DBP Eş Genel Başkanları: Kürt sorununda tek çözüm Öcalan’dır

img
ANKARA - DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, zafere koşan Kürt halkını hiçbir gücün durduramayacağını belirterek, “Kürt sorununun çözümü ve demokratik müzakere koşulları için tek bir yol ve çözüm vardır. Yol, Demokratik Anayasa; çözüm, Sayın Öcalan’dır” dedi. 
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 6’ncı Olağan Kongresi’ni Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştiriyor. “Örgütlü Toplumla Özgür Yaşama Doğru” şiarıyla gerçekleşen kongreye, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), SODAP, SYKP, TİP, Kürdistani İttifak içerisinde yer alan partilerin temsilcileri ile Asrın Hukuk Bürosu avukatları, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Divan oluşumu ve saygı duruşuyla başlayan kongrede, tutuklu Kürt siyasetçilerin gönderdikleri mesajlar okundu.
 
Kongrede, DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, solandaki binlere hitap etti.
 
BAYINDIR: SESİMİZ İMRALI’YA ULAŞACAK
 
İlk olarak konuşan Bayındır, “Yüreğine kahramanların adının kazındığı Amed’ten Dersîm’e, Agitlerin varlığıyla kalbini yıkayan Botan’dan dağları yüksek Serhat’a, mücadeleci kadınlar, devrimci gençler ve değerli halkımız burada. Hepiniz hoş geldiniz. Biz biliyoruz ki sesimiz özgür gökyüzünü kanıyla işaretleyen Rojava’ya ulaşacak. Sesimiz dağları özgürlük yuvasına dönüşen Başur’a ulaşacak. Sesimiz Êzidî halkına ulaşacak. Ve elbette sesimiz umut ve beklentilerimizi bir araya getiren İmralı Adası’na ulaşacak. Hepiniz hoş geldiniz” şeklinde konuştu.
 
‘KÜRDİSTAN’IN BİLRİĞİ İÇİN MÜCADELE’
 
Bayındır, “Yıllardır bu topraklarda özgürlük mücadelesi yürüten halkımız, ben bir kere daha hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyoruz. DBP temsilciliği bizim için büyük bir onurdur. Partimiz, ağır bedeller üzerinden yüz yıllık kökleri üzerinden bu günlere kadar geldi ve bu yürüyüş özgür günlere kadar devam edecek. Bu kutsal yol arkadaşlığı bizim için eşsiz bir onurdur. Saygıdeğer halkımız. Kürtler dünyanın neresinde olursa olsun, yıllardır temel hakları için ağır bedeller ve mücadele veriyor.  Her ne kadar güç ve iktidarlar değişse de temel özellikleri değişmedi ve bu özellikleri Kürtlere karşı düşmanlıklarıdır. Bu güçler sadece Kürtlerin dil ve kültürünü yok etmiyor, toprak, su ve yaşamlarını işgal altına almak ve Kürtlerin varlığını ortadan kaldırmak istiyorlar. Biz DBP olarak dört parça Kürdistan’ın birlik ve ulusal mücadelesini savunuyoruz. Biz bu uğurda sorumluluk almaya hazırız ve üzerimize düşen görevleri yapacağız” ifadelerini kullandı.
 
ULUS DEVLET POLİTİKALARI
 
Bayındır, konuşmasına şöyle devam etti: “Kürt halkı kendi arasında ulusal birliği oluşturmadan Kürdistan’daki sorunlar çözülemez.  DBP olarak oluşturmak istediğimiz birliktelik demokratik ulus çizgisidir. Demokratik ulusun birinci görevi, Kürdistan’ın dört parçasında ulusal kongre oluşturmaktır. Artık ulusal kongre ertelenemez. DBP olarak tüm siyasi taraflara ve Kürdistani temsilcilere bildiriyoruz, kongrenin oluşturulması için tüm yetkimizle ulusal kongrenin oluşturulmasında tüm sorumluluğu almaya hazırız. Kürdistan’ın bugün yüz yüze kaldığı inkar ve imha politikaları kaynağını ulus devletten alıyor. Tarih boyunca Kürdistan’ın tüm kaynakları işgal altına alındı, inkar ve asimilasyona uğratıldı.
 
DEMOKRATİK KONFEDERALİZMİ SAVUNUYORUZ
 
Kürdistan bugün kolanyalizmin yeni metotlarıyla yüz yüze. 12 bin yıllık Hasankêyf’in talan edilmesi, Surların yıkılması, topraklarımızda karakolların kurulması, kadın ve gençlere yönelik özel savaş, mezarlıkların yıkılması yine işgal politikalarının bir parçasıdır. Bizler, Kürdistan’ı işgal altına almak isteyen yaklaşımları kabul etmiyoruz. Kürtlerin en büyük sorunu statü sorunudur. Kürtlerin temel istekleri topraklarında dil, kültür, irade ve önderliklerinin metotlarıyla onurlu bir yaşam sürdürmek istiyor. Kürtlerin bu talepleri ancak demokratik bir anayasayla mümkün. Ekonomik krizden tutun, sağlık, ekolojik, mülteci krizine kadar çoklu krizler dünyanın her yerine yayılmış durumda. Bu krizlerin sebebi kapitalist modernite ve ulus devlet politikalarıdır. Biz DBP olarak ulus devlete karşı demokratik konfederalizmi savunuyoruz. Bu durum karşısında tek çare demokratik konfederalizmdir. Birlikte yaşam için konfederalizm sadece Kürdistan için değil, yılladır savaşın sürdüğü Latin Amerika’ya ve Avrupa’ya kadar alternatif bir model olabilir. Biz DBP olarak köklü siyasi çözümler için demokratik özerkliği savunuyoruz. AKP hükümeti, kayyım politikalarıyla Kürtlerin iradesine el koydu.
 
