Kobanê Davası: Demokratik cumhuriyet kadın özgürlüğünden geçer

img

ANKARA - Kobanê Davası’nda tutuklu siyasetçiler, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Sebahat Tuncel, “Demokratik bir cumhuriyet ancak kadınların özgürlüğünden geçer” dedi.

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 10’uncu duruşması, 6’ncı gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki salonda devam ediyor.
 
Sincan Cezaevi’nde bulunan tutuklu siyasetçiler duruşma salonunda hazır edildi. Farklı cezaevlerinde tutuklu bulunan siyasetçiler, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. 
 
Duruşmaya siyasetçilerin avukatları yanı sıra HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Hüseyin Taka, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, HDP Ankara İl Eşbaşkanı Pakize Sinemillioğlu, il yöneticileri ve HDP Konya il yöneticileri izleyici olarak katıldı. 
 
8 MART KUTLAMASI
 
Duruşma öncesi Sincan Cezaevi’nden getirilen tutuklu kadın siyasetçiler, kadın avukatların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Kadın siyasetçiler 8 Mart kapsamında mor kıyafetler giydi. Tutuklu siyasetçi Sebahat Tuncel ve diğer siyasetçiler, ziyaretçi sıralarında bulunan kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Salona sonradan gelen HDP’li Gergerlioğlu da siyasetçilerin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. 
 
MÜŞTEKİ BEYANIYLA BAŞLADI
 
Mahkeme heyetinin kimlik tespiti ardından duruşma müşteki Kenan Bedir’in dinlenmesiyle başladı. Duruşma salonunda dinlenen Bedir’e dosyadaki tutuklu siyasetçilerin isimleri ve dosyada yer alan diğer isimler tek tek mahkeme başkanı tarafından okundu. 
 
Van’ın Muradiye İlçesindeki İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan polis memuru Bedir, “2014 yılında polis memuruydum. 2012-2014 arasında iyi bir ortam vardı. Muradiye’de 7 Ekim’de olaylar başladı. AKP ilçe merkezi önünde taşlandık. İlk başlarda 7-10 kişiydi sonrasında 400 kişiye ulaştı. Fotoğraflamalarda görüntülemelerde birçoğu Muradiye ilçesinde olsa da büyük bir kısmı Muradiye’den değildi. Zor bir gündü. Gereğini yaptık. Yaralandık, şikayetçiyiz” dedi. 
 
Katılma talebi olduğunu ancak duruşmalara gelip, gitmesinin mümkün olmadığını söyleyen Bedir’e, mahkeme başkanı, “Tüm duruşmalara katılmanız gerekmiyor” sözleri üzerine katılma talebinde bulundu. Bedir, 6-8 Ekim olaylarına dair Erciş Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığını ancak yaralanma ile ilgili dava açılmadığını belirtti. 
 
Söz alan siyasetçi Ayla Akat Ata, hiç görmediği insanlardan oluşan kalabalığa dair bir araştırma yapılıp, yapılmadığını, partilerinin kitlesi olmadığını bildiği kişiler hakkında araştırma yapılıp, yapılmadığını sordu. 
 
Müşteki Bedir “Trafik polisiyim, birçok isme soy isme aşinayım. Tanımadığımız insanlar vardı” dedi. 
 
2014’DE BDP 2022’DE HDP
 
Avukat Özgür Faik Erol, “Burada yargılanan siyasetçilerin hangi partiden olduğunu biliyor musunuz?” sorusu üzerine müşteki Bedir, “Evet, HDP, o gün onların eşliğinde yapıldığı söylendi. Kobanê olayları her yerde başladı. HDP önünde 40-50 kişi toplandı. Önümüzden geçip” diye belirtti. Avukat Erol, müşteki Bedir’in 2014 yılında verdiği ifade de HDP yerine siyasi parti olarak BDP dediğini, tutanaklara geçmesini istedi. 
 
Tutuklu siyasetçi Bülent Parmaksız’ın “Beni tanıyor musunuz?” sorusuna da müşteki Bedir, “Belki olayda yoktunuz. Davanın toplumun genel huzurunu bozduğu için açıldığını, şahsen Muradiye’ye gelmediğinizi düşünüyorum. Şahsi olarak sizden şikayetim yok” dedi. 
 
Mahkeme başkanının bir kez daha “şikayetçi misiniz” sorusuna müşteki, “şikayetçi” olduğunu beyan etti. 
 
MAHKEME BAŞKANIN YÖNLENDİRMESİ 
 
Mahkeme başkanının yönlendirme soru sormasına avukat Cahit Kırkazak tepki gösterdi. Avukat Kırkazak’ın “baskı uygulamayın” sözlerine mahkeme başkanı, “Provokasyon yapmayın. Bana ne şikayetçi olur olmaz” sözleriyle avukatın mikrofonunu kapattı. 
 
Mahkeme başkanı avukatı “provoke etmekle” suçlayarak, “Sorusu olan varsa gelir, sorar. Söz vermeden disiplini bozacak şekilde, bağıramaz. Ben bütün sanıklara sorusu varsa sorabilir. Polemiğe girmek istemiyorum” sözlerini sarf etti.  
 
