Bir savaşın tanıklığı: İşgale karşı tarihte bir ilk yaşandı

img

ANKARA - Suriye’deki savaşa ve etkilerine tanıklık eden ABD'li kadın gazeteciler Lindsey Snell ve Meghan Bodette, eril aklın ilk olarak kadını hedef aldığını, buna karşı Kuzey ve Doğu Suriye'nin devrimci değerlerini geliştiren kadınlarla tarihte bir ilkin yaşandığına dikkat çekti. 

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı operasyonla kamuoyu bir kez daha savaş gündemine odaklanırken, eril akıl savaşın en kırılgan guruplarından biri olan kadının bedeni üzerinden bir kez daha gözler önüne serildi. Sanal medyadaki "Ukraynalı kadın mültecileri kabul edelim” tarzındaki eril yaklaşımların yanı sıra kimi haber sitelerinde “Güzel, çekici vs Ukrayna askerleri” başlığıyla kadınların resimlerinin servis edilmesi var olan cinsiyetçiliği bir kez daha gündeme getirdi. 
 
Halbu ki savaşın getirdiği yıkımın en çok kadını ve çocukları etkilediği, maruz kaldıkları şiddet biçimlerinin göç yollarında tecavüze kadar vardığı gerçekliği yakın geçmişe ait. Suriye’de 2011 yılında başlayan iç çatışmayla tırmandırılan savaşın yarattığı tahribata tanıklık eden ABD’li Gazeteci Lindsey Snell ile “Kayıp Afrin Kadınları Projesi”nin kurucusu ABD'li araştırmacı ve gazeteci Meghan Bodette, hem tanıklıklarını hem de bölgede yaşayan kadınların yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı. 
 
BİR GAZETECİNİN TANIKLIĞI 
 
El-Kaide ve Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) gibi grupların kontrolü altında bulunan İdlib ile Türkiye ve Suriye Milli Ordusu'nun kontrolü altındaki bölgelere dikkat çeken gazeteci Lindsey Snell, bu bölgelerde baskı altında olan kadınların itaatkar bir yaşam sürdüğünü belirtti. Savaş bölgesine gönüllü gittiğini ifade eden Snell, “Bir gazetecinin bir savaş alanına girmesi, bir kaç hafta kalması ve cesaretinin övülmesini sağlayacak hikayelerle dönmesi övülecek bir şey olmamakla beraber pek çok gazeteci için lüks. Bu savaşlara bir anlık bakışlar, o bölgede savaşı bizzat yaşayan, o savaşın içine sıkışan, gidecek hiç bir yeri olmayan sivillerin, kadınların yaşadıklarıyla mukayese dahi edilemez. Batılı bir gazeteciyim, bu yüzden yapmama izin verilen şeyler (arabalarda ve evlerde erkeklerle bir arada bulunma gibi görünüşte önemsiz şeyler) yerel kadınların yapmasına izin verilmeyen şeylerdi. Bu tanıklıkların bana o ya da bu şekilde zarar vermiş olduğunu, bende bir travmaya dönüşmüş olduğunu söylemek orada yaşanan acıyı hafife almak, aşağılamak olur" dedi. 
 
KENDİNİ YENİLEYEN KARANLIK 
 
EL-Kaide ve HTŞ gibi grupların işgali altındaki bölgelerde hükümet kademelerinde bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar kadına yer verildiğini bunun da göstermelik bir durum olduğunu dile getiren Snell, "Gerçekte bu bölgelerdeki kadınlar, evden dışarıya adım atmak için dahi izin almak zorunda. Aile içi istismara maruz kalıyor ve yardım alabilecekleri hiçbir merci yok. Genç kadınlar, herhangi bir eğitim almaksızın, okuma yazma dahi bilmeksizin büyüyor. Bu bölgelerde erkek çocukların ihtiyaç ve gereksinimleri kız çocuklarına göre çok öncelikli. Bu durum gelecekte de kadınların, giderek daha da kilit altında bir yaşam süreceğini gösteriyor. Bu, dışardan göründüğünden çok daha ciddi bir sorun. Sürekli kendini yenileyen bir karanlık" diyerek tabloyu özetledi. 
 
