Günay: Cumhuriyeti demokratikleştireceğiz

img

ANKARA - HDP Sözcüsü Ebru Günay, demokratik cumhuriyet vurgusunda bulunarak, “Cumhuriyet demokratikleşmezse, 100’üncü yılında geriye bir şey kalmaz” dedi. 

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin Genel Merkezi’nde haftalık basın toplantısı düzenledi. Cumhuriyetin 98’inci kuruluş yıldönümüne ilişkin konuşan Günay, “Ne yazık ki tekçi anlayış ve bu anlayış üzerinden şekillenen inkâr ve imha siyaseti, Cumhuriyet için de büyük bir tehlike haline gelmiştir. Halk iradesinin tanınmadığı, belediyelere, üniversitelere, kurumlara kayyım atandığı, halkın vekillerinin cezaevlerine doldurulduğu, muhalefetin zapturapt altına alındığı, gazetecilerin, aydınların şiddet ve zorla sindirilmeye çalışıldığı rejimin adı Cumhuriyet değil, faşizmdir” dedi. 
 
DEMOKRATİK CUMHURİYET VURGUSU
 
 
Günay, demokratik bir cumhuriyet kurulması gerektiğini vurgulayarak, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dedikleri ucube sistem, rejim değişikliğinin en somut göstergesidir. Biz HDP olarak bütün kimliklerin ve farklılıkların özgürce, bir arada, eşit ve ortak bir yaşamla yaşadıkları demokratik bir cumhuriyet kurmayı amaçlıyoruz. Cumhuriyet demokratikleşmezse, 100’üncü yılında Cumhuriyet’ten geriye de bir şey kalmaz. Bu tarihi tespiti ve uyarıyı ilgili bütün taraflara yaparak, geçmişte yaptıkları hatalardan ders çıkarmalarını umuyoruz. Ya cumhuriyet demokratikleşecek ve güçlenerek varlığını sürdürecek ya da tekleşerek başka ucube ve faşizan sistemlere evrilecek. Cumhuriyeti yaşatmayı amaçlayan herkesin, bugün yaşananlardan dersler çıkarmasını umut ediyoruz” ifadelerini kullandı.
 
DÜNYA KOBANÊ GÜNÜ 
 
1 Kasım Dünya Kobanê ile Dayanışma Günü ve 2 Kasım Dünya Rojava ile Dayanışma Günü’ne dair Günay, “Kobanê başta olmak üzere Kuzey Doğu Suriye halklarının IŞİD barbarlığına karşı kazandığı zaferi bir kez daha selamlıyoruz. IŞİD’e karşı kazanılan zafer sadece Kürt halkının, bölge halklarının zaferi değil, dünya insanlığının bu barbarlığa karşı kazandığı bir zaferdir. IŞİD eliyle palazlandırılan bu saldırganlık ve barbarlık Kürtleri hedef alsa da esas olarak insanlık değerlerini, onurunu hedef aldı. İnsanlığın görüp görebileceği en vahşi yöntemleri 21’inci yüzyılda uyguladı” diye konuştu. Günay, “Bu vesileyle IŞİD zihniyetini sürdürmeye yönelik yürütülen politikaları, IŞİD’e verilen açık desteği, bugün aynı şekilde yürütülen düşmanlığı da unutmuş değiliz. IŞİD dün başaramadı, onun yarım bıraktığı işi tamamlamaya heves edenler de başaramayacak. IŞİD ile hayal ortaklığı kuranların, düşünce birliği sağlayanların, eylem ittifakında olanların akıbeti de IŞİD’in akıbetinden farklı olmayacak” diye ekledi.
 
IŞİD İLE SINIR TİCARETİ
 
AKP-MHP iktidarının geçmişten ders çıkartmayarak, Kuzey Doğu Suriye halklarını yeniden hedef aldığını belirten Günay, “Kürtlere karşı düşmanlık politikalarını derinleştirmeye başladı. Gün geçtikçe güç kaybeden, toplumsal desteğini yitiren iktidar yeni savaş oyunlarıyla ömrünü uzatmaya çalışıyor. Yıllarca IŞİD ile sınır komşuluğu yapmaktan bir kez bile rahatsız olmayan, hatta IŞİD ile sınır ticareti yapan, kapıları açan, tırlar dolusu silah gönderen iktidar Kürtler söz konusu olunca her gün tehditlerde bulunuyor” diye belirtti.
 
