ANKARA – AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın 10 büyükelçiyi “istenmeyen kişi” ilan etmesine yönelik talimatını eleştiren milletvekili Sezgin Tanrıkulu, insan hakları konusunun hiçbir ülkenin iş işi olmadığını söyledi. 

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, yönettiği MST TV’de büyükelçilerin “istenmeyen kişi” ilan edilmesine dair açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf olduğunu hatırlatan Tanrıkulu, “Yükümlülüklerini yerine getirmek durumundasınız. Ya imza atmayacaksınız ya da imza atarsanız eğer, ona uygun davranacaksınız. Yok ben hesaba geldiği zaman uyarım hesabıma gelmediği zaman uymam diyemezsiniz” dedi.

 

 

İNSAN HAKLARI HİÇBİR ÜLKENİN İÇ İŞİ DEĞİL

 

İnsan hakları konularının hiçbir ülkenin kendi iç işi olmadığının altını çizen Tanrıkulu, “Dolayısıyla o, bütün ülkeler bakımından egemenlik alanı olarak kabul edilemez ve müdahaleye açık alanlardır, bunun bilinmesi lazım. Dolayısıyla Türkiye, Almanya'daki bir insan hakları ihlaline, Amerika'daki bir insan hakları ihlallerine çok rahatlıkla tepki gösterebilir nitekim zaman zaman da gösteriyor. İnsan hakları konusu hiçbir ülkenin kendi iç meselesi değildir ve kendi egemenlik alanında insan hakları ihlalleri yapılıyorsa eğer, buna başka ülkeler söz söyleyebilir” diye belirtti.

 

BÜYÜK ZARARLAR VERECEK

 

Büyükelçilerin bugünkü Bakanlar Kurulu tarafından “istenmeyen kişi” ilan edilmesinin konuşulacağını dile getiren Tanrıkulu, “Ben bu topa çok gireceğini sanmıyorum Bakanlar Kurulunun ama bunun sonucunun her yurttaşımıza, Türkiye'ye büyük ama büyük zararlar vereceği çok açık. Bakın şu anda dolar 9,8, Euro 12'ye doğru yürüyor. Bu istikrarsız politikalar nedeniyle aynı zamanda. Türkiye'de güven vermeyen hukuk devleti ilkeleri nedeniyle” ifadelerini kullandı.

 

ERDOĞAN YAZILI OLMAYAN BAŞSAVCI

 

“Nedir Osman Kavala meselesi?” diyen Tanrıkulu, şöyle devam etti: “ Ya nasıl siz cezaevinde bulunan bir yurttaşa, halen yargılanan bir yurttaşa Soros artığı dersiniz, Soros artığı diyerek onu mahkûm edersiniz, bıraktırmaya çalışıyorlar dersiniz? O zaman bırakmayan da sizsiniz. Ben hep söylüyorum bakın Sayın Erdoğan'ın Anayasada yazılı unvanları var:  Başkomutan, Anayasada yazılı. Kendi partisi genel başkanı, Anayasada tanımlanmış. Cumhurbaşkanı, seçilmiş. Eyvallah. Ama bir de yazılı olmayan unvanı var, Türkiye Cumhuriyetinin Başsavcısı, baş iddiacısı ve baş hakimi. Onun hüküm kurduğu kimse tahliye olamaz, mümkün değil.”