HABER MERKEZİ – Sağlık çalışanları, pandeminin 2’nci yılına ilişkin ülke genelinde eş zamanlı açıklama yaparak, çalışma koşullarının düzeltilmesini istedi. Erdoğan’ın “Gidiyorlar gitsinler” sözlerine tepki gösteren sağlıkçılar, ayın 14 ve 15’inde grevde olacaklarını hatırlattı.
Sağlık çalışanları, “Pandeminin Ağır Sonuçlarının Sorumlularını Biliyoruz” slganıyla tüm ülkede eş zamanlı yaptıkları eylem ve etkinliklerde, pandeminin 2’nci yılında yaşanan sorunlar ve bunun sorumlusu olan iktidarın tutumuna dair açıklamalar yapıldı. AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “Gidiyorlarsa gitsinler” sözlerine de tepki gösteren sağlık çalışanları ayın 14 ve 15’inde greve olacaklarını hatırlattı.
Sağlık çalışanların eylem ve etkinlikleri il il şöyle:
ANKARA
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Diş Hekimleri Birliği (THB), Türk Hemşireler Derneği (THD), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Dev Sağlık-İş, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği ve Psikologlar Derneği, koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin Türkiye’de görüldüğü ilk vakanın yıl dönümünde Sağlık Bakanlığı önünde ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamada konuşan Ankara Diş Hekimleri Odası Başkanı Serhat Özsoy, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “son 17 yılda ülkemizin temel hizmet alanlarında ve altyapısında gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm sayesinde hamdolsun Türkiye, bu sürece olabilecek en hazırlıklı şekilde yakalanmıştır” sözlerini hatırlatarak, salgının Erdoğan’ın söylemleri gibi yaşanmadığın ve sürecin yönetilemediğini ifade etti.
Özsoy, ilk vakanın ardından geçen iki yıl sonunda Türkiye’nin 14,5 milyon vakayla dünyada dokuzuncu sırada yer aldığını ve salgını en ağır yaşayan ülkelerden biri olduğunu söyledi. Sağlık Bakanlığı’nın ölümlere dair açıkladığı verilerin bile yüksek olduğunu belirten Özsoy, gerçek ölüm rakamının 250 binin üzerinde olduğunu söyledi.
Özsoy, “Bu dönemde izinsiz, angarya koşullarında, yeteri ve uygun olmayan koruyucu ekipmanla çalışmak zorunda kalan yüzbinlerce sağlık emekçisi enfekte oldu. 519 sağlık emekçisi meslektaşımız hayatını kaybetti” dedi.
Pandemi döneminde hükümetin işçilerin çalışmaya devam etmesi yönündeki “çarklar dönecek üretim sürecek” şeklindeki ısrarını hatırlatan Özsoy, çalışmanın durdurulması ve ekonomik destek yönündeki çağrılara karşı hükümetin bu ısrarının sermayeye destek ancak emekçiye açlık ve ölüm olarak döndüğünü söyledi.
Ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Murat Emir, öğrencilerin hekim olmak için yaşadıkları zorluklara değinerek, Erdoğan’a yönelik “Senin görevin hekimleri tehdit etmek değil, bu ülkenin sağlık bu sistemi nasıl bu hale geldi, sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti düşünmek ve değerlendirmektir” ifadelerini kullandı.
Daha sonra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ve HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül söz aldı. Gergerlioğlu, hekimlerle dayanışma içinde olduklarına belirterek iktidarın pandemi sürecini yönetemediğini ifade etti. Gergerlioğlu, sağlık emekçilerinin harcadıkları emeklerin görmezden gelindiğini belirterek, “Giderlerse gitsinler demenin bir başka anlamı insanlara da ölürlerse ölsünler demektir” diye konuştu.
Bülbül de, “Ülkedeki sağlık sorunun nedeni Saray’ından başka bir şeyi görmeyen Erdoğan’dır. Toplum sağlığını korumaya çalışan hekimlerin yanındayız” dedi.
Hekimler, 14-16 Mart arasında gerçekleştirecekleri greve ilişkin dayanışma çağrısını yaptıktan sonra, “Yaşamak, yaşatmak istiyoruz”, “Buradaydık, buradayız, gitmiyoruz” sloganlarıyla açıklamalarını sonlandırdı.
İZMİR
İzmir Sağlık Platformu, ikinci yılını dolduran koronavirüs pandemisine dair Konak İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, koronavirüsten dolayı yaşamını yitiren sağlık çalışanları anısına saygı duruşunda bulunuldu. "Pandeminin ağır sonuçlarının sorumlularını biliyoruz" pankartının açıldığı açıklamada, “Yönetemediler sorumlular hesap verecekler" ve “Ceza ile yönetme sağlık çalışanını tüketme” dövizleri taşındı. Sık sık “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı.
Platform adına açıklamayı yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, koronavirüs salgının üzerinden 2 yıl geçtiğini anımsatarak, 14.5 milyon vakayla dünyada dokuzuncu sırada yer alan Türkiye'nin salgını en ağır yaşayan ülkelerden biri olduğunu vurguladı.
