Kadın bedenine tahakküm aracı: Özel savaş

  • kadın
  • 09:03 19 Kasım 2021
  • |
img

DİYARBAKIR - Bir toplumu yok etme üzerinden yürütülen özel savaş politikası bölge kentlerinde, kadın üzerinden kültürel belleksizleştirme, tecavüz ve uyuşturucu kullanımıyla somutlaşıyor. 

Erkek egemen sistemin kadına yönelik saldırıları 21’inci yüzyılda dünya çapında ciddi bir artış gösterirken, sistematik bir hal alan bu saldırılar, bir savaş ve cins kırım niteliğinde geliştiriliyor. Bu yönelim Kürt kentlerinde ise “özel savaş” olarak kendini hissettiriyor. Peki nedir özel savaş? Neden bölge kentlerinde hayata geçirildi? Hedefinde kimler var? Bu soruların cevabı, aslında özel savaşa karşı nasıl bir mücadele yürütülmesi gerektiğinin de cevabı oluyor. 
 
Önce cana, sonra mala kasteden, talan eden, yok sayan, tecavüz eden bir olgu olarak toplumun karşısına çıkan, kendini “yok etme” üzerinden var eden savaşlar da çeşitli kategorilerle birbirinden ayrılmış durumda. Psikolojik, özel, asimetrik ve birinci paylaşım savaşı olarak mekanizmalarını işleten ulus devletler, karşısındaki güçlerin direnişiyle yer yer bu taktiklerde değişiklik gösterebiliyor. Adından da anlaşıldığı üzere “gizli yürütülen” ve “özel kılınan” bu savaş taktiği, iktidarların asimilasyon ve yok etme üzerinden hayata geçirdiği en gözde taktik. Bazen kadın bedeni, bazen kültürel miraslar, bazen anadil, bazen de demokrafik yapı üzerinden toplumun içerisine giren ulus devletler, demokrasi ve özgürlükleri kendine kalkan yapıp, bu politikasını ilmek ilmek işliyor. Özel savaşın yürütüldüğü bölgelerde toplum, neyle nasıl yok edildiğini bilmezken, özel savaşı uygulayanlar ise bilinmez bir kılıkta toplumda yer ediniyor.  
 
DÜNYA ÖRNEKLERİ 
 
Türkiye'nin bölge kentlerinde yürüttüğü özel savaşın dünyada da sayısız örnekleri söz konusu. Tarihten bu yana sömürgeci ülkelerin halklara yönelik soykırım suçlarında, tecavüz bir “soykırım silahı” olarak kadınlara ve çocuklara karşı kullanıldı. En büyük sömürgeci güçler olan İngiltere, Fransa, İspanya, Rusya ve Osmanlı devletleri uzun yıllar halklar üzerinde tüm savaş politikalarını uyguladı ve bu politikalardan en çok etkilenen yine kadınlar oldu. 
 
SOYKIRIM SİLAHI OLARAK TECAVÜZ 
 
Afrika Kıtası’ndaki Ruanda da 1994 yılında Interahamwe milisleri, Hutu sivil nüfusu üyeleri, Ruanda ordusu ve Ruanda Başkanlık Muhafızları tarafından kadın ve çocuklara karşı ciddi suçlar işlendi. Cinsiyete dayalı gelişen şiddet olaylarında 100 gün içinde yarım milyon kadına ve çocuğa tecavüz edildi, kadınlar cinsel olarak sakatlandı ve öldürüldüler. Tutsilerin yok edilmesi için hayata geçirilen cinsel şiddet, siyasi ve askeri liderler tarafından ulusal ve yerel düzeyde hedeflerine ulaşmak için kullanıldı. Kadınlara karşı şiddeti kışkırtmak için hem basılı hem de radyo yoluyla yaygın bir propaganda kullanıldı. Tecavüz sonucu tahmini 2 bin ile 10 bin "savaş bebeği"nin doğduğu kayıtlara geçti. 
 
