz ve statüsüz olarak tanımladığına dikkat çeken Hazır, “Kürtlerin, 12 Mart 2004 tarihinde Qamişlo’da oynanan futbol maçı sırasında asimilasyon ve baskı politikalarını sloganlarla protesto ettiler. Rejim tarafından silahlandırılan paramiliter güçlerin stadyumda Kürtlerin bulunduğu alanı taramaları sonucu 7 insan yaşamını yitirdi. Rejim tarafından tertiplenen provokasyon ve katliam girişimine karşı Qamişlo sokaklarında ‘Özgür Kurdistan’ sloganlarıyla başlayan yürüyüş kısa bir süre sonra büyük bir serhildana dönüştü. Yayılan olaylarda 52 insan yaşamını yitirdi, yüzlercesi yaralandı. Daha sonra sürek avını andıran yargı sürecinde binlerce Kürt, rejim güçleri tarafından tutuklandı” dedi. 

 

Olayın Rojava’da yıllar sonra kurulacak olan özerklik mücadelesinin işaret fişeği olarak tarihe geçtiğini belirten Hazır, “Suriyeli Kürtlerin ülke tarihindeki ilk kitlesel isyanı olarak kabul edilmiştir. Kuzey Suriye Özerk Yönetimi kurulduktan sonra iktidara gelen Demokratik Birlik Partisi, olayların başladığı stadın adını ’12 Mart Şehitleri Stadyumu’ olarak değiştirdi” diye belirtti.

 

Gazi katliamına ilişkin de konuşan Hazır, “Türkiye tarihinin en büyük provokasyon ve kitlesel katliam tertiplerinden biri olan Gazi Katliamı 12 Mart 1995 günü Alevilerin yoğunluklu oturduğu beş ayrı kahvehaneye aynı anda düzenlenen silahlı saldırı ile başladı. Daha sonra İstanbul’un birçok bölgesine yayılan protesto gösterilerinde 35 kişi hayatını kaybetti, yüzlercesi yaralandı ve tutuklandı. Türkiye’de muhalefet güçlerine karşı işlenen bütün katliam ve cinayetlerde faillere uygulanan cezasızlık ve fiili zamanaşımına uğratma politikası, katliamların bir süreklilik kazanmasını sağlamış ve aynı uygulama günümüzde de devam etmektedir” diye konuştu. 

 

DERSİM

 

Gazi ve Halepçe katliamları Dersim’de de protesto edildi. Dersim Emek ve Demokrasi Platformu tarafından katliamların yıl dönümünde kentin Sanat Sokağı’nda açıklama yaptı. Platform adına açıklamayı Emek Partisi (EMEP) Dersim İl Başkanı Ergin Tekin yaptı. Gazi Mahallesi’nde gerçekleşen katliamın Türkiye siyasi tarihine “kara bir gün” olarak geçtiğini ifade eden Tekin, Gazi’deki katliamın emrini dönemin İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Emniyet Amiri Necdet Menzir, Mehmet Ağar ve İçişleri Bakanı Nahit Menteşe’nin verdiğini kaydetti.

 

Fakat sorumluların yargılanmak yerine “ödüllendirildiğini” söyleyen Tekin, “Açılan davalarda yapılan otopsi işlemleri sonucu 17 kişinin polis kurşunuyla yaşamını yitirdiği ortaya çıktı. Yargılanan polislere verilen hapis cezaları, daha sonra Yargıtay tarafından bozuldu. Gazi Katliamı’nın Alevi inancından yurttaşları hedef alarak bir mezhep çatışmasını kışkırtmak amaçlı düzenlenmiş bir özel harekât operasyonu olduğu, yine çeşitli defalar gündeme getirilmiştir” dedi.

 

Tekin, Kürt halkına karşın yaşanan en büyük katliamlardan birinin ise 16 Mart 1988’de Halepçe’de yaşandığını ve Saddam Hüseyin tarafından binlerce Kürt yurttaşın kimyasal silahla katledildiğini ifade etti.

 

Halepçe Katliamı’nın Kürt halkına karşı uygulanmış bir insanlık suçu, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biri olduğunu belirten Tekin, “Bugün Saddam diktatörlüğü olmasa da Kürtlere karşı katliamcı zihniyet farklı biçimlerde varlığını sürdürmektedir. Halkımızın yıllardır devam eden geleceğini özgürce belirleme ve bölge halklarıyla barış içinde yaşamaya dayalı mücadelesi, emperyalizm ve işbirlikçi bölge gericilikleri tarafından boğulmaya çalışılmaktadır. Ancak bize dayatılan bu acılı tarihi değiştirecek güç, halkımızın demokrasi ve özgürlük mücadelesi olacaktır” diye ifade edildi.