Ata: Kadınların özgür ve özerk örgütlendiği zamanlardayız

img

ANKARA-  Kobanê Davası’nda savunmasını sürdüren TJA aktivisti Ayla Akat Ata, “kadınların özgür ve özerk örgütlendiği zamanlar” vurgusu yaparak, “Bu örgütlülük bir bütün toplumu değiştirecek ve dönüştürecektir. Tabi ki beklemeyeceğiz sınırları, sınıfları aşacağız” dedi. 

Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen Kobanê Davası’nın 10’uncu duruşması 3’üncü gününde Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski milletvekili ve Tevgera Jinên Azad (TJA) Aktivisti Ayla Akat Ata’nın savunmasıyla devam ediyor.

Kürt kadınlarının ulusal, sınıfsal olarak maruz kaldıkları karşısında verdikleri mücadelede pes etmediklerine dikkati çeken Ata, “Küresel kadın örgütlülüklerinin de bir parçası olmuştur. Feminizm kadın bakış açısıdır diyoruz. Cinsel ve sınıfsal sömürü tüm kadınlar için geçerlidir. Kadınlar bu noktada ortak ses olabiliyorlar. Ama Kürt kadınların yaşadığı sorunlar görmezden gelinmesi tercih ediliyor. Kimliğimizi ön plana çıkarmamamız isteniyor. Yaşamdan ve gerçeklikten kopuk bir feminizm anlayışı olabilir mi? Kürt kimliğine ve diline yönelik yasaklamalara sessiz kalmak kız kardeşliğini de sorgulatır” dedi. 

‘KÜRTLÜĞÜMÜZÜ VE KADINLIĞIMIZI YAŞAMAK’

Dünyanın erkek egemen sistemle yönetildiğinin farkında olduklarını aktaran Ata, “Kadınlığımız ve Kürtlüğümüzü birbirinden ayrı yaşayabilir miyiz? Bizler ortak hareket etmeye çalışıyoruz. Birlikteliğimiz var bu değerli ve önemli. Ama Kürt kadınlarının farklı sorunları da var. Ulusal taleplerimizin varlığı ve devletin yasakçı zihniyeti karşısında Kürt kadın hareketi olarak örgütlenmek durumunda kaldık. Türkiye kadın hareketinden taleplerimiz farklıydı. Dokunulanlarımız farklıydı. ‘Dokunma’ diye örgütlendik ve alanlara çıktı. Kadın olduğumuz için erkeklerden, Kürt olduğumuz için Türkiye kadın hareketini dışında özerk örgütlendik” şeklinde konuştu. 

KÜRT KADIN MÜCADELESİ 

Kadın iradesinin oluşma sürecine de değinen Ata, “Kadının bir irade olarak tanınması kendi örgütlülüklerini yaratmasıyla mümkün oldu. Bu deneyimler kadınların var olduğu her alana aktarıldı. Bunun için büyük bir özveriyle mücadele ederek özgün modellerini yarattılar. Kendimizi donattık ve eril zihniyete karşı mücadele ettik. Kürt kadın mücadelesi, kadınların bulunduğu tüm yapıları demokratikleştirmeye zorlayan çatışmaları beraberinde getirdi. Emeğini görünür kılma arzusu ve iradesini ortaya çıkarma arzusu temel motivasyon kaynağı oldu. Kadının eşit ve özgür olduğunu söylemekle buna karşı pratikte yaşanan çelişkilerle karşılaşıyoruz. Yüzleşmek bu noktada önemli. Kadın özgürlük ve eşitlik mücadelesinin bir parçası olmak  dünya kadın yürüyüşüyle başladı” diye anlattı. Ata devamında, dünya kadın yürüyüşünün tarihinden bahsetti. 

Kürt siyasetçi Leyla Zana’nın idoli olduğunu vurgulayan Ata, Zana’nın hayatını anlattı. Ata, Zana’nın siyasette ve kadın mücadelesinde yer aldığı sürece değindi. 