AVUKAT KIRKAZAK: YÖNLENDİRİYORSUNUZ
 
Söz alan avukat Cahit Kırkazak, mahkeme başkanına sakin olması telkininde bulundu. Kırkazak, “Müşteki açık net şekilde orada değillerdi. Genel kamu hizmetini bozmaktan şikayetçi olduğunu söyledi. Buradaki siyasetçilerden şikayetçi olmadığını söyledi, siz ısrarla siyasetçilerden şikayetçi olup, olmadığını sorarsanız yönlendirmedir. Hukuka aykırıdır” diye konuştu. 
 
Mahkeme başkanı ise usule uygun olarak yargılananların isimlerini saydığını belirtti. Mahkeme başkanı, müştekilere haklarını hatırlattığını söyledi. Mahkeme başkanı müştekiye dönerek, bir kez daha, “Ben size isimleri tek tek okudum. Suçları söyledim. Sanıklar sorumlu tutuluyor, şikayetçi misiniz?” dedi. Söz alan müşteki Bedir, mahkeme başkanının ısrarı üzerine şikayetçi olduğunu beyan etti. 
 
Avukat Mahsuni Karaman, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire’nin 6-8 Ekim olaylarına dair ihlal kararını verdiğini hatırlatarak, konu hakkında bilgisi olduğunu söyleyip olmadığını sordu. Müşteki Bedir, “Önce iç hukukun tüketilmesi gerekir. Erçiş’teki mahkeme devam ediyor. Bir kısmı beraat etmiş. Toplumu ilgilendirendir. O gün söylenen bir söz tüm ülkeyi karıştırdı. Şikayetçiyim” diye konuştu. 
 
Karaman’ın dosyada yer alan isimler hakkında konuşması üzerine mahkeme başkanı avukatın mikrofonunu kapattı. 
 
MAHKEME BAŞKANINI UYARDI
 
Söz alan avukat Cemile Turhallı Balsak da mahkeme başkanının tutumunu eleştirdi. Balsak, “Yargılamaya yeni başladık. Uyarıyı yapma ihtiyacı duyuyorum. Yargılama bir bütün. siz yönetiyor olabilir misiniz? Sesinizi yükselttiniz. Bu ikazı yapmak zorundayım. Siz kendiniz nasıl ikaz yapma ihtiyacı duyuyorsanız bizde yapmak zorundayız. Bu art niyetli bir tepki değil. Burada yaptığınız bir tepki tutuklu siyasetçilerinde gerilmesine neden oluyor. Tanık küçük bir yerde yaşadığını ve partilileri de AKP’lileri de tanıdığını söyledi. Kendisine bizzat fiili saldırıda bulunan kişiler partili miydi? Sormak istiyorum” ifadelerini kullandı. 
 
‘TAŞ ATANLARI BİLMİYORUM’
 
Müşteki Bedir ise kendine taş atanlar arasında partililer olup, olmadığını teyit edemeyeceğini beyan ederek, “O gün tek tek şu kişi bana taş attı diyemem. Erciş Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava görülüyor. HDP ilçe başkanı atmıştır, diyemem. Aşırı bir kalabalık vardı. HDP’nin çağrısıyla gelip, gelmediğini duymadım” dedi.  
 
Müşteki daha sonra Muradiye’de esnaf olan bir berberle yaptığı diyalogu da anlattı. Bedir, “Taş atanlardan bir tanesi bir berberdi. Biz atmasaydık, bize taş atacaklardı, dedi. Eylem çağrısı üzerine taş atmak zorunda hissetti kendini” şeklinde konuştu.
 
Avukat Cemile Turhallı Balsak’ın “hangi çağrı” sorusuna da müşteki Bedir, “6 Ekim’de başlayan Kobanê’ye destek çağrısı 7 Ekim’de karşılık buldu. Güvenlik tarafından çağrıldığımda öğrendim” diye cevap verdi. Avukat Kenan Maçoğlu’nun Kobanê Davası kapsamında daha önce ifade verip, vermediğine de müşteki Bedir, ilk kez mahkemede ifadesi alındığını söyledi. 
 