KÜRTLERİN OLDUĞU BÖLGE 
 
Kürtlerin kontrolü altındaki bölgelerin durumuna da değinen Snell, buradaki kadınların tartışmasız bir öz güce sahip olduğuna işaret ederek, "Kürtlerin bulunduğu bölgelerde kadının pozisyonu tamamen farklı. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ndeki bölgelerinde kadınlar gerçekten çok önemli siyasi ve askeri pozisyonlarda bulunuyor. Buradaki cinsiyet eşitliği dünyanın pek çok yerine göre daha net" dedi. 
 
DAİŞ’TEN SONRA 
 
DAİŞ’in yenilgisinden sonra pek çok bölge kentinde bulunan Snell, o anları şöyle anlattı: "İnsanlar gururluydu, rahatlamışlardı. Rahatlama kısmı zaten şaşılacak bir şey değil çünkü bir terör örgütünün baskısından kurtulmuşlardı. Ama gözleri gururla parlıyordu ve bu insanı derinden etkiliyordu. Bu, o cehennemi yaşamayanlar için belki bir anlam ifade etmeyebilir ama bir yolun onarılması ya da bir kütüphanenin açılması gibi her küçük iyileştirmede ortak bir neşe vardı. İŞİD yenilgiye uğratılıp, ortadan kaldırıldığında işgal edilen bölgelerdeki kadınların gözünde mutluluğu gördüm. Fakat şunu da söylemeliyim bölgede yaşayan tüm kadınlar, Türkiye'nin askeri saldırı tehdidiyle bir anda başa dönebileceklerinin son derece farkında."
 
KAÇIRILDI TÜRKİYE’YE TESLİM EDİLDİ 
 
Bölgede haber takibi yaparken El-Nusra Cephesi tarafından kaçırıldığını ve daha sonra Türk askerlerine teslim edildiğini söyleyen Snell, Hatay’da bir cezaevinde avukatsız ve çevirmensiz bir şekilde tutulduğunu hatırlattı. Burada yaşadığı birkaç karanlık aydan ziyade batılı meslektaşlarının yaklaşımının kendisini yaraladığını belirten Snell, "Hapishaneden çıktıktan sonra pek çok meslektaşımın Türkiye'nin beni tutuklamakta haklı olduğunu söyleyerek, beni aşağıladığını gördüm. Bir gazeteci olarak bu ben de güvensizlik yarattı" ifadelerini kullandı.
 
İLK HEDEF KADINLAR 
 
Araştırmacı ve gazeteci Meghan Bodette ise Kuzey ve Doğu Suriye'yi tehdit eden yapıların çoğunun ilk olarak kadınlara saldırarak, “kurban” gördüğünü belirterek, "Tüm dünya, IŞİD'in Suriye ve Irak'ta kadınlara ve kızlara karşı gerçekleştirdiği vahşeti gördü. Türkiye ve ona bağlı milisler Efrin, Serêkaniyê ve Girê Spi'yi işgal edip ele geçirdiğinde direk olarak kadınları hedef aldı. Kocaları ve çocukları cephede savaşan kadınlar, geride kaldı ailelerini desteklemek için. Dünya çapında savaş ve savaşın neden olduğu göç, yoksulluk, kadınları da şiddet ve ayrımcılık konusunda daha büyük risk altında bırakıyor. Bu, Suriye için de geçerli” dedi. 
 
MÜCADELENİN ÖNCÜLERİ 
 
Tüm bunlara rağmen mücadeleyle topraklarını savunan, Kuzey ve Doğu Suriye'nin devrimci değerlerini geliştirenlerin de kadınlar olduğuna dikkat çeken Bodette, "Suriye'de Kürt kadınların örgütlenme çalışmaları 2012'nin de öncesinde başladı. Devrime öncülük ettiler ve ardından kurulan hükümette başından itibaren yer aldılar. Yönetim tarafından 2012 yılının sonlarında, hükümet henüz birkaç aylıkken kabul edilen ilk yasalardan bazıları, Suriye’nin ayrımcı yasalarında yapılan reformlardı. Kobanê'den Deyr-i Zor’a kadar IŞİD'e karşı her büyük savaşta kadınlar vardı. Rakka savaşı da dahil olmak üzere bu savaşların çoğu kadın komutanlar tarafından yönetildi. Kadınlar, yerinden edilmiş aileleri, akrabalarını kaybetmiş aileleri, aile içi şiddet mağduru kadın ve çocukları, savaş sırasında geride bırakılan diğer nüfusları desteklemek için örgütlendi. Kuzey ve Doğu Suriye'deki devrim, siyasi veya sosyal ilerlemenin önünde duran birçok zorluğa rağmen kadınların statüsü son derece hızlı ve birçok farklı kapasitede gelişti. Bu durum tarihte ilk kez yaşanıyor olabilir. Sahada, hem kadınların başardıklarının boyutu hem de yüzleşmeye devam ettikleri engellerin boyutu çok açık bir şekilde önümüzde duruyor. Kadınların bu şartlar altındaki kazanımları tarihe geçecek" diye belirtti. 
 