‘EMEĞİN GÖRÜNÜRLÜĞÜ KOLLAŞMAYLA BAŞLADI’

Kadın emeğinin görünür olmasının siyasi partilerde kollaşma çalışmalarıyla başladığını vurgulayan Ata, “Kimsenin bize bu kararı alın, bunu yapın demesine gerek yoktu. Çünkü biz itiraz eden, eşitlik isteyen kadınlardık. Bu geçmişimiz yokmuş gibi sadece talimatla görevlendirildiğimiz belirten anlayışı asla ama asla kabul etmiyoruz. İddianameye bakıyorum, biz sürekli talimat almışız. Hayır bu bizim birikimimizdir, deneyimlerimizdir mücadelemizdir. DÖK’ün olduğu süreçte bu dosyada merkezde olan 6-8 Ekim olayları yaşanıyor. Bu iddianamede de DÖK’ün açıklaması var, bu açıklama bayramlaşmaya davet. İddianamenin başından bu yana DÖK’ün tek paragraflık açıklaması var” diye ifade etti. 

‘YOK EDEMEZSİNİZ’

Kürt kadın hareketi olarak Türkiye ve dünya kadın hareketine büyük bir miras bıraktıklarını vurgulayan Ata, “Kadınlarla birlikte çalışmak, doğruya işaret etmek beni çok heyecanlandırdı. KJA da böyle kuruldu. Kadınların çözüm masasına oturması için resmi bir sıfatımızın olması için bir arzu vardı ama bugün iddianamede yer alanların bununla bir ilgisi yok. Biz kimseden talimat almadık. Çözüm sürecinde kurulan bir yapılanmadır KJA. KJA kapsamında yaptığım konuşmaların bu dosyayla ne ilgisi var? 6-8 Ekim’le ne ilgisi var da dosyaya konulmuş? Biz kadınların bir araya gelmemizin tek nedeni vardı, demokratik çözüm düşüncesi ve resmi bir kurum olarak kadın temsiliyetiydi. Ama olmadı, karşılayamadı ve KJA kapatıldı ama yerine TJA kuruldu. Yok edemezsiniz” şeklinde konuştu. 

EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “PKK bir kadın örgütüdür” sözlerini hatırlatan Ata, sonrasında Kürt kadın kurumlarının hepsinin basıldığını söyledi. Ata, “Bu kriminalize etme çabasıdır. Açıklamada ayrıca ‘kültürel terörizm’ diyor. Burada asıl hedef alınanın kadın olduğunu biliyoruz, çünkü kültürün taşıyıcısı kadınlar. Kadınlara yönelik gözaltı tutuklamalar arttı” dedi. Kültür kavramının kadınların yaşamlarını sınırlandırmaya hizmet ettiğini söyleyen Ata, “Tarihsel olarak kadınlar, kültürün aktarıcıları olarak görüldüler. Ama kültürün siyasal kullanımını sorgulamak gerekiyor. Kültür argümanını kimin ne amaçla öne sürdüğüne bakmak gerekiyor. Kürt kadınları, erkeklerle birlikte içinde yaşadıkları toplumu dönüştürme çabasını veriyor. Bunun en temel göstergesi eşbaşkanlık sistemi. Kendilerini tarihin özneleri kurma, dünyaya direnmeye, eşitlik ve özgürlük mücadelesinde kendi teorilerini oluşturma haklarında sahiptirler. Kadınların karar alma ve uygulama süreçlerine katılmasının önündeki engeller kalkıncaya kadar mücadele sürecek” ifadelerini kullandı.