İKTİDARIN SON TEZKERESİ
 
Günay, konuşmasını şöyle sürdürdü: “26 Ekim’de Meclis Genel Kurulu’nda Suriye’de ve Irak’ta askeri operasyonların 2 yıl daha uzatılmasını öngören tezkere, AKP-MHP çoğunluğunun oyları ve İYİ Parti’nin de desteğiyle ne yazık ki kabul edildi. Suriye-Irak Tezkeresi, AKP-MHP savaş koalisyonunun son tezkeresi olacak. Bu tezkereye ‘evet’ oyu verenler, kendilerini siyasi ve hukuki açıdan büyük bir sorumluluk altına sokarken, 83 milyonluk Türkiye’yi de daha büyük tehlikelerle ve travmalarla karşı karşıya bırakacak.
 
SAVAŞ SUÇLARINI UNUTMADIK
 
Geçen yıl kabul edilen tezkerenin hemen sonrasında İdlib’te tek bir hava bombardımanı sonucunda 34 askerin cenazesinin memleketlerine nasıl gönderildiği ve buna karşı AKP-MHP savaş bloğunun İdlib’teki saldırı karşısında nasıl çaresiz kaldığını hepimiz hatırlıyoruz. Kürt köylerinin bombalanarak kadın, çocuk demeden sivillerin katledilmesini unutmadık. Demografinin değiştirilmesinden, bölge halkının mülklerinin yağmalanmasına kadar sayısız savaş suçunun çetelerin desteğiyle sistematik biçimde yürütüldüğünü unutmadık.
 
DEMOKRATİK İLKELERİ TEHDİT EDİYOR
 
İdlib’ten, Serekaniyê’ye kadar AKP-MHP savaş koalisyonunun köktenci çetelerle birlikte yürüttükleri işgal operasyonları, Suriye’deki siyasi çözüm arayışlarını baltalarken, bölgesel istikrarı tehlikeye atıyor, bölge halklarına kan, gözyaşı dayatıyor. Milyonlarca insanın yeniden mültecileştirilmesini ve bunun da kirli politikalara alet edilmesi tehlikesini doğuruyor. Bu savaş iklimi Türkiye’de de demokratik ilkeleri, normalleşme süreçlerini baltalıyor. 
 
ÜLKEYİ UÇURUMA SÜRÜKLEDİ
 
Sarayın baskıcı müdahaleleri altında ülkenin çoğulcu gerçekliğini erozyona uğratarak, halklar arası düşmanlığı körüklüyor. Bütün bu nedenlerle tarihsel sorumluluğumuz, çözüm ve barışa duyduğumuz inançtan dolayı bir kez daha savaş politikalarına hayır dedik. Biliyoruz ki bu savaş Türkiye halklarının savaşı değil, mesele Türkiye’nin güvenliği, istikrarı, geleceği, bekası değil. Eğer öyle olsaydı, sadece son 5 yılda AKP’nin büyük acılara, derin yıkımlara neden olan savaş politikaları ve operasyonları ülkeye istikrar getirirdi. Ama bugün Türkiye 2015 öncesine göre daha büyük bir yıkım, derin bir yoksulluk, daha tehlikeli bir kamplaşma ile karşı karşıyadır. İşte bu AKP’nin ülkeye dayattığı savaş politikalarının sonucudur. Bu nedenle başından beri dedik ki mesele AKP’nin savaşla, kaosla, düşmanlık ve kutuplaştırma politikalarıyla ömrünü uzatma oyunudur. Ülkeyi yoksulluğa, krizlere, çöküşe sürükleyen iktidarın, kaybettikçe bu halkın evlatlarının canı ve yaşamı üzerinden ömrünü uzatma çabasıdır. Meclise sunulan tezkerenin esası da, içeriği de budur. Bu nedenle hem Türkiye halklarını bu oyun karşısında uyardık hem de demokratik kesimlere ve muhalefete iktidarın bu kirli politikalarına alet olmamaları konusunda çağrıda bulunduk. 
 
