Özel savaş mekanları: TOKİ ve kafeler

  • kadın
  • 09:02 20 Kasım 2021
  • |
img

DİYARBAKIR - Bölge kentlerinde yaygınlaştırılan TOKİ ve kafeler yozlaştırmanın toplumsal ayağı olurken, ŞPO Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Berivan Güneş, "Sokak kültürünü yaşatma" önerisinde bulundu. 

Devletli toplumlarda iktidarlar, sürekliliğini korumak adına toplumları yönetme yöntemlerinde belli başlı değişikliklere giderken, kendini en çok evlilik kurumu üzerinden var etmeye çalıştı. “Aile” kavramının kutsallaştırılmaya çalışıldığı bu çağda, tektipleştirilmeye çalışılan bireyler gibi tek tip aile profili yaratıldı. Öyle ki bu ailelerin nasıl yaşaması gerektiğinden tutalım da, nerede yaşayacaklarına kadar sistem tarafından belirlendi.
 
YOZLAŞTIRMANIN TOPLUMSAL AYAĞI 
 
Türkiye’de 2000’li yıllarla birlikte başlayan kentsel dönüşüm, kültürel soykırımı amaçlayan özel savaş politikasının mekan ve yaşam alanlarına yansıması olurken, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) inşaları başladı. Kültürel soykırımı hayata geçirmek isteyen iktidarlar, batıya zorunlu göçü başlatırken, toprağını terk etmemek için direnenlere ise TOKİ’lerde tek tip bir yaşamı dayattı. Modernite adı altında sunulan TOKİ’ler, halkın sosyal ve fiziksel değişiminin yanında, özel olarak planlanmış mimarisiyle toplumsallığı hedef aldı. 
 
Özellikle bölge kentlerinde inşa edilen TOKİ’lerde evlerin mimari yapısı topluma “nasıl yaşamaları” gerektiğini anlatırken, başta gençler olmak üzere tüm toplumu yozlaştırmaya dönük inşa edilen ve her köşe başında karşılaştığımız kafeler de aynı zihniyetin ürünü olarak karşımıza çıktı. Bu mekanlarda ilk hedef alınan ise yine kültür taşıyıcısı kadınlar oldu. 
 
Şehir Plancıları Odası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Berivan Güneş, özel savaş politikasının mekanlar üzerinden topluma nasıl sirayet ettiğini anlattı. 
 
BİR SAVAŞ ÜRÜNÜ: TOKİ’LER 
 
2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarından sonra kent ve mekânlara yönelik müdahalelere değinen Güneş, öncelikle mekânın ikiye ayrıldığını dikkati çekerek, ekledi: “Mekânı temsili ve soyut mekân olarak iki başlıkta ele alıyoruz. Temsili mekan dediğimiz daha çok özneldir, bir halkın tarihi ile ilgilidir. Soyut mekân dediğimiz ise bu TOKİ’lerdir; yeni yapılaşmış olan yapılardır. Bu soyut mekânlar ise şiddet ve savaşın bir ürünü, yani devletin müdahalesiyle karşımıza çıkmaktadır. Soyut mekânın temel işlevi ise homojenliktir. Doğası ve temelinde şiddet bulunan ve şiddet tekelini elinde bulunduran devlet ilk olarak müdahaleyi mekâna yapar. Mekânda bir müdahale gerçekleştirir ve bu müdahale daha çok kendinden olmayana yöneliktir. Devlet aslında bu homojenlik üstünde buldozer gibi hâkimiyet ve tahakküm kurar. Bizim TOKİ’lerde gördüğümüz şey de tam olarak budur.” 
 
KONTROL EDİLEBİLEN KENTLER 
 
Devletin kendi kontrolünde tutabileceği geniş alan ve sokaklar inşa ettiğine işaret eden Güneş, bu yaklaşımın tarihteki örneklerine de değindi. Paris’te kentsel dönüşüme öncülük eden şehir planlayıcısı Baron Haussmann’ın 1853-70 yılları arasında kente yapmış olduğu müdahaleyi örnek gösteren Güneş, “Haussmann’ın Paris’teki ilk müdahalesi, işçi isyanlarını bastırmak içindi ve o da bu tarz soyut mekânlar yarattı. Yaratılan bu soyut mekanları kentsel dönüşüm olarak değil kentsel siyasi müdahale olarak nitelendirebiliriz. Tüm kentlerdeki yapılara baktığımız zaman düz çizgiler, düzgün hizalama ve geometrik bir şekille karşılaşmaktayız. Geometrinin temelinde ise hükmetme vardır. Çünkü devlet geometrik şekil yaparak, mekanda bir parçalama, bölünme ve parselleşmeye doğru gider. Geometrinin buradaki özelliği ise bir müdahale anında hemen o müdahaleyi bastırma niteliğine sahip oluşudur. Devlet de bu yüzden bu projeleri destekler” ifadelerini kullandı.
 