ANADİLDE EĞİTİM ÖNCELİKLİ TALEPTİR
 
AKP-MHP faşizmi, Kürt belediye eşbaşkanları ve vekilleri tutuklayarak Anayasa ve uluslararası sözleşmeleri ayaklar altına aldı. Bununla da Kürtlerin statüsünü 20'nci yüzyıldaki gibi bırakmak istediler. Ortadoğu'nun en kadim dillerinden olan Kürtçe yüzyılı aşkın bir süredir yasaklı. Bu inkar ve yasak zihniyetinin temsilciliğini günümüzde AKP yapıyor. AKP-MHP yönetimi, bir yandan Kürtçeyi televizyon kanallarında Kürt düşmanlığı olarak kullanırken, diğer yandan seçmeli dersleri bir lütuf olarak sunuyor. Anadilde eğitim Kürtlerin en öncelikli talebidir. DBP olarak şartsız bir şekilde Kürtçenin eğitim dili olması ve özgür olmasını savunuyoruz. Bu hakları elde etmek için her dönemden çok mücadelece vereceğiz.
 
BÜYÜK BİR GÜCE SAHİBİZ
 
Değerli yoldaşlar, Türkiye ve Kürdistan halklarında milliyetçi ve tekçi iki yol dayatılıyor. Her iki yol da Kürt düşmanlığı ve emeği sömürmek üzerine kurulmuş. Halklarımız bu yolları tercih etmeye mecbur değil. Çünkü her ikisi de aynı yol. DBP olarak bu iki rejim karşısında Üçüncü Yolu kuruyor ve savunuyoruz. Üçüncü Yol, seçim ittifakı ve taktiksel değildir. Stratejik ve uzun bir yoldur. Üçüncü Yol, kendisini 'Kadın Özgürlükçü, Ekolojik ve Demokratik' paradigmadan gücünü alıyor. Politik bir rüyanın ötesinde, yeni bir yaşam inşasının talebidir. Kürtler ve demokratik güçler, Üçüncü Yol stratejisinin kurucusu ve yeni yaşamın öncüleridir. Biz büyük bir güce sahibiz. Bu gücü Kürt sorunu başta olmak üzere bütün sorunların çözümü için seferber edeceğiz. Kürt halkı, demokrasi ve özgürlüklerin kazanımları dışında hiçbir siyaset ve yola destek vermez. 
 
Bugün demokratik siyaseti savunmak çok önemli ve tarihi bir görev. Bugün demokratik siyaseti savunmak aynı zamanda toplumu savunmaktır. Milliyetçi, ırkçı ve tekçi iki rejim karşısında Üçüncü Yol siyasetini geliştiren tek parti HDP'dir. Savaş, emeğin sömürülmesi, ayrımcılık, milliyetçilik, erkek egemen zihniyet ve faşizme karşı direnen tek güç yine HDP'dir. Bundan kaynaklı HDP'yi savunmak aynı zamanda toplumu savunmaktır. DBP olarak HDP zihniyetini savunuyor ve her türlü saldırıya karşı HDP'yi büyütüyoruz. 
 
ŞIRNAK’TA SOYKIRIM VARSA ANKARA’DA DEMOKRASİ OLMAZ
 
Değerli Kürdistanlılar ve Türkiye halkları, Kürdistan ve Türkiye halklarının kaderi birbirine bağlı. Çünkü bu coğrafyada yaşayan halklar aynı saldırı, ayrımcılık ve baskılarla karşı karşıya. Türkiye'de bugün Kürtler inkar ediliyor, emekçiler eziliyor, kadınlar soykırım saldırılarına maruz kalıyor. Bunları birbirinden ayrı tutamayız. Alevilerin hakları yok sayılıyor. Mülteciler yerlerinden ediliyor. Bunlara karşı durmak Kürdistan ve Türkiye halklarının birlikte mücadelesiyle mümkün. Birlikte yürütülecek mücadeleyle Türkiye'nin demokrasisi Kürdistan'ın özgürlüğü kurulabilir. Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürdistan'ın özgürlüğü birbiriyle bağlı. Eğer Şırnak'ta siyasi soykırım varsa, Ankara'da demokrasi mümkün olamaz.
 
ÇÖZÜMÜN ADRESİ MECLİS’TİR
 
Değerli halkımız, imha ve inkar siyasetine karşı çıkan binlerce Kürt şu an cezaevinde. Bu Kürt sorununun çözümünün önündeki en büyük engeldir. Kürt sorununun çözümü için ilk olarak demokratik siyasetin önü açılmalı. DBP olarak, İmralı'da tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan ve diğer tüm siyasi tutukların acilen serbest bırakılmasını istiyoruz. Değerli halkımız ve yoldaşlar, Kürt sorununun çözümü için şeffaf bir demokratik müzakere ortamına ihtiyaç var. Çözüm, demokratik bir Anayasa oluşturmakta. Çözümün asıl muhatabı ise Sayın Öcalan'dır. Dolmabahçe'de okunan mutabakat metni tarihi bir metindi. Ancak AKP iktidarı, savaş isteyenlerle ittifak kurarak, savaşı tercih etti. Türkiye'nin önünde iki seçenek var; Ya Kürtlere karşı savaşı sürdürecek, ki bu durumda bütün Türkiye halkları kaybeder. Ya da çözüm aklını tercih ederek, demokratik çözüm için yeni bir süreç başlatılır. Bir kez daha vurguluyoruz: Çözüm için doğru muhataplar gerekli ve çözümün adresi Meclis'tir.
 