HAZİN BİR SONUÇ
 
Kimi muhalif partilerinin bütün bu tespitlerimizi paylaştıktan ve sergilenen oyuna dikkat çektikten sonra tezkereye ‘evet’ oyu vermiş olmaları kendileri açısından hazin bir sonuç, bir ibret vesikasıdır. Ne tarih ne Türkiye halkları bu siyasi riyakârlığı asla unutmayacak. Türkiye İşçi Partili ile Saadet Partili vekillerin yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi grubunun kendi öncelikleri ve hassasiyetleri çerçevesinde bu tezkereye hayır oyu kullanmalarını önemli, Türkiye’nin demokratik geleceği açısından çok kıymetli buluyoruz. İtiraz edilen, karşı çıkılan sadece AKP’nin savaş politikaları değil, savaşla muhalefeti teslim alma anlayışıdır. 
 
HALKIMIZ GÖRÜYOR
 
Aklı ve vicdanı olan hiç kimse, Türkiye’nin bugünkü koşulları açısından bu oyuna ortak olmaz, olamazdı. Kendisini bu oyunun bir parçası haline getirenler de iktidarla aynı akıbeti yaşamaktan kurtulamayacaktır. AKP-MHP koalisyonuna müdahil olan vekiller evet oyu verirken ülke çıkarları için değil, sarayın militarist ve şovenist çıkarlarına ortak olmak için evet dediler. Kendi ikballeri uğruna ülkenin ikbalini ve geleceğini hiçe saydılar. Halkımız bütün bu olup biteni görüyor. Bu dönemde alınan tüm taktiksel ve stratejik kararların toplum nezdindeki karşılığı sandığa da yansıyacak halkımız onlara gereken cevabı verecektir.
 
KESKİN BİR MÜCADELE VAR
 
26 Ekim önemli bir dönüm noktasıdır. Türkiye’de geleceğini savaşta, ölümde, kan ve gözyaşında gören ile buna itiraz ederek, barış, birlikte yaşam anlayışını savunanlar arasında keskin bir mücadele yaşanıyor. Bizim yerimiz bellidir, biz dün de bugünde bundan sonra da barışı savunmaya devam edeceğiz. Savaşla sorunların çözülmediğini 40 yıllık deneyim hepimize gösterdi. Bunu görmek için derin siyasi birikime de gerek yok. Bugün yaşadıklarımız bile sonuç çıkarmak için kafidir. Saray rejiminin ve bu rejimle ikbal peşinde koşanların kişisel ihtirasları ve düşmanlıkları yüzünden Türkiye dış politikasının tepetaklak olduğu bir dönemde AKP-MHP savaş koalisyonu tezkere oylamasını geçirmiş olsa da, derin bir yara aldı.
 
AKP’Yİ CESARETLENDİRİYOR
 
İktidarın savaş politikalarına koşulsuz ve şartsız destek vermek, onu Türkiye halklarına karşı korkunç suçlar işlemesi konusunda cesaretlendiriyor. Bunu Haziran 2015 seçimlerinden sonra yaşanan sayısız katliamda gördük. O dönemden bu yana AKP-MHP savaş ekonomisi ve yarattıkları ucube Saray rejimi, ülkemizde muhalefet dahil her şeyin yeniden dizayn edilmesini hedeflemektedir. TBMM’de muhalefet, tüm farklılıklarıyla birlikte, sonuçtan bağımsız olarak AKP-MHP savaş koalisyonuna karşı önemli bir cevap olmuştur, topluma umut vermiştir. Önümüzdeki dönem ezber bozan, klasik reflekslerden kaçınan ve iktidarın tuzaklarına düşmeyen bir muhalefet bloğunun kurulması konusunda HDP olarak sorumluluk almaya hazırız. ‘Muhalefet bloğunu’ derken tek çatı altında toplanan bir siyasi oluşumdan değil, farklı muhalif kesimlerin bu ucube rejime karşı asgari müştereklerde hareket etmesini kast ediyoruz. Bu aynı zamanda yüzüncü yılında Cumhuriyeti demokratikleştirme sorumluluğunu da hepimizin omuzlarına yüklemektedir. 
 