Ruanda soykırımının ardından da kadını yok etme politikası sona ermedi. Doğu Zaire'de (şimdiki Demokratik Kongo Cumhuriyeti) Ruandalıların kaldığı mülteci kampında yüzlerce AIDS hastası hastanelerden serbest bırakıldı ve "tecavüz ekipleri" haline getirildi. Kadını enfekte etme amacı taşıyan bu planla "yavaş, amansız bir ölüme" neden olundu. Soykırıma uğramış kadının üçte ikisinde HIV pozitif çıktı ve kırsal alanlardaki enfeksiyon oranları soykırımdan sonra iki katından fazla arttı. Tutsi kadınları, üreme yeteneklerini yok etmek amacıyla hedef alındı. Cinsel sakatlanma bazen tecavüzden sonra meydana geldi. Araştırmalar, 12 yaşın üzerindeki neredeyse her kadın ve çocuğun tecavüz kurbanı olduğunu ortaya koydu. Tecavüz sistematikti ve katliamların failleri tarafından bir “silah” olarak kullanıldı. 
 
BOSNA SAVAŞI 
 
1992 de başlayan ve 3 yıl süren Bosna Hersek savaşında, uluslararası bağımsız kaynakların verilerine göre 50 bin Bosnalı kadın tecavüze uğradı. Bir ulusu yok etmek isteyen güçler, kadın ve çocuklara tecavüz ederek, tüm toplumu himayesi altına almaya çalıştı. 
 
ASKERİ GENELEVLER VE FUHUŞ 
 
Japon tarihçiler, Japon Kraliyet Ordusu’nun 2. Dünya Savaşı sırasında çoğunluğu Koreli, Taylandlı ve Filipinli 200 bin kadının fuhuşa zorladığını kaydetti. Japonya da, işgal ettiği topraklarda askerleri için “askeri genelevler” kurup, burada kadınları zorla çalıştırdığını kabul etti. Benzer bir şekilde Naziler, toplama kamplarının hemen yanında “evler” açarak, genç kadınları ve çocukları “istihdam” adı altında fuhuşa sürükledi, tecavüz etti. Hamile kalan çocuk ve kadınlar öldürüldü. 
 
IRAK: KAYIP KADINLAR 
 
Irak’ta yaşananlar ise daha yakın döneme ait bilgiler. Başta Ebu Garib Cezaevi olmak üzere cezaevlerinde bulunan kadın tutukluların dışarıdan doğum kontrol hapları istemeleri ile birlikte tecavüzün boyutu ortaya çıktı. Tecavüz kamplarına dönüştürülen cezaevlerinden bir şekilde çıkmayı başaran kadınlar ise kayıplara karıştı. Öte yandan Irak’ta kadına yönelik şiddet, sadece işgalcilerle sınırlı kalmadı. Bazı aileler, tecavüze uğrayan kadın ve çocukları katletti. Irak’ta hala kaç kadının kaçırıldığı, nerelere götürüldüğü, kaç kadının ne tür işkenceler gördüğü ise henüz netleşmiş değil. 
 
KUZEY VE DOĞU SURİYE
 
Türkiye ve ona bağlı paramiliter yapıların 2018’de işgal ettiği Kuzey ve Doğu Suriye’nin Efrîn Kantonu’ndan kaçırılma, tecavüz ve katliam haberleri gelmeye devam ediyor. Yine en köklü ve eski bir savaş stratejisi olarak kadınlara dönük kaçırma, taciz ve tecavüz olayları rutin bir hal aldı. Demografik yapıyı değiştirmek amacıyla Efrîn halkı yerinden yurdundan edildi, boşaltılan yerlere ise Şam bölgesindeki yapılar ve aileleri yerleştirildi. Efrîn’nin tarihi ve kültürel dokusu tahrip edilerek, bir tür belleksizleştirme geliştirilmeye çalışıldı. Türkiye ve bağlı gruplar tarafından kontrol edilen Azaz’da da “çok eşlilik bürosu” açılması burada uygulanan özel savaş politikalarının çarpıcı örneklerinden biri oldu.
 
Peki Kürt coğrafyasında özel savaş taktikleri nasıl hayata geçirilmeye başlandı? Bu sorunun cevabını bulmak için bölgede yaşanan birkaç örneğe eğilmek yeterli olacaktır. 
 
BÖLGEDE ÖZEL SAVAŞ VE KADIN 
 
Türkiye’de, dünya örneklerine benzer örneklerin yanı sıra çok daha sistemli sürdürülen politikalar, tek dil, tek millet, tek bayrak, tek din söylemi üzerinden somutlaşarak, bir özel savaş aygıtına dönüştü. 
 
