Temelli: Demokratik Cumhuriyeti inşa etme kararlılığımızla buradayız

img

ANKARA -Cumhurbaşkanlığı bütçesine dair konuşan HDP Van Milletvekili Sezai Temelli, “Barış ve demokrasi mücadelemizle tekçiliğe karşı Demokratik Cumhuriyeti inşa etme kararlılığımızla buradayız” dedi.

 
Meclis Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı bütçesi ve bağlı kuruluşlar MİT, MGK Sekreterliği, Diyanet İşleri Başkanlığı, İletişim Başkanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı bütçeleri görüşülüyor. HDP grubundan Van Milletvekili Sezai Temelli, Cumhurbaşkanlığı bütçesine dair konuştu. 
 
2022 yılı Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerine söz aldığını dile getiren Temelli, “2022 Merkezi yönetim bütçesi kanunu teklifini konuşuyoruz ama ortada bütçe vasfına sahip bir metin maalesef yok. Aslında son dört yıldır bütçe diye adlandırılan bu metinler, öncelikle meclisin iradesini yok sayan bir anlayışla hazırlanmaktadır” dedi.
 
‘AKIL DIŞI HESAP BÜLTENİ’
 
 
Hukuktan, ekonomiden ve siyasetten yoksun bir içeriğe sahip olan metne bütçe demenin mümkün olmadığını ifade eden Temelli, “Üzerinde konuştuğumuz şey Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi gerçeklikten uzak bir sistemin akıl dışı hesap bültenidir. Bütçe yok, çünkü hukuk, ekonominin gerçekliği, demokratik siyasetin izi yok. Demokratik siyaseti ve onun kurumlarını yok sayan, örtülü OHAL anlayışıyla hukuku askıya alan, istisna halini normalleştiren ve otoriterliği yaygın bir şiddetle dayatan bu iktidar, iktisadi gerçeklikten de o denli kopmuştur ki ekonomik model diye bir zırvalığı dayatarak hem ekonomiyi hem ülkeyi büyük bir çöküşe sürüklemiştir” dedi.
 
ORTAK ÇÖZÜM İRADESİ 
 
Bütçe görüşmeleriyle müzakereci bir süreci yaratmanın demokrasinin mihenk taşı olduğunu ifade eden Temelli, “Siyasetin her veçhesinin yüzleşme anıdır. Müzakere aklını var edebilmektir. Bütçe süreci aynı zamanda ortak sorunlara ortak çözümler üretme iradesinin yaratılmasıdır. Bunun için Meclisler toplumların önemli mutabakat zeminleridir. Temsilcileri vasıtasıyla egemenliğin kayıtsız şartsız toplum adına var edebildiği mekanlardır. Oysa bu mekân böyle mi? Bakanı bile atanmış olan bir bütçe müzakere süreci samimiyetsizliğiyle adaletsizliği yeniden üretmekten başka bir işe yaramıyor” diye belirtti.
 
BÜTÇE HAKKI
 
Bütçe hakkına değinen Temelli, şunları söyledi: “Bir ülkede halkların ne için ne kadar vergi ödediğinden, bu vergilerin hangi kamu harcamalarına nasıl harcandığından ne için ve ne kadar borç alındığından haberdar olması ve bu araçları denetleyip yönlendirebilmesi tüm dünyada yüzlerce yıldır ‘Bütçe Hakkı’ olarak anılıyor. Bütçe hakkının kökleri 13’üncü yüzyıla kadar gidiyor. 1215’teki Magna Carta Anlaşması ile ilk kez kralın vergi toplama ve harcama yetkileri kısıtlandı. Magna Carta aynı zamanda kralın savaş çıkartma yetkilerini de kısıtladığından barışın da ilk belgelerinden biri sayılıyor.  Bu bağlamda bütçe hakkına sahip çıkmak sadece demokrasiye değil, barışa da sahip çıkmaktır.
 
Bugün bütçe hakkı yok. Artık bütçe hakkının zedelenmesinden değil, bütünüyle ortadan kaldırılmasından söz etmek daha doğru olabilir. Bu durum otoriter rejimin en belirgin özelliklerinden biri. Tüm harcama ödeneklerinin oluşturulmasına ve nerelere tahsis edileceğine, alınacak ya da alınmayacak vergilerin hangileri olduğuna ve miktarına, yapılacak borçlanmaların miktarı ve niteliğine, kurumlar arasındaki irili-ufaklı tüm ödenek aktarmalarının yapılmasına tek bir kişi karar veriyor. Dahası bu yetkiyi kendisinden başka kimin kullanacağını da yine kendisi, tek adam belirliyor.
 