ATA: YÜRÜTME ELİYLE YÜRÜTÜLEN SÜREÇ 
 
Müşteki beyanları ardından söz alan tutuklu siyasetçi Ayla Akat Ata, müştekinin görev başında bir memur olduğunu hatırlatarak, “Biz savunmalarımız da bu davanın yürütmenin talimatıyla açıldığının altını çiziyoruz. Yargı makamı da yürütmenin organına İçişleri Bakanlığı’na ricada bulunarak, yazı yazmış. Belki ortak akılla iki polis memuru tarafından örgütün siyasal ve kadın alanlarının üyeleri olarak yargılanıyoruz. Bizim gittiğimiz her eylem etkinlikte terör, güvenlik şube, trafik polisleri bulunur. Bunun yanı sıra farklı birimlerde bulunur ama biz resmi olarak bunları biliyoruz. Muradiye Van Gölü’ne sınır olan ilçelerdir. Muradiye gibi bir ilçede bile olaylar çıkmış. Orada bulunan kitlemizi herkes tanır. Oradaki esnaflar hangi meslekten olursa olsun birbirleriyle karşı karşıya gelir. O gün devrede başka güçler olduğunu söylemiştik. Müşteki 6 Ekim’de açıklama olduğunu söyledi. Öncelikle onun Twitter paylaşımı olduğunu altını çizeyim. Bu açıklamadan sonra hangi güçler devreye girdi, planlı tasarlanmış bir süreç var. Bunun altında devletin ilgili birimleri de var” ifadelerini kullandı.
 
Müşteki beyanlarını kabul etmediğini dile getiren Ata, “Görev başında bir polis memuru. İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir personelin ‘ben şikayetçi değilim’, deme şansı mı var? Müştekiye geçmiş olsun, diyorum. Orada bir huzur ortamı vardı. Partimizin tüzüğünde anayasal sınırları zorlayan bir etkinlik, eylem pratiği yoktur. Bunu kendi beyanlarıyla da ifade etti” diye belirtti. 
 
Ata, son olarak kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. 8 Mart’ın kendileri için bir günden ibaret olmadığının altını çizen Ata, “2021 yılının verilerine baktığımızda 280 kadının öldürüldüğü bir ülkede yaşıyoruz. 217 kadının şüpheli öldüğü bir ülkede yaşıyoruz. Kadına yönelik şiddetin coğrafyası yok. Dünyanın her tarafından kadınlar eşitsizliklerle karşılaşıyor. Bugün 8 Mart’ta kutlu olsun diyebiliyorsak, arkasında bir mücadele var. Tüm dünya kadınlarının günü kutlu olsun. Eşitlik, özgürlük mücadelesi daim olsun ama yaşam hakkını savunmak kadınlardan uzak olsun. Fark yaratan kadınların ayrıca günü kutlu olsun. Dünya kadın yürüyüşünün, AVİT’in toplantılarını takip eden Kürt kadın hareketi başta olmak üzere Türkiye kadınlarının gününü kutluyorum. ‘Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz’, ‘Jin, jiyan, azadî’ diyen kadınların gününü kutluyorum” diye belirtti. 
 
TUNCEL: DİNLEMEKTEN NİYE KORKUYORSUNUZ
 
Söz almak isteyen tutuklu siyasetçi Sebahat Tuncel’e ısrarla tanık beyanları ardından söz vereceğini belirten mahkeme başkanına avukatlar ve siyasetçiler tepki gösterdi. Siyasetçi Sebahat Tuncel, “Müşteki beyanlarına dair ifadelerimiz var. İlla kürsüyü işgal mi edelim. Neden korkuyorsunuz, bizi dinlemekten” sözleriyle tepkisini dile getirdi. 
 
Söz alan avukat Kenan Maçoğlu da, “Sayın başkan müştekiyi dinlediniz. Hepimizin söz hakkı var. Müşteki ayrı, tanık ayrı. Birlikte beyan da bulunursunuz diye bir usul yok. Öncelikli talebimiz müşteki beyanlarına karşı yargılanan arkadaşlarımıza söz talebi vermeniz” dedi. 
 
‘ERKEKLİK GÖSTERİSİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
 
Tuncel’in ısrarı üzerine mahkeme başkanı söz talebi verdi. Tuncel, “8 Mart bugün. Biz bir kez daha erkeklik gösterisiyle karşı karşıya kaldık. Aynı gösteriyi daha öncede gösterdiniz. Erkek-devlet şiddetinin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Müştekileri yönlendiriyorsunuz. Niye HDP’liler ölmedi, diyecek kadar pervasızlığı kendinize hak görüyorsunuz. Bu erkeklik gösterisidir. Şikago’da kadınlar eşit işe eşit ücret derken, yanarak can verdi. Dokuma işçilerinin emeklerine saygı gereği 8 Mart ilan edildi. Sabah gelirken biz kadınların 8 Mart’ını kutlayarak, geldik” ifadelerini kullandı. 
 
DEMOKRATİK CUMHURİYET VURGUSU 
 
“Biz kadınız, bu dünyayı, toplumsallaşmayı yaratanlarız” diyen Tuncel, şöyle devam etti: “Eksiksiz özgürlük istiyoruz. Niye bu kadar çok kadını yargılıyorsunuz. Belediyelerimize niye kayyım atandı. Bunun nedeni erkek egemen, erkek devlet şiddeti ile alakalı. Milyonlarla birlikte sokakta olmak isterdik. İstanbul’da, Ankara’da, Diyarbakır’da meydanda olmak isterdik. Ama bugün mahkeme salonlarındayız. Kadınlar varsa yaşam, hayatta var. Biz bunları savunduğumuz için buradayız. Demokratik bir Cumhuriyet ancak kadınların özgürlüğünden geçer. Her Allah’ın gününde kadınlar katlediliyor, çocuklar istismar ediliyor. Ben iki dönem milletvekilliği yaptım. O kadar çok yasada çıkardık, ama değişmedi. Bugün iktidar da olan zihniyet değişmediği için kadınlar katlediliyor. Kadın-erkek eşitliğine inanmayan, kadını çocuk doğurmak olarak gören zihniyet kadınların ölümünden sorumludur.” 
 
