Federe Kürdistan Bölgesi’nden Avrupa’ya gidebilmek için Belarus-Polonya sınırında bulunan mülteciler günlerdir açlık ve soğuk hava koşullarına rağmen yaşam mücadelesi veriyor. Belarus-Polonya sınırında yaşanan mülteci sorunu devam devam ederken, en az 10 mülteci açlık ve soğuk nedeniyle yaşamını yitirdi. 8 Kasım’dan bu yana aralarında kadın ve çocukların bulunduğu binlerce mülteci sınırda kendi kurdukları kampta, bekleyişlerini sürdürüyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Göç ve Mülteci Komisyonu Eşsözcüsü Veli Saçılık, Belarus-Polonya sınırındaki mülteci krizini değerlendirdi.

 

'TUTUMLARI TEŞHİR ETMELİYİZ'

 

Polonya’nın mülteciler konusunda çok uzun zamandır insan haklarına karşı bir tutum içerisinde olduğunu ve bu durumu görmezden geldiğini kaydeden Saçılık, Türkiye ile bu konuda iş birliği yaparak göçmenlerin yolda ölmesine ve birçok sorun yaşamasına sebep olduğunu belirtti. Avrupa Birliği’nin (AB) mülteciler konuşunda uzun süredir insan haklarına aykırı pratikler sergilediğini belirten Saçılık, “Anti demokrat liderlere açık kapı uyguluyorlar. Polonya’nın sınırına sıkışmış insanları ölüme terk etmesi ve bu insanların arasında özellikle çocukların olması uluslararası sözleşmelere aykırı. Ciddi bir sorun var, göçmenlik meselesi üzerinden tekrar tartışmaya ve bu tutumları teşhir etmeye ihtiyacımız var” dedi.

 

İKİYÜZLÜLÜK

 

AB ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) göçmenler konusunda Belarus’u suçlamasını ikiyüzlülük olarak değerlendiren Saçılık, “Ben burada Belarus’un esas yöneten, yönlendiren olduğunu düşünmüyorum. Arkasında başka güçler, zihniyetler var ama şunu da söyleyeyim, Avrupa Birliği ve NATO’nun hiç kimseyi suçlamaya hakkı yoktur. Suriye’deki mevcut savaşın sebebi kendileridir. Dünya ve Afganistan’daki savaşın sebebi kendileridir. Bu kadar göç hareketinin ortaya çıkması insanların yurtlarında yerlerinden olmasının temel sebebi Avrupa Birliği ve NATO’nun bu savaş politikalarıdır. O yüzden Belarus’u suçlamak değil bir zihniyeti bir algıyı suçlamak gerekiyor” şeklinde konuştu.

 

‘MÜLTECİLER ARAÇSALLAŞTIRILIYOR’

 

Türkiye’nin göçmenleri AB’den para sızdırmanın aracı olarak kullandığını belirten Saçılık, şöyle konuştu: “Kürtlerin demografik yapısıyla oynamak için kullanıyor genel anlamda. Ucuz iş gücü için kullanıyor. Burada göçmen meselesini insani destek olarak algılamıyorlar. AKP-MHP ve saray rejiminin öz çıkarları için göçmenleri araçsallaştırıp toplumunun içinde düşman haline getiriyor” dedi. Türk Hava Yolları (THY) aracılığıyla Belarus’a götürülen mültecilerin Polonya’ya geçebilecekleri yönünde teşvik edildiklerini ifade eden Saçılık, şöyle devam etti: “Burada daha önce yapılmış olan ‘Yunanistan’a salarım ha’ lafının devamında Belarus üzerinden deneniyor ve şu anda bununla ilişkili de AB’den siyasi destek aynı zamanda da ekonomik kaynaklar umuyor. Belarus-Polonya sınırındaki Kürt göçmenlerin yaşamış olduğu mevcut durumda Türkiye iki defa sorumludur. Birincisi göçmenleri oraya taşıyarak; ikincisi de özellikle Kürt coğrafyasında, Irak’ta ve Suriye’de savaş siyasetini yürütüp, insanların yurtlarını terk etme duygusu yarattığı için sorumludur.”

 

‘BİZZAT SORUMLUSUNUZ’

 

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Türkiye’nin Polonya-Belarus sınırında yaşanan mülteci krizinde taraf olmadıkları açıklamalarını değerlendiren Saçılık, “Türkiye’de bakanlar, valiler kaymakamlar mütemadiyen yalan söylerler. Durumu çarpıtmakla çok ustalaşmışlardır. ‘Bizimle alakası yok , bizden bağımsız’ diyorlar. Oradan bir çıkar elde etme hedeflenmiştir. Bakanın söylediğinin karşılığı yoktur. Bakan sadece kamuoyuna dönük ‘bizim üstümüzden gitsin’ diye açıklamalar yapıyor” şeklinde konuştu.

 

‘ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ’

 

HDP olarak bütün göçmenlere de aynı ilkelerde yaklaştıklarını ve Polonya yetkililerine mektup yolladıklarını söyleyen Saçılık, “Dışişleri komisyonumuz AB ile görüşmeler gerçekleştiriyor. Yakın zamanda da bir heyetimiz toplanacak ve Polonya sınırına gidecek. Polonya sınırındaki Kürt göçmenler için elimizden geleni yapıyoruz. Bizim ilkelerimiz insan hakları ilkeleridir. Dünya üzerinde bütün göçmenlerin yaşama, barınma ve insanca muamele görme hakkını savunuyoruz. Polonya sınırındaki göçmenlere de sahip çıkıyoruz” dedi.