DAVETİYE ÇIKARILIYOR
 
Bütçe hakkının gasp edildiği yerde bütçe hukukundan bahsetmek de zaten mümkün değil. Bütçe hukukunun kendisini var ettiği yer toplumun mutabakat zemini olan meclistir. Meclisi By-Pass eden bugünkü sistem, hukuk tanımazlığın bir belgesi olarak bu belgeyi bize ‘bütçe’ diye yutturmaya çalışıyor. Hiçbir mevzuata, yasaya, teamüle, usule, içtihada uymaksızın ‘biz yaptık’ oldu mantığıyla çalakalem hazırlanan saray tefrikası adeta tüm hukuksuzluklara davetiye çıkarır niteliktedir.
 
ANAYASA MAHKEMESİ
 
Bütçede Anayasa Mahkemesi'nin bütçesi var ama Anayasa Mahkemesi’ni kapatmak isteyen bir zihniyet hazırlamış bütçeyi. Bütçenin aklını yok sayarak HDP’yi kapatmak adına Anayasa Mahkemesi’ni hedefe koyan, tehdit eden iktidar adeta bir şantaj aklıyla hareket etmektedir. Yargı kurumlarının bütçesi var ama yargı kurumlarının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ortadan kaldırılmış durumda. Kobanê davası olarak kurgulanan tarihin en büyük kumpas davası yargı bağımsızlığının tükenişini sergilerken, aynı yargı ülkenin çöküşünü de hızlandırmaktadır.
 
MEZAR KAZICI  
 
Oysa bütçe hukukunu ve bütçe hakkını koruyabilseydik, hukukun üstünlüğünü, sert kuvvetler ayrılığını ve insan haklarında tavizsiz bir anlayışı, denge denetleme mekanizmalarını var edebilseydik; bugün ne kumpas davaları ne de kapatma davası gibi davaları gündemine alan bir yargı olacaktı. Yargı bütçede kendisini göremediği gibi toplum da yargıda adaleti görememektedir. Durum öyle bir hal almıştır ki ‘AİHM kararlarını tanımıyorum’ diyen hukuk tanımaz iktidara eşlik eden bir yargı mekanizması adaletin mezar kazıcısına dönüşmüştür.
 
Sürekli yargı reformuyla ülke en büyük insan hakları ihlal merkezi haline dönüştü.
 
MECLİS MÜZAKERE AKLINDAN YOKSUN
 
Bugün cezaevlerinde işkence ve her türlü şiddet yaygın ve sistematik bir şekilde sürmektedir. Garibe Gezer’in ölümü yıllardır süren bir adaletsizliğin, bitmez bir zulmün son vakasıdır. Hukukunu yitirmiş bir iktidarın ve onun partisinin vicdanını da yitirdiğini izliyoruz. Tecrit varsa o ülkede zaten bir müzakere zemini yaratamazsınız. Bugün tecrit anlayışı aslında meclisin müzakere iradesini yok sayan bir iktidar anlayışıdır. Neden bütçe yapamayacağınızın bir delili de tecrittir. İnsan hakları ihlalinin en uç sınırına tekabül eden İmralı tecridi tüm hukuksuzlukların beslendiği bir süreçtir. Kendisi bir müzakere zemini olan meclisin müzakere aklından yoksun bir hukuksuzluk dayatmasına karşı çıkamadığı yerde hukuk ve demokrasi adına hiçbir zaman adres olamayacağını da anlamamız gerekir.
 
İMRALI TECRİDİ
 
İmralı tecridini aşamadığımız sürece başat bir meselemiz olan Kürt meselesinin çözümünde demokratik bir müzakerenin zeminine asla kavuşamayacağız. Eksik denklem ve aktörlerle yol almamız mümkün değil. Meclis kendi iradesini aşkın bir iradeye karşı hukuk mücadelesiyle tutum alamadığı sürece aslında tecritleşmiş bir sistemin parçası olmaya devam eder. Hiçbir meclis bunu hak etmez. Bugün burada HDP’liler olarak tecride karşı çıkarken aslında faşizme karşı meclisin ve halklarımızın iradesine sahip çıkıyoruz.
 
