ANKARA - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Hrant Dink cinayetine dair yaptığı açıklamaları hatırlatan HDP’li Garo Paylan, “Hrant Dink'i katleden sistemi biliyor” dedi.

 

Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2022 yılı bütçe görüşmeleri gerçekleştirildi. Soru -cevap bölümü öncesi milletvekilleri bakanlık bütçesine dair değerlendirmede bulundu.

 

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, 15 Temmuz Darbe Girişimi ardından toplanan paraları sorarak, “Hamasete gelince sonuna kadar bir ‘şehit’ söylemi, ‘gazi’ söylemi ama hak ettiklerini, onlar için toplanan parayı vermeye gelince sadece ‘Yanınızdayız’ diyerek geçiştirilen birkaç cümle” dedi.

 

‘ANLATIYORSUNUZ’

 

CHP’li Abdullatif Şener de. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sunumunda mevcut hükümetin ürettiği sorunları dinlediklerini vurguladı. Şener, “İşte ‘Hakkâri’ye gittim’ dedi. Ben de gittim iki ay önce. ‘Her taraf güllük gülistanlık, emniyet içerisinde her yeri geziyorsunuz’ dedi. Haklıdır ama bu iktidar iş başına geldiğinde bu ülkede ‘terör’ sorunu yoktu. Hatay’da, Ankara’da, Suruç’ta, Antep’te, İstanbul’da, her yerde bombalar patladı. Dolayısıyla kendinizin ürettiği sorunu nasıl çözmeye çalıştığınızla ilgili çabaları anlatıyorsunuz” dedi.  

 

‘SIKIŞTIKÇA 15 TEMMUZ’

 

İktidarın sürekli 15 Temmuz Darbe Girişimi arkasına sığınmasını da eleştiren Şener, şunları söyledi: “Sonra, ‘Vay efendim, 15 Temmuz! Sıkıştıkça 15 Temmuz! Kardeşim, 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunan bütün generallerin terfisinin altında bu iktidarın imzası var. Siz yerleştirmişsiniz her tarafa; Emniyete, yargıya, askeriye ye. Sonra, ‘Bak, nasıl mücadele ediyoruz!’ diye onu anlatıyorsunuz” diye belirtti.

 

İDLİB’DE EVLERİ

 

Göç sorunu ile ilgili de Şener, “‘İdlib de bile 49 bin 36 ev yaptık’ diyor. Kime yaptın? İdlib’in yüzde 90’ı HTŞ’nin, Nusra’nın; hem Birleşmiş Milletler hem Türkiye Cumhuriyeti terör örgütü saymış, kime yapıldı bu evler? Sonra, bakıyoruz, yani ‘5,3 milyon yabancı var’ diyorsunuz Türkiye’de, Sayın Feridun Sinirlioğlu Birleşmiş Milletlerdeki konuşmasında söyledi; ‘5 milyon da sınırda Suriyelilere bakıyoruz’ dedi. 10 milyon 300 bin Suriyeli ve yabancıya bakan bir Hükûmetsiniz” ifadelerini kullandı.

 

HDP’li Garo Paylan ise konuşmasına, “Bu ülkede huzurumuz var mı” diye sorarak başladı. AKP’lilerin “Var” demesine de Paylan, “Huzur dediğiniz şey sessizlikse, eğer ki sindirmekse vallahi Hitler de bunu çok güzel başarmıştı, toplumu susturmuştu, sindirmişti. Hitler Almanya’yı abat etmedi. Kadafi’de ‘Libya’da huzur var’ diyordu ama Libya abat olmadı. Süleyman Soylu’nun bakışıysa Türkiye’de de bir huzur olmayacak. Türkiye bu bakışla abat olmayacak” dedi.

 

Türkiye’de huzur olmadığını dile getiren Paylan, “İnanın bu bütçenin tamamını Süleyman Soylu’ya verin huzuru sağlayamaz, bu ülkede ancak zulüm ortaya koyar, baskıyı ortaya koyar. Türkiye, Basın Özgürlüğü Endeksinde 153’üncü sırada tebrikler Sayın Süleyman Soylu. Türkiye, Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 117’inci sırada. Tebrik ediyoruz, karne bu” diye konuştu.

 

Bakan Soylu’nun “Metruk binaları gece yıkın, boş verin mahkeme kararını filan” sözlerini hatırlatan Paylan’a, AKP’li Salih Cora, açıklamanın hukuki dayanağı olduğunu savundu. Paylan da, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün açıklamalarını hatırlattı.

 

SUÇ İŞLEMEYE DEVAM EDİYORSUNUZ?

 

“10 bin dolar alan siyasetçiyi” soran Paylan, şöyle devam etti: “Bakın ‘10 bin dolar alan siyasetçi kim?’ diyoruz. Sanıyorum - beş ay önce, dört ay önce Habertürk'e çıktınız değil mi Sayın Soylu? Dediniz ki: ‘Arkadaş, ben bu 10 bin doları alan siyasetçiyi biliyorum.’ Biz de bunun AKP'li olduğunu biliyoruz. Siz de o zaman bu anlam da bir tehditte bulundunuz, herhâlde görevden alınma olasılığınız vardı, bilmiyorum artık ve dedin iz ki: ‘Ben bunu açıklayacağım, bir hafta içinde savcıya gidip söyleyeceğim.’ Bakın, üzerinden dört beş ay geçti açıklamıyorsunuz bunu. Bu bir suçtur. Bir kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçtur. Türk Ceza Kanunu’nun 279’uncu maddesine göre -Cora çok iyi bilir- ‘Bir suçun işlendiğini öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar cezalandırılır.’ Suç işlediniz, hâlâ suç işlemeye devam ediyorsunuz.

 

HRANT DİNK CİNAYETİ

 

Hrant Dink cinayeti, on dört yıl oldu işleneli ve Ankara'nın karanlık dehlizlerinde katiller hâlâ saklanıyor. Sayın Soylu, ‘Hrant Dink cinayetinin faillerinden Erhan Tuncel’le Sedat Peker’i ilişkilendirerek Erhan Tuncel ile Sedat Peker'i kim ortak yapar? Sedat Peker'e Erhan Tuncel'i kim emanet eder? Bireylerden değil, bir sistemden bahsediyorum’ diyor. Hrant Dink'i katleden sistemi biliyor. Sedat Peker'e, Erhan Tuncel'in emanet edildiğini iddia ediyor. Demek ki bununla ilgili belge var, bir İçişleri Bakanı belgesiz konuşur mu? Konuşmaz. Elinde belgeler var ama savcıya gidip bu belgeleri vermiyor. Niye? Bunu bir koz olarak kullanıyor herhâlde. Aynı 10 bin dolar meselesinde olduğu gibi bir koz olarak kullanıyor. Sayın Bakan, ne biliyorsunuz? Niye açıklamıyorsunuz, Ankara'nın karanlık dehlizlerinde saklıyorsunuz? Yazık değil mi bu ülkeye? Bu da suçtur. Siz suçu biliyorsunuz ve bir sistemden bahsediyor. Böyle bir İçişleri Bakanı bu ülkenin huzurunu sağlayabilir mi? Sağlayamaz.

 

YAPMANIZ GEREKEN İSTİFA ETMEKTİR

 

Suçların odağında olan bir İçişleri Bakanı var. Pek çok karanlık işe bulaşmış insanlarla ilgili fotoğrafları var ve onlarla ilgili açıklamalarda bulunmuyor. Yapması gereken istifa edip bu soruşturmanın önünü açmaktır. İstifa etmediği sürece bu soruşturmanın önünü kapatan, tıkayan kişi olacaktır.”