Kadınların değiştirme gücü olduğuna dikkati çeken Tuncel, şunları söyledi: “Aysel Tuğluk üzerinden erkek-devlet şiddetinin nasıl yansıdığını anlatacağım. Aysel arkadaşımız demans hastası. Tahliye etmiyorsunuz, niye erkek-devlet zihniyeti nedeniyle. Kardeşi Elazığ zindanında katledildi. Gitti avukat oldu. Hak mücadelesinde yer aldı. Sayın Öcalan komplo ile Türkiye’ye getirildiğinde ilk avukatlarından biriydi. Çünkü barış olmadan bu ülkede kardeşlik olmaz” diye konuştu. 
 
AYSEL TUĞLUK’UN DURUMU 
 
Mahkeme başkanını Tuncel’in sözünü keserek, 5 dakika süre verdiğini belirtti. Duruma tepki gösteren Tuncel, şöyle devam etti: “Kadınların sözlerini dakika ile kesemezsiniz. Siz de tahammül gösterin. Niye zorunuza gidiyor. Sen beni 38 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılıyorsun, ne dakikası? Aysel Tuğluk’a ilişkin izin verin, bitireyim. Duymaktan korkuyorsunuz. Annesi Gölbaşı’na gömülmek istedi. Gömdürmediler, mezarından çıkardılar. Bunun sorumlusu İçişleri Bakanlığı’dır. Failleri ile fotoğrafları çıktı, hesabı dahi sorulmadı. Aysel hanımın yaşamla tek bağını kopardılar. Yaşamla bağını kopardı bu devlet. Nasıl bir acıdır bilir misiniz? Ölünüzü bile gömdürmeyen bir faşist, milliyetçi ırkçı bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Buna dahi tahammül etmiyorsunuz. 
 
DEVLET KADINLARA KARŞI
 
Sizin cesaretiniz var mı ki memurun cesareti olsun. Devlet Kürtlere karşı. Müştekiler, tanıklar, mahkeme devlet adına. Sizin tavırlarınız ve duruşunuz da bunu doğrulayan nitelikte, söz almak için mücadele ediyoruz. 38 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılıyorsun ama söz vermiyorsun. Ben egemenim diyorsun. Ben de burada sosyalist bir mücadele veren Kürt kadınım. Yaptıklarının sorumluluğunu alan biriyim. Kadınlar ölmesin, kürtaj hakkına dair dahi sokağa çıkmışım ama beni çocuk düşürmekle suçluyorsunuz. Biz yaşam hakkını savunuyoruz bizi adam öldürmekle suçluyorsunuz. Asıl hırsızlar bu ülkenin tepesinde oturuyor. Siz kendinizi devletin yanına konumlandırmışsınız. Devlet Kürtlere, kadınlara, Alevilere karşı, tahammülsüzlüğünüzün nedenini anlıyorum. 
 
KOBANÊ’DE DİRENEN KADINLAR 
 
Adalet sizi ilgilendirmeli. Müşteki beyanlarından önce söz talebinde bulundum. Vermediniz. Savunmalar bitmeden müşteki ve tanık beyanları alıyorsunuz. Kadınlar olarak yıllarca evde, sokakta, tarlada söz almak için o kadar çok mücadele ediyoruz ki mahkeme kürsüsünden de bunu yaptırıyorsunuz. 6 yıldır özgürlüğümüzden mahrumuz. Biz çocuklarımıza onurlu bir mücadelenin sahibiydik, diyeceğiz. Kadınların, halkların özgürlüğü için mücadele ettik. Başımız dik, Kürt sorunun çözümünü, halkların eşitliğini, Kürtlerin kaderini tayin hakkını istedik. Kim öldürdü insanları, yağmaları kim yaptı? Gerçeklerin açığa çıkarılmasını istiyoruz. 40 yıldır bu ülkede savaş var. Ukrayna'daki, Filistin'deki savaşa karşıyız. Ya kendi ülkemizdeki savaşa… Kürt sorunun çözmek, silahları devreden nasıl çıkaralım demek yerine vekilin dokunulmazlığını kaldırdınız. Sorun çözülüyor mu? İtibar suikastı yapıyorsunuz. Topluma da böyle lanse ediliyor. Kamuoyunda böyle bir tartışma olduğunu müşteki de söylüyor. Keşke kadınlara söz hakkı verseydiniz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlasaydık. Sokakta direnen, mücadele eden kadınların, Kobanê’de DAİŞ’e karşı direnen kadınları, tarlalarda, sokaklarda çalışan kadınların gününü kutluyorum. Biz kadınlar varız, var olmaya devam edeceğiz.”
 