İKİ TEMEL MESELE VAR
 
İki temel-yapısal meselemiz var. Kürt meselesi ve yoksulluk meselesi. Bu iki meselenin çözümünü birlikte ve bütünlüklü olarak var edemediğimiz sürece çöküş döngüleri içinde yaşamaya devam edeceğiz. Son dört yılın bütçeleri bu meseleleri daha da derinleştirmiştir. Yapısal nitelikteki bu sorunları çözmek yerine bu sorunların çözümsüzlüğünden beslenen bugünkü iktidarın bütçeyi bir kez daha savaş ve rant bütçesi olarak tasarlaması sistemin kronikleşmiş hastalığının bir sonucudur.
 
Çöktürme Planı’ndan bugüne ülkenin baş aşağı gidişi hızla sürüyor. 20 yılda değişen hiçbir şey yok, kararlısınız, ülkeyi aldığınız gibi teslim etmek istiyorsunuz. Ama bugün yaşanan çöküş 2001 krizini kat be kat aşmış durumda. 2021 yılına yetiştiremedik ama 2022’de sizi iktidardan indirdiğimizde bu çöküş sürecini de sonlandırmış olacağız.
 
IRKÇILIK YARIŞI
 
Kürt meselesini çözememenin getirdiği çözülmeyle artık kadim halkımızın diline ‘bilinmez dil’ diyebiliyorsunuz. Van’ın, Diyarbakır’ın sokaklarında özellikle seçim zamanlarında Kürtçe (çava yi başi) ile şirinlik yarışı yapanlar burada ırkçılık yarışına tutuşuyor. Kürdistan sözünü duyunca kolektif panik atak yaşamaya başlıyorsunuz. Oysa bu meclis 1920’de Kürdistan, Lazistan mebuslarının da katılımıyla var oldu. Ortak vatanın temellerinin atıldığı bir mecliste olduğunuzu istediğiniz kadar unutmaya çalışın, tarih bunu size ısrarla hatırlatmaya devam edecek.
 
MECLİS’İN YÜZYILLIK HAFIZASIYIZ
 
Şark Islahat planlarından kayyım rejimine kadar bu hafızayı silmeye çalışsanız da bu coğrafyanın kadim halkları tarihi yeniden üretmeye devam edecektir. Barış ve demokrasi mücadelemizle tekçiliğe karşı çoğulculuğu, mezhepçiliğe karşı laikliği, otoriteye karşı demokrasiyi, kısacası Demokratik Cumhuriyeti inşa etme kararlılığımızla buradayız, bu meclisin yüzyıllık hafızasıyız. Misak-ı Milli rüyaları görüyorsunuz. İçinde Kürtlerin olmadığı, Kürt barışının var edilemediği hiçbir misak rüya olamaz, olsa olsa kâbus olur. Bu kâbusu bu ülkenin halklarına da maalesef yaşatmaya devam ediyorsunuz. Bizler ise yeni bir misak için Dere Sulhe’yi (barış kapısını) açık tutmak için savaş politikalarına karşı direnişimizi sürdürüyoruz.
 
EKONOMİ
 
Ekonomik krizin esas belirleyici dinamiklerinden biri aslında çözüme karşı ürettiğiniz savaş ekonomisidir. Çok basit bir simülasyon yaparsak; 2013 yılında 2014 kişi başına düşen milli gelir tahmini 12 bin dolardı. Her yıl ortalama yüzde 5 büyüseydik, ki bu TR ortalamasıdır, 2023’te bu rakam 20 bin dolar olacaktı. Bugün 2023 tahmininiz 10 bin dolar. Gerçi siz 25 bin dolar diye uçuyordunuz ama uçuştan anladığınız çakılmakmış. Aradaki fark 10 bin dolar. Kaç kişiyiz? 85 milyon. Çarparsanız 850 milyar dolardır ortaya çıkan maliyet. Bu savaşın toplumsal maliyetidir. Bu masayı devirmenin karşılığıdır.
 