AKP iktidarı başa geldiği yıllarda “özgürlük, adalet, eşitlik, kadın hakları, doğa, yoksulluk” gibi kavramları gündeme getirse de 19 yıllık iktidarı süresince dini siyaset aracı olarak kullandı. Kadına yönelik şiddet karşısında İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırdı. Yeni yasalarla çocuk yaşta evliliklerin önünü açarak, istismara yargı zırhı getirdi. Kürt coğrafyasında kentleri, dağları, nehirleri yok etti. AKP, özel savaş politikasını “önce kadınları vurun” düşüncesi üzerinden hayata geçirdi. Bunu yaparken de tecavüz kültürünü yaymaya başladı. Kürt kadının bedeni üzerinden topluma mesaj verilmek istedi. “Özel savaş medyası” ile kadın ve gençleri düşürme politikaları yürütüldü. Ortaya bir “model” koyan özel savaş medyası, kadını bu modele benzeşmemesi durumunda dışlayan bir toplum yarattı. O toplumda yer edinmek isteyen kadın, özel savaş medyasının allayıp pulladığı “asker, uzman çavuş, polis” gibi rütbeli erkeklerin ağına düştü. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve benzer kurumlarda egemen kültüre özendirilen kadınların, bu kültürü evlerine ve toplumun her kesimine yayması sağlandı. 
 
ÜNİFORMAYA SINIRSIZ YETKİ 
 
Özel savaş politikalarının bir diğer yanı da bölgede görevlendirilmiş üniformalılara her türlü yetkinin sınırsız sağlanmış olması. Yalnızca son bir yılda bölge kentlerinde yaşanan ve failleri asker, polis ile korucuların olduğu taciz, tecavüz ve cinsel saldırıların bazıları şu şekilde: 
 
* Batman’ın Gercüş ilçesinde, 12 Aralık 2020’de 15 yaşındaki bir çocuğun aralarında asker, polis ve korucuların olduğu 27 kişi tarafından tecavüze uğradığı ortaya çıktı. Olaya ilişkin açıklama yapan emniyet, valilik ve cumhuriyet başsavcılığı, failleri yakalamak yerine “algı operasyonu” diyerek haberi yapan ve yayınlayanları hedef aldı.
 
* Diyarbakır Merkez Kayapınar ilçesindeki TOKİ sosyal konutlarında ikamet eden Dilek Kaya, 22 Mart 2020’de Diyarbakır 8’inci Ana Jet Üst Komutanlığı’nda görevli Astsubay Y.Ç. tarafından katledildi. Y.Ç., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 
 
* Batman’da, 7 Temmuz 2020’de İpek Er (18), uzman çavuş Musa Orhan tarafından tecavüze uğradıktan sonra intihara sürüklendi ve 34 günlük yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybetti. Kamuoyundaki tepkiler üzerine gözaltına alınıp tutuklandıktan kısa bir süre sonra serbest bırakılan Orhan hakkında “nitelikli cinsel saldırı” suçundan dava açıldı. Ancak yapılan bütün itirazlara rağmen Orhan tutuksuz yargılanmaya devam ediyor.
 
* Şırnak’ta, 15 Temmuz 2020’de 13 yaşındaki bir çocuğa cinsel saldırıda bulunan uzman çavuş Aslan A., tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşmasında tahliye edildi. 
 
* Van’da, 31 Temmuz 2020’de çocuk yurdunda kalan bir çocuk, Çocuk İzleme Merkezi’nde (ÇİM) verdiği ifadede Elazığ Kovancılar Jandarma Özel Harekat Tabur Komutanlığı’nda görevli uzman çavuş Tufan A. tarafından tecavüze uğradığını anlattı. Savcılığın hazırladığı iddianamede, uzman çavuş Tufan A.’nın “sarkıntılı yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı” suçundan yargılanmasını istendi. 
 
* Hakkari’de, 26 Ocak 2021’de Hakkari İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Çevik Kuvvet Şube’de görevli polis Enes T.  emniyette çalışan sivil memur G.A.Ü.'ye tecavüz etti. G.A.Ü’nin şikayetlerine rağmen Enes T.’ yalnızca görevinden alındı. 
 