BU YÜZYIL KÜRTLERİN YÜZYILI OLACAK
 
Değerli gençler, bu mücadelede en ön saflarda yer alanlar her zaman gençler oldu. Bize öncülük edenler ve yol gösterenler hep devrimci gençler oldu. Bu miras gençlerle bugüne kadar geldi, bu da Kürdistan'a özgürlük Türkiye'ye demokrasi getirecek. Bütün sömürgeci saldırılara karşı gençler bir adım dahi geri atmadı. Sizi saygıyla selamlıyoruz. Değerli halkımız, Bu yüz yıl Kürtlerin yüzyılıdır. Hiçbir güç Kürtlerin önünü kesemez. Kürtler her zaman topraklarını savunacak ve yeni yaşamı kuracak. Bu münasebetle 21 Mart'ın bütün baskı ve zorluklara karşı Kürtlerin özgürlük gününün simgesi olacağını belirtiyoruz. Şimdiden Newroz bayramını kutluyoruz. Bu Newroz Kürtlerin büyük kazanmasının başlangıcı olacak. Zaman, Kürdistan'ın kazanımının zamanadır. Zaman, özgürlük zamanıdır. Zaman, demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü bir Kürdistan'ın kurulması zamanıdır. Barış ve özgürlük umuduyla hepinizi selamlıyorum.”
 
AYDENİZ: ULUSAL MÜCADELEDE SORUMLULUK ALMAYA HAZIRIZ
 
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, anadili Kürtçenin Kirmançkî lehçesinde binleri selamlayarak konuşmasına başladı. Aydeniz, şunları söyledi: “Seyid Rıza’nın, Zarife’nin, Şex Said’in, Qazi Muhhamed’in, Leyla Qasım’ın, Kemal Pir’in, Deniz Gezçmiş’in, Sakine Cansız’ın, Hevrin Xelef in Mehmet Tunç’un Asya Yüksel’in ve binlerce kahramanın yoldaşları! Demokratik Bölgeler Partisi kongresine hepiniz hoş geldiniz. Bu kadim topraklarda yıllardır özgürlük mücadelesi gibi onurlu mücadeleyi yürüten halkın evlatları, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum! Bugün dört bir yandan halkımız, coşkumuza, heyecanımıza, kararlılığımıza güç vermek için, buradayız.
 
Değerli halkımız, Kürtler bulundukları her yerde temel hakları için uzun yıllardır büyük bir mücadele yürütmüş ve büyük bedeller ödemiştir. Mücadele yürüttükleri güçler ve yönetimler değişse de hepsinin temel özellikleri ‘Kürt düşmanı’ olmalarıdır. Bu güçler Kürtlerin yalnızca dilini, kültürünü yok saymamış, toprağına, suyuna ve yaşamına el koymuş ve Kürtlerin varlığını ortadan kaldırmak istemiştir. Bu tehdidin hala sürüyor olmasının en temel nedeni Kürtlerin mücadelesinin parçalı olmasıdır. Demokratik Bölgeler Partisi olarak bizler dört parça Kürdistan da ortak ulusal mücadeleyi savunuyor ve bu konuda sorumluluk almaya hazır olduğumuzu belirtiyoruz. Değerli halkımız, Kürdistan’ın bugün karşı karşıya olduğu tehditleri bertaraf etmenin ve sorunları çözmenin yolu ulusal birliğin sağlanmasıdır. Demokratik ulusun ilk adımı Kürdistan’ın dört parçasını temsil eden ulusal kongrenin toplanmasıdır. Bu nedenle ulusal kongrenin daha fazla ertelenmesi mümkün değildir. Demokratik Bölgeler Partisi olarak Kürdistan Ulusal Kongresi’nin toplanması için üzerimize düşen tüm sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğumuzu, Kürdistan’ın bütün siyasi parti ve temsilcilerine ilan ediyoruz. 
 
SÖMÜRGELİĞİ REDDEDİYORUZ
 
Değerli halkımız, Kürdistan’ın bugün karşı karşıya kaldığı savaş, inkar ve imha politikaları kaynağını tekçi-inkarcı ulus-devlet ve sömürgecilikten almaktadır. 12 bin yıllık tarihi Hasankeyf’in yok edilmesi, Sur’un hafıza-kırıma uğratılması, coğrafyamızın her yerinde barajlar, karakollar, kalekolların inşa edilmesi, özellikle gençlere ve kadınlara yönelik özel savaşın devreye konması ve hatta ölülerimizin dahi sistematik bir biçimde şiddete maruz kalması sömürgeci politikaların sonucudur. Bu nedenle sömürgecilik ve işbirlikçi-ihanetçi güçlere karşı mücadele ilkelerimizin temelidir. Kürdistan’ı sömürge statüsünde tutmak isteyen her türden yaklaşımı ve Kürtler içerisinde buna ortak olan her türlü zihniyeti, reddediyoruz.
 
TEK ÇÖZÜM DEMOKRATİK ANAYASA 
 
Değerli yoldaşlarım, Kürtlerin yaşadığı sorunların temelinde statü sorunu yatmaktadır. Yüzyılı aşkın bir süredir hem bölgenin statükocu güçleri hem de bu güçleri besleyen hegemonik güçler Kürdistan’ı parçalamış ve statüsüz bırakmıştır. Bakur’dan Rojhilat’a Başur’dan Rojava’ya kadar büyük direnişlerin gerçekleşti. Kürtlerin en temel talebi kendi coğrafyalarında kendi dili, kültürü, iradesi ve yönetim biçimiyle onurlu bir yaşam sürmektir. Kürtlerin bu talepleri ancak katılımcı ve demokratik bir anayasayla hayata geçebilir. Kürtlerin statü sorunu çözülmeden Kürt sorununun çözülemeyeceği gerçeğini bir kez daha belirtiyoruz. Kürtlerin statüsünü tanıyacak Demokratik Anayasa seçeneği dışında hiçbir çözümün bir güvencesi yoktur.
 
