PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit devam ederken, avukatlarının yüz yüze son görüşmesi 2015 yılında gerçekleştirildi. Mart ayında kardeşi Mehmet Öcalan’la telefonla görüşen Öcalan’dan, o tarihten bu yana haber alınamıyor. Aile ve avukatlarının görüşme talepleri de her seferinde cevapsız bırakılırken, tecridin son bulması için de Türkiye’de ve uluslararası alanda birçok kampanya yürütülüyor. 

 

22 yıldır süren İmralı tecridin topluma yansımalarını değerlendiren Ege bölgesindeki Halkların Demokratik Partisi (HDP) il eşbaşkanları, tecridin sonlanması için halkların sesini daha gür yükseltmesi gerektiğini söyledi. 

 

İZMİR: TOPLUM EZİLMEKTEDİR

 

HDP İzmir İl Eşbaşkanı Besriye Tekgür, İmralı’da başlayan tecridin tüm cezaevlerine, oradan da tüm topluma yayıldığını söyledi. Tecridin sonucu olarak cezaevlerinde ölüm haberlerinin geldiğine dikkat çeken Tekgür, “Hakimler, savcılar anayasada yazan kanunları bile uygulamaktan çekiniyor. AKP iktidarı 19 yıllık dönemini baştan sona tecritle yürütmektedir. Toplum tek adamın kontrolüne girerek topyekûn bir tecrit zincirinin altında ezilmektedir” dedi. 

 

‘BARIŞ RÜZGARI ESECEK’

 

İmralı tecridinin kalkmasının sadece Kürtlere değil, tüm halklara çok şey kazandıracağını vurgulayan Tekgür, bunu çözüm süreci döneminde yaşanan barış havasından anlaşıldığını aktardı. Tecridin kalkması durumunda Türkiye’de tekrar barış rüzgarlarının eseceğini ifade eden Tekgür, “Tecridin olduğu süre içerisinde kargaşanın, savaş halinin devam edeceğini, hatta daha karanlık günlerin bizi beklediğini biliyoruz. Bu anlamda Türkiye halklarının, sivil toplum örgütlerinin, siyasi partilerin tecride karşı sesini çıkarması lazım” çağrısında bulundu. 

 

AYDIN: KİLİT İMRALI’DA

 

HDP Aydın İl Eşbaşkanı Elvan Öziş, geçmiş dönemlerde çok sayıda insanın “Abdullah Öcalan siyasi irademdir” diye imzalar topladığını anımsattı. Son dönemde yaşanan siyasi tıkanmaları tecride bağlayan Öziş, “Eğer tecrit olmasaydı, Sayın Abdullah Öcalan fikirleriyle bu tıkanmaların önünü açabilecekti. Ama maalesef mevcut hükümet savaş siyasetini uyguluyor. Hiçbir şekilde barıştan yana değil. Bunun da kilidi İmralı’da. Bundan dolayı bir tecrit uygulanıyor. Halk büyük bir beklenti içinde. Abdullah Öcalan Kürt halkının iradesi, önderidir. Bir yerden sonra halk bu tecridi kabul etmeyecek ve patlama noktasına gelecek. Böyle giderse yakın zamanda bu patlamanın gerçekleşeceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 

 

İmralı’daki uygulamanın hiçbir kanunda, yasada olmadığını dile getiren Öziş, “Nereden baksak savunulacak bir noktası yok. ‘Ben yaparım’ demek diktatörlük yasasıdır. Bu konuda siyasi partilere ve halka çok görev düşüyor. Çünkü karışımızda ülkeyi düşünmeyen sadece kendini düşünen despotik bir yapı var. Ondan dolayı halkın önderine sahip çıkması gerekiyor” diye belirtti. 

 

MUĞLA: TECRİT HER YERDE

 

HDP Muğla İl Eşbaşkanı Fulya Erdoğan, tecridin başta Kürt halkı olmak üzere tüm ezilenlere yaşatıldığını ifade etti. Erdoğan, “Tecridi eylem ve etkinliklerimizde, basın açıklamalarımızda, mahkemelerde görüyoruz. Bunların tamamının Kürt halkını yok saymalarından kaynaklandığını biliyoruz. Bunun için de mücadele gerekiyor. Bu mücadeleyi aslında kendimiz ve cezaevinde bulunan bütün arkadaşlarımız için veriyoruz. Verilen mücadelenin sonucu İmralı’ya da yansıyacaktır. Öcalan, tecride karşı verilen mücadele sonucunda özgür kalabilir” diye aktardı. 

 

Öcalan nezdinde cezaevlerinde bulunan tüm tutukluların özgürlüğüne kavuşması gerektiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: “Tecridin kaldırılması hepimizin özgürlüğüne kavuşmasını sağlayacak. Dolayısıyla ekonomik alandan özgürlüklerimize kadar tüm yaşamımızı etkileyecektir. Bu sorun bir an önce çözülmelidir.”

 

MANİSA: TEMEL SORUN TECRİT

 

HDP Manisa İl Eşbaşkanı Kerem Taylan ise Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin temelinde Kürt sorununun çözümsüzlüğünün yattığını aktardı. Bu çözümsüzlüğün de İmralı tecridinden kaynaklandığını sözlerine ekleyen Taylan, “Sayın Öcalan’la son yapılan görüşmede ‘Bize fırsat verilirse bu sorunu 1 hafta içinde çözüme kavuşturabiliriz’ demişti. Genelde Ortadoğu halklarının özgürlüğü, özelde de Türkiye ve dört parçada Kürt sorununun çözümü noktasında Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu tezler var. Bugün Rojava’da yapılan halkların birlikte yaşam koşullarının nasıl ses bulduğu biliniyor. Hükümet kendi saltanatının devam edemeyeceğini anladığı için İmralı’ya tecrit uygulamıştır” dedi. 

 

'SONUÇ KÖTÜ OLACAK'

 

Tecrit kaldırılmadan ekonomik krizin daha da kötüye gideceğini dile getiren Taylan, “Bu süreci dayatanlar bu durumları görüp adım atması gerekiyor. Türkiye halklarının geleceğine yönelik umutlarının yeşerebilmesi için bu adımların en kısa sürede atılması gerekiyor. Özellikle İmralı’da tutulan Sayın Öcalan ve diğer tutukluların insani olarak var olan hakları bile ayaklar altına serilmiş. Anayasanın ve yasaların eksik olduğunu düşünüyoruz, ancak var olan yasaların uygulanması bile geleceğe yönelik umut doğurabilir” şeklinde konuştu.

 

HALKLARA ÇAĞRI

 

Tecridin sonuçlarından tüm halkların etkilendiğine dikkati çeken Taylan, “Halklar birlik içerisinde demokratik bir Türkiye için mücadele etmeli. Aksi takdirde AKP-MHP zihniyetinin halklara uygun gördüğü düzen ortada. Halklar sesini yükseltmezse bu zihniyet politikalarını sürdürmeye devam edecek. Bir an önce özellikle İmralı üzerindeki tecridin kaldırılması ve diğer cezaevlerinde tutsaklara dayatılan koşulların değiştirmesi için halklara çağrı yapıyoruz” diye konuştu. 

 

MA / Tolga Güney