Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun, her hafta gündeme dair konuklar aldığı ÖFG TV’de bu hafta Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde 8 Ocak 2020’den beri kayıp olan Hürmüz ve ölü bulunan eşi Şimoni Diril’in durumu konuşuldu.

 

Gergerlioğlu’nun konuğu olan Diril çiftinin oğlu Remzi Diril ve avukatları Orhan Kemal Cengiz, soruşturma ve kovuşturma aşamasında yaşananları anlattı. 1990 yılında boşaltılan köylerine barış sürecinde tekrar geri döndüklerini anlatan Diril, “2018’de gelişen olaylar oldu. 2 PKK’li öldürüldü. Askeriyeden bize dediler ki: ‘Bize destek olacaksınız.’ Bize biçmeye çalıştıkları görev bizi aşan bir görevdir” dedi.  

 

‘ANNEMİ BİZ BULDUK’

 

Anne ve babasının hakkını savunmak için herkese seslenmek istediğini dile getiren Diril,  “Sosyal medyanın bizi desteklemesini istiyoruz. Bu kadar ağır giden bir işlem olamaz. Bekliyorduk ki yaz geldi, su debisi dindi diye bir operasyonla arama yapıldı ve hiçbir şey bulunamadı. Oysa biz gece gündüz 5 km boyunca çalışmalar yürüttük. Fransa’dan yakınlarımız geldi. Soğuk havada annemi öldürüp suya atmışlar. Anneyi biz bulduk. Cesedini biz bulduk. Elbiselerini biz bulduk, babamla ilgili kalan delilleri de biz bulduk” diye belirtti.

 

‘BİR DOSYA İKİ YIL GİZLİ KALIR MI?’

 

Olayın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen elle tutulur bir delilin henüz mahkemeye sunulmadığını hatırlatan Diril, “Oysa görgü tanığı var, görmüş, her şeyi biliyor. Bir dosya, 2 yıl gizli mi kalır? Açın görsün herkes. Madem benim şikayetçi olduğum şahıslar var, bizi tehdit eden şahıslar var, ifadelerini alın, onlar olabilir olmayabilir ama madem orada bir kişi gördüyse bu olayı ki, 1 ile 8 Ocak arasında burada askeri bir operasyon var, bizim köyün etrafında oluyor. Bu olaylara rağmen görgü tanığının ifadelerine ve diğer kişilerin ifadelerine rağmen dosya gizli ve bizim bilmediğimiz olaylar da vardır. Çünkü gizli kaldığı için biz bilmiyoruz. Biz iki yıldır ‘Sabredin, araştırıyoruz. Yapacağız’ diyorlar. Ne çalıştınız? Bu konuda isyan etmeye başladık. Şimdiye kadar neden mahkeme yok. İddianame hazırlamak o kadar zor mu” diye sordu.

 

‘SESİMİZE SES OLUN’

 

“Bugün 11 kardeş olarak her gün ölüyüz” diyen Diril, “Anneyi bulduk öldürülmüş, suya atılmış baba hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Babamız öldürülmüş mü, suya mı atılmış, gömülmüş mü, sağ mı, nereye götürülmüş? Bir şey bilmiyoruz. Neden bunu yaptınız bize? Çağrım; herkes sesimize ses olsun. Vicdanı olan herkes bu olaya sessiz kalmasın” çağrısında bulundu.

 

‘24 SAAT İZLENEN BİR ALAN’

 

Ardından konuşan aile avukatı Orhan Kemal Cengiz, Şırnak Kovankaya köyünün bir askeri güvenlik bölgesi olduğunu ve 24 saat izlenen bir alan olduğunu hatırlatarak, “Devletin mutlak hakimiyetinin olduğu bir bölge burası. Burada iki insan güpegündüz kaçırılıyorlar. 70 gün sonra Şimoni Diril’in cansız bedenine ulaşılıyor, orada yapılan otopside bir barut izine rastlanıyor ve sırtında delik var, vurularak öldürülmüş maalesef. 2 yıl süren bir soruşturma var ve bu bir soruşturma en başından itibaren gizlilik içinde yürütülüyor. Bunu anlamak mümkün değil, çünkü sizin de bildiğiniz gibi AİHM yaşam hakkı ihlali söz konusu olduğunda etkin bir soruşturmayı zorunluluğu getiriyor. Bizden tüm bilgilerin saklandığı yargısal süreç içindeyiz” şeklinde konuştu.

 

‘YAŞAMSAL ÖNEMDE’

 

Şimdiye kadar dosya dair 30-40 dilekçe verdiğini aktaran Cengiz, “Ama bunları kuyuya atıyor gibiyim.  Dosyadan hiçbir şey alamıyorsunuz. En sonunda da iddianame birtakım şeyler ileri sürülerek ağır ceza mahkemesi tarafından reddedildi. Şöyle tehlikeli bir noktaya geldik; bir kör noktaya, çıkmaz sokağa gelmiş durumdayız. Ağır ceza mahkemesinin yazacağı müzekkere ile toplanacak deliller, bunlar bahane edilerek dava açılmadı. 2 yıldır yetersiz bir soruşturma var, o yetersiz soruşturmada gizlilik arkasına saklanmış gizlenmiş şimdi de ağır ceza mahkemesi topu taca atıyor. Bu anlamda bu davanın açılması hem ölen ve kaçırılan şahısların yakınlarının dosyaya katılımı bakımından, hem kamuoyu denetiminin sağlanması bakımından yaşamsal önemde” diye ekledi.

 

‘KARANLIĞA KARŞI SAVAŞIYORUZ’

 

Dosyanın faillerinin başından beri korunduğunu anlatan Cengiz, “Bu dosya cezasız bırakılmak istenmektedir, bu dosyanın arkasındaki karanlığa ulaşılmak istenmemektedir. Bu anlamda bir karanlığa karşı savaşıyoruz. Orada insanlar devlet ile örgüt arasında bir tercih yapmaya zorlanıyorlar, eğer o tercihler onların istedikleri gibi yapılmazsa insanlar hedef olabiliyor. Bir devletin çok ciddi sorumluluğunun olduğu bir dosya ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.