‘KADINLAR BARIŞIN EN ETKİLİ DİNAMİĞİ’

Kürt kadınlarının savaş ve şiddetin ne demek olduğunu iyi bildiğini vurgulayan Ata, şöyle devam etti: “Savaş, kan dökülen siyasettir. Savaş yürütülen siyasetin devamı olarak kabul edilmiştir. Barış ise savaş halinde olmamak olarak tanımlanır. Meşrulaştırılan savaşlar beraberinde buna karşı verilen mücadeleleri de getirmiştir. Zor da olsa bir şekilde var olmaya çalışan kadınlar, eğer örgütlülüklerini sağlayamamışsa savaş kararında olduğu gibi barış sürecinde de belirleyici olamamaktadır. Bu nedenle bir yandan savaşı erkeklerin karar verdiği, kadınların ise pasif olarak görüldüğü hakim anlayışa karşı mücadele verme kararlılığı sürdürülmelidir.  Kadınlar barışın toplumsallaşmasının en etkili dinamiğidir. Kadınlar savaş süreçlerinde yaşadıkları zorluklar ve tecrübeyle hakikatin ortaya çıkması ve adaletin sağlanması için en etkili örgütlenmelerin misyon sahibi olarak barış süreçlerinde belirleyici olabilmeli ve bunun için mücadeleyi sürdürmelidirler. 

KADINLARIN BARIŞ SÜREÇLERİNE KATILMASI

Savaş ve çatışma ortamında toplumun tüm bileşenleri zarar görür. Barış aktivistleri de yasal olmayan yöntemlerle etkisiz hale getirilmeye çalışılır. Kadınlar bir mülk olarak görülüyor, bedenleri de bir işgal alanıdır. Bu gerçeklik bir yana kadınlar savaş döneminde erkeklere tanınan toplumsal rollerin hepsini üstlenmek durumunda kalırlar. Savaş ve barış başladığı an kadınların mücadelesi de başlamaktadır. Kadınların çözüm ve barış süreçlerinde yer almaları eşitlik ilkesiyle doğrudan bağlantılı. Çünkü kadınlar toplumun yarısını oluşturur. Bu dosyada yargıladığınız kadınlar, bulunduğumuz coğrafyada bu sürecin içinde yer almış örgütlenmiş yüzlerce kadınlardan belki de sadece bir kaçıdır. Kadınların sürece dahil olması barışın kalıcı olmasında doğrudan etkilidir. Bu noktada bizim sürecimiz açısından yapılan çalışmalar yol gösterici olmuştur.Eşitlik ve özgürlük talebinde bulunmanın ve barışı sağlama mücadelesine karşılık görünenin cezaevi olması dolayısıyla ben ve arkadaşlarımız karşınızdayız. Yargılanan ilk kadın değilim."

‘43 KADIN MEKANININ KAPISINA KİLİT VURULDU’

Kayyım atamalarının son derece planlı olduğunu da vurgulayan Ata, “Neredeyse bütün belediyeler, ürettikleri hizmetin yanında kasalarına para bırakmıştır. Yapılan incelemelerde hiçbir belediyede usulsüzlük tespit edilmemiştir. Eşbaşkanlığı yaygınlaştırmayı hedeflemiştir yerel çalışmalar. Yerel yönetimler alanında özgün çalışmalar yapılmıştır. Toplumsal ekonominin kadın eksinli örgütlenmesine yönelik çalışmalar yürütülmüştür. Kadınlar büyük emek harcadılar. Egemenlikten vazgeçmek, iktidar alanını kadınlara devretmek o kadar kolay olmadı. Büyük bedeller ödendi. Kayyımlar atanmadan önce hükümet demokratik ve eşit seçimle göreve gelen kadınları illegalize ederek tutuklamıştır. Görevden alma ve tutuklamaların ardından kadın politikalarıyla birlikte HDP’nin ve diğer öncü partilerin geliştirdiği kadın kurumları hedef alınmıştır” şeklinde konuştu. Ata, yerel yönetimlerce kurulan kadın kurumlarına yönelik saldırıları anlattı. Ata, “Elimizden belediyeler alınarak ilk yönelinen kurumlar kadın kurumları oldu. 43 kadın mekanın kapısına kilit vuruldu” dedi. Ata, kapatılan kadın kurumlarını tek tek saydı. 