KÜRT SİYASETÇİLER REHİN TUTULUYOR
 
AKP-MHP ittifakının Kürtlere düşmanca yaklaştığı artık bir sır değil. Binlerce Kürt siyasetçi tutuklu. Nedeni Kürt sorununun çözümünü istemeleridir. Nedeni Anadilde eğitim talep etmeleri; nedeni yerel demokrasinin güçlenmesini istemeleridir. İktidarın çarpıttığı, kimi şovenist çevrelerin iddia ettiği gibi Türkiye’de bölücülük yapmak için değil aksine yerel demokrasi içinde Türkiye’nin tam demokratikleşmesinin ve birliğinin pekişmesini istiyorlar.
 
VOLTA CEZASI
 
Türkiye’deki adaletsizliğini en somut şeklini İmralı’da 23 yıldır tecrit koşullarında tutulan Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik uygulamalarda görüyoruz. İmralı’da sürekli olarak sudan gerekçelerle avukat ve aile görüş yasağı veriliyor. Bu şekilde korsanca engellenen avukat ve aile görüşmelerinin engellenmesine kılıf bulunuyor. Sayın Öcalan’a spor salonunda volta atmış diye aile ve avukatlarıyla görüş yasağı cezası verilmiş. Dünyada herkes de biliyor ki zindandaki hükümlülerin en vazgeçilmez etkinliği volta atmaktır. Sayın Öcalan’a volta attı diye ceza verilmesi, mevcut Türkiye gerçeğinin İmralı’da uygulanmasıdır. Biliyorsunuz ki İmralı’da uygulanan hukuksuzluk ve zulüm başta Kürtlere olmak üzere tüm Türkiye’ye uygulanmaktadır.
 
İMRALI’DA UYGULANANLAR SOMUT GÖSTERGE
 
Birkaç istisna hariç 6 yıldır İmralı Adası’nda avukat görüşmeleri gerçekleştirilmiyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok. 5 Nisan 2015’ten bu yana da birkaç görüşme dışında aile görüşmeleri de gerçekleşmiyor. Öyle ki, aileleri yakınlarının sağlığını bile öğrenemiyor. Bu başlı başına bir insanlık suçudur. Bunun karşısında sessiz kalmak, bunu normal görmek kabul edilemez. Unutulmamalı ki İmralı’da uygulananlar Türkiye’nin nasıl yönetildiğinin somut bir göstergesidir. Volta atmak diye bir suç olabilir mi? Volta atarken konuşuluyor diye bir suç olabilir mi? Şu anda hapishanelerin tümü işkence alanı haline dönmüştür. Dışarı çıkması yani tahliye edilmesi gerekenler bile serbest bırakılmıyor. Türkiye’ye demokrasi getirme iddiasında olan herkes ilk önce bu uygulamalara dur diyebilmelidir.
 
AYM’Yİ HEDEF ALIYORLAR
 
Yürüttüğümüz doğru siyaset, iktidarın ezberini bozuyor, kurdukları oyunları bertaraf ediyor. Öfke nöbetlerine kapılıyorlar. Bu yüzden sabah akşam partimize saldırıyorlar. Bunlar artık iyice şirazeden çıktılar. İktidarın küçük ortağı çıkmış tekrar sağa sola talimat yağdırıyor. Partimizin kapatılması için talimat üzerine talimat verdi. Önce Saray bu talimata biat etti. Saray’da iddianame hazırlandı, yargı harekete geçti ve kapatma davası açıldı. Şimdi o davayı görecek Anayasa Mahkemesini her gün hedef alıyorlar. Küçük ortak bir kez daha ‘Anayasa Mahkemesinin kapısına kilit vurula’ diye buyurdu! Anladık anayasayı rafa kaldırdınız, katıksız bir faşizan zihniyete sahipsiniz, demokrasinin, hak ve hukukun kırıntısına bile tahammülünüz yok. Bütün kurumları iktidarınızın arpalığına dönüştürdünüz. SADAT’ı paralel orduya, TÜGVA’yı paralel devlete dönüştürdünüz. Zaten hükmü kalmamış AYM ve diğer kurumların da kapısına kilit vurmak istiyorsunuz. Biz bu yaptıklarınıza faşizm deyince de zorunuza gidiyor. Peki faşizm demeyelim de ne diyelim? 
 