HALK KUYRUKLARDA SORUYOR
 
Uluslararası kuruluşların son 40 yıllık maliyet hesapları bunun neredeyse 4 katına işaret ediyor. Silahlanmaya bu denli kaynak ayırmanın sonucu bu denli ciddi bir borç sarmalına girmemize, yoksulluğun derinleşmesine, çoklu krizlere ve çöküşe neden oldu. Soruyordunuz ya ‘bir mermi kaç lira’ diye. Halk da şimdi size ekmek kuyruklarından soruyor; bir ekmek kaç para? AKP genel başkanı Bakara suresinden alıntılarla konuyu teğet geçirme çabasında ama unutmayın Kuran’da bu meseleye dair başka ayetler de var.
 
MİLİTARİST HARCAMALAR 246 MİLYAR
 
Bütçe harcamaları fonksiyonel dağılım açısından ele alındığında, başta askeri harcamalar olmak üzere en büyük payın güvenlik ve kamu düzenini sağlayamaya dönük olduğu görülüyor. Kamu düzeni bu harcamalarla değil toplumsal barışa yönelik harcamalarla sağlanır. Toplumsal barışı dinamitleyerek, siyasi özgürlükleri yok sayarak ekonomiyi istikrara kavuşmak mümkün değildir.
 
2022 yılı için ayrılan militarist harcamaların tutarı 246,4 milyar TL’yi buluyor. Ancak bunun içine ‘askeri-sanayi karması’ olarak da adlandırılan ve son yıllarda siyasal iktidarın lider sektör olarak gördüğü savunma sanayi alanı ve bu alanda faaliyet gösteren beş büyük şirketin yatırımlarının ve Savunma Sanayi Destekleme Fonu için ayrılan kaynağın dâhil edilmediğini biliyorsunuz. Bunlar da dâhil edildiğinde güvenlik için ayrılan toplam kaynak 350 milyar TL’yi bulurken, bütçenin toplam ödeneklerine oranı yüzde 20’yi aşıyor.
 
8 MİLYON İŞSİZ
 
Israrla savaş sanayi ve inşaat-emlak sektöründe yaratılan rantları korumaya ve büyütmeye dönük faiz indirimi politikasının sadece 8 milyona varan bir işsizliğe ve yüzde 45 gibi tarihsel olarak düşük bir istihdama değil, aynı zamanda yüzde 40’ı aşan yüksek bir enflasyona, dolar kurunun 14,20 liraya çıkmasına ve derin bir yoksulluğa neden olduğu artık açıkça görülüyor.
 
İşsizliği ve enflasyonu TÜİK manipülasyonlarıyla düşürmekten başka elinizden bir şey gelmiyor. Finansal krizler genelde döviz krizi ile başlar. Yani kur hızla yükselir, dolara ve avroya hücum artar. Döviz kurundaki bu hızlı yükselişi tetikleyen şeyse, ‘göle yoğurt çalmaya’ çalışan siyasal iktidarın faiz indirimlerini devam ettirmesidir. 2022 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifinde yer aldığı üzere; merkezi yönetim bütçe giderleri 1.751 trilyon TL olarak belirlendi. Bu milli gelirin ancak yüzde 22,2’sini oluşturuyor. Gelirler ise milli gelirin  yüzde 19’u. Bu denli küçük bir bütçeyle bu devasa krizle baş etmek mümkün değil. Ama bütçeyi sağlıklı büyütemediğiniz sürece bütçenin kendisi başlı başına bir sorun olacaktır. Bütçe fikriyatından yoksun bir iktidar Bakan değiştirerek durumu kurtarmaya çalışıyor.
 
FAİZ HARCAMALARI
 
Bütçenin militarist harcamalardan sonra bir başka büyük harcaması da 240 milyar TL’yi aşan faiz ödemesidir. Toplanan her 100 TL’lik verginin 19 TL’si faize gidecek. ‘Faiz neden enflasyon sonuçtur.’ Buna ek olarak ‘kurun yükselmesinin istihdamı artıracağı’ ve ‘fahiş fiyat artışıyla mücadele edileceği’ söylemleri de var. Oysa bunların hepsi zırva. CDS primimiz de yükselmeye devam ediyor. Türkiye, dünyanın en riskli üç ülkesinden biri konumunda bulunuyor.
 
