Van’da 16 Ağustos tarihinde tutuklanan ve 11 Kasım’da tahliye edilen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi üyeleri Ferhat Azan, Çetin Temel, Rojin Varhan ile Serhat Sönmez hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, Van 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede suç unsuru olarak kabul edilen tek konu ise HDP Gençlik Meclisi’nin düzenlediği “Ozan Yıldız Futbol Turnuvası” oldu. 

 

FUTBOL TURNUVASI  

 

Yaşamını yitiren HDP Gençlik Meclis üyesi Ozan Yıldız’ı “örgüt üyesi” olarak kabul edilen iddianamede, 2016 yılında gerçekleştirilen HDP 1. Olağan Gençlik Kongresi ve 25 Kasım 2018 tarihinde Diyarbakır’da gerçekleştirilen HDP 2. Olağan Gençlik Kongresi’nde alınan kararların suç olarak yer aldı. Ozan Yıldız Futbol Turnuvası için iddianamede, şunlar ileri sürüldü: “Futbol Turnuvası için gençlik meclisi üyeleri broşür dağıttıkları ve bu yolla örgüte eleman temin etmek, gençlerin örgüte olan sempatisini arttırmak için bu eylemi gerçekleştirdikleri ortadadır. HDP Gençlik Meclisi oluşumunun kırsala eleman temin eden, sözde şehir gerillacılığını hedefe geçirmeyi amaçlayan ve örgütün parçası olan bir yapılanmadır.”    

 

KÜRTÇE GAZETE ELE GEÇİRİLDİ

 

İddianamede, hakkında dava açılan Rojin Varhan’ın ikametinde yapılan aramada, evde bulunan 4 adet Kürtçe haftalık yayımlanan Xwebun gazetesi için “Kürtçe gazete ele geçirildi” denilmesi dikkat çekti. 

 

HDP’YE ‘ORGANİK BAĞ’ SUÇLAMASI

 

Varhan’ın defterinde yer alan "Hakikat Aşktır Aşk Özgür Yaşam. A.Ö" yazılı sözün PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından söylenen bir söz olduğu belirtilen iddianamede, HDP ile örgüt arasında organik bir bağın bulunduğu ileri sürüldü. İddianamede, HDP Gençlik Meclisi'nin KCK örgütlenme sistematiği içerisinde Komalen Ciwan çatı gençlik örgütlenmesine bağlı olarak Türkiye Çatı Gençlik Örgütlenmesi olarak faaliyet yürüttüğü

 

İddianamede, Ferhat Azan, Çetin Temel ve Rojin Varhan hakkında “Örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla 7 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. 

 

‘İDDİANAME HUKUKTAN UZAK’

 

Dava avukatlarından Savaş Avcı, Türkiye’nin onlarca ilinde HDP Gençlik meclisleri tarafından organize edilen futbol turnuvalarının Van ayağında futbol turnuvası devam ederken, müvekkillerin gözaltına alındığını ve tutuklandığını belirtti. Müvekkillerine kolluk ve savcılık ifadelerinde “Bu futbol turnuvasını siz mi düzenlediniz?” gibi absürt bir soru sorulduğunu belirten Avcı, müvekkillerinin gözaltına alınıp tutuklandığında futbol turnuvasının da halen devam ettiğini hatırlattı.  Avcı, “Hatta Van Emniyet Müdürlüğü de halı saha etrafında turnuvanın güvenliğini alıyordu. Bu turnuva 2-3 hafta sürmüş 15-20’ye yakın takım oluşmuş ve 150-200’den fazla kişi turnuvaya katılmıştır. Akabinde müvekkiller hakkında 4 ay sonra iddianame hazırlanmıştır. Hazırlanan iddianameye bakıldığında ‘HDP örgüte müzahir bir partidir. HDP Gençlik Meclisi de örgütün gençlik yapılanmasıdır. Bu nedenle bunların organize ettiği futbol turnuvası da örgütün aktivitesidir’ gibi son derece basit, sebep-sonuç ilişkisi olmayan hukuktan uzak ve güncel siyasetin çirkin dilinin kullanıldığı bir iddianame hazırlanmıştır” dedi. 

 

‘SİYASİ PARTİ AÇIKLAMASI’

 

İddia makamının bir iddiada bulunurken altını doldurmak ve delillerini de sunmak zorunda olduğunu belirten Avcı, iddianameye bakıldığında futbol turnuvasını düzenleme işinin örgüt faaliyeti olduğunu gösterir tek delil sunulmadığını, yine ceza yargılamasında kesinlikle bulunmaması gereken siyasi analiz değerlendirmesi yapıldığını ifade etti. Avcı, “İddianamede ‘HDP ile örgüt arasında organik bağ vardır’ cümlesi geçmektedir. Ceza yargısı yaftalamak için yorum yapmaz, yapamaz. Ceza yargısı bir şey söylüyorsa delilleri ile söyler, ispatı ile konuşur. En azından bir kanıya varırsa bunun delillerini de ortaya koyar. Ancak bir halı saha futbol turnuvasından ‘terörist’ çıkarmak da maalesef böylesi bir yargıya kalmıştır. İddianamenin diline bakıldığında bir iddianameden ziyade bir siyasi partinin grup konuşması gibi olmuştur. Zira iddianame başından sonuna kadar bir önyargı ve dayanaksız bir düşünceden ibarettir. Bizce müvekkiller ilk celsede beraat edeceklerdir. Ve bu iddianame de bu yargının kötü arşivine bir ayıp olarak eklenecektir. Gelinen aşamada maalesef adalet sadece duvarlarda, hukuk ise sadece mevzuatta kalmıştır” diye konuştu.

 

MA / Dindar Karataş