KAYBEDİLEN SOKAK DOKUSU 
 
Yeni yapılar ve özgürlüğü vadeden açık alanlarla sokak dokusunun kaybedildiğini dile getiren Güneş, “Bu projelerde sokak dokusu, şehir eklemlerinden tamamen ayrılmıştır. Sokağın yerine konut, ulaşım ve işyerleri tahsis edilmiştir. Sokağı neden bu kadar önemsiyoruz? Çünkü sokak bir kentin oyun, öğrenme, örgütlenme ve dayanışma alanıdır ve devlet özellikle buralara müdahale eder. Burada da o dayanışma kültürünü tamamen ortadan kaldırmaya yönelik müdahale sergilemiştir” diye belirtti. 
 
ORGANİK KENTLER 
 
Eski sokak yapılarında özel ve kamusal alanın olduğunu hatırlatan Güneş, eski sokak ve şimdiki sokak yapıların özelliklerine şu şekilde değindi: “Yarı kamusal alan dediğimiz bahçe alanı vardı, daha sonra kadınlar sokağa çıkardı, sokakta örgütlenme dayanışma ağı kurulurdu. Yarı kamusal alan dediğimiz bu alanlarda kadınlar gündelik üretim işlerini yapardı. Kendi ev içi ekonomisi için bahçede sebze ve meyve yetiştirirdi. Bu kadınlar, organik bir yapıdan geliyordu. Organik dokuya hakimlerdi, organik doku içerisinde kendi işlerini yapıyor, kendi halısını bahçesinde yıkıyor, sebzesini yetiştiriyor ve kendi ekmeğini üretiyordu.” 
 
MEKANSAL PSİKOLOJİK ŞİDDET
 
TOKİ’lerle birlikte özel alandan kamusal alana keskin bir geçişin olduğunu kaydeden Güneş, “Kadını ya tamamen eve hapsedecek ya da dışarı çıkartacak bir durum dayatılıyor.  Apartman kültüründe asansör ve merdiven yıkama kültürü dayatılıyor. Yine yeni yapılarda kamusal alanlar tamamen niteliksiz, kentin herhangi bir dokusuyla uyumlu bir şekilde üretilmedi. Bu alanlar kadınların gündelik yaşamlarını, işlerini yapabileceği veya komşularıyla beraber oturabileceği, örgütlenebileceği, dayanışma ağı kurabileceği alanlar olarak tasarlanmadı. Bu yüzden kadınlar ya eve hapsedildi ya da bir şekilde sürgün edilip başka alanlarda yaşam kurmaya zorlandılar. Sonuç olarak da kadınlar kültüründen, komşularından, yaşanmışlıklarından uzaklaştırıldı, diğer yandan ise ekonomik olarak kendi üretimini yapamayacak duruma getirildi. TOKİ bu durumda kadınlara hem ekonomik müdahale hem de mekânsal psikolojik şiddet uygulamakta” dedi. 
 
İKİNCİ ÖZEL SAVAŞ MEKANI
 
Bütün bu müdahaleleri fiziksel ve toplumsal olarak nitelendiren Güneş, “Daha önce var olan sinema salonları, kültür merkezleri, kütüphaneler, park alanları kapatıldı. Bunların yerine sadece bizim kamusal alan olarak nitelendiremeyeceğimiz kafeler açılmış durumda. Genç kadınlarımız dilinden, kültüründen, kimliğinden bir şekilde uzaklaştırılıp siyasi özne haline getirilmiş durumda. Kamusal alanlar pasifleştirildi ve kadınlar kapalı alan dediğimiz kafe kültürüne alıştırılmakta. Özellikle son süreçlerde baktığımızda devlet güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen, kadın cinayetleri, taciz ve tecavüzün bu kadar artmasının en büyük sebeplerinden bir tanesi de bu kafe kültürünün oluşması. Baktığımızda temas kurdukları yerler o mekanlar oluyor. Devlet bir şekilde kadını kamusal alandan, ideallerinden yani Kürt kadının o örgütlü yapısından onu uzaklaştırıp bu idealleri kaybettirerek, bir şekilde asimilasyona uğratıyor. Kafe kültürü dediğimiz bu mekanlar da bize çok masum gelmemekte” sözleriyle bölge kentlerinde attırılan kafelerin durumuna dikkati çekti.
 