FAİZ ÜZERİNDEN POLİTİKA KURULMAZ
 
Faiz ve kur üzerine ekonomi politikası kurulmaz. Ekonomi politikasının amacı nedenleri düzeltmek ve sonuca gitmek olmalıdır. Faiz kabul etmeseniz de sonuçtur. Eğer faizi belirli bir noktaya indirmek istiyorsanız politikanızı riskleri düşürmek zorundasınız. Merkez Bankası para politikası üretemez halde, hazine maliye politikası üretemez halde. Kurumların özgün siyaset, özerk karar alma kabiliyetleri tükenmiş durumda. Oysa özerklik üniversitelerden yerel yönetimlere, MB’dan sosyal güvenlik kurumlarına kadar ekonomik istikrar ve demokrasi için vazgeçilmez bir değişkendir.
 
GEÇMİŞ OLA
 
Merkez Bankası, yanlış para politikası sonucunda milyarlarca doları piyasaya satarak kuru tutmaya çalışıyor. Çin modeline geçtiniz ya size bir Çin atasözü söyleyeyim: ‘Bin doğru adım bir yanlış adımı düzeltemez’ Geçmiş ola… Bütçenin gelirler tarafında ise toplam vergi gelirlerinin 1,258 trilyon TL olması hedefleniyor. Vergilerin en az üçte ikisi dolaylı vergi biçiminde doğrudan halktan alınacak. Vergide adalet yoksa ülkede hiçbir yerde adaleti bulmanız mümkün değil. Yoksuldan vergi alıp sermayeye vergi harcaması yapıyorsunuz. 2022 yılı Bütçesinde ‘vergi harcamaları’ adı altında bazı temel vergi kanunlarında yer verilen vergi muafiyet, istisna ve indirimlerle 336 milyar TL verginin alınmasından vazgeçiliyor. Vergi harcaması hedeflenen bütçe açığının yüzde 121’i büyüklüğünde olacak.
 
Asgari ücretten vergi almazsanız 32 milyardan vazgeçeceksiniz, yani bu rakamın onda biri. Bu yoksulluk yaratan sistem aslında bir yolsuzluk sistemi. Bir yanda savaş ekonomisi bir yanda yolsuzluk ekonomisi. Bu ikili sıkıştırma içinde halkımız, emekçiler, kadınlar ekonomik şiddete yani yoksulluğa mahkûm ediliyorlar. Acımasızlığınız adaletiniz olmuş, adaletiniz ayağınıza dolansın.
 
EK BÜTÇE GEREKİYOR
 
Dolar 9,2 lirayken hazırlanan bütçe daha şimdiden yüzde 35 küçülmüştür. Oysa 5018 sayılı Yasa’nın 20’nci Maddesinin d bendi buna olanak tanımıyor. Söz konusu bentte ‘Kamu idareleri, bütçelerinde yer alan ödeneklerin üzerinde harcama yapamaz’ deniliyor. Ek bütçeye gitmeyip ödenek üstü harcama yapılması kasten bütçe hakkının ihlal edilmesi anlamına gelir. Dolayısıyla, ek bütçeye gidilmesi tercih değil yasal bir zorunluluktur.
 
Ek Bütçe Teklifinin bir an evvel TBMM’ye gelmesi yönünde ısrarcı olacağız. Ek bütçe bir erken seçim bütçesi olmalıdır. OHAL anlayışına karşı bir tavır geliştirmektir. Ek bütçe ile erken seçimi de hayata geçirmemiz gerekir.
 
DEMOKRATİK BİR HALK BÜTÇESİ
 
Böyle bir bütçenin alternatifi ‘Demokratik Bir Halk Bütçesi’dir. Bugün sadece kapitalizmi mevcut krizinden çıkartıp onu yeni krizlere hazırlamak gibi bir kısır döngüye mahkûm olmak istemiyorsak, ‘Demokratik Ekonomiyi’ yaratmak istiyorsak, bunun bütçesini de şimdiden tasarlamamız gerekiyor. Krizsiz bir ekonomide, sömürüsüz bir düzende yurttaşların eşitlik ve barış içinde bir arada özgürce yaşadığı bir ülke istiyorsak eskiye dönüşü değil, yeniyi hedeflemeliyiz. Bunun için de şimdi yeni bir paradigmaya, yeni bir öyküye, yeni bir sözleşmeye ihtiyacımız var.”
 