DEMOKRATİK KONFEDERALİZMİ SAVUNUYORUZ
 
Değerli halkımız, derin yoksulluktan tutalım sağlık alanında yaşanan krize, ekolojik yıkımdan tutalım mülteci krizine, tekçi totaliter rejimlerin baskısından tutalım toplumsal cinsiyet alanında cins-kırım şeklinde vuku bulan cinsiyet krizine kadar bugün dünya halkları birçok felaketle karşı karşıyadır. Bu çoklu krizlerin temelinde kapitalist modernite ve bu rejimin zemini olan ulus-devlet sistemidir. Demokratik Bölgeler Partisi, ulusa-devletin tekçiliğine karşı Demokratik Konfederalizmi savunuyoruz. Konfederalizm yalnızca Kürdistan’da değil Ortadoğu ve hatta uzun yıllardır çatışmaların süre gittiği Latin Amerika’dan Afrika’ya ve Avrupa’ya kadar bir arada yaşamanın alternatif çözüm modeli olabilir. 
 
DEMOKRATİK ÖZERKLİK MODELİ 
 
DBP olarak bizler, Kürdistan’da olduğu gibi Ortadoğu’nun bütününde süregiden otoriter ve baskıcı ulus-devletlerin haklara yıkımdan başka bir şey getirmediğini biliyoruz. Ancak Demokratik Özerk bir yönetim modelli bu coğrafyada hakların rızasını esas alıp demokratik bir katılım üzerine inşa edilebilir. DBP olarak temel siyasi çözüm için Demokratik Özerliği savunuyoruz.  AKP iktidarı son yıllarda devreye koyduğu kayyım politikalarıyla Kürtlerin seçme ve seçilme iradesini gasp etmiştir. AKP-MHP faşizmi Kürtlerin seçilmiş milletvekillerini, eş belediye başkanlarını görevden alarak, Anayasayı, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı Kürtleri temel haklardan mahrum etmek için askıya alarak 20. yüzyıldaki koşulları dayatmaktadır. 
 
ANADİLDE EĞİTİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR
 
Yine, Ortadoğu’nun en kadim dillerinden olan Kürtçe yüzyılı aşkındır alenen yasaklanmış durumdadır. Bu inkâr siyasetinin ve yasakçı zihniyetin son halkası bugün AKP iktidarıdır. AKP/MHP yönetimi bir taraftan devletin resmi kanalında Kürtçeyi Kürt düşmanlığının propaganda aracı yaparken diğer taraftan seçmeli dersi bir lütufmuş gibi sunuyor. Anadilde eğitim Kürtlerin en büyük talebi ve hiçbir koşulda vazgeçmeyeceği kırmızı çizgisidir! Biz koşulsuz olarak anadilde eğitimin kamusal alan başta olmak üzere yaşamın her alanında özgürce yaşamasını savunuyoruz. Bunun için her zamankinden daha büyük bir mücadele ortaya koyacağız!
 
DBP İNŞA GÜCÜDÜR
 
Değerli arkadaşlar, yüzyıldır Türkiye ve Kürdistan halklarına; tekçi, ulusalcı, milliyetçi, cinsiyetçi iki hegemonik yönetim rejimi dayatılmaktadır. Bugün topluma dayatılan iki kutuplu siyaset anlayışı da devletçidir. Emek sömürüsüne dayanır, kadın düşmanıdır. İki anlayış da kendini Kürt düşmanlığından kurtaramamışlardır. Halklarımız bu anlayışlara mecbur değildir. DBP bu iki rejim karşısında Üçüncü Yol’un savunucusu ve inşa gücüdür. Üçüncü Yol bir seçim ittifakı değildir. Dönemsel ve taktiksel değil, stratejik ve uzun erimli hattın adıdır! Üçüncü Yol ‘Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü Paradigma’ üzerine yükselen bir yaşam tahayyülüdür. Yalnızca siyasi bir tahayyül değil, toplumsal, ekonomik, ekolojik ve toplumsal cinsiyet yönleriyle yeni bir yaşam inşası talebi ve iradesidir. 
 
DEMOKRATİK İTTİFAKI SELAMLIYORUZ
 
Kürtler ve demokrasi güçleri Üçüncü Yol stratejisiyle Türkiye siyaset sahnesinde oyun kurucudur. Ciddi bir siyasi ve toplumsal birikime, deneyime, etkiye ve güce sahibiz. Bizler bu gücümüzü, Kürt sorunun çözümü başta olmak üzer karşı karşıya olduğumuz bütün sorunların çözümü için seferber edeceğiz. Kürt Halkı, özgürlük ve demokrasinin büyük kazanması dışındaki hiçbir yaklaşıma payende olmayacaktır. Çok kıymetli Türkiye halkları, 3.Yolun inşası, demokratik ittifakı en geniş toplumsal zeminini büyütmekten geçmektedir. Demokratik İttifakın inşasında Demokrasi İttifakı da önemli bir yere sahiptir. Daha dönemsel olan ancak halkların yararına olan bütün girişimler Demokrasi İttifakı bünyesine ve etrafında bir mücadele hattı oluşturmalılar. DBP olarak, demokratik ittifakı en güçlü şekilde savunuyoruz.
 
HDP’Yİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ
 
Değerli halkımız, Türkiye’de bugün demokratik siyaseti savunmak önemli bir sorumluluktur. Bu sorumluluk en fazla siyasetin omzundadır. Demokratik siyaseti savunmak bugün toplumu savunmaktır! Cumhuriyet tarihi boyunca bu ülkede hiçbir zaman inşa edilmemiş demokrasi, 20 yıldır yönetimde olan toplum düşmanı AKP iktidarı tarafından tamamen yok edilmiştir. Tekçi Cumhuriyet rejiminde soykırımdan geçilen hakların ve inançların kendi varlığıyla yer aldığı, ulusalcı, milliyetçi, tekçi iki rejime karşı Üçüncü Yol siyasetini inşa eden tek parti HDP’dir. Savaşa, emek sömürüsüne, ayrımcılığa, ırkçılığa, faşizme ve erkek egemenliğine karşı mücadele eden tek partidir. Bu nedenle HDP’yi savunmak halkı ve toplumu savunmaktır. DBP olarak HDP ve fikriyatını, savunmaya, karşı karşıya kaldığı bütün tehlikeleri bertaraf etmeye ve HDP’yi büyütmeye devam edeceğiz. 
 