* Mardin'in Savur ilçesine bağlı bir mahallede, 18 Şubat 2021 tarihinde bir kadını taciz ettikleri gerekçesiyle korucu H.B. ile R.Ç. gözaltına alındı. Kadının şikayeti üzerine gözaltına alınan korucular, jandarmadaki ifadelerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı, taciz faili korucular tutuksuz yargılanıyor. 
 
* Mardin’in Derik ilçesinde, 25 Şubat 2021’de ilçede görevli trafik polisi Y.Y., 12 yaşındaki bir çocuğa cinsel saldırıda bulundu. Çocuğun yaşadıklarını anlatması üzerine fail polis, tutuklanarak cezaevine gönderildi. 
 
* Siirt’in Şirvan ilçesinde 14 Mart 2021’de zihinsel engelli M.E.’nin köy korucusunun tecavüzüne uğradığı ortaya çıktı. Kadının doğum yapmasıyla ortaya çıkan olayla ilgili başlatılan soruşturmada adı geçen korucunun ifadesi dahi alınmadı. 
 
* Van’da bir lisede eğitim gören bir kız öğrenci, komşusunun tanıştırdığı uzman çavuş Talip K. tarafından 17 Ekim tarihinde şiddet gördüğü ve cinsel saldırıya uğradığı ortaya çıktı. Çocuğun ifadesi üzerine Talip K., gözaltına alınarak tutuklandı. Çocuk ise devlet korumasına alındı. 
 
* Hakkari ve Şırnak'ta, 22 Ekim 2021’de kadınları şantaj yoluyla fuhuşa sürükleyen ve başını korucu ile askerlerin çektiği belirtilen fuhuş çetesi nedeniyle bir kadın katledildi, biri şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Bir kadının ise intihara sürüklendiği iddia edildi. Kamuoyuna yansıyanlara rağmen hala herhangi bir işlem başlatılmış değil. 
 
KADINLAR YARGILANIYOR
 
Yargı, faili belli olan olaylarda hiçbir işlem yapmamasına karşı kadın kırımına ve özel savaş politikasına karşı mücadele veren kadınları yargıladı, yıllara varan hapis cezalarına hükmetti.  Yıllardır kadın çalışması yürüten Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan hakkında “örgüt yöneticisi” ve “örgüt üyesi” iddialarıyla yargılandığı davada 30 yıl hapis cezası verildi. Star Kadın Derneği’nin kurucularından Rojbin Bor’a son 16 ayda 28 soruşturma açıldı. Rosa Kadın Derneği de yine kuruluşundan bu yana iki defa basıldı. Dernek kurucusu Ayla Akat Ata başta olmak üzere derneğin Başkanı Adalet Kaya ve daha pek çok kadın aktiviste soruşturmalar açıldı.  Yine özsavunmada bulunan sayısız kadın da yargı kıskacına alındı. Ülkede kadınlar ve çocuklar, erkek, devlet ve yargı üçlüsü nedeniyle ya katledildi, yada intihara sürüklendi. 
 
Dicle Amed Kadın Platformu’ndan (DAKP) Eğitim Sen 2 Nolu Şube Kadın Sekreteri Songül Can, bölgede yürütülen özel savaş politikalarını değerlendirdi.
 
YOK ETME POLİTİKASI 
 
Erkeklik ve iktidarı özdeş bir kavram olarak tanımlayan Can, iktidarın ve erkekliğin kol kola hareket ettiğini söyledi. Söz konusu politikanın Kürt kadınları üzerinde yoğun bir şekilde yürütüldüğünü vurgulayan Can, Kürt toplumunun özel savaş politikalarıyla yok edilmeye çalışıldığına dikkati çekti. Can, “İktidar tek bir cepheden değil, şuanda birçok cepheden saldırı halinde. Son süreçte yaşadığımız birçok veri bunu gösteriyor. Bir yok edilmeyle karşı karşıyayız. Sadece kadınlar açısından değil, cinsler üstü bir soykırım diyebiliriz. Kürdistan’daki tüm kadınlar da bundan nasibini alıyor” dedi.
 