Genel Kurul’da bütçe görüşmeleri devam ediyor.
 
 

Diğer başlıklar

15/12/2021
18:54 Silopi Belediye Eşbaşkanlarının duruşması görüldü
18:31 Veli-Der: Tarikat yurtlarında yaşananlardan yetkililer sorumlu
18:26 Akkuş için taziye kuruldu
18:23 Yaşamını yitiren Güneş’in ön otopsi raporu verilmedi
18:21 Kürsüye tencereyle çıkan Aydemir: Bu tencerenin sahipleri helvanızı yapıp, dağıtacak
18:12 HDP Urfa Gençlik Meclisi'nden kongre çağrısı
17:37 Tutuklular: Güneş ve Suyur işkence sonucu katledildi
17:23 Sarısaç: Kürt sorununun çözümü Türkiye’ye nefes aldıracaktır
17:04 Köylüler inceleme yapmak isteyen yetkilileri protesto etti
16:52 Berivan’ın failine ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi
16:51 Halil Güneş'in cenazesi Adana'ya uğurlandı
16:44 İstanbul’da suya zam
16:37 Gezer’in son mektubu: Ancak öldüğümüzde sesimiz duyuluyor
16:35 Roboskili ailelere ziyaret: Devlet mutlaka katliamla yüzleşecek
16:06 Suyur’un cenazesi Siirt'te gönderilecek
16:00 Hatay’da avukat ofisinde ölü bulundu
15:59 Halil Güneş'in kardeşi: İltihaplı yaralarla hücrede tutuldu
15:56 Başaran: İktidarın bütçesinde kadının adı yok
15:41 Fincancı: Hak ihlallerine karşı ortak mücadele vermeliyiz
15:39 ‘Tutukluların ölmesi Türkiye’nin utanç tablosudur’
15:32 Bir günde iki hasta tutuklu yaşamını yitirdi: Göz göre göre ölüm bekleniyor
15:25 Güneş’in ablası bir yıl önce uyarmıştı: Ağabeyime ölüm dayatılıyor
15:22 Leyla Güven’in duruşmasında reddi hakim talebi
15:22 Metin Lokumcu’nun ölümünden sorumlu polisler ağır cezada yargılanacak
15:18 Sağlık emekçileri iş bıraktı: Çığlıklarımıza kulak verin
15:16 TJA'dan yaşamını yitiren tutukların ailelerine başsağlığı
15:05 HDP’li Gergerlioğlu, Kürt mültecileri sordu
14:43 MA-TUHAYDER: Hasta tutuklular bir an önce tahliye edilmeli
14:26 TTB ve Antep Barosu’ndan Şenyaşar ailesine ziyaret
14:25 Yaşamını yitiren hasta tutuklu Halil Güneş'e ilaçları verilmemiş
13:57 Garibe Gezer’in soruşturma dosyası için gizlilik kararı
13:55 Çevre örgütlerinden Akdeniz çağrısı
13:51 HDK'li kadınlardan 'Kadın beyanı esastır' kampanyası
13:49 Öztürk: Meclis savaş tezkereleri değil, barış mutabakatları çıkarmalıdır
13:46 Gamze Açar’ın katledildiği otelin çalışanı: ‘Kızı attık’ seslerini duydum
13:46 Dağ'a 2 ayrı suçlamadan ceza talebi
13:32 İHD: İhraç edilen öğretmenlerin haklarını iade edin
13:05 AKP-MHP dönemi kapandı: ‘Demokratik Cumhuriyet’e ihtiyacımız var
12:57 Hasta tutuklular hastaneye sevk edilmiyor
12:48 'Barzani’nin serveti ve yolsuzlukları araştırılmalı'
12:28 AB, Türkiye ile üyelik müzakerelerini dondurdu
12:27 Tutuklular ‘avukatınız geldi’ denilerek usulsüz sorgulandı
12:19 Diyarbakır’da tecride karşı mücadele mesajı
12:12 Şenyaşar ailesi: Adliye önünden kazanarak ayrılacağız
12:12 Tahliyeye 'personelle geçinemiyor’ engeli
12:02 Hasta tutuklu Halil Güneş yaşamını yitirdi