IŞIĞIN KARANLIĞA KARŞI ZAFERİ 
 
Bu süreçte pek çok kadınla görüşmeler gerçekleştiren Bodette, DAİŞ’in kuşatması sırasında Kobanê’den ayrılmayı reddeden iki kadından nasıl etkilendiğini şöyle anlattı: "Kobanê'de İŞİD kuşatması sırasında kentten ayrılmayı reddeden iki kadınla tanıştım. Biri o sırada yerel yönetimde, diğeri de Kongra Star'daydı. Bana Kobanê Kantonu'nun İŞİD saldırısından bir yıl kadar önce özerklik ilan ettiğini söylediler. Şehirlerini ve halklarını yok etmeye çalışan soykırımcı bir terörist grupla nasıl başa çıkılacağına dair herhangi bir bilgiyi bırakın, en iyi zamanlarda bile yönetim konusunda çok az kaynağa ve çok az deneyime sahiptiler. Ancak ayrılmak isteyen sivilleri tahliye ederek, bölgeyi savunan YPG ve YPJ savaşçılarına lojistik ve manevi destek sunmayı başardılar. Kobanê'deki zaferi mitleştirmek kolay çünkü bu zamanımızda yaşanan, ışığın karanlığa karşı en net zaferiydi. İŞİD'in sonunun başlangıcıydı. Fakat direnişe katılan insanların hikayeleri, sonucun ne olacağı veya hayatta kalabilecekleri hakkında hiçbir fikri olmamasına rağmen her gün savaşmayı seçen ve bunu başaran sıradan kadınların olduğu önemli bir hatırlatıcısı olmaya devam ediyor. Son derece sınırlı kaynaklarla ellerinden geleni yaparak, bu zaferi kazanmış olmaları da asıl farkı yaratan şey oldu sanırım."
 
İNANÇ VE KARARLILIK
 
Kendisini etkileyen bir diğer olayın da Qamişlo Şehir Aileleri Meclisi'nde kadınlarla yaptığı görüşme olduğunu ifade eden Bodette, DAİŞ’e karşı savaşın pek de fark edilmeyen ve gözardı edilen bir başka yüzünün de yaşamını yitiren 12 bin insan olduğunu söyledi. Bodette, "Bu savaşta, YPG, YPJ ve Suriye Demokratik Güçleri'nden (QSD) 12 bin kişi hayatını kaybetti. Konuştuğum kadınların kimisi kocasını, kimisi çocuklarını, kimisi birden çok akrabasını kaybetmişti. Kimisi daha önce Özerk Yönetim'de çalışmıştı, kimisi ise hayatında hiç çalışmamıştı. Bana Konsey'in bölgede aynı şeyi yaşayan her aileye nasıl destek olduğunu anlattılar. Onlara içinde bulundukları duruma dair dünyaya ne söylemek istediklerini, neyin bilinmesini istediklerini sorduğumda; barış istediklerini söylediler. 12 bin kişiyi kaybetmişlerdi ve barış istiyorlardı. Bana, bunca ölüm ve yıkımın toplum üzerinde büyük etkisi olacağını bildiklerini ama her ne olursa olsun  Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi’ni sonuna kadar savunacaklarını söylediler. O gün orada onları dinlerken hissettiklerimi anlatacak, kelimeleri bulmak çok zor" ifadelerini kullandı. 
 