MEKANSAL SOYKIRIM
 
Devletin mekanları değiştirmesini ise “siyasi soykırım” şeklinde tanımlayan Güneş, “Çocuk dilini kültürünü annesinden öğrenir. Devletin burada yapmak istediği tam da buydu. Bir mekanı değiştirerek, mekan üzerindeki kadını yok ederek bir siyasi soykırım yapmaya çalıştı. Buna biz mekânsal soykırım da diyebiliriz. Kentsel dönüşümlerde evet, insanların emeği gitti bizde olaya daha çok emeğin yok edilişi olarak baktık fakat devletin asıl müdahalesini sonradan anlamaya başladık. Devlet burada ‘Siyasi olarak giremediğim yerlere mekânsal olarak gireceğim’ dedi. Ve mekânsal olarak bir şeyleri değiştirmeye çalıştı. Çünkü mekan toplumsaldır. Bu yüzden devlet mekana hükmederek aslında sosyolojik yapıya müdahale etmiş oldu, o bölgenin kimliğine, kültürüne, diline müdahale etti. Kadını siyasi özne haline getirerek, bunları yapmaya çalıştı” diye belirtti. 
 
CİNSİYETLEŞMİŞ MEKANLAR 
 
Mardin’in sokağa çıkma yasağı uygulandıktan sonra evlerin yıkıldığı Nusaybin ilçesinde mekanın kadın ile ilişkisine ilişkin bir çalışma yaptıklarını aktaran Güneş, çalışmalarına ilişkin şunları söyledi: “Mekanın cinsiyeti üzerine bir çalışma yaptık. TOKİ yapılarının çok masum olmadığını anlatmaya çalıştık. Çünkü TOKİ’nin eril bir dili vardır. Oluşturdukları mekanda da bunu görebiliyoruz. Kamusal alan ve özel alanı araştırdığımız zaman kamusal alanı biz daha çok park, yeşil alanlar yani insanların daha çok sosyalleşeceği alanları kastediyoruz. Özel alanlar ise ev içi dört duvar arası dediğimiz, hapishane olarak nitelendirebileceğimiz alanlar. Diyarbakır’ın Sur ilçesi ve Nusaybin’de benzer olayları gördük. İki örnek üzerinden eğer gidecek olursak, kamusal alanlarına baktığımız zaman tamamen cezaevi tarzı yapılaşmalar yapıldı. Kadını baskı altında hissettirecek, gözetlendiğini hissettirecek alanlar yaratıldı. Tam olarak TOKİ’nin yapmaya çalıştığı şey de bu: ‘Ben seni gözetliyorum, seni gözetlemezsem bile yukarıdan birisi seni gözetleyecek.’ Ve kadınlar gerçekten bu alanlarda kendilerini rahat hissetmedikleri için kamusal alan dediğimiz bu alanları kullanmadılar. Yani mekanın o erilliğini gördükleri için mekandan evin içine kapanmaya çalıştılar. Biz burada devletin eril dilini mekanda gördük. O siyasi dilini mekanda da hissetmeye başladık. Bir nevi mekanlar cinsiyetleşmeye başladı.”
 
HAFIZANIN DİRENCİ
 
Mekanın toplumsal bir ürün olduğunu sözlerine ekleyen Güneş,  her ne kadar devlet veya o dönemki siyasi iktidar mekan üzerinde tahakküm kurmaya çalışsa da toplumun kendi hafızasını mekanda yansıtmaya devam edeceğini vurguladı. Güneş, “İnsanlar şuan Nusaybin’de TOKİ’nin bahçelerine bostanlarını yapmaya başladılar. Ev içinde ürettikleri o ekonomik kültürleri, kültürel alışkanlıklarını yaşatmaya çalışıyorlar. Tandırları tekrar yapmaya başladılar. Toplum bir şekilde yine mekanı kendine göre şekillendirecektir, kendi yolunu bulacaktır” örneklerini verdi.
 