HADSİZLEŞTİLER 
 
Aslında bizim bir şey dememize gerek kalmadı, kurdukları rejimin katıksız bir faşizm olduğunu her sözlerinde itiraf ediyorlar. Bu zihniyet önüne geleni, kendisi gibi düşünmeyeni, Saraya biat etmeyeni, ülkeyi yangın yerine sürüklenmesine gönlü razı olmayanları, çürümeye karşı çıkanları, açız diye isyan edenleri ihanetle, teröristlikle suçluyor. Kavala’ya Sorosçu, Demirtaş’a, partimize, milyonlarca insana ‘terörist’ diyecek kadar hadsizleştiler. Öğrencisi, çiftçisi, emekçisi, esnafı, kadını, genci, yazarı, gazetecisi, bunların gözünde terörist! Üstelik bütün dünya bunların IŞİD’e verdiği desteği konuşuyorken, bu destek yüzünden gri listeye alınmışken. 
 
SARAYIN KADISI MI OLDUNUZ?
 
Ey hak hukuk bilmez, ülkeyi orman kanunlarıyla yönetmek isteyen hukuk düşmanları siz kim oluyorsunuz da insanları terörist olmakla suçluyorsunuz? Bütün ülkeyi teröristlikle suçlarken haddinizi bileceksiniz. Sarayın kadısı mı oldunuz, şeyhülislamlığa mı soyundunuz? Siz ne hakla ve hadle yargıya talimat veriyorsunuz? Sonra da hukuk hatırlatanlarla da gerginlik yaratıp bundan nemalanmaya çalışıyorsunuz. Geçti o dönemler. Hukuk cambazlığınız da, hukuk cellatlığınız da sizi kurtarmaya yetmeyecek. Savaş tamtamlarınız da sizi kurtaramayacak. Gidicisiniz ve gidici olduğunuzu bildiğiniz için de her gün daha fazla şirazeden çıkıyorsunuz, her gün daha büyük bir öfke nöbetine kapılıyorsunuz. 
 
BİZİ KENDİNİZLE KARIŞTIRMAYIN
 
Küçük ortaktan talimat alan Erdoğan, kendi savaş oyunlarına destek vermeyenleri de bizim üzerimizden hedef alıyor. Sayın Erdoğan bizim siyasi anlayışımızda tehdit, şantaj, savaşla ve açlıkla halkı terbiye etme yok. O sizin siyasi anlayışınız. Bizi kendinizle karıştırmayın. Bu yüzden bütün imkanlarınıza rağmen siyaseten bizimle baş edemiyorsunuz. Talimatla siyasi ilişki arıyorsanız, kendi ortaklarınızla aranızdaki ilişkiye bakacaksınız. Bizim kendi ittifaklarımız dışında kimse ile bir ortaklığımız da yok aramızda sizinki gibi düzeysiz bir ilişki de yok. Bakın biz söylemiyoruz; bu ülkede 0,1 oranında oy alan gizli ortaklarınız çıkıp ‘Erdoğan bizim çizgimize geldi, Türkiye’yi biz yönetiyoruz’ diyor. Bahçeli’nin bir dediğini sen iki etmiyorsun. Onların gönlünü hoş etmek için dün ak dediğine bugün kara diyorsun. Neredeyse kendini inkar edeceksin. Bütün Türkiye’ye vesayet dayatırken, koltuğunu korumak için Perinçek’in, Bahçeli’nin vesayetine girdin. Allah sizi ıslah etsin, ne diyelim. 
 
BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ
 
Bütçe görüşmeleri sürüyor, bizler daha öncede halkın bütçesini konuşmak üzere çeşitli buluşmalar gerçekleştirdik. Bizler bu plan bütçe görüşmeleri boyunca, bütçenin yüzde 100’ün bütçesi olması için, emekçilerin, kadınların, gençlerin bütçesi olması için mecliste muhalefetimizi sürdürmeye, halkın sesini mecliste duyurmaya devam edeceğiz. Dönem dönem çalışmalarımız ve faaliyetlerimiz konusunda sizleri bilgilendirmeye de devam edeceğiz.”
 