EFRİN'İN KAYIP KADINLARI
 
Bölgede yürüttüğü çalışmalar dahilinde Türkiye ve ona bağlı grupların işgali altındaki Efrîn’de kaçırılan kadınların izini süren Bodette, “Kayıp Afrin Kadınları Projesi”nin kurucusu. Efrîn’deki her ailenin bir hikayesi olduğunu belirten Bodette, “Her ne kadar bu proje kapsamında kaybedilenlerin aileleriyle konuşma fırsatım olmamış olsa da, bu dönemde Afrin'den göç etmek zorunda kalan pek çok kişiyle görüşmeler yaptım. Her biri orada kalan akrabaları, sevdikleri için son derece kaygılı. Afrin'de kalanlar, özellikle Kürtler ve gayrimüslim azınlıklar, Türkiye destekli gruplar tarafından çok çeşitli sebeplerle hedef alınabiliyor. Bu konuda tanıklıklara başvurmak istediysem de, Afrin'den göç eden pek çok kişi, orada kalan akrabalarının hedef alınmasından korktuğu için konuşmak istemedi. Afrin, işgalden sonra özellikle kadınlar için çok tehlikeli bir yer haline geldi. Afrin'deki cezaevlerinden kaçan bazı kadınlar, hikayelerini benimle bizzat paylaştı. Mahremiyetleri ve güvenlikleri adına ayrıntı veremesem de şunu söyleyebilirim; bana detaylı bir şekilde gördükleri sistematik işkenceyi anlattılar. Akla sığmayacak, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele dahil olmak üzere hiç kimsenin maruz kalmaması gereken gerçekten korkunç insan hakları ihlallerini tarif ettiler. Bu ifadeler, Birleşmiş Milletler (BM), yerel gazeteciler ve insan hakları örgütlerinin gözlem ve raporlarıyla tutarlı olmakla birlikte anlatılanlar Afrin'de koşulların bildirilenden de kötü olduğunu anlamaya yetiyor" dedi. 
 
BİR SAVAŞIN TANIKLIĞI
 
Bir gazeteci ve araştırmacı olarak savaşı takip etme sürecini ve bunun etkilerini anlatan Bodette, şöyle dedi: "Sıcak savaşa yaklaştığım, kendimi tehlikeli bir durumda bulduğum hiç olmadı. Elbette ki orada bulunmanın getirdiği bazı riskler vardı. Savaşın etkilerine tanıklık bile yeterince travmatik zaten. Ama oraya giderken risklere hazır olarak gittim. Türkiye ve SMO tarafından neredeyse her gün bombardımana tutulan Tel Tamir yakınlarındaki Bethnahrain Kadın Koruma Güçleri (HSNB) üyeleriyle bazı görüşmeler yaptım ve Rakka'dan Kobanê'ye giderken, durumun benzer olduğu Ayn İsa yakınlarındaki cephe hatlarının yakınından geçtik. Ancak oradayken güvenlik koşulları iyiydi. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim’in bölgesi, Suriye'nin tamamına kıyasla açık ara en güvenli bölge. Günün sonunda, bir araştırmacı olarak aldığım risk, orada tanıştığım insanların ve toplulukların, sırf değerleri için ayağa kalkmaya ve yeni bir toplumu inşa etmeye gösterdikleri cesaret için yıllarca karşı karşıya kaldıkları tehlikenin yanında hiçbir şeydi. Böyle cesur insanların yanında korkmam yanlış olurdu. Bu tür insanlarla karşılaştığınızda, hikayelerini duyma ve aktarma şansınız olduğunda içinde bulunduğunuz durumu tamamen unutuyorsunuz. Riskler ne olursa olsun Kuzey ve Doğu Suriye'ye gidebildiğim ve oradaki gelişmeleri dünyayla paylaşabildiğim için minnettarım ve kesinlikle bunu sürdürmeyi planlıyorum."
 
Bölgedeki gelişmeleri takip ederken kadınların zaferi ve kazanımlarının gözle görülür hale geldiğini belirten Bodette, daha önce DAİŞ’in kalesi diye tabir edilen şehirlerdeki kadınlarla yine diğer şehirlerdeki buluşmaların derin ve güçlü bir his yarattığını söyledi. Bodette, şöyle devam etti: "Kadınlar, bu varlık-yokluk savaşından önce siyasetçi ya da savaşçı değillerdi. Belki de dünyadaki en vahşi kadın düşmanı aşırılık yanlısı grubun kontrolü altında hayatta kalmak ve ailelerine bakmak için yıllarca mücadele ettiler ve IŞİD yenilince normal hayatlarına dönmek yerine örgütlenmeye ve özgürlük talep etmeye karar verdiler. Bu kadınlar, kurtuluş için bir kitle hareketinin her yerde mümkün olduğunun canlı kanıtı. Savaş sonrası inşa süreci hakkında bilgi aldığım Minbiç'teki Kadın Evi'nde, bir üyenin küçük kızını da beraberinde toplantıya getirdiğini hatırlıyorum. Annelerini siyasi aktivistler olarak görerek büyüyecek, her türden kadını toplumlarında lider olarak görecek ve kendilerinden önceki nesillerin çalışmaları sayesinde daha fazla hakka sahip olarak yetişecek bir nesil fark ettim. Bu farkındalık anı, kadın kazanımları adına en çok umutlandığım andı. Umarım o kız ve Kuzey ve Doğu Suriye'deki tüm çocuklar, bu geleceğe sahip olabilir. Bu gerçek bir zafer.”
 
