Urfa merkez Haliliye ilçesi Sancaktar Mahallesi Bahçeyolu Caddesi’nde bulunan 10 metrekare tek odalı briket bir evde yaşayan Güler Kaplan (40), geçimini çöplerden topladığı ekmekleri kurutup kilosunu 1 TL’ye satarak sağlamaya çalışıyor. 2 ay önce 135 liraya satılan 50 kilogram un torbasının fiyatını 285 TL'ye yükseldiği Urfa'da, 19 Kasım’da 150 gram olan ekmeğin fiyatı da 1.50 TL’den 2 TL’ye yükseldi. Tek gelir kaynağı çöpten topladığı ekmekler olan Kaplan, un ve ekmek fiyatlarındaki değişiklikle birlikte çöplerden daha az ekmek bulmaya başladığını anlattı. 

 

ÇOCUKLARINDAN KOPTU

 

Kaplan, Hilvan ve Eyyübiye cezaevlerinde tutulan 2 oğluna para gönderemediğini söyledi. Çocuklarının “arkadaş kurbanı” olduğunu dile getiren Kaplan, madde bağımlılığı yüzünden küçük oğlu İbrahim’in (21) 8 ay, büyük oğlu Şahin’in (23) ise 9 ay önce tutuklandığı bilgisini verdi. Dışarda olan tek oğlunun ise maddi gerekçeler yüzünden eve uğramadığını, sadece zihinsel engelli kızının yanında olduğunu belirten Kaplan, “Çocuklarımı göremiyorum. Onlara para gönderemiyorum bu çok zoruma gidiyor” dedi. 

 

‘ÇÖPTE EKMEK OLMUYOR’

 

Geçimlerini sağlamak için uzun zamandır çöplerden kuru ekmek topladığını belirten Kaplan, “Sabah erken saatlerde sokaklara çıkıyorum. Bazı günler çöplerde ekmek oluyor, bazı günler olmuyor. 2-3 ay topladığım ekmekleri biriktiriyorum. Onları 10-15 gün güneşte kurutuyorum. Artık yaz ayları da bitti, kuruma günleri daha uzun sürüyor. Kilosu 1 TL’ye aktarcılara satıyorum. Onlar da onu makinelerle ufak hale getirip besicilere satıyorlar. Günde en fazla 4-5 kilo ekmek toplayabiliyorum. Kimi zaman hiç bulamıyorum. Hastalıklarıma rağmen saatlerce çöplerde boş boş geziyorum. Bende tansiyon, kolesterol, bel ve boyun fıtığı gibi hastalıklar var” diye konuştu. 

 

4 AYDA GIDA YARDIMI

 

Kaldıkları odanın geçtiğimiz yaz aylarında hayırseverler tarafından onarıldığını belirten Kaplan, geçtiğimiz yıl yakacak odun bulamadığı için pazar yerinden topladığı çöpleri yaktığını, Urfa Büyükşehir Belediyesi'nin de gıda paketleri verdiğini söyledi. 

 

‘BORÇ İSTEYECEK HALİM KALMADI’

 

Yaklaşık 2 aydır elektrik faturasını ödeyemediğini dile getiren Kaplan, “Sattığım ekmekler giderlerimizi karşılamıyor. Maddi olarak başka bir gelirimiz yok. Biriken 200 TL elektrik borcu var. Faturaları ödemek için eş-dosttan borç alıyorum, markete bin TL borcum var. Artık kimseden borç isteyecek halim kalmadı” ifadelerini kullandı. Kaldığı tek odalı evin 12 yıl önce boşandığı eşinin adına olduğunu belirten Kaplan, eski eşinin evde kalması için kendisinden 400 TL istediğini sözlerine ekledi. Söz konusu evin yapımında kendi emekleri de olduğunu belirten Kaplan, “Bu evden çıkarsam başka gidecek bir yerim yok. Hep beni tehdit ediyor. 'Çık nereye gidersen git' diyor. Bu evin yapımında benim emeklerim daha çok ama resmiyette tapu onun adına olduğu için beni zorla çıkarmak istiyor. Daha önce gidip benden habersiz burayı satmaya çalıştı. Almaya gelenlere karşı direndim, buradan ‘cesedim çıkar’ diyerek onları vazgeçirdim” diye konuştu.

 

BU NASIL DEVLET?

 

Yaklaşık 2 yıldır semt pazarlarında ve marketlerde alışveriş yapmadığını belirten Kaplan, günde bir öğün aş evinden aldıkları yemeklerle beslendiklerini söyledi. Aş evinden yemek almak için de uzun uğraşlar verdiğini belirten Kaplan, “Yağın kilosu şimdi ne kadar bilmiyorum. Sormak için bile param yok. 2 ekmek, 1 kilo zeytin alamıyoruz. Param olmadığı için belediyenin otobüsüne bindirmiyorlar. Bazen uzak yerlerden sırtımda ekmekleri eve kadar taşıyorum. Yardımlar yapılıyor, ancak ben başvurduğumda bana bir şey vermiyorlar. Bu nasıl adalet? Bu nasıl devlet?” dedi.

 

MA / Emrullah Acar