Diğer başlıklar

30/10/2021
15:59 'Kobanê direnişi Kürt halkının özgür iradesinin sembolüdür'
15:47 Baş: AKP’nin son kullanma tarihi geçti
15:33 'F Oturumu’nda Aysel Tuğluk için çağrı
15:19 ‘Açlıkla terbiye etme politikaları karşılık bulmayacaktır’
15:08 Amedspor’da yeniden Atik dönemi
14:48 Kayıp yakınları Gümüş ve Bayram’ın akıbetini sordu
14:32 ‘Ağır hasta tutuklu Özdoğan'ın cezası ertelenmeli’
14:18 ‘Türkiye KDP’nin desteğiyle kimyasal silah kullanıyor’
14:16 Bahçeli’nin ‘kahraman’ ilan ettiği suç örgütü yöneticisi tahliye edildi
14:15 Tarsus’da fuhuş çetesi: 15 yaşındaki çocuk tecavüze uğradı
13:22 Toroman polisin ‘ihbar’ mektubuna rağmen bulunamadı
13:08 Buca Belediyesinde 4 kişi tutuklandı
13:07 Malezya’da şirketlere kadın yönetici zorunluluğu
13:02 Van’da yağış sonrası evleri yine su bastı
12:50 Engelli tutuklu Hayati Kaytan için infaz erteleme talebi
12:50 DEVA Partisi İl Başkanı: Suriye’nin içişlerine karışmamalıyız
12:48 Şenyaşar ailesinin nöbeti 236'ncı gününde
11:59 Eylül ayı hak ihlalleri raporu: 209 kişinin yaşam hakkı ihlal edildi
11:44 Mardin Barosu: ‘Burası Kürdistan’dır’ demek Kürt politikasına eleştiridir
11:09 Suruç’ta Özgürlük Zamanı: Öcalan konuşursa krizler biter
10:05 İki kentte kadına şiddet
09:52 Tutuklulara ölüm tehdidi
09:51 Bölgede yağış: Hava sıcaklığı düşecek
09:50 Av. Aktar: Her zaman her yerde 'Burası Kürdistan'dır' denilmeli
09:41 ‘Uyuşturucunun yaygınlaştırılmasına izin vermeyeceğiz’
09:35 EŞİK: Emsal kararlar için çaba sarf edeceğiz
09:34 HDK Eşsözcüsü Demir: Karanlığa karşı güçlerimizi birleştirmeliyiz
09:33 KESK Kadın Sekreteri: Katılımcı ve barış temelli bütçe istiyoruz
09:28 Zêbarî: KDP, Türkiye'yle çıkarları için işbirliği yaptı
09:27 Kayıp mülteci çocuk ölü bulundu
09:21 Önlü: 'Çöktürme Planı’na karşı Demokrasi İttifakı zamanıdır
09:09 Uzman çavuşun cinsel saldırısına uğrayan çocuklara polis baskısı
09:09 Ankara kitap fuarında 174 yayınevinden sadece 1’i Kürtçe
09:08 İHD'li Yoleri: Tezkerenin amacı Kürt mücadelesi
09:06 36 yıllık 'suç' makinesi
09:06 'İstismar vakalarında çocuk değil fail korunuyor'
09:05 Şeker pancarı yetiştiricisi kota mağduru
09:05 Arazilerine inşa edilen yeni Hasankeyf'te kiracı konumuna düştüler
09:03 Hasta tutuklu Ayık için acil tahliye çağrısı
09:02 Hekimlerden ‘Beyaz Yürüyüş’ kararı
09:00 30 EKİM 2021 GÜNDEM
00:06 ABD'de 5-11 yaş arası çocuklara BioNTech aşısı yapılabilecek
29/10/2021
21:50 Avrupa’ya geçmek isteyen genç açlıktan ve soğuktan hayatını kaybetti
20:26 Koronadan 209 yeni vefat
19:52 AKM açılışında konuşan Erdoğan Gezi’yi hedef aldı
18:47 'Burası Kürdistan'dır' diyen esnaf serbest bırakıldı
18:04 Diyarbakır Barosu: Kürdistan demek suç değildir
17:26 ‘Kürdistan’ gözaltısına protesto: Tarihsel hakikat değiştirilemez
17:00 Aladağ'da orman yangını
16:53 ‘Asimilasyona karşı ideolojik mücadele gerekli’
