Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan "Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete'de yayımlandı. Doğa savunucuları ve ekolojistlerin tepkisine neden olan söz konusu yönetmelik, madencilik faaliyetlerinin zeytinlik alanlara denk gelmesi halinde, madencilik faaliyeti yürütülecek zeytinlik sahasının taşınmasını ve burada madencilik faaliyetinin yürütülmesine ve tesislerin inşa edilmesinin önünü açıyor. Bunun için madencilik faaliyeti yürüten kişinin, faaliyetleri bittikten sonra sahayı “rehabilite” etme taahhüdünde bulunması şartı yer alıyor. 

 

Yönetmeliğe itiraz eden doğa savunucuları ve ekolojistlerin ise ilerleyen süreçlerde karşı dava açması bekleniyor. İkizdere davasına bakan avukatlardan Yakup Şekip Okumuşoğlu ve Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, genelgeye dair değerlendirmelerde bulundu. 

 

ŞİRKET İÇİN ÇIKARILMIŞ 

 

Genelgeyle birlikte zeytinlik alanların elektrik üretmek amacıyla madencilere açılmasına kapı açıldığının altını çizen avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu, yönetmelik değişikliğinin özel olarak bir şirket için çıkarılmış gibi durduğunu vurguladı. Okumuşoğlu, “Muğla'nın Milas ilçesinde Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’ye ait iki termik santrale kömür sağlamak amacıyla Akbelen Ormanı'na yapılmak istenen kömür madeni sahasına karşı İkizköy halkının, gezegeni, yaşamı korumayı önemseyen insanların mücadelesi halen devam ediyor. İşte bu yönetmelik değişikliği bizce özel olarak bu termik santral lehine çıkartılmış gibi duruyor” diye belirtti.

 

DAVALAR AÇILACAK

 

Yapılan yönetmelik değişikliği hem uluslararası sözleşmelere hem Anayasaya hem de 3573 Sayılı Zeytincilik Kanunu’na aykırı olduğunu vurgulayan Okumuşoğlu, “Şüphesiz hukuka apaçık aykırı olan bu yönetmelik değişikliğinin iptali için yargı yoluna başvuru hakkı var. Pek çok dava açılacağını da tahmin ediyorum” dedi.

 

‘OLDU BİTTİ’ DEĞİŞİKLİĞİ

 

Değişikliği “oldu bitti” olarak tanımlayan Okumuşoğlu, değişikliği yapanların da bunun kanuna aykırı olduğunu bildiğini söyledi. Değişikliğin pek çok yerinde “kamu yararı” kelimesinin geçtiğini belirten Okumuşoğlu, “Halbuki kamu yararının başında hukukun korunması gelir. Hukuka aykırı kamu yararı olmaz. Zeytincilik Kanunu’nda ‘Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez’ denmektedir. Yine devamında ‘Zeytincilik sahaları daraltılamaz’ denmektedir. Kanun bu kadar açık” dedi.

 

ZEYTİNLİKLERİN ÖLÜM FERMANI

 

Yeşil Sol Parti Eş sözcüsü İbrahim Akın ise, yapılan değişiklik ile zeytinliklerin koruma statünün kaldırıldığına işaret ederek, “kamu yararı” adı altında zeytinliklerin kesilmesinin bir kez daha önünün açıldığını söyledi. Akın, “Bu değişiklik tüm ülke çapındaki zeytinliklerimizin ölüm fermanı anlamına gelmektedir” diye belirtti.

 

BİLİRKİŞİ KEŞFİNE MÜDAHALE

 

Değişikliğin Muğla’da bulunan Akbelen Ormanları’nda yenilenen bilirkişi heyeti gezisinin olduğu gün çıkarıldığının altını çizen Akın, bundan dolayı bu keşif ile bağlantılı bir değişiklik olduğunu düşündüklerini söyledi. Akın, “Bu değişiklik Akbelen Ormanları'nın kaderini belirleyecek bilirkişi keşfine, bakanlığın bir müdahalesi olarak görülüyor” dedi.

 

‘YALAN’

 

Yönetmeliğin, “madencilik faaliyeti yürütecek kişinin faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini taahhüt etmesi şartıyla” maddesinin altını çizen Akın, “Yönetmeliğe göre maden işletmecisi zeytin sahasını talan ettikten sonra eski haline getirecekmiş! Bunun yalan olduğunu Kaz Dağları'nda gördük” dedi.

 

7 KEZ DENENDİ

 

İktidarın zeytinlik alanları ranta açabilmek için 7 kez kanun tasarısı getirdiğini fakat bunları geçiremediğini belirten Akın, “Bu yönetmelik değişikliğinin iptali amacıyla çok sayıda dava açılacaktır. Hukuk süreci tamamlanana kadar maden şirketleri eliyle yine yüz binlerce zeytin ağacı kesilmiş olacak. Bu nedenle mahkeme süreci boyunca zeytin alanlarının korunması için İkizköylülerin yaptığı gibi nöbet dahil her türlü meşru ve demokratik tepki gösterilmelidir” diye konuştu.

 

MA / Kadir Güney