Tuncel, son olarak hasta tutuklu siyasetçi Aysel Tuğluk’un tahliye edilmesi talebinde bulundu. 
 
Mahkeme başkanı Tuncel’in ardından avukat ve siyasetçilerin ısrarına rağmen tanık beyanlarına geçti.  Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde SEGBİS ile bağlanan tanık Elif Çetinbaş, sanıkların bir kısmını tanıdığını, partide görev aldığını belirtti. 
 
Avukat Cahit Kırkazak heyetin tutumuna dair söz alarak, usule ilişkin itirazlarda bulundu. Tanığın haklarının hatırlatması gerektiğini söyleyen Kırkazak’a, mahkeme başkanı tepki gösterdi. 
 
USULÜ UYGULADI
 
Mahkeme başkanı tanığa avukatın itirazı ardından haklarını belirtti. Sonrasında Kırkazak’a söz verdi. Kırkazak, “Bize karşı ses tonunuza dikkat edin. Biz sizin emir eliniz değilim. Siz sınıf başkanı değilsiniz. Bize kızmayın. Burası sınıf değil, siz sınıf başkanı değilsiniz. Sizin hükmet yetkiniz yok, hakemlik etme yetkiniz var. Tanığın susma hakkının olduğunu söylemediniz. CMK 206 gereği sorgular bitmeden, tanık dinleme hukuka aykırıdır. Hakkını hatırlatın” dedi. 
 
Sanık müdafinin talebine dair iddia makamı, “Dün celse itibariyle mahkeme bir karar vermiştir, talebin reddine ve tanıkların dinlenmesine kamu adına talep olunur” dedi. Mahkeme heyeti, daha önce ara karar kurulduğunu ve sanıklar müdafi avukat Cahit Kırkazak’ın talebini reddederek, duruşmaya devam etti. 
 
ÇETİNBAŞ: PARTİMİN ŞİDDETLE ALAKASI YOK
 
Çetinbaş’ın yemin etmesi ardından ifadesi alındı. Çetinbaş, “Öncelikle kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Müşteki olarak katılmayı, zül sayarım. 6-8 Ekim olaylarında ceza alan biriyim. Müşteki olarak, yazılmışım. Ne için yazıldığımı bilmiyorum. Talimat almadığımı belirttim. Partimin şiddetle ilgili bir çağrısı yoktur. IŞİD gibi gözü dönmüş bir çetenin 21’nci yüzyılda kadınları satmasına tepki koymak, bir kadın olarak suç sayılıyor. 6-8 Ekim olaylarına dair beyanlarım ortadadır. Şiddet için orada değil, şiddetin önüne geçmek için oradaydık. Orada bir zulüm vardı, partimiz zulme karşı demokratik haklar çerçevesinde karşı durmamızı istedi” ifadelerini kullandı.
 
KIŞANAK: KADINLAR ÖZGÜR OLACAK 
 
Tanık beyanı ardından Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlanan Gültan Kışanak söz aldı. Mahkemeye yönelik eleştirilerini sıralayarak söze başlayan Kışanak, “Mikrofonumuz kapalı, söz almakta zorlanıyoruz. Söz almak istedim, vermediniz. Bugün elimi kaldırdım, söz almak istiyorum, müştekiye soru sormak istedim, söz vermediniz. Beyanda bulunmak istedim, söz vermediniz. Savunma hakkım gasp ediliyor. Öncelikle salonda bulunan kadınları, arkadaşları, direnen, sokağa çıkan kadınları sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Kucak dolusu selamlar. Kadınlar özgür olacağız. Özgürlük yürüyüşünün önünde hiç kimse duramaz. Tarihten gelen bir zulüm ve haksızlık. Kadınlar buna karşı duruyor, sözünü söylüyor, mücadele ediyor. Değişecek, erkek egemen zihniyet değişecek. Kimse bizim sözümüzü kesme hakkını göremeyecek. Kadına yönelik şiddet söz vermemekle başlar. Söz özgürlüğün birinci adımıdır. Siz bizim sözümüzü keserek, ifade etme, anlatma, savunmamızı engelleyerek, erkek egemen zihniyetin prototipini sergiliyorsunuz. Erkek egemen zihniyet kadına söz vermeyerek, özgüvenini kırar. Bizim ilk mücadelemiz sözü kurma mücadelesidir. Bütün engellemelere rağmen sözümüzü söyleyeceğiz” şeklinde konuştu. 
 
‘HAYATIN HER ALANINDA VAR OLACAĞIZ’
 
Kadınların önüne konulan sınırları, kalıpları kıracağını dile getiren Kışanak, şunları söyledi: “Kendimizi hayatın her alanında var edeceğiz. Toplumun geleceğinin inşasına dair kendi cinsiyet eşitlik paradigmamızla yapacağız. Bize bedel ödetseniz, cezaevine koysanız, sokaklarda önümüze bariyerde koysanız vazgeçmeyeceğiz. Sustuktan sonra arkasından kadın cinayeti gelir. Biz söz hakkımızı savunarak, yaşam hakkımızı, bağımsız bir birey olma hakkımızı savunuyoruz.”
 