AMAÇ KİMLİKSİZLEŞTİRME 
 
1990’lı yıllardan bu yana Kürt kadını ve çocukları üzerinde özel savaş politikalarının daha fazla yaygınlaştığını kaydeden Can, “Bölgedeki tüm kadınlar olarak taciz, tecavüz başta olmak üzere şiddet sarmalı sadece devletle değil, devletin desteklediği bütün gruplar tarafından üzerimize geliyor. Baktığımızda özel savaş politikaları kadın başta olmak üzere çocuk ve gençlerin aynı zamanda farklı bütün etnik kökenli grupların da dahil olduğu bir durum. Özel savaşın aygıtları ise fuhuş, tecavüz, uyuşturucu, kültürel soykırım ve taciz. İçinde özellikle çete mensupları dediğimiz ama yer yer kolluk güçlerinin de yer aldığı suçlar yaşanıyor. Diyarbakır’da, özellikle uyuşturucunun çok hızlı bir şekilde yaygınlaştırılması, okul önlerinden başlayıp sınıf içlerine kadar girmesi, bugün gençlerin birçoğunun uyuşturucu madde bağımlılığı bir özel savaştır. Yine kadınların fuhuşa sürüklenmesi, kişiliksizleştirme, a-politik bir gençlik neslinin yetiştirilmesi amacını taşıyor” ifadelerini kullandı. 
 
KADIN MÜCADELESİ HEDEFTE
 
Özel savaş politikalarıyla hedeflenenleri ise Can, şu şekilde sıraladı: “Öncelikle Kürdistan bölgesindeki Kürt kimliği açıkça yok edilmek isteniyor. Sonrasında kadın mücadelesini tamamıyla kırmak istiyorlar. Çünkü kadınlar, Kürt mücadelesinde lokomotif görevi gören mobilize bir güçtür ve bu mobilize güç sürekli olarak devlet ve iktidarla çatışma halinde. 90’lı yıllardan beri bu kadar fazla kadın siyasi tutsağın olması, kadın merkezlerinin kapatılması, kadınların görüşebileceği destek alabileceği hiçbir birimin kalmaması bunların sonucudur.”
 
KÜRT ÇOCUKLAR 
 
Diğer yandan çocuklara yönelik cinsel istismar ve uyuşturucunun da arttığını kaydeden Can, “Yalnızca Diyarbakır’ın 6 ilçesinden taciz ve istismar haberleri aldık. ‘Bir halkı yok etmek istiyorsan onun geleceğini yok edeceksin ve çocuklarından başlayacaksın’ düşüncesiyle yaklaşıyorlar. Bu durum bütün il ve ilçelerde şuanda kendini gösteriyor. O kadar çok vaka var ki bu vakaları duydukça geceleri uyumamaya başladık. Bölgedeki öğretmenler bu kentlerin vicdanlarıdırlar. Çünkü o sınıftaki öğrenciler herhangi biri değil bizim çocuklarımız. Ama şuanda biz, yok edilme, kişiliksiz, ruhsuz, tamamıyla politik bilinçten uzak asimilasyonu dibine kadar yaşayan ve bununda maalesef farkında olmayan bir nesil ile karşı karşıya bırakılıyoruz” diye belirtti.
 
FAİLİ KORUMA ZIRHI
 
Özel savaş politikalarıyla birlikte cezasızlık politikalarının da 90’lı yıllardan bu yana devam ettiğini belirten Can, “Bu sistem ve anlayış devam ettikçe faili koruma zırhı da devam edecek. Çünkü failler yaptığı şeylerle cezalandırılmayacaklarını biliyor. Cezalandırılmanın olmadığı bir yerde maalesef kadınlar ve çocuklar, her türlü istismara açık olmaya devam edecek. Cezasızlık politikası bu suçların hızlı bir şekilde artmasına neden oluyor. 15 çocuğu taciz etmiş ama hala görev başında, panzeriyle ezmiş ama hiçbir ceza almamış. Bu nedenle bir diğeri de rahatlıkla bunları yapmaya devam edebiliyor. Bu yaşananlara karşı sessizlikle olaylar tüm topluma yansıyacak” dedi. 
 
İKTİDARIN KORKUSU
 
Kadın mücadelesi yürüten aktivistlerin yargılanmasına da değinen Can, şöyle dedi: “Kendi sistemlerini, erk iktidarlarını meşrulaştırmak için bu politikaları izliyorlar. Şuan da söz geçiremedikleri tek alan kadın mücadelesinin yürütüldüğü alan. O yüzden başta bunu kırmaya çalışıyor. İktidar, kadın aktivistleri korkutma ve sindirmek için büyük cezalar veriyor.  En son Ayşe Gökkan gibi yıllardır kadın mücadelesi yürüten bir kadın aktiviste 30 yıl hapis cezası verildi. Çünkü iktidar bizden korkuyor, korkmaya da devam etsin." 
 
