MERSİN - Akkuyu Nükleer Santrali’ne karşı protesto eylemine katıldıkları için haklarında dava açılan 17 kişi mahkemede beraat etti.
Nükleer Karşıtı Platformu’nun 17 üyesi hakkında Japonya’da meydana gelen Fukuşima nükleer felaketinin yıldönümünde Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) polislerce engellenen basın açıklaması nedeniyle “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet etmek" iddiasıyla açılan davanın 2'nci duruşması Gülnar Adliyesi’nde görüldü. Duruşmaya Mersin Barosu yönetim kurulu üyeleri Kazım Yüksel ve Şerife Arıcı destek verdi.
Yargılananlar arasında bulunan HDP Ekoloji Eş Sözcüleri Menekşe Kızıldere ile Naci Sönmez, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak ve İHD Mersin Şubesi Eşbaşkanı Zeynep Benli ile birlikte NKP üyeleri ve avukatlar katıldı. Kimlik tespiti ardından başlayan duruşmada daha önce Mersin’de talimat ile ifade alınanları, ifadelerini tekrarlamasından sonra ifadesi alınmayanların ifadelerine geçildi.
ANAYASAL HAK VURGUSU
Celsede savunma yapan HDP Ekoloji Eş Sözcüsü Menekşe Kızıldere, "İşlenmemiş bir suçdan dolayı burada olmak üzücü bir durumdur. Ama dışarıda o kadar suç var iken, doğayı sahip çıkanların yargılanması gerçekten üzücü bir durum. İddianame konulan şey suç değil, anayasal haktır. Fukuşima faciasının yıl dönümünde balon uçurmak istedik"dedi. Ardından savunma yapan diğer Eş Sözcü Naci Sönmez ise şöyle konuştu: "HDP'nin Genel Eşbaşkan Yardımcısı olarak Ekolojiden sorumluyum. Türkiye'deki bütün çevre sorunu bizim sorunumuzdur. İddianame ifade edildiği gibi ortada toplantı ve gösteri yürüyüşü yok. Anayasal halkımız olanı kullandık. Ben Karadenizliyim Sinop'ta nükleere karşı da mücadele ettim ve her yerde ederim. O gün NKP'nin davetiyle oraya gittik. Fukuşima faciasının yıl dönümünü anmak ve nükleere karşı olduğumuzu ifade etmek için balon uçuracaktık. Yani ortada bir suç olmadığını iyi görünmesi gerekiyor. Nükleere karşı gelip ona karşı geliştirilecek eylemler anayasal hak olduğunu görmek lazım" dedi.
'TARİH HAKLI OLDUĞUMUZU ORTAYA ÇIKARMADAN...'
Savunma yapan Mersin Tabip Odası eski Başkanı Ful Uğurhan, "NKP içerisinde Tabip Odası adına katılıyorum. Yani hekimler adına buradayım. 1986 yılında stajyerdim. Çernobil faciası 35 önce, Fukuşima 10 yıl önce yaşandı. Ve insanların nasıl etkilendiğini iyi gördük. 86'dan beri insanların çocukların nasıl etkilendiği araştıran ve gören bir hekim olarak nükleer zararını gördüm. Bunun için nükleere karşı olmak herşeyden önce hekimlik görevimdir. NKP olarak gerek Akkuyu gider gerekse de sesimizi yükseltmek için basın yoluyla görüşlerimizi ifade ediyoruz. Bugün doğayı savunduğumuz için bugün yargılanıyor. Tarih görecek, Nükleer santral patlarsa haklı olduğumuz söylenecek. Tarih haklı olduğumuzu çıkarmadan bizler bu nükleer santralin durdurulmasını istiyoruz" diye konuştu.
'ÇEVREYİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, etkinlik yapmak anayasal hak olduğunu belirterek, "Bu ülkenin toprağına, suyuna, doğasına ve çevresine sahip çıktığımız için ceza alacaksak alalım. Bizler her koşulda çevreyi savunmaya devam edeceğiz" dedi.Son olarak savunma yapan NKP bir önceki dönem Sözcüsü Aycan Özkan, Fukuşima faciasının yıl dönümünde balon uçurmak için yapılan davetti kendisini NKP adına yaptığını ve bundan dolayı haklarından dava açılmasının hukukunun geldiği boyutu gösterdiğine dikkat çekti.
Savunma yapan avukat Sevim Küçük, sanıkların ifadesi alınmadan oluşturulan iddianamenin mahkemenin geri iade etmemesine tepki gösterdi. Herkesin önceden izin alınmaksızın herkesin gösteri ve yürüyüş yapması anayasal hak olduğuna vurgu yapan Küçük, "O gün işim olmasaydı Mersin Barosu adına NKP içerisinde olan biri olarak orada olurdum. Kapitalist sistem böyle devam etmesiyle gelecek bir canlı nesil olacak mı? kaygısı yaşıyoruz. Bundan buna karşı olanların yargılanmasına biran önce Son verilmesini istiyoruz. Beraat kararını verilmesi talep ediyorum" diye konuştu. Savunmaların ardından savcılık mütalaa verdi. Anayasa 34. maddesi ve AİHS 11. maddesine vurgu yapan savcı, yapılan etkinliğin barış İl olduğunu ve “48 saat önce bildirmeme" uygulamasının ağır bir uygulama olduğunu belirterek, yargılananların beraat kararı verilmesini talep etti.
Avukatların savunmasının ardından mahkeme başkanı, yapılanın barışcıl bir hak olduğunu belirterek, yargılananlar hakkında beraat kararı verdi.