‘DÜN KARŞI ÇIKTIM BUGÜNDE KARŞIYIM’
 
Kobanê eylemlerine dair de Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şengal’i bildiğimiz için Kobanê’de Şengal gibi olmasın istedik. Sizlerde keşke herkes sokağa çıkıp, IŞİD saldırılarını durdursun diye bilseydiniz. Erkek egemen zihniyetin IŞİD ile arasında arada bir versiyon farkı var. Ama diyemediniz. Biz kadınlar olarak, neyin ne olduğunun farkındayız ve buna itiraz ettik. Kadınlar eşit olmalı, özgür olmalı, bağımsız birey olma, IŞİD saldırılarını durdurmak lazım, cariyeliğini savunan bu barbarları Kobanê’den çıkarmak demek suç mu? Bunun suç olduğuna o günde inanmıyordum, bugün de inanmıyorum. Kobanê’de, Şengal’de IŞİD kadınları cariye olarak alıp, satarken ben özgür olamam. O gün IŞİD saldırısına karşı çıktım, bugün de lanetliyor ve karşı çıkıyorum. Kadına bir erkeğe bağımlı olmadan yaşama hakkı tanımayan bir zihniyettir. Bunun karşısında insanım, özgürlükten, eşitlikten yanayım, diyen herkes karşı durmalıdır. Biz kadınlar özgürlük mücadelesi veriyoruz.” 
 
TUĞLUK’UN DURUMU KÖTÜYE GİDİYOR 
 
Kışanak, Aysel Tuğluk’un yanında kaldığını belirterek, durumuna dikkat çekti. Tuğluk’un gündelik hayatını idame ettiremediğini aktaran Kışanak, “Bu söyleyeceklerime siyaset dışında, ideolojik olarak önünüze konulan paradigmalar dışında bakılırsa, insani bir durumu izah etmek istiyorum. Aysel arkadaşımız demansın orta aşamasındadır. Bireysel olarak, yardım eden biri olmasa yaşamını idame ettirecek durumda değil. Aysel Tuğluk, 24 saat göz kulak olan biri olmadan yaşamını sürdürebilecek, durumda değil. Her an yaşamsal risk çıkabilir. Bunu sizin vicdanınıza, insanlık değerinize atfen söylüyorum. Aysel arkadaşımızın yaşam hakkını, sağlık hakkını anlatmaya çalışıyoruz. 8 Mart’ta da altını çizerek, bunun bir şiddet olduğunu söylüyorum. Gündelik yaşamını sürdüremeyen bir kadına sen günlük yaşamını sürdürebilirsin demek, bir şiddettir” dedi. 
 
Duruşmaya bir saat ara verildi. 
 