TÜRKİYE’YE DEMOKRASİ KÜRDİSTAN’A ÖZGÜRLÜK
 
Değerli Kürdistanlılar ve Türkiye halkları, Kürdistan halklarının kaderi ile Türkiye halklarının kaderi birbirine bağlıdır. Bu coğrafyada yaşayan hakların maruz kaldığı baskı, şiddet ve sömürü de benzer olduğu için bu kader ortaklığı söz konusudur. Kürdistan nede Türkiye hakları şuan maruz bırakıldıkları kadere mecbur değildir. Bugün sömürü çarkının dişlisine ilk takılanlar inkâr edilen ve hatta varlığı ortadan kaldırılmak istenen Kürtler, açlık sınırına mahkûm edilen işçi ve emekçiler, kırım düzeyinde bir şiddetle karşı karşıya bırakılan kadınlar, tarih boyunca inançları dolayısıyla baskılanan ve yok sayılan Aleviler ve hegemonik savaşlar sebebiyle yerini ve yurdunu terk etmek zorunda bırakılan mültecilerdir. Bu sömürü çarkına karşı çıkmak Türkiye ve Kürdistan’da eş zamanlı gerçekleşecek mücadele ile mümkündür. Ortak mücadele birliği Türkiye’de demokrasiyi Kürdistan’a özgürlüğü getirecektir.
 
ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ 
 
Kürtleri topyekûn imhasına ve ülkenin bütün kaynaklarını savaşa peşkeş çekilmesine karşı çıkan binlerce Kürt, yıllardır cezaevlerinde rehin tutulmaktadır. Bu uygulama, Kürt sorunun daha da çözümsüz hale gelmesinin en önemli nedenlerindendir. Kürt sorununu çözmek için atılacak ilk adım Kürdün özgür koşullarda siyaset yapmasına olanak tanımaktır. DBP olarak cezaevinde rehin tutulan başta Sayın Öcalan olmak üzere bütün siyasi tutsakların derhal serbest bırakılması gerekir. 
 
DOLMABAHÇE TARİHİ BİR ADIMDIR
 
Değerli halkımız, sevgili yoldaşlarım, Kürt sorununun çözümü ve demokratik müzakere koşulları için tek bir yol ve çözüm vardır. Yol; Demokratik Anayasa, çözüm ise İmralı’da Sayın Öcalan’dır. Dolmabahçe Mutabakatı ve o mutabakatta okunan metin Kürt sorunun çözüme kavuşturulmasında tarihi bir adımdı. Fakat AKP iktidarı savaştan beslenen güçlerle ittifak kurarak binlerce Kürt ve Türk gencinin yaşamı pahasına sözüm ona çözüm sürecini ‘buzdolabına’ kaldırıp mutabakatı reddederek savaşı seçti. Savaş siyasetinin ne ülkemizde ne de Dünyada sorunları çözmediğini canlı bir şekilde bugünlerde saldırıların merkezi olan Ukrayna’da tanıklık ediyoruz.
 
KADINLARIN DİRENİŞ MİRASI 
 
Sevgili kadınlar, değerli halkımız; erkek egemenliği yalnızca ülkemizde değil bütün dünyada süregiden temel sorundur. 5 bin yıllık sınıflı toplumdan ve son halkası olan kapitalist moderniteden beslenen erkek egemenlikli devletçi sistem köklü bir sistemdir. DBP ve geleneğini miras aldığı partiler bu alanda ciddi mekanizmalar inşa etmiştir. Kürt Kadın Hareketi yarım asırdır erkek egemenliğine karşı mücadele vermektedir. Kadın özgürlükçü bir yaşam kurmak için ciddi kazanımlar elde etmiştir. Partimiz DBP, Kürt Kadınlarının görkemli mücadelesinin, Türkiye feminist hareketinin kazanımlarını da Ortadoğu’daki kadınların muazzam direnişini de miras almaktadır. 
 
SİYASETİN HER KADEMESİNDE EŞİT TEMSİLİYET 
 
Kürt kadın hareketi, Kadınların siyasetin dışına itilmesine karşı kadınların siyasete aktif katılımını sağlamak için eşbaşkanlık sistemini büyük bir direniş ve mücadele ile hayata geçirdik. Eşbaşkanlıkla yalnızca yönetimlerimizin başkanlıklarında değil, siyasetin her kademesinde eşit temsiliyeti ve katılımı esas alıyoruz. Toplumsal alanda ve siyaset sahnesinde bir devrim gerçekleştirdik. Yerel yönetimlerde bir ilki gerçekleştirerek eşbaşkanlık sistemini dünyada ilk defa belediyelerde uygulayan parti olduk. Bu ülkemizdeki kadın mücadelesinin gururu ve onurudur. Bu dünya kadın mücadelesine armağanımızdır. Eşbaşkanlık sistemi bugün AKP/MHP’nin saldırısı altında. Ancak AKP/MHP iktidarının bu kadın düşmanı tutumu karşısında kadınlar tek bir adım dahi geri atmadı. Burada bu mücadeleyi yürüten bütün kadın yoldaşlarımızı selamlıyoruz.
 