‘HEDEF KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ PRATİĞİMİZ’

Kadın merkezi binalarının içeriğinin değiştirildiğini de aktaran Ata, “Akıl almaz bir kadın düşmanlığı görüyoruz. Kadın odaklı sosyal kentsel uygulamalara bakıyoruz. Kadınların adlarını taşıyan sokaklar değiştiriliyor. Kurslar kapatılıyor. Kayyımların belediyelerin gaspını izleyen süreçte en önemli hedef kadın özgürlükçü yerel pratiğimiz olmuştur. Kadın politikaların içi boşaltılarak amacın dışında kullanılmıştır. Kadın eşbaşkan ve kadın politikalarıyla ilgili tüm bilgiler belediyelerin web sitelerinden çıkarılmıştır. Bununla hafızasızlaştırma politikası uygulanmıştır. Bunlar iktidarın istediği ölçüde yeni bir insan profili yaratma politikasıdır.  Kadının farkındalığını güçlendirecek her türlü mekanizma yok edilmeye çalışılmıştır” diye belirtti. 

‘SUSMAYACAĞIZ, KORKMAYACAĞIZ’

“Kadınların özgür ve özerk örgütlendiği zamanlardayız” diyen Ata, “Bu örgütlülük bir bütün toplumu değiştirecek ve dönüştürecektir. Tabi ki beklemeyeceğiz sınırları, sınıfları aşacağız. Dünya nüfusunun yarısıyız ve farkındayız savaş dönemlerinde ganimet olarak kabul edilen bir yanımız. ‘Eşit işe eşit ücret’ diyen kadınlarla birlikte haykırdık. İspanya’da ‘eşitlikte bir adım bile geri gidilemez’ diyen kadınlarla birlikte yürüdük. Polonya’da kürtaj yasağına karşı siyah giyinmiştik, İsviçre’de eşitsizlik ve kadına yönelik şiddete karşı yürüyen kadınlarla birlikte sevindik, kadınların regl döneminde mabede girme yasağına karşı Hindistanlı kadınlarla birlikte mücadele verdik, susmayacağız korkmayacağız itaat etmeyeceğiz, ‘kadına yönelik şiddete hayır’ demeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Tartışılması gereken kadınların ve kız çocuklarının Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşımın çok sınırlı olduğu gerçeğidir, tartışılması gereken yöneticilik pozisyonundaki kadınalrın sayısı yüzde 20’yi, parlamentodaki kadınların oranı yüzde 17 iken eşbaşkanlık sisteminin yasal güvence altına alınmasıdır. Tartışılması gereken kadın ve çocuklara yönelik şiddetin medyada yer alan şekli ve kullanılan dildir” şeklinde konuştu. 

“Özgür olmamız gerekiyor” diyen Ata, “Prometheus'un tanrılardan alarak halka dağıttığı ateş bugün kadınların elinde tuttuğu meşale ile ölümsüzleşiyor. Kadın varsa umut vardır” sözleriyle savunmasını bugünlük sonlandırdı. 

Duruşma yarın Ata’nın savunmasıyla devam edecek. 