16:20 Aydeniz: Siirt'teki gözaltı 'Kürdistan sömürgedir' söyleminin kanıtıdır
16:09 Belarus’ta zorla tutulan mültecilerden yardım çağrısı
15:50 Başaran: Yangınların amacı bölgeyi insansızlaştırmak
15:24 Özgün ailesine taziye ziyareti
14:18 10 büyükelçi 29 Ekim törenine davet edilmedi
14:01 Şırnak'ta 1 gözaltı
13:16 TJA'dan Gezer için açıklama: Sindirme politikasını kabul etmiyoruz
12:23 Akşener'e 'Burası Kürdistan'dır' diyen esnaf gözaltına alındı
12:11 Kürt basınının emektarı Mamoste anıldı
12:03 Gebze’de tren kazası
11:39 ‘Özgürlük Zamanı’ buluşması: AKP Saddam’dan daha kirli bir zihniyettir
11:29 Şenyaşar ailesi: Cumhuriyetin ilkeleri uygulansın
10:30 Siyasi tutuklunun tahliyesine adli tutuklunun dosyası engel oldu
10:12 Beştaş: ‘Demokratik ulus’ tanımının olduğu anayasaya ihtiyaç var
10:05 Öcalan'ın avukatı: AK Bakanlar Komitesi görevini yerine getirsin
09:52 Sêmalka’da direniş 25'inci gününde: Çocuklarımızın cenazelerini verin
09:50 Öcalan'a tecridi volta atarak protesto ettiler
09:49 Yeni yargı paketiyle kadınlar ve hakları hedefte
09:48 Silopi'de ‘Kadın Emeği Pazarı’ kuruluyor
09:43 Akşamdan sabaha unut(tur)ulan asker ölümleri
09:41 Din, siyaset ve yozlaşma: Türkiye ve dünyadan örnekler
09:30 ‘Gökkan’a verilen ceza kadın mücadelesine bir mesajdır’
09:30 İnfaz Hakimliği tecavüzü tutanağa geçirmedi
09:29 Su kaynakları kurudu, hayvanlar yaylalarda kaldı
09:27 Dersim'de katı atık tesisi projesine tepki
09:24 KNK Eşbaşkanı: KDP nereye girerse Türkiye de oraya yerleşecek
09:02 İzmir'deki depremzedeler: Unutulduk
09:02 MKM, Diyarbakır, Van ve İzmir'de konser verecek
09:01 Tarsus’ta susuzluktan kaynaklı çiftçi ekin ekemedi
09:00 Zümrüt: Cezasızlık zırhlı araç ölümlerini arttırıyor
09:00 AKP iktidarının ‘ölüm siyaseti’: Çöktürme Planı
09:00 Öcalan’dan 1920 ittifakı hatırlatması: Çözüm demokratik cumhuriyet
09:00 29 EKİM 2021 GÜNDEMİ
08:49 Katı atık işçileri tahliye edildi
08:46 OHAL Komisyonu iki akademisyenin başvurusunu daha reddetti
28/10/2021
23:40 HDP: Muz yeme bahanesiyle göçmenleri sınır dışı etmek suçtur
23:13 ABD: Türkiye artık F-35 programına dahil değil
21:33 OHAL Komisyonu’nun ilk kararı ‘ret’ oldu
21:27 Sınır ötesinde bir asker yaşamını yitirdi
21:19 ‘Şebnem yasımız değil, isyanımızdır’
20:43 Bölge kentlerinde kuvvetli yağış uyarısı
19:37 Korona tablosu: 226 vefat, 25 bin 528 yeni vaka
19:31 Akşener'e faili meçhul cinayetler sorusu
19:01 Biden'ın Avrupa turu bugün başlıyor
18:58 Erdoğan, G20 ve Dünya Liderler Zirvesi'ne katılacak
18:43 İntihar girişiminde bulunan genç hayatını kaybetti
18:24 İkranur’un katillerine iyi hal indirimi
18:21 Dicle Nehri'nde kuraklık tehlikesi
18:16 İstismar faillerinin korunması protesto edildi
18:07 Gazeteci Oruç beraat etti
16:41 Tecavüz girişiminde bulunan erkek tahliye edildi