MÜCADELENİN GETİRECEĞİ AYDINLIK 
 
Tüm bu saldırılara karşı mücadeleden vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Can, devamında da şunları söyledi: “Sokaklarda olmaya, çocuk ve kadınların yanında yer almaya, var olan davaları takip etmeye devam edeceğiz. Susmayacak susturulmayacağız. Bu karanlıktan beraber çıkacağız. Bu gerçekten çok önemli, biz eğer güçlü olursak ve tüm süreçleri birlikte işleyebilirsek tüm Türkiye ve bölge kadınlarıyla birlikte kazanacağız. Önümüzdeki süreçte özel savaş politikalarını teşhir eden yeni kampanyalar düzenleyeceğiz." 
 
MA / Eylem Akdağ

Diğer başlıklar

20/11/2021
16:45 'Barzani saldırıları meşrulaştırmak yerine özgürlük sorununu çözmeli'
16:39 Tanrıkulu: Son 8 yılda 513 çocuk iş cinayetlerinde öldü
15:48 'Firari Yazılar' için söyleşi
15:46 Hasta tutuklu Öztel için tahliye çağrısı
15:40 Aydeniz: Kadınlar tek adam rejimini yıkacak
15:28 Tokat Cezaevi’nde hasta tutukluların tedavileri engelleniyor
15:19 Jineoloji Dergisi ‘Gençlik Tartışmaları’ kapağıyla çıktı
15:13 ‘Türkiye Çocuk Sözleşmesinin gereğini yerine getirmeli’
15:02 ‘Ekonomi değil faturalar şahlanıyor’
14:50 25 Kasım kadın yürüyüşlerine davet
14:37 Behçet Yıldırım'ın tutuklanması protesto edildi
14:22 Mersin’de HDP mitingine çağrı
13:36 HDP: Milyonlarca çocuk anadillerinde eğitim göremiyor
13:33 Mardin’de yolsuzluk operasyonu
13:26 KESK: OHAL Komisyonu lağvedilsin
13:20 41 yıldır ağabeyini arıyor: Helalleşme ve yüzleşmeyi karıştırmayın
13:11 TJA 6'ncı yılında: Direnen kadınlar kazanacak
12:55 AKP döneminde en az 787 çalıştırılan çocuk hayatını kaybetti
12:49 Diyarbakır Barosu: Çocuklara yetişkin muamelesi yapılıyor
12:11 Kayıp yakınlarının eylemi 667'nci haftada
11:29 İki gazeteciye haber takibi davası
11:21 'İnsanlar Federe Kürdistan'dan özgürlük olmadığı için kaçıyor'
10:45 Şenyaşar Ailesi: Birlik olup zulme dur demek lazım
10:44 Tokat'ta 4.0 büyüklüğünde deprem
10:33 Ankaralı yurttaşlar: Krizle geldiler krizle gidecekler
10:28 HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanları: Tecride karşı mücadele hattını öreceğiz
10:09 TJA 6’ncı yılında: Kesintisiz mücadele
10:08 Tıp öğrencileri talepleriyle Beyaz Yürüyüş’te olacak
10:07 Narenciye paketleme işçileri: Korku içerisinde çalışıyoruz
09:24 Mersin’de kadınlar sokakları mora boyayacak
09:23 25 Kasım’a çağrı: Birlikte güçlüyüz
09:23 ‘Çıplak arama’ya tepki: Uygulama değişmeli
09:22 PYD Kadın Meclisi Sözcüsü: Türkiye'nin rahatsızlığı Rojava'daki umut
09:16 Federe Kürdistan’ın mülteci açmazı
09:14 KDP güçleri kimyasal silah kullanılan savaş tünellerine sürülüyor
09:13 Amaç Kürdistan'ı Kürtsüzleştirme
09:09 Mısır çiftçisinin kaderi 3-5 fabrikanın elinde
09:08 Aydoğan: 'Öcalan’a özgürlük' zamanı geldi
09:04 Tatlı ailesinden KDP’ye tepki
09:03 Barış eylemlerinin tanınan siması: Emine Koç
09:02 Özel savaş mekanları: TOKİ ve kafeler