ALTERNATİF ALANLAR
 
Kent savunucuları olarak kentsel hafızayı tekrar insanlara yaşatma ve o zemini hazırlamaları gerektiğini belirten Güneş, “Kadın Kent Komisyonları’nın kurulması, kadınların kentlerdeki herhangi bir çalışmada yer alması gerekiyor. Özellikle bu konularda da kadın savunucularına, platformlara, siyasi partilere çok büyük görevler düşüyor. Halka inerek, halkı bilinçlendirmeliler. İnsanlarla bire bir temas kurarak, güncel sorunların ne olduğunu çözmeliyiz. Beklentilerin neler olduğunu, nasıl tekrardan değiştirebileceğimize yönelik çalışmalar yapmalıyız. Gençleri bir şekilde özel savaş politikalarının yeri olan alanlardan çıkartıp, yeni sosyal alanlar yaratmalıyız. Genç kadınları ve toplumun tümünü bu konularda bilinçlendirmeliyiz. Toplum bu konuda el ele vermeli ve dayanışmayı güçlendirmeli” ifadelerini kullandı. 
 
MA / Eylem Akdağ

Diğer başlıklar

20/11/2021
16:45 'Barzani saldırıları meşrulaştırmak yerine özgürlük sorununu çözmeli'
16:39 Tanrıkulu: Son 8 yılda 513 çocuk iş cinayetlerinde öldü
15:48 'Firari Yazılar' için söyleşi
15:46 Hasta tutuklu Öztel için tahliye çağrısı
15:40 Aydeniz: Kadınlar tek adam rejimini yıkacak
15:28 Tokat Cezaevi’nde hasta tutukluların tedavileri engelleniyor
15:19 Jineoloji Dergisi ‘Gençlik Tartışmaları’ kapağıyla çıktı
15:13 ‘Türkiye Çocuk Sözleşmesinin gereğini yerine getirmeli’
15:02 ‘Ekonomi değil faturalar şahlanıyor’
14:50 25 Kasım kadın yürüyüşlerine davet
14:37 Behçet Yıldırım'ın tutuklanması protesto edildi
14:22 Mersin’de HDP mitingine çağrı
13:36 HDP: Milyonlarca çocuk anadillerinde eğitim göremiyor
13:33 Mardin’de yolsuzluk operasyonu
13:26 KESK: OHAL Komisyonu lağvedilsin
13:20 41 yıldır ağabeyini arıyor: Helalleşme ve yüzleşmeyi karıştırmayın
13:11 TJA 6'ncı yılında: Direnen kadınlar kazanacak
12:55 AKP döneminde en az 787 çalıştırılan çocuk hayatını kaybetti
12:49 Diyarbakır Barosu: Çocuklara yetişkin muamelesi yapılıyor
12:11 Kayıp yakınlarının eylemi 667'nci haftada
11:29 İki gazeteciye haber takibi davası
11:21 'İnsanlar Federe Kürdistan'dan özgürlük olmadığı için kaçıyor'
10:45 Şenyaşar Ailesi: Birlik olup zulme dur demek lazım
10:44 Tokat'ta 4.0 büyüklüğünde deprem
10:33 Ankaralı yurttaşlar: Krizle geldiler krizle gidecekler
10:28 HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanları: Tecride karşı mücadele hattını öreceğiz
10:09 TJA 6’ncı yılında: Kesintisiz mücadele
10:08 Tıp öğrencileri talepleriyle Beyaz Yürüyüş’te olacak
10:07 Narenciye paketleme işçileri: Korku içerisinde çalışıyoruz
09:24 Mersin’de kadınlar sokakları mora boyayacak
09:23 25 Kasım’a çağrı: Birlikte güçlüyüz
09:23 ‘Çıplak arama’ya tepki: Uygulama değişmeli
09:22 PYD Kadın Meclisi Sözcüsü: Türkiye'nin rahatsızlığı Rojava'daki umut
09:16 Federe Kürdistan’ın mülteci açmazı
09:14 KDP güçleri kimyasal silah kullanılan savaş tünellerine sürülüyor
09:13 Amaç Kürdistan'ı Kürtsüzleştirme
09:09 Mısır çiftçisinin kaderi 3-5 fabrikanın elinde