MA / Gözde Çağrı Özköse

Diğer başlıklar

01/03/2022
23:26 İYİ Partili vekillerden kaldırılan dokunulmazlık ardından hatıra fotoğrafı
23:04 Kürt siyasetçi Budak tahliye oldu
21:49 HDP’li Semra Güzel’in dokunulmazlığı kaldırıldı
20:16 Koronadan 203 kişi daha hayatını kaybetti
20:13 İntihar girişimde bulunan çocuk taburcu edildi
20:11 Antalya’da 4.6 büyüklüğünde deprem
19:42 Emek ve Demokrasi Güçleri: Savaş halkları tehdit ediyor
19:37 Bir kavgaya 14’ü aşkın zırhlı araç müdahale etti!
19:09 Akbelen Ormanı'nda yeniden keşif yapıldı
18:55 Kobanê Davası’nda müşteki kozu mahkemenin elinde kaldı
18:50 Dokunulmazlığın kaldırılmasına dair usul tartışılması reddedildi
18:39 Oluç: Siyasi temsil engeline asla boyun eğmeyeceğiz
18:36 KESK Hatay Şubesi: Savaşa derhal son verilmeli
18:31 Haydar Can Kılıçdoğan’ın davasında sanıktan itiraf
18:07 AKP’li başkandan yurttaşlara tehdit!
18:02 TJA’dan 8 Mart’a ilişkin video
17:57 Van’da gözaltına alınan 4 öğrenci serbest bırakıldı
17:54 Başaran: Ne Kürt kadınları ne de HDP’yi teslim alamayacaksınız
17:11 Kobanê Davası: AKP seçim hesabıyla süreci bozdu
17:08 Avukat Ruşen Seydaoğlu'na 6 yıl 3 ay hapis
17:05 Genel Kurul gergin başladı: Tarihsel suça ortak olmayın
16:52 Gürkan: Yeni rejimin inşasını tartışıyoruz
16:45 Zıpladıkları için yargılanan kadınlar: Yürüyüşe katılmaya devam edeceğiz
16:45 Açlık grevi davasında beraat kararı
16:31 ŞPO Maden Yönetmeliği’nin iptali için dava açacak
16:25 İzmir ve Van’dan adalet çağrısı: Tecrit kaldırılsın
16:15 Eda Nur Kaplan’ın telefonu incelenecek
16:05 Kadınlar dört bir yanda eylemde: Tecride karşı alanlardayız
16:01 Kadınlardan Emine Şenyaşar’a destek ziyareti
16:01 İşten çıkarılan Keskin ailesiyle gözaltına alındı
15:54 KDP'ye bir veto daha
15:41 İHD'nin 2021 raporu: Tecrit insan hakkı ihlalidir
15:33 Üsküdar'da cemaat yurduna tepki
15:23 Meclis'te Güzel için protesto
15:22 Mahkemede dinlenen tanık: Polis baskısıyla imzaladım
15:10 HDP Grubu’ndan seslenen kadınlar: Direnişi büyüteceğiz
15:08 Kürt Z kuşağı kendini en yakın HDP’ye hissediyor
14:55 Genel-İş: Kadın istihdamı azalıyor, ücret eşitsizliği artıyor
14:42 Ordulular: Belediyenin kenti yok etmesine izin vermeyeceğiz
14:31 Cezaevi önündeki Adalet Nöbeti'nde siyasi partilere tepki
14:29 'Savaş açlık, göç ve ölümdür'
14:25 Cezaevlerindeki erkek-devlet şiddetine karşı kampanya
14:23 İstanbul Tabip Odası’dan 10 acil talep
14:20 ÇGD: Gazetecileri etiketlemek barış taraftarlığı değildir
14:20 BM oturumunda Rusya protestosu
13:48 Kobanê Davası’nda Kürtçe şarkı seslendirildi
13:47 İstanbul'da enflasyon son 20 yılın zirvesinde
13:44 Yenişehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Kurbanoğlu tutuklandı
13:41 Suriçi'nde 8 Mart coşkusu
13:22 BM: Ukrayna'da 13'ü çocuk 536 kişi hayatını kaybetti
13:22 Yeniden görülen 5 Haziran katliam davası basına kapatıldı
