Açıklamada konuşan HDP’li Garo Paylan, demokratik ülkelerde halkın bütçe hakkının olmazsa olmaz olduğunu belirterek, “Demokratik ülkelerde bütçe demokratik yollarla oluşturulur. Kimlerden vergi alınacağı, ne kadar alınacağı, kimlere verileceğini halk belirler. Milletvekilleri halka gider ve önerilere göre bütçeyi oluştururlar. Biz de halkın bütçesini halk için yapmak için memleketin dört tarafına giderek önerileri alıyoruz. Bugün halkın önüne getirilen bütçe halkın bütçesi değil saraylarda hazırlanan bütçedir. Sarayın bütçesi yandaş ve rantiyeciler için hazırlanıyor. Sarayda hazırlanan bütçe sarayın olur. Biz de halkın bütçesini yapmak için halkla birlikteyiz. Bizler, bir avuç yandaş için değil, halk için bütçe yapıyoruz. Halkımız şuan fahiş fiyatlar altında eziliyor ama bazıları saraylarında şatafat içinde yaşıyor. Ülkedeki bütçe kaynakları ve halktan toplanan vergiler zenginlere akıyor” dedi.  

 

‘HALK AÇ VE AÇIKTA BIRAKILDI’

 

Halkın açlıkla mücadele ettiğini söyleyen Paylan, “Yıllardır ataması yapılmayan öğretmenler atama, emeklilikte yaşa takılanlar emeklilik, Kredi Yurtlar Kurumu borcu olanlar, borcunun silinmesini, barınamayan gençler yurt yapılmasını ve memurlar 3 bin 600 gösterge istiyor ama saray ‘bütçe yok’ diyor. Ama bütçeden yandaşlara tüm bunları karşılayacak rakamlar aktarılıyor. Ülkedeki bütçe kaynakları yandaşlara akıtılıyor ama halka hiçbir şey verilmiyor. Bizler, halkın talebinin bütçeye yansıması için mücadele edeceğiz. Türkiye, pandemide halkına en az destek veren ülke oldu. Esnafı, çiftçiyi desteklemek yerine savaşı destekledi. Pandemide saraya ve yandaşlara akan para durmazken, halk aç ve açıkta bırakıldı” diye konuştu. 

 

İŞSİZLİK VE YOKSULLUK 

 

Ağrı’da yaşanan işsizlik ve yoksulluğa dikkat çeken Paylan, “Bugün Ağrı’da pazardaydık. Ağrı’da, Türkiye’de gördüğümüzün yoksulluğun çok daha vahim bir hali yaşanıyor. Ağrı’da yoksulluğun derin bir şekilde yaşandığını gördük. Burada insanlar yoksulluk ve işsizlikle mücadele ederken, ülkenin bütçesi savaşa ve ranta akıyor. Vergileri yoksullar ödüyor ama vergi paraları beşli soygun grubuna gidiyor. Ülkede işsizlik ve yoksulluk var ama Ağrı en ağır durumunu yaşıyor. Burası işsizliğin en derin yaşandığı bir kent ve burada her iki kişiden biri işsiz. İnsanlar, doğdukları yerde doyamadığı için göç ediyorlar. Oysa Ağrı’nın toprakları bereketli, bu topraklar hem kendine hem Türkiye’yi doyurabilirdi. Ama burada çiftçiler gübre bile alamıyor çünkü gübreye bir yılda yüzde yüz zam yapıldı. Ağrı’nın fabrikası hayvan üretimi ama insanlar onu da yapamıyor. İnsanlar perişan, fiyatlar iki katına çıktığı için saman, yem alamıyor. Fiyatlar yükselince de insanlar, hayvanlarını 3 kuruşa satmaya çalışıyor. Burada net bir durum var ki Ağrı cezalandırılıyor. Bu kent ağır işsizlik, göç ve yoksullukla karşı karşıyadır. Erdoğan’a sesleniyorum; gelip buradaki hayvan pazarını gezsinler ve burada yaşanan çaresizliğini görsünler. Sen 110 bin TL maaşınla sarayında şatafat sürerken, buradaki insanlar ekmeğe bile muhtaç halde. Öyle kurgu görüntülerle bu yoksulluğu anlayamazsın. Burayı gör belki biraz vicdanın sızlar” şeklinde konuştu. 

 

BULUŞMALAR 23 EKİM’E KADAR SÜRECEK

 

Bütçe buluşmalarının 23 Ekim’e kadar devam edeceğini belirten Paylan, “Bu kapsamda herkesle buluşarak taleplerini bütçeye yansıtacağız. Bu bütçenin halkın, emekçinin, çiftçinin bütçesi olması için çağrı yapacağız. Bizler, yandaşları ihya edenlere kaşı mücadele edeceğiz. Buradaki yandaşlar paraları alıp vergi cennetlerine aktarıyorlar. Bu ülkede hepimiz birlikte soyuluyoruz. Herkesi bu konuda mücadeleye çağırıyoruz” diye seslendi. 

 

‘ONLARA ŞATAFAT HALKIMIZA YOKSULLUK’

 

HDP’li vekil Dilan Dirayet Taşdemir ise, “Türkiye’de adil ve demokratik bir bütçenin oluşturulması gerekiyor. 19 yıldır ülkenin bütçesi savaş, rant ve saraya gidiyor, Onlara şatafat ama halkımıza yoksulluk ve açlık düşüyor. Halkımız giderek yoksullaşırken onlar gün geçtikçe zenginleşiyor. 2022 yılı bütçesi savaş bütçesi değil, halkın bütçesi olmalıdır” dedi. 

 

 

BİR YILDA 30 BİN GÖÇ 

 

Ağrı’da çok derin bir yoksulluk yaşandığını söyleyen Taşdemir, şunları ifade etti: “Hayvan pazarı Ağrı’nın fotoğrafıdır. Kiminle konuştuysak yoksullukla karşılaştık. Yıllardır bu durum böyle. Ağrı için bir adım atmıyorlar. Gelip söz veriyorlar ama yerine getirmiyorlar. Bu kentte 1 yılda 30 bin kişi göç etti. Bu insanlar yoksulluk ve işsizlikten dolayı göç ediyorlar. İnsanlar batıya gidip inşaatlarda çalışıyorlar. Ağrı hayvancılık bölgesi ama buna da izin vermiyorlar. Halkımız burada adeta aç bırakıldı. Yoksulluğumuz üzerine siyaset yapmalarına izin vermeyeceğiz. Ağrı’da 7 ay kış sürüyor ama insanların kömür alacak durumları bile yok. Bu bilinçli bir politikadır ve Ağrılıların bu durumu kabul etmemesi gerekiyor.”