Diğer başlıklar

10/03/2022
09:53 Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanları görüşmesinde sonuç çıkmadı
09:29 Tarihler ve kişiler farklı ama 'gizli tanıkların' ifadeleri aynı
09:18 İstanbul’a beklenen kar yağışı başladı
09:16 Tecavüz failine yeniden tutuklama kararı: En ağır cezayı almalı
09:15 Diyarbakır Newrozu'nun detayları belli oldu
09:15 ‘İşimi geri alana kadar direneceğim’
09:10 Maden yönetmeliğine karşı mücadele çağrısı
09:09 HDP'li Uca'ya 'Kürdistan' fezlekesi
09:08 Darp edildi, gözaltına alındı, hakkında dava açıldı: Mücadelemi sürdüreceğim
09:06 Cezaevinde yaşamadığı şey kalmadı!
09:03 HDP'li yöneticinin 364 metrekarelik arsası 48 parçaya bölündü
09:03 ‘ATK, siyasallaşmış bir kurum’
09:02 Binlerden milyonlara ulaşan İstanbul Newrozu
09:01 Newroz ve 'Nevruz’un mücadelesi
09:00 10 MART 2022 GÜNDEMİ
09/03/2022
22:33 Deniz Poyraz davasının taşınması talebi reddedildi
22:06 Tecavüz failine tutuklama talebi
21:22 Mücadeleci Genç Kadınlar’dan edebiyat yarışması
21:02 KHK eyleminin 202’nci haftasında 8 Mart vurgusu
20:21 Son 24 saatte 143 kişi daha hayatını kaybetti
20:16 Urfa’da yaralanan 2 polis hayatını kaybetti
19:27 Valilik 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır' afişini kaldırttı
19:22 Cudi’nin eteklerinde yaban hayvanları görüntülendi
18:13 Yeni Yaşam gazetesine de erişim engeli
18:07 PİRHA'ya erişim engeli
17:52 Diyarbakır'da 'insan hakları' paneli: Cezasızlık yargı eliyle uygulanıyor
17:17 Urfa’da 2 polis ağır yaralandı
17:08 Ege'de don ve fırtına uyarısı
17:03 Doğaltaş ocağına karşı itiraz davası
16:59 Oluç: Şenyaşar ailesinin talepleri için adım atın
16:02 Adalet Nöbeti'nde açlık grevlerine dikkat çekildi
15:24 DİSK zamlara karşı miting yapacak
15:20 Katliam sanıkları hem şikayetçi oldu hem de koruma istedi
15:19 AİHM tecrit protestosuna verilen cezayı hukuka aykırı buldu
15:18 Doktorlar: Bir yere gitmiyoruz, hakkımızı istiyoruz
15:12 39 cezaevinde en az 7 bin 357 ihlal tespit edildi
15:01 İzmir ve Muğla'da maden yönetmeliğine karşı dava açıldı
14:47 Madımak Katliamı’nı anmaktan yargılanıyorlar
14:45 Van’da bir mültecinin cenazesi bulundu
14:40 Ferit Şenyaşar: Umudumuzu yitirmeyeceğiz
14:32 Kars ve Erzurum’da kadın buluşması
14:27 İzmir'de ulaşıma yüzde 50 zam
14:26 Diyarbakır'da gözaltına alınan 9 kişi serbest bırakıldı
14:03 2022 Newrozu’nun startı ittifak partileriyle verilecek
14:01 Kürkçüler Cezaevi’nde tutuklular 3 aydır hastaneye sevk edilmiyor
13:59 Gazeteci Oruç'un davası ertelendi
13:53 Siyah kurdelelerle zam protestosu
13:23 Parti kongresine katılması suç sayıldı
13:16 Sancar: Çıkış yolu Demokrasi İttifakı'dır
12:48 Zeyneb Celaliyan: İşkenceyle biz kadınları durduramazsınız
12:40 Sağlık örgütlerinden 'Savaşı durdurun' çağrısı
12:32 Kırıklar Cezaevi’nde 10 tutuklu tecritte tutuluyor
12:23 Hakkında müebbet istenen Ümitcan Uygun’un davası ertelendi
12:22 Karatay son yolculuğuna uğurlandı
11:50 Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti 1'inci yılında: Emine annenin çığlığını duyun
11:18 TTB’den Erdoğan’a: Bozuk yolda yürünmez
11:05 Akaryakıta 7’nci zam yolda
10:52 MS hastalığı ağırlaşan tutuklunun tahliyesini istedi
10:43 Konya’da bir kadın katledildi
10:36 Vanlı kadınlar: 8 Mart ruhuyla Newroz alanına akacağız
10:33 Şenyaşar ailesi: Herkes için adalet istiyoruz
10:32 İnfazı tamamlanan tutuklu 11 aydır tahliye edilmiyor
10:03 Antalya'da 40 kişi serbest bırakıldı
09:42 Öcalan: Newroz diriliştir, gün ışığına çıkan çiçektir
09:35 Rusya, Ukrayna’da ateşkesi uzattı
09:09 Rusya-Ukrayna savaşında 'oligarkların' rolü
09:02 Tutukludan ‘hak ihlalleri mektubu’
09:02 Oluç: Zaman kazanma zihniyeti kaybetmeye mahkum
09:01 Yevmiye 300, yaktığı mazot 400 TL
09:00 Cezaevlerinde Esat Oktay Yıldıran uygulamaları
09:00 09 MART 2022 GÜNDEMİ
00:04 Karatay’ın cenazesi 6 yıl sonra kutu içerisinde ailesine verildi
08/03/2022
22:38 İzmir'de kadınlar barikatları yıktı: Devrime yürüyoruz
22:11 Biden: Rus petrolü, gazı ve enerjisinin ithalatını yasaklıyoruz
21:40 Kadınlar barış için yürüdü
20:29 Karatay’ın cenazesi Doğubayazıt’a toprağa verilecek
19:23 Şenyaşar ailesi dayanışmaya çağırdı