13:01 Şenyaşar ailesine 'Yukarıdan' talimatla polis müdahalesi
12:51 Ankara Üniversitesi’nde öğrenci yemeklerine yüzde 60 zam
12:46 HDP Kadın Parlamento Grubu toplandı: Savaşı reddediyoruz
12:43 108 gazeteci bin 485 yıla kadar hapis istemiyle yargılandı
12:29 Tarım işçilerinin çadırları yandı
12:04 Kürt siyasetçi Tunç'un savunması alınamadı
11:46 Ferit Şenyaşar: Adliyenin kapısından ayrılmayacağız
11:38 Öcalan’ın avukatlarından yeni görüşme başvurusu
11:37 7 siyasi parti ve örgütten ortak açıklama: Barış hemen şimdi
10:49 Valilik işkenceyi ‘basit’ ve ‘bir kereye mahsus’ diyerek savundu
10:29 DBP kongresinde temel mesaj: Öcalan olmadan Kürt sorunu çözülemez
10:18 KHK ile engellenen akademisyen AYM kararını bekliyor
09:54 Diyarbakır'da ulaşıma 1,25 TL zam: Kazandığımız yola gidiyor
09:50 Bir yol ve yoldaş romanı: Esmer Yara Beyaz Kurt
09:32 Buldan: Güçlü parlamento Üçüncü Yol ile mümkün
09:08 Akkuyu Nükleer Santrali işçileri: Tahsis edilen araçlar eski
09:03 ‘TÜİK’in verileri yalan, sefalet gerçek’
09:02 Vanlılardan AKP’li Kartal’a ‘Kürt sorunu yoktur’ tepkisi
09:02 Diyarbakır T Tipi Cezaevi'nde Esat Oktay uygulamaları
09:01 Kapitalist sömürü de kadınların isyanı da sürüyor
09:01 İşçi kadınların mücadelesi: 8 Mart’ın direnişini geleceğe taşıyoruz
09:00 01 MART 2022 GÜNDEMİ
08:54 Rusya-Ukrayna savaşı 6’ncı gününde: Yarım milyon insan ülkesini terk etti
08:27 HDP’li Güzel’in dokunulmazlığı Meclis’te görüşülecek
28/02/2022
20:39 Cezaevindeki çocuğa ilaçları verilmiyor
20:35 İzmir’de 8 Mart startı: 21’inci yüzyılı kadın yüzyılı yapacağız
20:28 Tutukluya ‘istihbarattan’ kişilerle görüşme dayatması
20:17 Erdoğan: Rusya’nın saldırısı kabul edilemez
20:04 Kovid-19’dan 213 vefat, 64 bin 275 yeni vaka
19:44 Guterres: Büyük bir bölgesel krizle karşı karşıyayız
18:54 Taksim’de fatura eylemi: 26 öğrenci gözaltına alındı
18:43 Adana’da kadınlara 8 Mart çağrısı
18:04 Havai fişek fabrikasındaki patlamaya ilişkin davada karar çıktı
17:47 Silvan’da 2 çocuk ölü bulundu
17:44 Meclis Başkanlığı: Erdoğan’ın İmralı açıklamaları sorulamaz
17:39 Ata: Son 50 yıllık süreç için hakikat komisyonu kurulsun
17:15 İki pankart, tek talep: Adalet
17:01 Ankara ve Antep'te 8 Mart kutlaması
16:56 Adalet Nöbeti'nde açlık grevlerine dikkat çekildi
16:25 İZBAŞ öğrencilerin taleplerini kabul etti
16:11 Roboski için adalet arayışı sürüyor
16:02 Katliam davasında mahkemenin bozma gerekçesine tepki
16:01 ATO: Yoksulluk bir halk sağlığı sorunudur
15:59 Şenyaşar ailesine dayanışma ziyareti
15:35 Tutuklu kadınlara 8 Mart kartı
15:28 Adalet Nöbeti’nde ‘Kürt sorunu yoktur’ diyen AKP’liye tepki
15:20 Beştaş: Demokrasi İttifakı’nı kurmakta kararlıyız
14:53 Leyla Güven ve 16 kadın başka cezaevlerine sevk edildi
14:29 Tutuklu kadınlar için mor balon uçuruldu
13:51 ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ metni 6 parti tarafından imzalandı: Kürt sorununa değinilmedi