Diğer başlıklar

04/03/2022
11:29 AYM'den Ethem Sarısülük kararı: Para cezası, olayın neticesiyle orantılı
11:29 Kemal Özkiraz gözaltına alındı
11:11 İzmir'de bir kadın katledildi
09:58 Şenyaşarlar herkesi 'Adalet' için Urfa'ya çağırdı
09:27 ‘Ağız içi arama’yı reddeden tutuklu 7 aydır tedavi edilmiyor
09:26 DBP’de temel gündem Öcalan'ın özgürlüğü
09:25 Tutuklu Özcan: Ölümle tehdit ediliyorum
09:24 DİAYDER davasında tahliye olan Erdemci: İstanbul’u kaybetmeyi hazmedemediler
09:23 Kocaeli Kadın Platformu: Haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz
09:23 SYKP Eş Genel Başkanı Yüce: Faşizme Demokrasi İttifakı’yla cevap vereceğiz
09:19 Ankara'da 8 Mart mitingi Anıtpark’a alındı
09:19 ‘Yönetmelik değişikliği zeytinlikler için ölüm fermanıdır’
09:17 Sanatçı Nudem Durak: Şarkı söyleyememekten korkuyorum
09:16 DBB kayyımı kuruyan ağaçlara servet harcıyor
09:15 Aydoğan: Öcalan’ın özgürlüğü kitlesel mücadeleyle sağlanacak
09:13 Mersin Kadın Platformu: İsyanımızı büyütelim
09:11 Tıp Bayramı’nı alanlarda karşılayacaklar
09:02 Kışanak’tan Kadın İttifakı çağrısı: Örgütlü gücü açığa çıkaralım
09:02 Kadınlar İstasyon Meydanı'nda özgürlüğü haykıracak
09:00 ‘ATK bilimsel değil, siyasi karar veriyor'
09:00 Engelli kadınlar: Lütuf değil eşit yaşam hakkı istiyoruz
09:00 Özdinç: Kayyımlar özel savaş konseptinin parçası
09:00 'Üniformalı şiddete' karşı politik mücadele
09:00 04 MART 2022 GÜNDEMİ
08:52 Rusya-Ukrayna müzakereleri üçüncü oturuma kaldı
07:52 Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli istifa etti
03/03/2022
23:33 ‘Lîstik’ oyunu ilk kez sahnelendi
23:24 AKP'nin nükleer santral teklifine HDP'den Çernobil hatırlatması
22:41 Bilimi hiçe sayan AKP'li Altunyaldız'a muhalefetten tepki
21:28 Cizre’de 75 yaşındaki Malgaz gözaltına alındı
20:53 18 yıl önce katledilen Önder Babat anıldı
20:19 Korona tablosu: 188 vefat, 49 bin 424 yeni vaka
20:14 Diyarbakır'da 10’uncu Mezopotamya İnşaat Fuarı açıldı
20:08 HDK'lilerden İzmir'de su kıtlığına karşı kampanya
18:40 Candan’ın görevden alınmasına ‘yürütmenin durdurulması’ kararı
18:36 Van’ın ilçelerinde 8 Mart etkinlikleri
18:29 'Savaşa derhal son verilsin'
18:23 Akkuyu'da bir haftada üçüncü servis kazası: Biri ağır 12 yaralı
17:39 Ata: Kadınların özgür ve özerk örgütlendiği zamanlardayız
17:29 Oluç'tan enflasyon ve büyüyen kriz tepkisi
17:23 Açlık grevinin sürdüğü Mardin Cezaevi’nde bir tutuklu sevk edildi
17:07 Katledilen Sıla Şentürk’ün davası görüldü
16:59 Gazeteci Estukyan hakkında soruşturma
16:52 Dokunulmazlık tepkisi: Mücadelemizi sürdüreceğiz
16:20 Danıştay’ın 2 hakiminden şerh: İstanbul Sözleşmesi'nin feshi hukuka aykırı
15:57 'Özgürlük için her yeri direniş alanına çevirmeliyiz'
15:48 Gülistan Doku'nun kaybolduğu yerde 8 Mart etkinliği
15:41 Afganistan'daki insan haklarını korumak için birlik kuruldu
15:16 Adalet Nöbeti: Cezaevlerinin sesi olalım