19:16 Taksim’de binlerce kadından mesaj: Bu isyan bitmeyecek
19:07 Bölge kentlerinde yağış bekleniyor
18:31 Bir yılda 277 kadın katledildi
18:12 Diyarbakır'daki 8 Mart mitingi yürüyüşle sona erdi
17:47 Tecavüz faili tahliye edildi
17:36 Günay: Demokratik bir Türkiye için tecridi kıracağız
17:14 Gençlerden Öcalan yürüyüşü
17:13 Mardin E Tipi Cezaevi’nde açlık grevi sona erdi
17:01 Sinpaş davası: Halkı bilinçlendirmenin karşılığı tazminat olamaz
16:50 ÖHD’den Adalet Bakanlığı’na İmralı başvurusu
16:45 Siyasetçi Gür: Kontrol edilemeyen güçler tarafından çok taş yedik
16:27 Başaran: Tecrit kırılacak ve İmralı’nın kapısı açılacak
16:20 Nusaybin’de ‘Öcalan’a özgürlük’ sloganları: Tecridi kıracağız
16:03 ‘Kürt kadınlarının 8 Mart çığlığı birliği sağlayacak’
15:41 Adalet Nöbeti'nde tutuklu kadınlara adalet istendi
15:34 İHD, Ege Bölgesi’ndeki kadın hakları ihlal raporunu açıkladı
15:29 Yüzde 85 engelli kadın tutuklandı
15:20 Cinsel istismar zanlısı linç edilmek istendi
15:19 Kılıçdaroğlu: Parlamentonun yarısı kadın yarısı erkek olsun
15:15 Kuzey ve Doğu Suriye’de 8 Mart kutlamaları
15:03 Binlerce kadın barikatları aştı: Siyasi tutsaklar onurumuzdur
14:09 Kadınlar Botan’dan haykırdı: Öcalan’a özgürlük
14:08 Kadınlar Batman’dan seslendi: Çözümün yolu İmralı’dan geçer
14:02 Kobanê Davası: Demokratik cumhuriyet kadın özgürlüğünden geçer
13:41 Kadınlar 'özgürlük' şiarıyla İstasyon Meydanı'nda
13:28 Buldan binlerin katıldığı Van’dan seslendi: Newroz halaylarında da buluşalım
13:28 Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
13:07 Erkek zihniyetine karşı alanlardayız: Kadın özgürlük zamanı
11:53 Şenyaşar ailesi: Kadınlar bizi yalnız bırakmasın
11:51 Türkiye’de ‘ev erkeği’ yok
11:49 Urfa Valiliği önünde motorin zammına protesto
11:02 Rusya-Ukrayna Savaşı: Savaş iktisadi alana kaydı
10:37 Kelepçeli tedaviyi kabul etmeyen tutukluya işkence
10:29 Mandela’ya benzettiği Öcalan'ın özgürlüğünü istedi
10:10 Mardin Cezaevi’nde açlık grevi devam ediyor: Tutuklulara din kursu dayatması
09:02 DİAYDER kurucusu İnal: Bize ‘Kürt olmayın’ diyorlar
09:02 ÖHD’li Kaplan: ATK raporlarının gerçeklikle bağı yok
09:00 Eril şiddete karşı var olmanın adı ve gerçeği
09:00 Urfa’daki adalet çığlığını tüm dünya duydu
09:00 08 MART 2022 GÜNDEMİ
07/03/2022
23:07 ‘Sürgün’ edilen tutuklulara çıplak arama işkencesi
23:02 MKM’den 8 Mart'a ilişkin müzik dinletisi
22:54 Oyuncular Sendikası: Mem û Zîn oyununun iptal edilmesi sansürdür
21:34 2022 Newrozu’nun startı veriliyor
21:30 Kovid-19’dan 132 yeni vefat tespiti
20:27 ‘Zeytinlik alanların madene açılması kabul edilemez’
19:35 30 yıldır cezaevinde olan tutuklunun tahliyesi ertelendi
18:48 Kobanê Davası: Mahkeme gizli tanık ve müşteki bulma çabasında
17:16 Şırnak Üniversitesi öğrencilerinin eylemi zaferle sonuçlandı
17:00 Demet Evgar BM Kadın Birimi’nin İyi Niyet Elçisi ilan edildi
16:59 Eğitim Sen, okullarda cinsiyet eşitliği eğitimi verecek
16:31 Feminist Gece Yürüyüşü’ne çağrı: Haydi sen de gel
15:59 Tutuklulardan 8 Mart mesajı: Özgürce haykırarak kazanırız
15:57 Kadınlar 8 Mart’a hazır: Kazanan mücadelemiz olacak
15:54 Adalet Nöbeti: İhlaller mücadeleyle ortadan kalkar
15:47 Muhabirimiz Engindeniz hakkında soruşturma
15:47 Servis şoförlerinden eylem: Kontak kapatacağız
15:00 AKOM: İstanbul’a kar yeniden geliyor
14:26 Şırnak üniversitesi öğrencileri zamlara karşı eylemde
14:13 Oyuncu Demet Evgar’dan 8 Mart eylemi
14:10 Gözaltına alınan 16 kişiden 5'i serbest
14:06 TTB: Savaş nükleer felakete neden olmadan bitmeli
14:03 HDK’den 8 Mart mesajı: Alışın biz kazanacağız
13:43 Danıştay’dan Kanal İstanbul kararı
13:22 Cinsel istismar faili yine tutuklanmadı
13:16 İSİG Meclisi Şubat raporu: 106 işçi yaşamını yitirdi
13:16 HDP'lilere ‘bütçe bildirisini dağıtma’ davası
13:10 Roboski anmasına beraat
13:08 Gelecek Partisi'nden Adalet Nöbeti'ne destek: Haklı talepler
13:07 Kobanê Davası: 2019’da yapılan konuşma 2014’le ilişkilendirildi!
12:57 Erkek şiddeti bitmiyor: İki kadın yaralandı, bir şüpheli ölüm
12:04 İstinafın bozma kararları mahkemeye sunuldu
11:46 Emine Şenyaşar’dan 9 Mart çağrısı