13:30 ‘Kentsel dönüşüm mağdurlarının talebi karşılansın’
13:14 Çankaya Belediyesi’nden çıkarılan işçiden tepki
13:05 HDP MYK: Dolmabahçe Mutabakatı’na dönmek acil ihtiyaçtır
13:03 ‘Tuğluk’un ATK raporunda nörolog imzası yok’
12:28 Kırıkkale’de erkek şiddeti: 4 kişi yaralandı
12:02 Şenyaşar ailesine İstinaf’ın kapıları da kapatıldı
11:43 14 işçi işten çıkarıldı
11:38 Açlık grevindeki tutuklularla görüşen ÖHD’li Ece: Talepler karşılanmalı
11:28 Tek talebi tutuklu kızının yakın bir cezaevine sevki
11:20 Bayburt Cezaevi'ndeki ihlaller araştırılsın talebi
11:06 Şenyaşar ailesi İstinaf Mahkemesi önünde
11:00 İstanbul’da 7 ilçeye 18 saat su verilemeyecek
10:40 ‘Zamlara itirazı olan herkesi mitinge çağırıyoruz’
10:13 Çerkesler: Barışın sesini sokağa taşıyalım
09:52 Polis 'Dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle 3 kişiyi darp etti
09:43 Öcalan’ın özgürlüğü için sokağa çıkmaya hazırlanıyorlar
09:03 Eril politikalara karşı birlik çağrısı: Dönüşüm devrimle gelir
09:03 Zapatistalı kadın figürüne PKK davası
09:02 Kayyımın 1 milyon 950 bin harcadığı otogar taşınacak
09:01 Bir savaşın tanıklığı: İşgale karşı tarihte bir ilk yaşandı
09:01 Migros direnişi: İşçilerin sözü ve kararı hakimdi
09:00 Ünsal: AKP 28 Şubat’ın ortaklarıyla ittifak halinde
09:00 28 ŞUBAT 2022 GÜNDEMİ
08:42 Rusya-Ukrayna savaşı beşinci gününde: Müzakere görüşmelerinin ikincisi Polonya-Belarus sınırında
27/02/2022
23:49 Van’da 15 günlük eylem ve etkinlik yasağı
22:54 Hemşirelik öğrencisi yaşamına son verdi
22:03 ‘Kürt sorunu yoktur’ diyen AKP’liye tepki
20:11 Mor Dayanışma’dan Feminist Gece Yürüyüşü’ne çağrı
19:52 Akkuyu Nükleer Santral işçilerini taşıyan otobüste kaza
19:48 Koronadan 206 kişi daha hayatını kaybetti
19:07 Özerk Yönetim’den Mam Celal’in mezarına ziyaret
19:02 Furkan Vakfı’nın Miraç Kandili etkinliği engellendi
18:48 Vietnam’da gezi teknesi battı: 13 ölü
18:45 Celaliyan için sanal medya kampanyası başlatılacak
17:15 HDP Kadın Meclisi'nden 8 Mart paneli
17:09 Adıyaman’da anadil paneli: Dil ruhtur
17:01 Savaş karşıtları Berlin’de Rusya’yı protesto etti
16:27 Aydeniz ve Bayındır yeniden seçildi
16:12 Oluç: Ukrayna savaşı NATO ile Rusya’nın egemenlik savaşıdır
15:59 Amedspor deplasmanda kazandı
15:20 Binler zamlara karşı mitingde buluştu: Artık yeter geçinemiyoruz
15:06 Alevi Örgütleri: Tekçi, cinsiyetçi, asimilasyoncu eğitime hayır!
15:02 İzmir'deki Ukraynalılar: Savaşa son verin
14:45 ‘Öcalan mücadeleyle özgürlüğüne kavuşur’
14:20 ‘Gözaltına alınan öğrenciler derhal serbest bırakılmalıdır’
13:44 DBP Eş Genel Başkanları: Kürt sorununda tek çözüm Öcalan’dır
13:39 HDK Eş Sözcüsü Demir: Savaşa karşı birleşmeli
DTK Eş Başkanı Öztürk: Tecridi kırmalıyız
13:07 Sancar: Kürt halkının özgürlüğü için ulusal birlik şart
12:26 Ordu kıyıları talandan kurtuldu