15:49 ‘Roboski’ye adalet gelmedikçe Türkiye’ye gelmeyecek’
15:32 Şırnak Cezaevi’ndeki tutuklular: 3 gün işkenceye maruz kaldık
15:23 Metîna'da korucular eliyle ağaç kıyımı
14:58 Eşbaşkanlara 1 yıl 8 ay hapis cezası
14:57 Kemalbay: Onur Gencer SADAT’tan askeri eğitim aldı mı?
14:45 Kimyasal silah kullanımı Meclis gündeminde
14:38 ‘Engelli hakları sistematik bir şekilde yok sayılıyor’
14:31 İzmir Barosu: AYM Bahçeli hakkında suç duyurusunda bulunsun
14:21 Güven’den Filistinli tutuklulara mektup
13:43 3 aylık cezaevi raporu: İşkence vakalarında artış yaşandı
13:16 İzmir depreminde yaşamını yitirenler anılacak
13:10 Şenyaşar ailesi: Kimse hukuk devletinden bahsetmesin
13:10 Şebnem Şirin'i katleden Zıbıncı tutuklandı
12:53 Çin: Türkiye Kuzey ve Doğu Suriye topraklarını işgal ediyor
12:28 Diyarbakır’da KHK'ler protesto edildi: Hesap verecekler
12:24 Kocaeli’de bir kadın katledildi
12:13 Gazeteci Türfent: Tedbirler izolasyona dönüştü
12:06 Uluslararası İzmir Edebiyat Festivali başlıyor
11:56 AB Güvenlik Politikaları Temsilcisi'nden kimyasal silah açıklaması
11:53 Efrîn'de Kürt kadın avukat MİT tarafından kaçırıldı
11:24 Öcalan’ın avukatlarından yeni başvuru
11:04 Esad rejimi Kürtleri statüsüz bırakmak için toplandı
11:03 Günay: Cumhuriyeti demokratikleştireceğiz
10:56 Yürekli: Volta cezası şantaj ve tehdit yöntemidir
10:48 Tahmaz: Kürtler, CHP’yi Türkiye gerçekliğiyle yüzleşmeye zorladı
10:06 İzmir depremi 1'inci yılında: Aileler hala konteynırda yaşıyor
10:05 Dünyaca ünlü sanatçı Martínez: Kürt kadının mücadelesi ilham kaynağı
09:37 Ayağı olmayan tutukluya ayakta sayım işkencesi
09:32 Sevk edilen tutuklulara elbiseleri verilmedi
09:31 İlham Ehmed: Saldırılara karşı bölgemizi koruyacağız
09:30 Kürt basınının unutulmaz emekçisi: Mamoste
09:29 Askeri araç kaza yaptı: 1 ölü, 2 yaralı
09:27 'Bütçe savaşa değil eğitime aktarılsın'
09:16 Tutukluların tahliyeleri sudan sebeplerle engelleniyor
09:12 Açlık grevi davasında beraat: Mevzuatta suç değil
09:11 Kamu Başdenetçisi cezaevlerinde işkence olmadığını savundu
09:02 Diyarbakır'daki sendika ve odalar: HDP deklarasyonu çözüm reçetesidir
09:02 Tecride karşı başvuru çağrısı
09:01 Avukat Birkili: Cezaevlerindeki baskılar siyasi atmosferden bağımsız değil
09:01 Gazeteciler: Otoriter rejim basının susturulması üzerine inşa edildi
09:00 Urfa'da konutların fiyatları ikiye katlandı
09:00 Dicle Kültür’den çocuklar için yeni kurslar
09:00 97 yıldır süren inkar, imha ve asimilasyon
09:00 28 EKİM 2021 GÜNDEMİ
08:32 Irak askerine DAİŞ saldırısı: 2 kişi öldü
08:31 İtalyan parlamenter: Kimyasal silah kullanımı konusunda Türkiye’ye baskı yapılmalı
27/10/2021
23:59 Ömeryan bölgesinde yaşamını yitiren Özgün defnedildi
23:58 Bürokratlara asgari ücretin 3 katından fazla maaş ödenmemesi önergesine ret
21:44 Koca’dan Bilim Kurulu toplantısı ardından açıklama