11:55 KNK sonuç bildirgesini açıkladı: 2022’yi büyük kazanım yılı yapacağız
11:31 FED kararı öncesi dolar ve euro rekor tazeledi
11:08 'Özyönetim Êzidîlerin hakkıdır'
10:54 Kadınlar: Krizden tek çıkış yolu tecridin sonlandırılması
10:52 Bülbül: 3 bilinmeyenli denklemde örgütlenme mücadelesi yürütmeli
10:46 Kürt aileler Tahran’da Türk Büyükelçiliği önünde oturma eylemine başladı
10:26 Sêmalka'da nöbet eylemi 72’nci gününde
10:26 ‘Garibe Gezer’i duyunca 4 yıl önceki acım tazelendi’
09:55 Yeni Yaşam Kadın Eki: Kapalı kurumlar şiddet üretiyor
09:55 Mardin Milli Eğitim Müdürlüğü’ndeki yolsuzlukta 5 tutuklama
09:33 Bagok’ta operasyon: Mezarlık çevresi bombalandı
09:33 Sarısözen: 1003 aydının imzası sağır duvarlarda zırh delici etkisi uyandırır
09:01 İşbirliği yapmayan kanser hastası tutuklu 'iyi halli' sayılmadı
09:01 Avukat Acun: Tecrit TBB'nin de sorunudur
09:01 Diyarbakır 'geçinemiyoruz' mitingine hazırlanıyor
09:01 Dağ keçilerinin katledilmesine yasal kılıf
09:01 Uluslararası sözleşmeler ihlal ediliyor
09:00 15 ARALIK 2021 GÜNDEMİ
08:51 ‘Kötülükler iktidarı olmak’
00:51 Dündar: Düşman hukuku üzerine oluşturulan bütçeye hayır
00:28 Koçyiğit: Emine annenin çığlığını duymadan hangi adaletten bahsedeceksiniz?
14/12/2021
23:45 Ağır hasta tutuklu Suyur yaşamını yitirdi
22:41 Bülbül’den Oktay’a: Ferman Yezid’inse meydan Hüseyin’indir
22:16 Vekile ‘çete üyesi’ diyen Oktay, tansiyonu yükseltti
21:12 Konya Katliamı davası: Başsavcının yazdığı senaryoyu izledik
20:27 Beştaş: Demokratik devletin halka dayanması gerekir
19:56 Koronadan 181 kişi daha hayatını kaybetti
19:37 Konya Katliamı davası ertelendi
19:30 GGM'de polis şiddetiyle katledilen Tacik’in davası görüldü
19:05 Ferhat Tunç’un ‘Reina paylaşımına’ soruşturma
19:01 Konya Katliamı faili, 112’yi arayarak ‘5 kişiyi daha öldüreceğim’ demiş!
18:54 Evrensel gazetesi yazarı İmrek'e soruşturma
18:50 Evi yakılıp eşi katledilen Ataman’a müebbet hapis cezası
18:07 ABD’de işten çıkarılan işçilere destek eylemi
18:03 Kemer'de denizde hortum çıktı
17:38 Savcı ile tartışan doktora açılan dava görüldü
17:29 Akkuş Lice’de defnedildi
17:13 Şırnak'ta 6 kişi serbest bırakıldı
17:06 Tüm Bağımsız Engelliler Platformu'ndan HDP’ye ziyaret
17:04 Eryaman-Esat Davası yine ertelendi
17:02 Konya Katliamı Davası: Yetkililer iş birliği yaptı, katliamın önü açıldı
16:57 Beraat ettikleri davada gazete dağıtımcılarına hapis talebi
16:52 HDP Kadın Meclisi KHK’li kadınlarla bir araya geldi
16:42 ‘Cenazelerimizi alana kadar mücadelemiz sürecek’
16:15 Dedeoğulları: Savcılar bıraktı, onlar ailemi katletti
16:10 GÖÇ-DER eski şube eşbaşkanına 6 yıl 3 ay hapis
15:57 Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi CPT ile görüştü
15:51 Savcı, 79 yaşındaki Soylu hakkında mütalaa sunacak
15:46 İstanbul’daki sağlık örgütleri Çapa’da buluşacak
15:41 Diyarbakır'da cezaevlerindeki ihlaller protesto edilecek