EŞBAŞKANLIĞI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ
 
Eşbaşkanlık, erkek egemen iktidarlara ve yönetimlere karşı, kadın özgürlükçü bir toplumu yaratmada hem Türkiye hem Ortadoğu hem de dünya için ciddi bir alternatif modeldir. Bu nedenle milyonlarca kadın bugün bu sistemi savunuyor. Kadın düşmanı AKP/MHP iktidarı bu nedenle Kürt kadınlarına saldırıyor ve rehin alıyor. Bugün Semra Güzel’in şiddetin hedefi haline gelmesinin bir sebebi kadın özgürlük mücadelesinin bir parçası olmasıdır. Ancak Semra Güzelin hikayesi Kürtlerin hikayesidir. Semra yoldaşımız, sürekli bir biçimde şiddetin kıskacında tutulan bir halk olan Kürt halkının direnişçi bir evladıdır. Barış sürecinde sevdiklerinin peşine düşen binlerce aile, arkadaş ve yoldaştan biridir. Bu saldırılara karşı eş zamanlı mücadele eden, ömürlerini kadın özgürlük mücadelesine adadığı için bugün cezaevlerinde rehin tutulan Sabahat Tuncer, Aysel Tuğluk, Ayşe Gökkan, Gültan Kışanak, Leyla Güven ve Figen Yüksekdağ şahsında bütün kadınları selamlıyorum. Demokratik Bölgeler Partisi olarak eş başkanlık sistemini savunmaya, korumaya ve hayata geçirmeye devam edeceğiz.
 
KADIN MÜCADELESİNDEN GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ
 
Kadınlar olarak yüz yılı aşkındır yürüttüğümüz bir mücadeleyle ilmek ilmek dokuyarak oluşturduğumuz kadın kazanımlarımız, kadın değerlerimiz gece yarısı kararnamelerle el konuldu. Kadın mücadelesinin büyük mücadelesinin sonucu olan İstanbul Sözleşmesi tek adamın imzasıyla bir gece yarısı fes edildi. Bu iktidar bu şekilde kadın-kırımına onay vermiştir. İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddetle mücadelede son derece etkin bir yasal düzenlemedir. Tüm kadın kazanımlarını geri almak, korumak, büyütmek için bir an bile kadın mücadelesinden geri adım atmayacağız.
 
Bu vesileyle asırlardır süren görkemli kadın mücadelesinin zafer sembolü olan 8 Mart’ı şimdiden kutluyoruz! Bütün kadınların 8 Mart kadınlar günü kutlu olsun! Sömürüye, şiddete, ayrımcılığa ve erkek egemenliğine karşı mücadelenin sembol günü 8 Marttır! Bu görkemli mücadelenin öncüsü kadınlara selam olsun. Selam olsun sokakta, tarlada, evde, fabrikada; bulundukları her yerde emekleriyle dünyanın dönmesini sağlayan bütün kadınlara. Selam olsun şu an 8 Mart için her yeri mücadele ve direniş alanına dönüştüren kadınlara. Jin, Jiyan, Azadi! 
 
GENÇLERİN MÜCADELESİ 
 
Değerli gençler, mücadelemizin öncü gücü, yoldaşlarım, bu mücadelede en büyük direnişi ortaya koyan, kurucu fikriyatı inşa eden, en önde koşan hep gençler oldu. Bu gelenek genç başladı, gençlerle başladı ve gençlerle Kürdistan’a özgürlüğü, Türkiye’ye demokrasi getirecektir. Sömürgeci devletlerin bütün baskı ve şiddetine rağmen, genç erkekler ve genç kadınlar tek bir adım dahi geri atmadı. Sizler özgürlük mücadelesinin dünü, bugünü ve geleceğisiniz. Bu halkın gururu bu toplumun umudusunuz. Hepinizi büyük zaferimize olan inancımızla selamlıyoruz. 
 
ŞİMDİ ÖZGÜRLÜK ZAMANI
 
Bu yüzyıl Kürtlerin yüzyılı olacaktır. Zafere koşan Kürt halkını hiçbir güç durduramayacaktır. Kürtler yaşadıkları coğrafyaları demokratikleştirecek kendi topraklarında özgür bir yaşam sürecektir. Özgürlük mücadelesi veren bir halkı hiçbir güç engelleyemez! Bu vesileyle, Kürtlerin zulme karşı direnişinin, zalime karşı zaferinin ve sömürgeciliğe karşı özgürlüğünün sembol günü olan 21 Mart’ı büyük bir coşkuyla kutlayacağımızı ilan ediyoruz. Hepinizin Newroz’nu şimdiden kutluyorum. Bu Newroz Kürtlerin büyük zaferinin başlangıcı olacaktır! Şimdi Kürdistan’da büyük kazanma zamanı. Şimdi özgürlük zamanı. Şimdi demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü Kürdistan’ı inşa zamanı. Hepinizi saygıyla, barış ve özgürlük umuduyla selamlıyorum.” 
 

