DİYARBAKIR - Görevden alınarak haklarında “nükleer ve biyolojik silah kullanarak 7 kişi öldürmek”ten dava açılan Kulp Belediye eşbaşkanları Fatih Taş ve Fatma Ay’ın yargılandığı davada, dosyanın tek tutuklusu Mehmet Emin Ay da tahliye edildi.
Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Beyrok (Ağaçkorur) Mahallesi'nde 12 Eylül 2019'da 7 kişinin öldüğü patlama öncesi belediye araçlarını bölgede çalışma yürüttüğü öne sürülerek, Kulp Belediyesi eşbaşkanları Mehmet Fatih Taş ve Fatma Ay ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) İlçe Eşbaşkanı Mehmet Abidin Karaman, Kulp Belediyesi Fen İşleri Müdürü Şener Aktaş, Mehmet Emin Ay, Kulp Belediye Meclis Üyesi Yücel Çete, kepçe operatörü Ümit Fidan hakkında açılan davanın duruşması görüldü.
Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde "örgüt propagandası yapmak", "tasarlayarak öldürme, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme", "devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma", "suçu ve suçluyu övmek", "yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürmek"ten açılan davanın duruşmasına, Tarsus 3 Nolu T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mehmet Emin Ay Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi üzerinden katıldı. Mehmet Abidin Karaman ve avukatları duruşmada hazır bulundu.
MÜTALAA İÇİN DOSYAYI İSTEDİ
Duruşmada, iddia makamı Mehmet Emin Ay’ın tutukluluk halinin; Kulp Belediyesi Eşbaşkanları Mehmet Fatih Taş ve Fatma Ay ile HDP İlçe Eşbaşkanı Mehmet Abidin Karaman, Kulp Belediyesi Fen İşleri Müdürü Şener Aktaş, Kulp Belediye Meclis Üyesi Yücel Çete, Ümit Fidan hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verilmesini istedi. İddia makamı, mütalaasını hazırlamak üzere dosyanın kendisine tevdi edilmesini istedi.
Avukatlar Barış Yavuz, Serhat Eren, Mehmet Emin Aktar, mütalaanın verilmesinin ardından savunma yapacaklarını belirtti.
‘DTK’YE İADEYİ ZİYARETTE BULUNDUM’
Soruşturma aşamasında Türkçe ifade verdiği gerekçesiyle Kürtçe savunma yapma talebi reddedilen Mehmet Emin Ay, yaptığı Türçe savunmada Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ile ilgili beyanlarının emniyet tutanaklarına yanlış geçirildiğini, DTK’nin delegesi ya da üyesi olmadığını, Demokratik İslam Kongresi (DİK) olarak DTK’ya iadeyi ziyarette bulunduğunu belirtti. İddianamede belirtilen telefon numarasının kendisine ait olmadığını, bu numaranın kardeşinin numarasını olduğunu ifade eden Ay, pasaport alırken iletişim numarası olarak verdiğini kaydetti. Dosyanın kapsamını bilmediği için suçlamalara karşı nasıl savunma yapacağını bilmediğini dile getiren Ay, sonraki aşamalarda detaylı savunma yapmak istediğini belirterek, tahliyesini istedi.
Ay ve Mehmet Abidin Karaman’ın avukatı Mehmet Öner, tevsii tahkikat taleplerinin bulunduğunu belirterek, “Diyarbakır Kriminal Şube Müdürlüğü’nden alınan rapora itiraz ediyoruz. Kamu görevlileri tarafsız değildir. Bilirkişilik yemini olup olmadığını bilmiyoruz. Bu nedenle rapora itiraz ediyoruz” dedi.
Emniyette hazırlanan raporun bilimsel denetime elverişli olmadığı için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor istenilmesini talep eden Öner, müvekkilinin uzun süredir tutuklu olduğunu hatırlatarak tahliyesini istedi. Söz konusu dosyadan yargılananların hukuki durumunun aynı olduğunu dile getiren Öner, müvekkilinin dosyayla birleştirilen DTK dosyası nedeniyle tutuklu bulunduğunu düşündüklerini vurguladı.
KARARLAR ÖLÇÜSÜZ
DTK dosyasından başka mahkemelerde yargılanan çok sayıda kişinin tutuksuz yargılandığını belirten Öner, “Bu mahkeme ile diğer mahkemeler arasında fark nedir? İnsanlar arasında biz 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmayalım da başka hangi mahkeme olursa olsun orada yargılanalım düşüncesi var. Biz avukatların da 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde savunma yapmamız dikkate alınmamaktadır. Mahkemenizin kararı ölçüsüzdür. Tutukluluğa ilişkin kuvvetli suç şüphesine ilişkin yasal değişiklik mahkemeye yansımamaktadır. Biz öncelikle müvekkilin tahliyesini talep ediyoruz” beyanında bulundu.
TAHLİYE KARARI
Mahkeme, dosyada adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılan tüm sanıklara uygulanan adli kontrol tedbirinin devamına, tutuklu Mehmet Emin Ay’ın tahliyesine karar vererek, duruşmayı 17 Ocak’a erteledi.