DİYARBAKIR
Amed Sağlık Platformu, koronavirüs (Kovid-19) salgının ikinci yılına dair Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü binası önünde açıklama yaptı. "Pandeminin ağır sonuçlarının sorumlularını biliyoruz" pankartının açıldığı açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, KESK ve DİSK üyeleri de katıldı.
ERDOĞAN'A YANIT
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, 2 yıl geçmesine rağmen salgına karşı hala yeterli tedbirlerin alınmadığını söyledi. Algıyı yürütme üzerinden salgın sürecinin yürütüldüğü söyleyen Turan, salgın sürecinin en büyük yükünü sağlık emekçilerinin taşıdığını kaydetti. Yetkililerin seslerini duymadığına dikkati çeken Turan, izin, istifa ve emekli olma gibi haklarının da ellerinden alındığına kaydetti. Turan, “Cumhurbaşkanı ‘bırakın gidiyorlarsa gitsinler’ dedi. Bize bu ülkeden gitmenin yolunu gösterdiler ama biz yıllardır bu ülkede hekimlik yapıyoruz. Bırakmadık, burada olup hekimlik yapmaya devam edeceğiz” dedi.
250 BİN ÖLÜM
SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak ise, Türkiye’nin salgını en ağır yaşayan ülkeler arasında yer aldığını kaydetti. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı resmi rakamlara göre vefat sayısının 95 bin olduğunu ama gerçek rakamların 250 binin üzerinde olduğunu aktaran Orak, “Her biri bir can. Her biri bir insan. Her birinin acısını yüreğimizde taşıyoruz. Korunması ve önlenmesi mümkün olan bir hastalık yüzünden öldüler. Salgın değil algı yönetimine çalışıldı, salgından ‘başarı hikayesi’ çıkarıp siyasi rant hedefiyle politikalar üretildi. Temel, zorunlu, acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışmanın durdurulması ve ekonomik destek çağrılarına rağmen ‘Çarklar dönecek, üretim sürecek’ ısrarı ile salgın devam etti. Destek sermayeye, açlık emekçiye düştü" şeklinde konuştu.
Açıklama, "Haklıyız, susmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz" sloganı ve alkışlarla son buldu.
MERSİN
Sağlıkçılar tarafından Mersin İl Sağlık Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen açıklamaya, Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri de destek verdi. "Gidecek olan Hekimler değil", "Pandeminin ağır sonuçlarının sorumlularını biliyoruz" pankartlarının ve "Yönetemiyorsunuz, tükeniyoruz" dövizinin açıldığı açıklamada, "Herkese sağlık güvenli gelecek" sloganı atıldı.
Burada açıklama yapan Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, “Temel, zorunlu, acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışmanın durdurulması ve ekonomik destek çağrılarına rağmen ‘Çarklar dönecek, üretim sürecek’ ısrarı ile salgın devam etti; destek sermayeye, açlık emekçiye düştü. Salgın tabii ki bitecek. Bu günlere nasıl gelindi kısa özeti budur. Sorumluları biliyoruz. Biliyoruz ve unutmuyoruz. Unutmuyoruz ve affetmiyoruz” dedi.
URFA
TTB, SES ve Diş Hekimleri Odası, Mehmet Akin İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde açıklama yaptı. "Pandeminin ağır sonuçlarının sorumlularını biliyoruz" yazılı pankart ardında konuşan Urfa TTB Odası Başkanı Osman Yüksekyayla, yanlış yürütülen politikalar, alınmayan önlemler nedeniyle pandemi sürecinde sağlıkçıların yaşamlarından olduğunu söyledi. Yüksekyayla,"Sorumluları biliyoruz, affetmiyoruz" dedi.
Ardından konuşan SES Şube Eşbaşkanı Salih Karataş ise, maskeyi dağıtamayanların sağlık emekçilerinin ölümüne neden olduğunu ifade etti. Karataş, "Tüm insani, toplumsal taleplerimiz engellenmiştir. Hükümet entübe olmuştur. Bundan kurtulabilmek için demokratik adımlar atılmalı, neoliberal politikalardan vazgeçilmesi gerekmektedir. Var olan hükümet pandemiyi yürütemediğinden ölümlere sebebiyet vermiştir. Bir yere gitmiyoruz. Mücadeleye devam edeceğiz. Gidecek olan biri varsa ilk seçimlerde hükümettir, hükümetin yandaşlarıdır" dedi.
Açıklamanın ardından 2 yıllık pandemi sürecinde yaşamını yitiren sağlıkçılar için saygı duruşunda bulunuldu.