15:05 Madencilik Yönetmeliği yargıya taşındı
14:48 Adana Barosu, İHD ve ÇHD: ‘Ağız için arama’ya son verin
14:46 Rosa Kadın Derneği yöneticisine ceza istemi
14:26 KESK: Taciz edilen kadınlar tehdit ediliyor
14:21 ‘Zeytinliklerin talan edilmesine izin vermeyeceğiz’
14:19 Sağlık emekçileri tekrar greve gidiyor
14:01 Devrimci inşaat işçisi Duran Baysal anıldı
13:28 Emekli hekimlerin yüzde 59'u gelecek kaygısı yaşıyor
13:20 Tutuklu yakınları: Cezaevlerine bağımsız heyet gönderin
13:11 Kobanê Davası: Toplumu dönüştürme sorumluluğumuz var
13:03 'Barış, Dostluk ve Demokrasi' ödülü Emine Şenyaşar'a verildi
12:54 Özgür Gündem davası görüldü
12:52 Avukatlardan görüşme başvurusu
12:46 TTB: Virüse serbest dolaşım izni verildi
12:29 DİAYDER’e kapatma davası açıldı
11:43 Ferit Şenyaşar: Görüntüler devletin arşivinde
11:41 Ege'de kar yağışı etkili oldu
10:44 Kongreya Star üyesi Loka: Önceliğimiz Öcalan’ın özgürlüğü
10:44 Aliağa'da JES için ÇED süreci başlatıldı
10:33 ENAG’ın yüzde 123,8 dediği enflasyonu TUİK 54,48’e düşürdü
09:58 Danıştay savcısından mütalaa: İstanbul Sözleşmesi kararı hukuka aykırı
09:39 Rusya’ya giden heyeti Erdoğan mı gönderdi?
09:19 Botanlı kadınlar: 8 Mart’ta serhildan ruhuyla alanlarda olacağız
09:19 Cizre’de HDP’li 2 yönetici gözaltına alındı
09:16 Gezer’in kapatılan ‘işkence ve tecavüz’ dosyası AYM’ye taşındı
09:13 Şenyaşar ailesinin katledildiği hastanenin görüntüleri çalınmış!
09:13 Özel savaş uygulamalarına yargı zırhı
09:12 Urfalı kadınlar: Güvende değiliz
09:11 Silopi Belediyesi’nin imzaladığı TİS işçinin yüzünü güldürdü
09:03 Êzidî kadınlar 8 Mart'a hazırlanıyor
09:02 Kayyım belediye binasını özel harekata verdi
09:01 Bir kayıp ve mücadele hikayesi
09:00 Tuncel: ‘Kadın özgür olmadan toplum özgür olamaz’ slogan değil, hayatın kendisi
09:00 Öcalan: Özgür kadın devrimin ifadesidir
09:00 03 MART 2022 GÜNDEMİ
08:40 Rusya-Ukrayna Savaşı'nda taraflar insani koridor konusunda anlaştı
08:32 Dayan ailesine, kaymakamdan para, AKP’li vekilden iş teklifi
02/03/2022
23:58 Koronadan 189 vefat, 56 bin 780 yeni vaka tespiti
21:23 Ma Music 5'inci yılını kutladı
19:30 Beştaş: Dün, 2 Mart darbecilerinin bayrağını taşıyan bir parlamento gördük
19:21 Ekolojistlerden maden yasasına tepki
19:13 Açık alanlarda maske zorunluluğu ve HES uygulaması kaldırıldı
18:18 Ordu'da savaş protestosu
18:15 Gazeteci Kanbal'a 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi
18:01 Dersim’de gözaltına alınan 2 kişi serbest bırakıldı
17:58 Müebbet hapis verilen 4 isim yeniden yargılamada tahliye oldu
17:44 Güzel’in fezlekeleri başsavcılığa gönderildi
17:20 Kiev'e yönelik saldırıda bir gazeteci hayatını kaybetti
17:02 AKP’nin nükleer teklifine şerh
16:41 Yurt müdüründen zamları protesto eden öğrencilere: Kansızlar!
16:20 Adalet Nöbeti'nden Semra Güzel’e destek
16:17 Cinsel istismarda bulunan Kabak’ın ailesi lehte tanık olarak dinlendi