Diğer başlıklar

01/03/2022
23:26 İYİ Partili vekillerden kaldırılan dokunulmazlık ardından hatıra fotoğrafı
23:04 Kürt siyasetçi Budak tahliye oldu
21:49 HDP’li Semra Güzel’in dokunulmazlığı kaldırıldı
20:16 Koronadan 203 kişi daha hayatını kaybetti
20:13 İntihar girişimde bulunan çocuk taburcu edildi
20:11 Antalya’da 4.6 büyüklüğünde deprem
19:42 Emek ve Demokrasi Güçleri: Savaş halkları tehdit ediyor
19:37 Bir kavgaya 14’ü aşkın zırhlı araç müdahale etti!
19:09 Akbelen Ormanı'nda yeniden keşif yapıldı
18:55 Kobanê Davası’nda müşteki kozu mahkemenin elinde kaldı
18:50 Dokunulmazlığın kaldırılmasına dair usul tartışılması reddedildi
18:39 Oluç: Siyasi temsil engeline asla boyun eğmeyeceğiz
18:36 KESK Hatay Şubesi: Savaşa derhal son verilmeli
18:31 Haydar Can Kılıçdoğan’ın davasında sanıktan itiraf
18:07 AKP’li başkandan yurttaşlara tehdit!
18:02 TJA’dan 8 Mart’a ilişkin video
17:57 Van’da gözaltına alınan 4 öğrenci serbest bırakıldı
17:54 Başaran: Ne Kürt kadınları ne de HDP’yi teslim alamayacaksınız
17:11 Kobanê Davası: AKP seçim hesabıyla süreci bozdu
17:08 Avukat Ruşen Seydaoğlu'na 6 yıl 3 ay hapis
17:05 Genel Kurul gergin başladı: Tarihsel suça ortak olmayın
16:52 Gürkan: Yeni rejimin inşasını tartışıyoruz
16:45 Zıpladıkları için yargılanan kadınlar: Yürüyüşe katılmaya devam edeceğiz
16:45 Açlık grevi davasında beraat kararı
16:31 ŞPO Maden Yönetmeliği’nin iptali için dava açacak
16:25 İzmir ve Van’dan adalet çağrısı: Tecrit kaldırılsın
16:15 Eda Nur Kaplan’ın telefonu incelenecek
16:05 Kadınlar dört bir yanda eylemde: Tecride karşı alanlardayız
16:01 Kadınlardan Emine Şenyaşar’a destek ziyareti
16:01 İşten çıkarılan Keskin ailesiyle gözaltına alındı
15:54 KDP'ye bir veto daha
15:41 İHD'nin 2021 raporu: Tecrit insan hakkı ihlalidir
15:33 Üsküdar'da cemaat yurduna tepki
15:23 Meclis'te Güzel için protesto
15:22 Mahkemede dinlenen tanık: Polis baskısıyla imzaladım
15:10 HDP Grubu’ndan seslenen kadınlar: Direnişi büyüteceğiz
15:08 Kürt Z kuşağı kendini en yakın HDP’ye hissediyor
14:55 Genel-İş: Kadın istihdamı azalıyor, ücret eşitsizliği artıyor
14:42 Ordulular: Belediyenin kenti yok etmesine izin vermeyeceğiz
14:31 Cezaevi önündeki Adalet Nöbeti'nde siyasi partilere tepki
14:29 'Savaş açlık, göç ve ölümdür'
14:25 Cezaevlerindeki erkek-devlet şiddetine karşı kampanya
14:23 İstanbul Tabip Odası’dan 10 acil talep
14:20 ÇGD: Gazetecileri etiketlemek barış taraftarlığı değildir
14:20 BM oturumunda Rusya protestosu
13:48 Kobanê Davası’nda Kürtçe şarkı seslendirildi
13:47 İstanbul'da enflasyon son 20 yılın zirvesinde
13:44 Yenişehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Kurbanoğlu tutuklandı
13:41 Suriçi'nde 8 Mart coşkusu
13:22 BM: Ukrayna'da 13'ü çocuk 536 kişi hayatını kaybetti
13:22 Yeniden görülen 5 Haziran katliam davası basına kapatıldı
13:01 Şenyaşar ailesine 'Yukarıdan' talimatla polis müdahalesi
12:51 Ankara Üniversitesi’nde öğrenci yemeklerine yüzde 60 zam
12:46 HDP Kadın Parlamento Grubu toplandı: Savaşı reddediyoruz
12:43 108 gazeteci bin 485 yıla kadar hapis istemiyle yargılandı
12:29 Tarım işçilerinin çadırları yandı
12:04 Kürt siyasetçi Tunç'un savunması alınamadı
11:46 Ferit Şenyaşar: Adliyenin kapısından ayrılmayacağız
11:38 Öcalan’ın avukatlarından yeni görüşme başvurusu
11:37 7 siyasi parti ve örgütten ortak açıklama: Barış hemen şimdi
10:49 Valilik işkenceyi ‘basit’ ve ‘bir kereye mahsus’ diyerek savundu
10:29 DBP kongresinde temel mesaj: Öcalan olmadan Kürt sorunu çözülemez
10:18 KHK ile engellenen akademisyen AYM kararını bekliyor
09:54 Diyarbakır'da ulaşıma 1,25 TL zam: Kazandığımız yola gidiyor
09:50 Bir yol ve yoldaş romanı: Esmer Yara Beyaz Kurt
09:32 Buldan: Güçlü parlamento Üçüncü Yol ile mümkün
09:08 Akkuyu Nükleer Santrali işçileri: Tahsis edilen araçlar eski
09:03 ‘TÜİK’in verileri yalan, sefalet gerçek’
09:02 Vanlılardan AKP’li Kartal’a ‘Kürt sorunu yoktur’ tepkisi
09:02 Diyarbakır T Tipi Cezaevi'nde Esat Oktay uygulamaları
09:01 Kapitalist sömürü de kadınların isyanı da sürüyor
09:01 İşçi kadınların mücadelesi: 8 Mart’ın direnişini geleceğe taşıyoruz
09:00 01 MART 2022 GÜNDEMİ
08:54 Rusya-Ukrayna savaşı 6’ncı gününde: Yarım milyon insan ülkesini terk etti
08:27 HDP’li Güzel’in dokunulmazlığı Meclis’te görüşülecek
