Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne bağlı Avaşîn, Zap ve Metîna bölgelerine yönelik 23 Nisan’da başlattığı askeri operasyon devam ederken, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) de askeri operasyonlarda Türkiye'ye destek veriyor. Ulusal birliğin sağlanması ve savaş karşıtı bir platformun oluşturulması için üst üste çağrıların yapıldığı böylesi bir dönemde KDP'nin tutumu tepkiyle karşılanıyor. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili İmam Taşçıer, ulusal birlik konusunda değerlendirmelerde bulundu. 

 

BİRLİK SAĞLANMALI

 

Türkiye'nin Federe Kürdistan Bölgesi ve Kuzey ve Doğu Suriye'de oluşan statüye karşı olduğunu belirten Taşçıer, geçtiğimiz günlerde Meclis’ten geçirilen tezkereye değinerek, “Bu tezkereyle Kürtleri statüsüzleştirmeye çalışıyorlar. Türkiye tek değil, dört sömürgeci ülke de bu konumdadır. Yani Kürtlerin statü sahibi olmamaları için ellerinden gelen her şeyi hayata geçirmeye çalışıyorlar. Kürtler de bu duruma karşı dirençlerini ancak ulusal birlikleriyle sağlayabilirler. Dört parça Kürdistan'da bu birlik sağlanmalı. Ancak bu şekilde Türkiye ve diğer devletlerin bu saldırılarına karşı durabilirler" ifadelerini kullandı.

 

KDP'YE ÇAĞRI

 

Kürtlerin siyasi, kültürel ve coğrafi olarak parçalanmışlıklarının saldırılara karşı ortak tutum almalarını zorlaştırdığını vurgulayan Taşçıer, "Güney Kürdistan toprakları işgal edilmiş. 30 bin civarında Türk askeri, 70'e yakın da karakolun kurulduğu herkes tarafından bilinmekte. Buna ne Güney Kürdistan'daki Kürt partileri, başta KDP olmak üzere, ne de Irak merkezi hükümeti karşı çıkıyor. Bu, Kürt partileri arasındaki birliğin olmamasından kaynaklanıyor. 'Sömürgeciler, bir partiyi zayıflatsın, yok etsin, alan bize kalsın' diyorlar. Halbuki bu tarih boyunca bize göstermişler ki sömürgeci ülkeler, önce sömürge ülkelerindeki ihtilafları kullanırlar, onları savaştırırlar, sonra da kendileri her iki tarafı yok etmeye çalışırlar. Şöyle bir örnek verirsek, 1980-90'lardaki KDP ve YNK arasındaki çatışmayı şu an PKK ile KDP arasındaki bir çatışmaya dönüştürmek istiyorlar. Ama PKK gördüğümüz kadarıyla sağduyulu davranarak bir çatışma alanına girmemeye çok özen gösteriyor. Biz isteriz ki KDP de bu oyuna gelmesin" diye konuştu.

 

DİYALOG ŞART

 

Kürtlerin kendi aralarında savaş karşıtlığı temelinde bir araya gelmesini öneren Taşçıer, şunları söyledi: “Kürtler ve partiler arası diyalogun mutlaka olması gerekir. Biz demiyoruz partilerini bırakıp bir parti içinde yer alsınlar, ama savaş karşıtı, yani Kürtlere yönelen savaşa karşı bir platformda bir araya gelinebilir. Nasıl ki şimdi Kuzey Kürdistan'da Kürt diliyle alakalı Kürtler bir araya geliyorsa, savaş karşıtlığı temelinde de Kürtler bir platform oluşturabilir, birliklerini bu yönde geliştirebilir. Güçlendirmediği taktirde Kürtler statülerini kaybedecek. Bir hareketi, partiyi yenmek isterlerse diğerleri de arkasından gelir, bunu çok iyi biliyoruz. Bu alanda da ulusal birlik temelinde bütün çabaları hem HDP olarak hem diğer Kuzeyli Kürtler olarak savunmaya ve hayata geçirmeye çalışıyoruz. İsteriz ki diğer partiler de bu konuda çaba sarf etsin ve yan yana gelsin." 

 

'ROJAVA STATÜ ELDE EDECEK'

 

Amerika ve Rusya denkleminin şekillendiği Suriye'de, statü elde etmeye çalışan Kuzey ve Doğu Suriye'nin mutlaka bunu başaracağına dair inancını dile getiren Taşçıer, "Suriye üzerinden Amerika ve Rusya’nın görüşmeleri olduğunu görüyoruz. Mutlaka bu da başarılacaktır Rojava Kürtleri tarafından. İstedikleri statüyü elde edeceklerdir, öyle bir sürece girmişiz, o süreç de yakındır" diye ekledi.