16:09 TTB: Sağlık Bakanlığı’nın aşı verileri yanlış
16:00 Kadınlar meydanlarda: 8 Mart coşkusuyla, 21 Mart'ın ateşini gürleştireceğiz
15:59 Meclis'e 13 yeni fezleke
15:53 17 ay tutuklu kalan gazeteci Oruç’un tazminat davası reddedildi
15:50 Meclis’te Rusya-Ukrayna krizine dair kapalı oturum
15:49 Antalya’da doktora şiddet
15:35 Dokunulmazlığın kaldırılmasına tepki yağdı: İktidar ve muhalefetin Kürt düşmanlığı
15:34 Kadınlar Birlikte Güçlü’den cezaevindeki kadınlar için kampanya
15:19 Özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren Özdemir anıldı
15:19 İntihar ettiği iddia edilen kadın yaşamını yitirdi
15:12 Tutuklu avukat Kovid-19’a yakalandığı için savunma yapamadı
14:35 İç Anadolu Hapishaneleri Raporu: 150 sağlık hakkı ihlali, 74 işkence yaşandı
14:34 Silvan'da tecrit protestosu
14:34 ‘İnsanlık değerleri tecrit altında’
14:27 Diyarbakır Barosu raporu: 67 çocuktan 66'sı bölge kentlerinde öldü
14:26 Ankara’da Onkoloji Hastanesi’nin kapatılmasına tepki
14:21 Alpaydın'ın cenazesi 6 yıl sonra ailesine verildi
14:02 Gülmez’in avukatlarından ‘Google iddianamesi’ tepkisi
13:25 MHP Mazıdağı ilçe yönetimi istifa etti
13:21 Akşener: Türkiye'yi dengesizleştirdiler
13:03 Tutuklu yakınları ATK önünden seslendi: Sözlerinizi tutun
12:57 HDP’li Eşbaşkan adli koğuşa yerleştirildi
12:30 Minbic ve Eyn Îsa’ya saldırı
11:51 Şenyaşar ailesi: Üstünlerin hukuku annelerin mücadelesiyle son bulacak
11:19 Açlık grevindeki tutukluların yakınları: Can güvenlikleri yok
10:56 HDP: Bizler kazanacağız, darbeciler kaybedecek
10:56 Mahmur Kampı’nda 8 Mart hazırlıkları
10:54 Denizli'de bir kadın katledildi
10:22 Dersim’de 3 gözaltı
10:14 DEP Darbesi 28 yıl sonra canlandırıldı: Zihniyet değişmedi
10:06 Aktar: Barışın tesisi için Rojava'da olduğu gibi kendini savunabilmek gerek
09:56 14 yaşında intihara sürüklendi: Çikolata çalmakla suçlandı
09:54 ÖHD İmralı’ya gitmek için Adalet Bakanlığı’na başvuru yapacak
09:35 Rusya gerçekten neo-Naziler ve NATO ile savaşıyor mu?
09:33 Kürkçü: Savaşı durdurmak için birleşik bir barış hareketine ihtiyaç var
09:08 Siyasi tutuklulara ‘görüntülü görüşme’ hakkı tanınmıyor
09:08 Ma Music 5 yılda 4 bin 59 çocuk ve genci eğitti
09:07 21 Şubat’tan 8 Mart’a: Kadınlar dili aktarırken koruyor
09:06 Av. Çakas: Adalet Nöbeti'ndeki ailelerin etrafında kenetlenelim
09:03 Pazarda son durum: Yurttaşlar alamıyor, esnaf satamıyor
09:03 SYKP Eş Genel Başkanı Uğur: Sosyalistler ABD ve Rusya’ya karşı çıksın
09:03 Ağır hasta tutukluya gözlem kurulu işkencesi!
09:02 Kadınlar Kadıköy'de taleplerini haykıracak
09:02 İklim krizi: Anti kapitalist mücadeleye ihtiyaç var
09:02 Adalet arayan kadın: Son nefesime kadar mücadele edeceğim
09:01 Yüksekdağ: Kadınlar toplumsal cesareti örgütledi
09:01 Beton bloklara gömülen adaletin arayışçısı: Emine Şenyaşar
09:00 02 MART 2022 GÜNDEMİ
08:42 Rusya-Ukrayna Savaşı: Taraflar ikinci kez görüşecek