Türkiye’nin 1990’lı yıllarda bölge illerinde uyguladığı köy boşaltma ve koruculuk dayatmaları nedeniyle çoğunluğu Şırnak ve Hakkari illerinden göç edenlerin yaşadığı Mahmur Kampı’nda son dönemlere baskılar giderek artmaya başladı. 1998 yılında Birleşmiş Milletler (BM) himayesine giren ve Irak’ın Musul vilayetinin Mahmur ilçesi yakınlarında kurulan Mahmur Kampı’nda çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılar olmak üzere 12 bin kişi yaşıyor. Federe Kürdistan Bölgesi’nde 17 Temmuz 2019 yılında Türkiye’nin Erbil Başkonsoloğu’nda görevli Osman Köse’nin öldürülmesinden sonra Federe Kürdistan Bölgesi Hükümeti, Mahmur Kampı’na ambargo uygulamaya başladı. Kampa giriş çıkışların yasaklandığı bu süreçte, sağlık sorunları olan yurttaşların hastanelere gidişi engellendi. Kampa dönem dönem Türkiye’ye ait Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) tarafından hava saldırıları düzenlendi. 

 

Tüm baskılara rağmen kampın kurulduğu günden bu yana en çok dil alanında çalışma yürütüldü. Kampta anadilde verilen eğitimde bugüne kadar yüzlerce öğrenci mezun oldu. Mahmur Kampı Eğitim Eşsözcüsü ve Kürtçe Dil Eğitmeni Berivan Kaya, kampta ki eğitim sistemine ilişkin ajansımıza konuştu. 

 

FARKINDALIKLA BAŞLIYORLAR  

 

Kampta eğitim sisteminin kurulmasıyla birlikte öğrenci sayısında artış olduğunu ifade eden Kaya, "Eğitim faaliyetlerimizi son 2 yılda yoğunlaştırdık. 5’i ilkokul olmak üzere toplamda 11 okulumuz var. 600’ü ilkokul olmak üzere eğitim gören 3 bin öğrencimiz var. Temel eğitimimiz öz farkındalıkla başlıyor. Toplumda öz farkındalık çocukluktan başlar. Kendini tanımanın temeli de anadilde eğitimle başlar" dedi. 

 

Öğrencilerin sayısında artış görüldükçe, öğretmen eksikliği yaşadıklarını ve bu nedenle zorlandıklarını söyleyen Kaya, "Çocuklar ilkokula giderken dil öğrenme ve dili tanıma konusunda zorluklar çekebiliyor. Kürtçe eğitim birinci seviyeden başlıyor ve üçüncü seviyeye kadar sürüyor. Öğrenciler bu seviyede tanımlamayı, okumayı ve yazmayı öğreniyorlar. Dördüncü aşamada sınav sistemine giriş yapılıyor. Bu aşamada matematik, dil, fen bilimleri ve sosyal bilimler derslerini görüyorlar. Ortaokulumuzda 820 öğrenci eğitim görüyor ve 29 sınıfımız var. Bu okullarımızda da bölümler var. Her öğretmen kendi branşında ders veriyor. Kürtçeden tarih derslerine kadar ders dallarımız var. Bunlara ek olarak ideolojik dersler de veriyoruz. Jineoloji ve Kadın Tarihi gibi dersler var” diye konuştu. 

 

Kaya, kampta öğrenci sayısı arttığı için yeni okullara ihtiyaç duyduklarını söyleyerek, "Üniversiteye hazırlık yapan öğrenci sayımız yıllara göre değişiyor. Bazı yıllarda 23 hazırlık sınıfı oluyor. Üniversite hazırlık düzeyinde ki öğrencilerin sayısı arttıkça haliyle öğretmen sayısı da artıyor. Hazırlık aşamasında olan öğrencilerin sorumluluğu da diğer öğrencilere göre daha fazla. Üniversite eğitimi alan öğrenciler, daha sonra kampta 2 yıllık eğitim alıyorlar” şeklinde konuştu.  

 

DOWN SENDROMLULAR İÇİN OKUL

 

Otizmli çocuklar için de özel çalışmalar yaptıklarını dile getiren Kaya, “Umut adında otizmli çocuklar ve down sendromlu çocuklar için de ayrı bir okulumuz var. Psikoloji ve sosyoloji alanında uzman eğitmenler onlara ders veriyorlar. Okulumuz bölgede bir örnektir. Okulumuza yoğun ilgi var. Kampımıza komşu olan birçok aile çocuklarını bu okula getirmek için başvuruda bulunuyor. Musul'un köylerinden de bu okula başvurular var. Bu bizim için bir başarıdır” diye belirtti.  

 

Kampta Kürtçe eğitimde bir temel oluşturulduğunu ve geliştirildiğini belirten Kaya, "Kamp geniş bir eğitim alanı. Kürdistan eğitim sisteminde en önemli şey anadilde eğitimdir. Mahmur Kampı, Kürdistan'ın diğer parçaları için eğitimin temelidir. Bu bağlamda kampta ki eğitim sistemi de bir modeldir” diye aktardı.  

 

ÖĞRENCİLER ÇOK MEMNUN 

 

Mahmur Kampı'nda öğrenci olan Canda Mustafa, insanın kendi anadilinde eğitim görmesinin önemine değinerek, “Yabancı dil İngilizce ve Arapça eğitim görüyoruz. Anadilimde eğitim görüp konuştuğum için çok mutluyum” sözlerini kullandı. Öğrencilerden Elif Erbey de, kendi anadilinde eğitim görmenin ayrı bir güzellik olduğunu söyleyerek, "Anadilimde eğitim görmek beni mutlu ediyor. Bu bana ayrı bir keyif veriyor. Bizim anadilimiz Türkiye'de yasak. Orada yaşayan Kürtler, Türkçe eğitim görüyor. Bu çok kötü bir durum” şeklinde konuştu.