09:08 Aydoğan: 'Öcalan’a özgürlük' zamanı geldi
09:04 Tatlı ailesinden KDP’ye tepki
09:03 Barış eylemlerinin tanınan siması: Emine Koç
09:02 Özel savaş mekanları: TOKİ ve kafeler
09:01 İran'da değişimin gücü: Mücadeleci ruh hiç vazgeçmedi
09:00 20 KASIM 2021 GÜNDEMİ
08:16 Van’da şüpheli ölüm
19/11/2021
23:37 Konya’daki ırkçı saldırı katliamında bir tahliye daha
22:25 Kadın Savunması’ndan ‘Şiddet ve Haklarımız’ atölyesi
22:07 Savcı, Dr. Gökalp’in beraatına itiraz etti
21:26 İzmir Depremi davasında bir sanık tahliye edildi
20:59 Bagok'ta askeri operasyon devam ediyor
20:16 Efrîn merkeze 8 top atışı yapıldı
20:08 Kovid-19’dan 218 yeni vefat
20:03 İzmir’de 25 Kasım programı Deniz Poyraz’a atfedildi
19:51 Şırnak'ta 2 tutuklama
19:19 Kadınlardan kitlesel yürüyüş: İktidarın oyunlarına gelmeyeceğiz
18:58 Emine Şenyaşar'ın Yıldız'a yönelik hakaret dosyası birleştirildi
17:59 Efrîn’de Türk dilinin dayatıldığı bir okul açıldı
17:41 Acar ve Yiğit’in cenazeleri defnedildi
17:36 Almanya’da kimyasal silah suçlarına karşı eylem
17:27 İşten çıkarılan Yeliz Kurt davayı kazandı
17:15 Tutuklu yakınları: Taleplerimiz karşılana kadar Adalet Nöbeti'miz sürecek
17:10 Muhabirimiz Acar Malatya'ya götürüldü
17:07 Demirtaş’tan erken seçim çağrısı
16:54 Selvan Acar’ı katleden erkeğe ağırlaştırılmış müebbet
16:48 Erzurum’da 5,1 büyüklüğünde deprem oldu
16:40 TSK Werxelê ve Tabûra Ereba’dan çekildi
16:27 Şêrewa’da 400 zeytin ağacı kesildi
16:13 İlkay Akkaya'dan Şenyaşar ailesine ziyaret: Kalbim sizinle
16:11 Can güvenliği yaşayan aile Adalet Bakanı'na seslendi
16:10 Sur’da çocuk şenliğine yoğun ilgi
15:51 Eğitim Sen: Diz çökmeyeceğiz
15:47 Adana'da sokak hayvanları için eylem
15:12 Kadınlardan mücadeleyi büyütme çağrısı
14:48 Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi: Yeni saldırı politikası S Tipi cezaevleri
14:42 Kedilerin öldürülmesine ilişkin emniyet inceleme başlattı
14:40 Oluç: Kaybetme korkusu yaşayan iktidar 50+1’i tartışıyor
14:32 DFG: Gazetecileri korkutamazsınız
14:19 Sağlıkçılardan güvenli çalışma ortamı talebi
14:15 İzmir depremi davasında kavga
13:42 KESK: KHK'liler işlerine iade edilsin
13:28 Maden şirketi zeytin festivaline sponsor oldu!
12:56 Müslüme'nin cansız bedeni bulundu
12:54 DİSK: En düşük asgari ücret 5 bin 200 TL olmalı
12:28 DBP’li Kök’e tek celsede ‘Erdoğan’a hakaret’ cezası
12:26 Şenyaşar ailesi: Hesap vermemek için koca ülkeyi yaktılar
12:07 Beraat eden Gökalp: Tek gül ile bahar gelmez
12:05 Dünya Çocuk Hakları Günü: 10 yılda 228 çocuk yaşamını yitirdi
11:59 Urfa'da kaza: 2 ölü, 3 yaralı
11:55 Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
11:43 Çocuk Hakları Günü: Türkiye'de yasalar kağıt üstünde kaldı
11:06 HDP Çocuk Komisyonu: Türkiye'de 2 milyon çocuk çalıştırılıyor
11:00 Kamu bankaları faiz oranlarını düşürdü
10:59 Kürtler topraklarına dönmeye başladı
10:31 Bingöl'de 1 gözaltı
10:30 Konya Katliamı’nda tahliye gerekçesi: Araştırılmayan hususlar var