09:01 İran'da değişimin gücü: Mücadeleci ruh hiç vazgeçmedi
09:00 20 KASIM 2021 GÜNDEMİ
08:16 Van’da şüpheli ölüm
19/11/2021
23:37 Konya’daki ırkçı saldırı katliamında bir tahliye daha
22:25 Kadın Savunması’ndan ‘Şiddet ve Haklarımız’ atölyesi
22:07 Savcı, Dr. Gökalp’in beraatına itiraz etti
21:26 İzmir Depremi davasında bir sanık tahliye edildi
20:59 Bagok'ta askeri operasyon devam ediyor
20:16 Efrîn merkeze 8 top atışı yapıldı
20:08 Kovid-19’dan 218 yeni vefat
20:03 İzmir’de 25 Kasım programı Deniz Poyraz’a atfedildi
19:51 Şırnak'ta 2 tutuklama
19:19 Kadınlardan kitlesel yürüyüş: İktidarın oyunlarına gelmeyeceğiz
18:58 Emine Şenyaşar'ın Yıldız'a yönelik hakaret dosyası birleştirildi
17:59 Efrîn’de Türk dilinin dayatıldığı bir okul açıldı
17:41 Acar ve Yiğit’in cenazeleri defnedildi
17:36 Almanya’da kimyasal silah suçlarına karşı eylem
17:27 İşten çıkarılan Yeliz Kurt davayı kazandı
17:15 Tutuklu yakınları: Taleplerimiz karşılana kadar Adalet Nöbeti'miz sürecek
17:10 Muhabirimiz Acar Malatya'ya götürüldü
17:07 Demirtaş’tan erken seçim çağrısı
16:54 Selvan Acar’ı katleden erkeğe ağırlaştırılmış müebbet
16:48 Erzurum’da 5,1 büyüklüğünde deprem oldu
16:40 TSK Werxelê ve Tabûra Ereba’dan çekildi
16:27 Şêrewa’da 400 zeytin ağacı kesildi
16:13 İlkay Akkaya'dan Şenyaşar ailesine ziyaret: Kalbim sizinle
16:11 Can güvenliği yaşayan aile Adalet Bakanı'na seslendi
16:10 Sur’da çocuk şenliğine yoğun ilgi
15:51 Eğitim Sen: Diz çökmeyeceğiz
15:47 Adana'da sokak hayvanları için eylem
15:12 Kadınlardan mücadeleyi büyütme çağrısı
14:48 Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi: Yeni saldırı politikası S Tipi cezaevleri
14:42 Kedilerin öldürülmesine ilişkin emniyet inceleme başlattı
14:40 Oluç: Kaybetme korkusu yaşayan iktidar 50+1’i tartışıyor
14:32 DFG: Gazetecileri korkutamazsınız
14:19 Sağlıkçılardan güvenli çalışma ortamı talebi
14:15 İzmir depremi davasında kavga
13:42 KESK: KHK'liler işlerine iade edilsin
13:28 Maden şirketi zeytin festivaline sponsor oldu!
12:56 Müslüme'nin cansız bedeni bulundu
12:54 DİSK: En düşük asgari ücret 5 bin 200 TL olmalı
12:28 DBP’li Kök’e tek celsede ‘Erdoğan’a hakaret’ cezası
12:26 Şenyaşar ailesi: Hesap vermemek için koca ülkeyi yaktılar
12:07 Beraat eden Gökalp: Tek gül ile bahar gelmez
12:05 Dünya Çocuk Hakları Günü: 10 yılda 228 çocuk yaşamını yitirdi
11:59 Urfa'da kaza: 2 ölü, 3 yaralı
11:55 Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
11:43 Çocuk Hakları Günü: Türkiye'de yasalar kağıt üstünde kaldı
11:06 HDP Çocuk Komisyonu: Türkiye'de 2 milyon çocuk çalıştırılıyor
11:00 Kamu bankaları faiz oranlarını düşürdü
10:59 Kürtler topraklarına dönmeye başladı
10:31 Bingöl'de 1 gözaltı
10:30 Konya Katliamı’nda tahliye gerekçesi: Araştırılmayan hususlar var
09:56 'Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi kararı hukuksuzluğa destektir'
09:20 Yem fiyatları arttı, sürüler yaylada kaldı