15:39 CHP’li vekiller: Konya Katliamının ardındaki her şey aydınlatılsın
15:30 Cumhurbaşkanlığı bütçesi tartışıldı: Ülke perişan
15:28 İHD cezaevinde bulunan tutuklulara kart gönderdi
15:27 Adalet Nöbeti'nden Adalet Bakanlığı'na 'çözüm' çağrısı
15:20 Muhtar azası çocuğa tecavüz suçundan tutuklandı
15:14 700 bin öğretmen atamayı bekliyor
14:57 İHD: İmralı’da CPT tavsiyeleri ve Mandela Kuralları hiçe sayılıyor
14:48 Mezarlıkların yıkılmasını hatırlattı: Diyanet münafığın ta kendisidir
14:37 KHK’li Konuk’un duruşması ertelendi
14:31 Ödüllü gazeteci Doğru'ya müebbet hapis istemi
14:29 Turan: MİT Erdoğan’ın ‘özel örgütü’ haline dönüştü
14:25 İran’da bekaret testine karşı imza kampanyası
14:21 Açlık grevi davası ertelendi
14:19 Norman Paech: Direnmekten başka yol yok
14:09 AÜ'de forum düzenleyen öğrenciler gözaltına alındı
14:04 Diyarbakır Adliyesi önünde silahlı kavga
14:01 Konya Katliamı faili katliam öncesi 4 ilde lüks otellerde kalmış
14:00 Şengal Özerk Yönetimi: Özerk yaşamdan vazgeçmeyeceğiz
13:58 Adana’ya sevk edilen tutuklu 22 gündür karantinada
13:48 DEDAŞ Sevadiye’ye bir aydır elektrik vermiyor
13:27 Şarkıcı Kalben’den kadına yönelik şiddete tepki
13:16 Cizre’de aracın çarptığı çocuk yaşamını yitirdi
13:00 Sağlık çalışanları yarın iş bırakacak
12:53 HDP'lilerden Erdoğan'a: Elini ve dilini Alevilerden çek
12:39 HDP Parlamento Grubu: 14 Aralık topyekûn direnişin tarihidir
12:35 İmralı'ya gidişleri engellenen avukatlardan görüşme başvurusu
12:19 Savaş bütçesi 8 yılda 5 kat arttı
12:02 Cizre yasağının yıldönümü: Kürtler boyun eğmeyecek
11:47 Şenyaşar: ‘Faili meçhul’ diyen savcı suç işliyor
11:45 Ozan Silo Qij'ın belgeseli yapıldı
11:35 ÖSO’ya teslim edilen Kürt mülteciler 115 gündür esir tutuluyor
11:24 İzmir'de uyuşturucu operasyonu
11:12 Temelli: Demokratik Cumhuriyeti inşa etme kararlılığımızla buradayız
11:04 Konya Katliamı davası başladı
10:54 Sêmalka'da nöbet eylemi 71’inci gününde
10:43 SES: Alanlarda olmaya devam edeceğiz
10:34 Nazik Sancar'ı katleden fail tutuklandı
09:52 Siirt’te yol kenarında 2 cenaze bulundu
09:51 HDP İstanbul Eşbaşkanı seçilen Encu: Büyük kazanacağız
09:31 PKK için başlatılan kampanyada hedef 4 milyon imza
09:20 Nusaybin’de biri çocuk 3 kişi tutuklandı
09:19 Garibe Gezer davasındaki ‘gizli tanık’ 5 yıldır kayıp!
09:08 Gündüz okula gece işe: Geçinemiyoruz
09:08 Mele Kasım Yiğit yine gözaltında
09:06 Sorunların kaynağı İmralı tecridi
09:06 'Berxwedan’a büyük bir direniş mirası kaldı'
09:05 Çatışmalara 'savaş' deyince infazı yakıldı
09:04 'Tuğluk'un tahliye edilmemesi insanlık suçudur'
09:04 Halktan yana bütçe için ortak mücadele
09:03 Çöplerde dahi ekmek bulamıyor
09:03 Prof. Dr. Biçer: ATK insanların hapiste ölmesini sağlıyor
09:00 14 ARALIK 2021 GÜNDEMİ
09:00 Esenyurt’ta yangın: 4 çocuk yaşamını yitirdi
08:46 Beştaş: Türkiye IŞİD'in dostu olarak biliniyor