09:56 'Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi kararı hukuksuzluğa destektir'
09:20 Yem fiyatları arttı, sürüler yaylada kaldı
09:05 Valiliğin 'güvenliği' halkın huzurunu kaçırdı!
09:04 Kömür artık dolar ile satılıyor!
09:04 Cezaevlerindeki ihlallere karşı kitlesel eylem
09:04 Ekolojik şiddete karşı bir simge: Necla Işık
09:03 Kadın bedenine tahakküm aracı: Özel savaş
09:03 Evrensel kız kardeşlik özgürleştirecek
09:00 19 KASIM 2021 GÜNDEMİ
08:17 Serhat Tekin son yolculuğuna uğurlandı
08:00 Muhabirimiz Emrullah Acar gözaltına alındı
18/11/2021
23:12 Kılıçdaroğlu’ndan ‘helalleşme’ çıkışına dair açıklamalar
22:20 Jin News muhabiri Tunç’un evine polis baskını
21:09 İzmir depremi davasında suç duyurusu
20:52 Bagok'ta askeri operasyon
20:38 Seyit Rıza’yı anmak suç sayıldı
20:31 İstifa çağrısı yapan Gergerlioğlu MHP tarafından engellendi
20:20 Beştaş: İktidarın dili ‘Ali’ diyor, gözleri Muaviye'ye bakıyor
19:41 Koronadan 226 kişi daha hayatını kaybetti
19:38 9 gündür kayıp Müslüme hala bulunamadı
19:36 CHP’li Hakverdi: Cezaevlerinde kelepçeli muayene var
19:28 Mardin’de Gelecek Partisi’nden peş peşe istifa
19:00 Urfa Barosu’na 3 dilli tabela asıldı
18:57 AKP’liler ‘50+1’ tartışmasında birbirine girdi
18:42 Kızıltepe’deki kazada baba ve oğlu hayatını kaybetti
18:39 Diyarbakır’da ‘Hukukun gölgesinde hekim olmak’ paneli
18:34 Savur’da 25 Kasım etkinliği
18:29 Sanatçı Omar Souleyman sınır dışı edilmek isteniyor
18:16 Faiz indirim kararı dolarda yükselişi tırmandırdı
18:13 AKP’li Özkan, Mardin kayyımının yolsuzluklarını savundu
18:07 CHP’li Özel’den ‘Siirt üçlemeli’ kayyım anlatımı
17:56 Diyarbakır Barosu’ndan İstanbul Protokolü başvurusu
17:18 HDP Kadın Meclisi’nden Danıştay kararına tepki
17:14 Cinsel istismar faili tutuklandı
17:04 Aydeniz: Kürt düşmanlığı Türkiye ekonomisini bitirdi
17:02 Beştaş: Deniz Poyraz’ın katili çadırları kapılarımıza kuranlardır
17:02 Paylan’dan Bakan'a: Bütün yollarını neden Trabzonlu müteahhitler yapıyor
16:50 Erciş’te husumetli aileler barıştırıldı
16:50 Kobanê Davası avukatlarından dayanışma çağrısı
16:45 Tekirdağ’da gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
16:38 Demirtaş'tan dolar açıklaması
16:35 'Şiddetsiz bir yaşam için alanlara'
16:34 Acar ve Yiğit’in cenazeleri alındı
16:26 Çocuk şenliğinde anadilin önemine dikkat çekildi
16:20 Adalet Nöbeti'ndeki tutuklu yakınları: Sesimiz duyulsun
16:18 HDP’li eşbaşkanlar beraat etti
16:11 'Özgürlük Zamanı’ buluşması: Tecride karşı mücadeleyi büyütmeliyiz
16:08 Açlık grevine giren tutukluya 7 yıl 6 ay hapis cezası
16:06 SES’ten çalışma koşullarının iyileştirilmesi çağrısı
15:57 Barış Anneleri'nden tecride karşı yürüyüş
15:56 'Ula’nın ölümünden AKP ve işveren sorumlu'
15:17 ‘Emekten ve halktan yana bir bütçe istiyoruz’
15:17 Gazetecilerin davasındaki ‘tanık’ hakkında zorla getirme kararı
15:03 Gökalp'ın davasına çağrı
14:52 TJA katledilen kadınları Keçiburcu’nda andı
14:47 Yeni Yaşam’ın Meclis aplikasyonundan çıkarılması Şentop’a soruldu