ADANA
Adana Tabip Odası ve SES Adana Şubesi, İl Sağlık Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. Açıklamaya TİP Milletvekili Ahmet Şık, HDP Adana İl Eşbaşkanları Helin Kaya ve Mehmet Karakış da destek verdi. Türkiye’de her gün 40 binler civarı yeni vaka ve 150 civarı ölüm olduğunu ifade eden Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, “Tüm önlemler artık kaldırılmış ve pandemi kendi haline bırakılmıştır. Aşı sayıları gittikçe düşmüştür. Pandemi sürüyor! Önlemlere devam edilmelidir” dedi.
HATAY
Hatay Tabip Odası ve SES Hatay Şubesi, Koronavirüsün (Kovid-19) ikinci yılına dair Hatay Tabip Odası'nda açıklama yaptı. SES Hatay Şubesi Eşbaşkanı Meryem Avcı, pandeminin ağır sonuçlarının sorumlularını bildiklerini belirterek, "Alınmayan önlemler, uygulanmayan tedbirler ve bilim insanlarının, meslek örgütlerinin, uzmanlık derneklerinin, sağlık emek örgütlerinin uyarılarına kulak tıkandı. Temel, zorunlu, acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışmanın durdurulması ve ekonomik destek çağrılarına rağmen 'Çarklar dönecek, üretim sürecek!' ısrarı ile salgın devam etti; destek sermayeye, açlık emekçiye düştü. Salgın tabii ki bitecek. Bu günlere nasıl gelindi kısa özeti budur. Sorumluları biliyoruz" diye konuştu.
VAN
Van-Hakkari Tabip Odası adına açıklama yapan Hüseyin Yaviç, “İki yıldır salgın değil algı yönetimine çalışıldı. Salgından ‘başarı hikayesi’ çıkarıp siyasi rant hedefiyle politikalar üretildi” dedi.
‘GERÇEKLER GİZLENDİ VE ÇARPITILDI’
Türkiye’de ilk Kovid-19 vakasının açıklanmasının üzerinden iki yılın geçtiğini hatırlatan Yaviç, “On dört buçuk milyon vakayla dünyada dokuzuncu sırada yer alan Türkiye salgını en ağır yaşayan ülkelerden biri oldu. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı resmi rakamlara göre bile vefat sayısı 95 binin, gerçek rakamlar ise 250 binin üzerinde. Salgının başlarında maske sıkıntısı yaşanırken, devamında aşılar vatandaşlara zamanında buluşturulamadığı gibi aşı tereddüdüne neden olacak söylemler ile aşı karşıtlığının da önü açıldı. İlk günden beri gerçekleri gizleyen ve çarpıtan, yanlış yürütülen sağlık politikaları hayata geçirildi” diye konuştu.
MARDİN
Mardin Tabip Odası, Mardin Diş Hekimleri Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mardin Şubesi, koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle hayatını kaybeden sağlık emekçileri anmak ve 14-15 Mart günü yapılacak iş bırakma eylemi dolayısıyla açıklama yaptı. Mardin Devlet Hastanesi önünde yapılan açıklamaya pankartlar eşliğinde katılan sağlık emekçilerine TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Halis Yerlikaya da katıldı.
‘SAĞLIK HİZMETİ ÜRETMEYECEĞİZ’
İlk olarak söz alan Yerlikaya, 11 Mart’tan bu yana pandeminin nasıl yönetilmesi gerektiğini anlatmaya çalıştıklarını dile getirerek, “Ne yazık ki salgın yönetilemedi. Toplum olarak çok büyük bir bedel ödedik. Sadece resmi rakamlarca açıklanan 93 bin ölüm var. Ama biz biliyoruz ki; sadece kovid-19’a bağlı değil, kovid-19 dışı hastalıklar nedeniyle de fazladan ölümler yaşandı bu ülkede. 250 bin insanımızı yitirdik. Bunları yitirmeyebilirdik. Pandemi hastanelerde karşılandığı için de çok sayıda meslektaşımızı, sağlık çalışanını önlenebilir bir hastalıktan kaybettik” dedi. Sağlık çalışanlarının tıkanan sağlık koşullarında ve ekonomik kriz koşullarında çalışamadıklarını belirten Yerlikaya, sağlık hizmeti üretemeyecek noktada olduklarını söyledi. Yerlikaya, ayrıca 14 ve 15 Mart’ta istisnalar dışında hizmet üretmeyeceklerini belirterek sözlerine son verdi.
‘AFFETMİYORUZ’
Ardından Mardin Tabip Odası Başkanı Dr. Mustafa Volkan Binbaş, açıklama yaptı. Salgın sürecinde salgının değil, algının yönetilme çabası içine girildiğini belirten Binbaş, “Salgından “başarı hikayesi” çıkarıp siyasi rant hedefiyle politikalar üretildi. İlk günden beri gerçekleri gizleyen ve çarpıtan, yanlış yürütülen sağlık politikaları hayata geçirildi. Eksik, yanlış, tutarsız salgın yönetimi hayatları karatmaya devam etti” dedi. Sorumluları bildiklerini belirten Binbaş, unutmayacaklarını ve affetmeyeceklerini söyledi.
Açıklama sloganlar ve alkışlar eşliğinde sona erdi.