28/02/2022
20:39 Cezaevindeki çocuğa ilaçları verilmiyor
20:35 İzmir’de 8 Mart startı: 21’inci yüzyılı kadın yüzyılı yapacağız
20:28 Tutukluya ‘istihbarattan’ kişilerle görüşme dayatması
20:17 Erdoğan: Rusya’nın saldırısı kabul edilemez
20:04 Kovid-19’dan 213 vefat, 64 bin 275 yeni vaka
19:44 Guterres: Büyük bir bölgesel krizle karşı karşıyayız
18:54 Taksim’de fatura eylemi: 26 öğrenci gözaltına alındı
18:43 Adana’da kadınlara 8 Mart çağrısı
18:04 Havai fişek fabrikasındaki patlamaya ilişkin davada karar çıktı
17:47 Silvan’da 2 çocuk ölü bulundu
17:44 Meclis Başkanlığı: Erdoğan’ın İmralı açıklamaları sorulamaz
17:39 Ata: Son 50 yıllık süreç için hakikat komisyonu kurulsun
17:15 İki pankart, tek talep: Adalet
17:01 Ankara ve Antep'te 8 Mart kutlaması
16:56 Adalet Nöbeti'nde açlık grevlerine dikkat çekildi
16:25 İZBAŞ öğrencilerin taleplerini kabul etti
16:11 Roboski için adalet arayışı sürüyor
16:02 Katliam davasında mahkemenin bozma gerekçesine tepki
16:01 ATO: Yoksulluk bir halk sağlığı sorunudur
15:59 Şenyaşar ailesine dayanışma ziyareti
15:35 Tutuklu kadınlara 8 Mart kartı
15:28 Adalet Nöbeti’nde ‘Kürt sorunu yoktur’ diyen AKP’liye tepki
15:20 Beştaş: Demokrasi İttifakı’nı kurmakta kararlıyız
14:53 Leyla Güven ve 16 kadın başka cezaevlerine sevk edildi
14:29 Tutuklu kadınlar için mor balon uçuruldu
13:51 ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ metni 6 parti tarafından imzalandı: Kürt sorununa değinilmedi
13:30 ‘Kentsel dönüşüm mağdurlarının talebi karşılansın’
13:14 Çankaya Belediyesi’nden çıkarılan işçiden tepki
13:05 HDP MYK: Dolmabahçe Mutabakatı’na dönmek acil ihtiyaçtır
13:03 ‘Tuğluk’un ATK raporunda nörolog imzası yok’
12:28 Kırıkkale’de erkek şiddeti: 4 kişi yaralandı
12:02 Şenyaşar ailesine İstinaf’ın kapıları da kapatıldı
11:43 14 işçi işten çıkarıldı
11:38 Açlık grevindeki tutuklularla görüşen ÖHD’li Ece: Talepler karşılanmalı
11:28 Tek talebi tutuklu kızının yakın bir cezaevine sevki
11:20 Bayburt Cezaevi'ndeki ihlaller araştırılsın talebi
11:06 Şenyaşar ailesi İstinaf Mahkemesi önünde
11:00 İstanbul’da 7 ilçeye 18 saat su verilemeyecek
10:40 ‘Zamlara itirazı olan herkesi mitinge çağırıyoruz’
10:13 Çerkesler: Barışın sesini sokağa taşıyalım
09:52 Polis 'Dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle 3 kişiyi darp etti
09:43 Öcalan’ın özgürlüğü için sokağa çıkmaya hazırlanıyorlar
09:03 Eril politikalara karşı birlik çağrısı: Dönüşüm devrimle gelir
09:03 Zapatistalı kadın figürüne PKK davası
09:02 Kayyımın 1 milyon 950 bin harcadığı otogar taşınacak
09:01 Bir savaşın tanıklığı: İşgale karşı tarihte bir ilk yaşandı
09:01 Migros direnişi: İşçilerin sözü ve kararı hakimdi
09:00 Ünsal: AKP 28 Şubat’ın ortaklarıyla ittifak halinde
09:00 28 ŞUBAT 2022 GÜNDEMİ
08:42 Rusya-Ukrayna savaşı beşinci gününde: Müzakere görüşmelerinin ikincisi Polonya-Belarus sınırında
27/02/2022
23:49 Van’da 15 günlük eylem ve etkinlik yasağı
22:54 Hemşirelik öğrencisi yaşamına son verdi
22:03 ‘Kürt sorunu yoktur’ diyen AKP’liye tepki
20:11 Mor Dayanışma’dan Feminist Gece Yürüyüşü’ne çağrı
19:52 Akkuyu Nükleer Santral işçilerini taşıyan otobüste kaza
19:48 Koronadan 206 kişi daha hayatını kaybetti
19:07 Özerk Yönetim’den Mam Celal’in mezarına ziyaret
19:02 Furkan Vakfı’nın Miraç Kandili etkinliği engellendi
18:48 Vietnam’da gezi teknesi battı: 13 ölü
18:45 Celaliyan için sanal medya kampanyası başlatılacak
17:15 HDP Kadın Meclisi'nden 8 Mart paneli
17:09 Adıyaman’da anadil paneli: Dil ruhtur
17:01 Savaş karşıtları Berlin’de Rusya’yı protesto etti
16:27 Aydeniz ve Bayındır yeniden seçildi
16:12 Oluç: Ukrayna savaşı NATO ile Rusya’nın egemenlik savaşıdır
15:59 Amedspor deplasmanda kazandı
15:20 Binler zamlara karşı mitingde buluştu: Artık yeter geçinemiyoruz
15:06 Alevi Örgütleri: Tekçi, cinsiyetçi, asimilasyoncu eğitime hayır!
15:02 İzmir'deki Ukraynalılar: Savaşa son verin
14:45 ‘Öcalan mücadeleyle özgürlüğüne kavuşur’
14:20 ‘Gözaltına alınan öğrenciler derhal serbest bırakılmalıdır’
13:44 DBP Eş Genel Başkanları: Kürt sorununda tek çözüm Öcalan’dır
13:39 HDK Eş Sözcüsü Demir: Savaşa karşı birleşmeli
DTK Eş Başkanı Öztürk: Tecridi kırmalıyız
13:07 Sancar: Kürt halkının özgürlüğü için ulusal birlik şart
12:26 Ordu kıyıları talandan kurtuldu