09:05 Valiliğin 'güvenliği' halkın huzurunu kaçırdı!
09:04 Kömür artık dolar ile satılıyor!
09:04 Cezaevlerindeki ihlallere karşı kitlesel eylem
09:04 Ekolojik şiddete karşı bir simge: Necla Işık
09:03 Kadın bedenine tahakküm aracı: Özel savaş
09:03 Evrensel kız kardeşlik özgürleştirecek
09:00 19 KASIM 2021 GÜNDEMİ
08:17 Serhat Tekin son yolculuğuna uğurlandı
08:00 Muhabirimiz Emrullah Acar gözaltına alındı
18/11/2021
23:12 Kılıçdaroğlu’ndan ‘helalleşme’ çıkışına dair açıklamalar
22:20 Jin News muhabiri Tunç’un evine polis baskını
21:09 İzmir depremi davasında suç duyurusu
20:52 Bagok'ta askeri operasyon
20:38 Seyit Rıza’yı anmak suç sayıldı
20:31 İstifa çağrısı yapan Gergerlioğlu MHP tarafından engellendi
20:20 Beştaş: İktidarın dili ‘Ali’ diyor, gözleri Muaviye'ye bakıyor
19:41 Koronadan 226 kişi daha hayatını kaybetti
19:38 9 gündür kayıp Müslüme hala bulunamadı
19:36 CHP’li Hakverdi: Cezaevlerinde kelepçeli muayene var
19:28 Mardin’de Gelecek Partisi’nden peş peşe istifa
19:00 Urfa Barosu’na 3 dilli tabela asıldı
18:57 AKP’liler ‘50+1’ tartışmasında birbirine girdi
18:42 Kızıltepe’deki kazada baba ve oğlu hayatını kaybetti
18:39 Diyarbakır’da ‘Hukukun gölgesinde hekim olmak’ paneli
18:34 Savur’da 25 Kasım etkinliği
18:29 Sanatçı Omar Souleyman sınır dışı edilmek isteniyor
18:16 Faiz indirim kararı dolarda yükselişi tırmandırdı
18:13 AKP’li Özkan, Mardin kayyımının yolsuzluklarını savundu
18:07 CHP’li Özel’den ‘Siirt üçlemeli’ kayyım anlatımı
17:56 Diyarbakır Barosu’ndan İstanbul Protokolü başvurusu
17:18 HDP Kadın Meclisi’nden Danıştay kararına tepki
17:14 Cinsel istismar faili tutuklandı
17:04 Aydeniz: Kürt düşmanlığı Türkiye ekonomisini bitirdi
17:02 Beştaş: Deniz Poyraz’ın katili çadırları kapılarımıza kuranlardır
17:02 Paylan’dan Bakan'a: Bütün yollarını neden Trabzonlu müteahhitler yapıyor
16:50 Erciş’te husumetli aileler barıştırıldı
16:50 Kobanê Davası avukatlarından dayanışma çağrısı
16:45 Tekirdağ’da gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
16:38 Demirtaş'tan dolar açıklaması
16:35 'Şiddetsiz bir yaşam için alanlara'
16:34 Acar ve Yiğit’in cenazeleri alındı
16:26 Çocuk şenliğinde anadilin önemine dikkat çekildi
16:20 Adalet Nöbeti'ndeki tutuklu yakınları: Sesimiz duyulsun
16:18 HDP’li eşbaşkanlar beraat etti
16:11 'Özgürlük Zamanı’ buluşması: Tecride karşı mücadeleyi büyütmeliyiz
16:08 Açlık grevine giren tutukluya 7 yıl 6 ay hapis cezası
16:06 SES’ten çalışma koşullarının iyileştirilmesi çağrısı
15:57 Barış Anneleri'nden tecride karşı yürüyüş
15:56 'Ula’nın ölümünden AKP ve işveren sorumlu'
15:17 ‘Emekten ve halktan yana bir bütçe istiyoruz’
15:17 Gazetecilerin davasındaki ‘tanık’ hakkında zorla getirme kararı
15:03 Gökalp'ın davasına çağrı
14:52 TJA katledilen kadınları Keçiburcu’nda andı
14:47 Yeni Yaşam’ın Meclis aplikasyonundan çıkarılması Şentop’a soruldu